Hülya Avşar: Başka ülkede olsa heykelimi dikerlerdi

Hülya Avşar'ın adına düzenlenen Hülya Avşar Cup, başladığı 2001'den bu yana en çok katılımın sağlandığı tenis turnuvası olmasının yanı sıra elde edilen gelirle açılan fon bünyesinde dar gelirli ailelerin çocuklarına tenis eğitimi verilmeye başlandı. Böylelikle zengin sporu olan tenisten dar gelirli ailelerin çocukları da faydalandırılıyor.

Hülya Avşar Cup, 2011'den itibaren yeni bir misyon daha edindi; 12 - 18 yaş gruplarında ilk 8 içerisinde bulunan teniste yetenekli, gelecek vaat eden genç tenisçilerin yıllık turnuva masrafları da karşılanmaya başlandı. Ayrıca başarılı lise ve üniversite öğrencilerine burs da sağlanıyor.

Belki günün birinde Hülya Avşar Cup'ın bursuyla tenise başlayan biriGrand Slam Turnuvaları'nda yer alacaktır.

Ayrıca teknik ve maddi sorunlar nedeniyle tenis oynayamayan engelli vatandaşlarımız da Hülya Avşar Cup bünyesinde korta çıkarak moral bulup hayat ağacının dallarından birine tutunabiliyor.

Hülya Avşar, Hülya Avşar Cup ile 20 yıldır iki konunun altını çizmeye çabalıyor.

Birincisi; ebeveynlerine, çocuklarının fiziksel ve ruhsal gelişimlerine tenisin ne ölçüde katkı sağlayan bir spor olduğu.

İkincisi; oynanacak araç - gereçler bazında olmasa da kortların bulunduğu kulüplere üye olma açısından masraflı bir spor olan tenisi; belediyeler, çeşitli kurum ve kuruluşların katkılarıyla herkesin sporu olmasının sağlanabileceği.

Hülya Avşar, 26 - 31 Ekim arasında Antalya Megasaray Tenis Akademisi'nde gerçekleşecek olan Hülya Avşar Cup'ın 20'nci yılı vesilesiyle Habertürk'e verdiği röportajda sorularımızı cevapladı.

Tenis sporuna ne zaman, kimin teşvikiyle başladınız?

Beş yaşındayken yüzmeye başladım ve profesyonel olarak devam ettim. Tabii sporun pozitif duygusu verdiği mutluluk çok küçük yaşta alışkanlık yaptı. Hatta bağımlılık... Ve meslek hayatım devreye girince yüzmenin yerine koyacağım başka bir spora ihtiyaç duydum. Sonuçta teniste karar kıldım ve başladım.

Tenisin günlük yaşamınıza ve mesleklerinize sağladığı katkılar neler olmuştur?

Her spor dalı; snowboard, weakboard, squash, kayak, yüzme ve tenis... Her spor dalının hayatıma kattığı çok önemli etkileri var. Örneğin tenis; zekanın devreye en çabuk, en pratik nasıl sokulması gerektiği konusunda oldukça etkilidir. Ayrıca azimli olmak, sakinliği korumak, moral bozmamak ve gevşememe konusunda da öyle... Şöyle anlatayım; maçta gerideyseniz bile son topa kadar aynı azimle devam ederek maçı bırakmazsınız. Çünkü biliyorsunuz ki bir sayı bile maçı döndürüp kazanmanızı sağlayabilir. Maçta öndeyseniz hiç gevşemeden sonuna kadar devam edersiniz. Çünkü rakibin tek bir sayıyla maçı döndürüp kazanabileceğini bilirsiniz. Maç sırasında sakinliği korumak, rakibe açık vermemek, maç bitmeden moral bozmamak, rakibin bir açığını kollayıp sayı yapmak... İşte tenisin strateji geliştirme konusundaki bütün bu katkılarını meslek hayatımda görmek mümkün.

Hülya Avşar Cup'ın varlığının, buna bağlı olarak da misyonunun devamı adına Gençlik ve Spor Bakanlığı ve kulüplerle nasıl bir çalışma içinde olunmalı?

Açıkçası Hülya Avşar Cup'ın kimseye ihtiyacı yok sanıyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yaptıklarıyla 20 yıldır düzenlenen Hülya Avşar Cup'ın yaptıklarını yan yana getirsek onlar için iyi olmaz. Yapılan söylenmez ama başka ülkede olsa heykelimi dikerlerdi, benim böyle bir beklentim olmadı. Böyle daha mutluyum. Nasıl ki okul yaptırdığım için mutluysam, binlerce kişiyi tenise başlattığım için de mutluyum. Hülya Avşar Cup, en çok katılımı olan ayrıca engelli tenisçilerin de yer aldığı tenisin gitgide yayılmasına, benimsenmesine, sempati kazanmasına, sevilmesine sebep olan bir turnuvadır.

Sizce günümüzde faal olan en iyi kadın ve erkek tenisçiler kimlerdir?

Tabii ki hali hazırda devam edenler Rafael Nadal, Roger Federer, Novak Đoković, Serena Williams... Arkadan gelen ve saydıklarımı zorlayan gençler var; Naomi Osaka, Alexander Zverev ve Stefanos Tsitsipas gibi...