Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema 37. İstanbul Film Festivali’nde kaçırmamanız gereken filmler!

        Bu yıl 6-17 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek 37.İstanbul Film Festivali 43 ülkeden 210 filmle bizi karşılıyor. 12 gün içinde bu kadar çok film arasından film seçmek hayli zor oluyor. Gelin işinizi biraz kolaylaştıralım ve festivalde eğlence, macera, aksiyon, müzik dolu filmlere bir göz atalım.

        Taş Devri Firarda

        Altyazılı seyretmek için ilk ve son şansınız olan film, Vodafone Red Galaları’nda. Oscar’lı canlandırma ustası Nick Park’ın filmi Taş Devri’nde geçen, çok eğlenceli, çok hareketli bir stop-motion bir film. Ses kadrosunda birbirinden ünlü isimlerin yer aldığı filmde, mağara adamı Dug, bronz aletlerle köy topraklarını kazıp maden çıkarmak isteyen istilacıların kabilesini korumaya çalışıyor. Hem tüm ailenin birlikte izleyebileceği çok şenlikli bir film hem de futbolun tarih öncesinde doğuşunu anlatan bu animasyon filmini kaçırmayın.

        REKLAM

        Gri Değil, Siyah: Ankara Rocks!

        Yönetmen, yapımcı ve senarist Ufuk Önen’in bir müzik ve şehir hikâyesini anlattığı film, 70’ler, 80’ler ve 90’larda Ankara’daki rock ve metal müzik sahnesini konserlere, stüdyolara, sokaklara keşfe dalarak anlatıyor. Festivalde Musikişinas bölümünde bulunan, Ankara’nın heyecan verici yeraltı müzik camiasını sunan belgesel, Ankara alt kültürünü inceliyor. 12 Nisan Perşembe günü Demir Demirkan, Kalben, Son Feci Bisiklet, Özge Fışkın’ın gibi isimlerin bulunduğu Ankaralı sanatçılar 20.30’da Salon İKSV’de konser verecek.

        Köpek Adası

        Berlin’in açılış filmi olan Köpek Adası, oyuncak gibi setlerin, görsel zenginliğin, masalsı hikâyelerin ustası Wes Anderson’ın Japonya’da geçen bir animasyonu. Seslendirme kadrosunda birçok yıldızın içinde bulunduğu filmin kahramanı, Atari adında bir çocuk. Yaşadığı kentin bütün köpekleri çöplük adasına sürülünce bu adada kendi köpeğini aramaya başlayan çocuk kendisini macera dolu bir yerde bulur. Aksiyon, macera ve duygu dolu film Wes Anderson’ın sınırsız hayal gücünü yansıtan, çocuklarla köpeklerin kahraman olduğu epik bir masal.

        REKLAM

        Radiogram

        1971 yılında Komünist rejim altındaki Bulgaristan’da dini ifadeler ve batı kaynaklı müzik ulusal tehdit kabul edilmektedir. Yaşanmış bir hikâyeden esinlenen film işte bu dönemde, rock’n’roll delisi küçük oğluna yeni bir radyo almak için 100 kilometre yürüyerek en yakın şehre giden bir babanın hikâyesini anlatır. Radiogram “müzik özgürlüktür” ifadesine yeni bir anlam katan sıcak bir, Bulgaristan’ın tam merkezinde, gerçek hikâyelere dayanan bir film.

        Bir Mahalle Hikâyesi

        Uluslararası yarışmanın en şaşırtıcı filmlerinden olan, çingene müziği üzerine araştırma yapan bir adamı anlatan film, birçok yönüyle tabuları yıkan, sınırları aşan, alışılmadık bir aşk hikâyesini anlatıyor. İki çok farklı sınıftan olan adam için yaşam koşulları hem ekonomik hem de toplumsal açıdan zorlayıcıdır ama Roman gettosu Ferentari içinde huzura kaçış yolları hep kapalıdır. Radu Jude’nin Yaralı Kalpler filminde rol alan Sırbistan doğumlu Bosnalı yönetmen Ivana Mladenovinc’in ilk uzun metrajlı kurmaca filminin oyuncusu ve senaristi Adrian Schiop da festivalde olacak.

        REKLAM

        Çeneni Kapa ve Piyano Çal

        Dünya prömiyerini Şubat ayında Berlin Film Festivali’nde yapan film, indie müzik dünyasının en şahsına münhasır piyanistlerinden biri olan Chilly Gonzales’in müzikal yolculuğunun izlerini sürüyor. Grammy ödüllü besteci, piyano virtüözü Chilly Gonzales, rap, elektro ve solo piyano ile klasik pop arasında dur durak bilmeyen bir sanatçı. Gonzales’in dünyası sahnesi ve özel hayatının kesişme noktalarını gözler önüne seren film, festivalin Musikişinas bölümünde izleyicilerle buluşacak.

