HT Masa haftanın magazin olaylarını değerlendirdi

‘Setten, aşka zaman kalmıyor’

Farah Zeynep Abdullah, gönlünü meslektaşı Ahmet Rıfat Şungar’a kaptırdı. Baş başa romantik bir akşam yemeği yedikten sonra öpüşen çiftten güzel oyuncu, “Yemek yedik, ileride benim setim var, ona dönüyoruz” dedi. Günümüzde sevgililer yoğun çalışma şartlarından ötürü kafelerde hasret gideriyor sanki. Ne dersiniz?

ESİN ÖVET: Eee ne yapsınlar, setler uzun sürüyor. Oyuncuların tüm zamanları setlerde geçiyor. Çok haklılar.

KADİR KAYMAKÇI: Çalışan sevgililerin işyerlerine yakın kafelerde, restoranlarda buluşmasında ne var ki! Bunun nesini yorumlayayım. :) Farah Zeynep Abdullah gayet başarılı bir oyuncu, Ahmet Rıfat Bey’le (Tanzimat romancısı gibi oldu böyle yazınca :) mutluluklar diliyorum...

BÜLENT İPEK: Herkesin fotoğraflarıyla HT Magazin’den gördüğü bu ilişkinin çok yeni olduğunu duydum. Bu kadar erken yakalanmalarının nedeni uzun dizi süreleri. 150 dakikalık bir bölümü 6 günde çekerken aşka meşke pek zaman kalmıyor. Farah, çekim arasında görebilmek için sevgilisini setin yanındaki kafeye çağırınca yakalandılar.

‘Hiçbir şey Kıvanç’ı çirkinleştiremez’

Sakallarını kesip incecik bıyık bırakan Kıvanç Tatlıtuğ’un yeni imajını görenler şaşkınlıklarını gizleyemedi. Kimileri alay etti. Siz nasıl buldunuz?

E.Ö.: Oyuncu dediğin çirkin de olur, yakışıklı da. Kilo da alır, çok zayıflar da. Kıvanç her role girebilecek boyutta bir oyuncu. Ama onda öyle bir aura var ki hiçbir şey onu çirkinleştiremez diye düşünüyorum.

O.B.: Kim yapmış o yorumu, görebilir miyiz? Kıvanç’ın çirkin halini yakalamak için bekleyenler var ve bana çok komik geliyorlar. Düzgün kesilmiş ‘Ayhan Işık’ bıyıklarını çok sevdim. “Az da olsa beğenen var” yakıştırmasına katılmıyorum.

K.K.: Kıvanç’ın bıyığıyla alay edenler açsın kendi bıyığıyla dalga geçsin. Bence bıyık Kıvanç’a teşekkür etmeli, “Sağol abi beni bırıktın” diye. Kıvanç’la ‘çirkin’ kelimesi ancak üniversite giriş sınavında anlam bozukluğu sorusu olarak bir cümle içinde kullanılabilir.

B.İ.: “Kıvanç’a bıyık yakışmamış” desek, kıskanıyor derler. Ama yakışmış zaten ne yapsa yakışıyor adama. Sakal ve bıyık meselesi biraz da modayla alakalı. 15 sene önce sokakta sakallı erkek göremezken, şimdi sakalsız olana ‘köse’ muamelesi yapılıyor. Neredeyse herkes sakallı. Sakal biter, bıyık başlar. Erkekler için böyle bir döngü var.

‘Güneş’in albümü karşılığını buldu’

‘Anadolu’nun Güneşi’ isimli türkü albümü, Burcu Güneş’e dünyanın kapılarını açtı. Kariyerinde ilk kez albümü 40’tan fazla ülkede satışa çıkan popçu, “Bu benim için dönüm noktası” dedi. Dünyaya pop şarkılar yerine türkülerle mi açılmalıyız?

E.Ö.: Burcu Güneş’in güzel bir sesi var. Dünya, Selda Bağcan’la türkülerimizi keşfetti. Bence Burcu Güneş’in sesine yakışmış bu türküler.

O.B.: Bir albümün 40’tan fazla ülkede piyasaya sürülmesi büyük bir olay değil. İnternet aracılığıyla isterseniz tüm dünyada piyasaya sürebilirsiniz. Burcu biraz Selda Bağcan rüzgârı kovalıyor gibi geldi bana, umarım dikkat çeker.