        Safha 4

        Filmin yönetmeni Saul Bass’ın ‘The Solar Film’ ile en iyi kısa film Oscar adaylığı, 1978 yılındaki ‘Notes on the Popular Arts’ filmiyle en iyi kısa film Oscar adaylığı, 1968 yapımı ‘Why Man Creates’ filmiyle ise en iyi belgesel ödülü bulunuyor. Unutulmaz açılış jeneriklerine, afiş çalışmalarına imza atmış yönetmen olan Bass, kısa filmiyle Oscar kazandıktan hemen sonra uzun metrajını çekmek istedi. Karıncalar üzerinden zeki ve stilize bir bilimkurgu yapmak isterken, film klişe bir gişe canavarına çevrilmek isteniyordu. Bass’in kurgusu onay almadan değiştirildi, montaj sekansından oluşan final kesildi ve film gişede başarısız olunca da vizyondan kalktı. Neredeyse 40 yıl sonra, kayıp finalin 35mm makarası bulununca restore edilen film, nihayet hak ettiği kıymeti hızla geri kazandı. Bass’in filmi festivalde Gömülü Hazineler bölümünde bulunuyor ve film benzersiz düşsel atmosferiyle perdede görülmesi gereken bir şölen niteliğinde tek filmi.

        REKLAM

        Stalker

        Andrey Tarkovski’nin başyapıtı kabul edilen film, yalnızca film dilinin gücünün nelere yetebileceğinin kanıtı sanki. İki yolcunun bir rehber eşliğinde yasak bölgeye metafizik yolculuğunu konu alan film alışılagelmiş kalıpların dışında güçlü görüntüleriyle gerçek bir bilimkurgu hem de tam bir zihin egzersizi. Sanatçı Ali Mahmut Demirel’in 16 Mart tarihinde başlayan ve İstanbul Film Festivali boyunca da Arter’de devam edecek olan “Ada” başlıklı sergisinde sanatçı üç videosunu oluştururken esin kaynağı olarak Stalker, The Last of England ve Kuyu filmlerini esas almış. Filmler, festivalde Mimari Ütopyalar- Sinematik Distopyalar bölümünde yer alacak.

        İki Kaçak

        Joseph Losey’in filmografisinin biçimsel anlamda en deneysel ve özgür çalışmalarından biri olan İki Kaçak, doğanın özündeki avcı ve av arasındaki hayatta kalma yarışının izini sürmek için mükemmel bir alegori. Aksiyon-gerilim kıvamında olan film, usta yönetmenin hep gölgede kalan filmlerinden oldu fakat film festivalde Gömülü Hazineler bölümünde bizlerle buluşuyor. Karakterlerin adının, mekânın ve ayrıntıların önemli olmadığı bu film, özellikle izleyicilerde yarattığı gizem ile 1970’lerin devrimsel filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Belirsiz bir ülkenin vahşi doğasında iki kaçış vardır. Gittikleri her yerde, tehditkâr bir kara helikopterle takip edilen kaçakları izlediğimiz sahneler oyundaki güvensizliği askıya almaya yetecek kadar iyi. Filmde bulunan saf manzara göz kamaştırıcı ve her çekim bir manzarada kafeslenen iki figürün temasını hesaplatıyor.

        REKLAM

        Vikingler dizisinin yıldızı Travis Fimmel İstanbul Film Festivali’nde

        Açılış töreninin ardından festival, Andrew Haigh’in yönettiği ve Charlie Plummer’a Venedik’te En İyi Genç Oyuncu ödülü getiren Lean on Pete filmiyle başlayacak. Lean On Pete’in oyuncularından Travis Fimmel da festivalin konuğu olacak. Vikingler dizisinde Kral Ragner rolüyle tanınan ünlü oyuncu Travis Fimmel, açılış filmi Lean On Pete’i sunmak üzere törene katılacak.

        Festivalin konuğu olarak İstanbul’a gelecek bir diğer bir yıldız isim, Y Tu Mama Tambien ve Pan’ın Labirenti filmleriyle hafızalarda yer edinmiş İspanyol oyuncu Maribel Verdú olacak. Verdú, Antidepresan bölümünde yer alan Abrakadabra filminin başrolünde yer alıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