K.K.: Sportify’ların, Apple Music’lerin çağında 40 ülkede şarkılarının yayınlanması çok da abartılacak bir şey değil. Sanatçıların böyle ‘çıtalar’ koymasına gerek yok. Siz iyi bir şeyler yapın zaten bir şekilde ülkenizde de dünyada da karşılığını bulur. Ama böyle “Dünyanın kapılarını açtı” falan gibi şeyler kendisine bir süre sonra negatif dönebilir!

B.İ.: Bizim pop müziği batı kökenli zaten. Pop müziğimizi dünyaya dinletme çabasıyla tereciye tere satmaya çalışıyoruz. Anadolu’nun benzersiz türküleri dünyada pek bilinmiyor. Bakın Selda Bağcan, yıllar sonra bu türkülerle dünyada adını duyurdu. Böyle bir realite varken, Burcu Güneş gibi özel bir sesin türküleri dünyaya tanıtma girişimi çok doğru hamle, bravo Burcu’ya.

‘Aranan taze kan bulundu’

Edis, ‘An’ adını verdiği yeni albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Albümü dinleyenlerin çoğu birbirine, “Edis, yeni Tarkan olur mu?” sorusunu yöneltiyor. Sizce olur mu?

E.Ö.: Yeni Tarkan değil de yıllar sonra müzik dünyasında bir erkek popçu çıktı diyebiliriz. Edis fark yaratıyor. “Tarkan olur” denmesinin nedeni yıllar sonra umut vaat eden bir yeteneğin çıkmasıyla ilgili. Çünkü Tarkan standartlarında.

O.B.: Edis müzik dünyasına sevindirici bir heyecan getirdi. İşini ciddiye alıp kolaya kaçmıyor. Tarkan kadar efsane olup olmayacağına bir 10 sene sonra karar verebiliriz ama şimdilik pop için aranan taze kan bulundu diyebiliriz.

K.K.: Edis’e ‘Yeni Tarkan’ yakıştırması yapmak ya da “Yeni Tarkan olur mu?” diye bir beklentinin öznesi durumuna getirmek bence doğru değil. Edis önce bir Edis olsun gerisi gelir zaten. ‘Yeni Tarkan’ diye diye kaç tane yıldız adayı harcadığımızı düşününce aman dikkat Edis diyorum.

B.İ.: Edis, Tarkan gibi yeni bir popstar olur hatta oldu bile. Tek eksiği Açıkhava Tiyatrosu’nda biletli konser, onu da bu yaz yapacağını duydum. Ama her şeyini Tarkan’la kıyaslayamayız. Aralarında 20 senelik bir fark var. Farklı kuşakların starı onlar. Edis’in albümü başarılı, çoğu hareketli şarkılar farklı ve bekleneni fazlasıyla veriyor. Ama slow şarkılarda eksiklik var sanki. Bizde bir slow şarkı gerçeği hâlâ var çünkü.

‘Aslıhan Doğan ilişkisinin arkasında durdu’

Arda Turan ve Aslıhan Doğan sade bir törenle hayatlarını birleştirdi. İkilinin düğün yapmadan aceleyle evlenmesini ve Aslıhan Doğan’ın evlenir evlenmez soyadına ‘Turan’ı ekleyip aceleyle sosyal medya hesabı açmasını nasıl yorumlarsınız?

E.Ö.: Soyadını değiştirmesine şaşırmadım. Son yıllarda klasik, birçok Türk kadını sosyal medyada bu hareketi yapıyor. Aslıhan’ı ayrıca tebrik ediyorum. Çünkü Arda Turan gerçekten çok zor biri. Onunla birlikte olmak, bunca badireleri atlatıp nikâh masasına oturtmak kolay değildi. Arda çoğu zaman beyazı bile siyah anlayabilen biri.

O.B.: Aslıhan da Arda da zorlu bir yolculuktan geçti, ne olaylar atlattı. Kaybettikleri zamanı kazanmaya çalışıyorlardır belki.

K.K.: Aslıhan Doğan’ın soyadına hemen ‘Turan’ı eklemesinde garipsenecek bir durum yok. Doğrusu ben onun bu ilişkinin başından beri duruşunu da beğeniyorum. İyi günde de kötü günde de ilişkisinin arkasında durdu.

B.İ.: Bunların hiçbirine şaşırmadım. Bu acele evliliği ilk HT Magazin duyurduğu için zaten şaşırtmadı. Acele evliliğin nedeni olarak da Aslıhan Doğan’ın hamile olduğu söyleniyordu. Söylenenler tek tek çıkıyor. Üstelik Aslıhan Doğan bu soyadı için çok çabaladı ve sabretti, hakkı o zaman. İkisine de mutluluklar diliyorum.