Bir yıl her Cumartesi akşamını mutfakta geçirmişliğim var. Kendi kendime tatlı ve pasta yapmasını öğrenme hedefi koymuştum, hafta sonlarını da eski evimin mutfağında tarifleri en kusursuz şekilde uygulamaya ayırdım.

Bu macerada bana en çok yardımı dokunan kişi Cenk Sönmezsoy’du. Cafe Fernando isimli iki dildeki yemek blog’undan biliyorsunuz. Tatlının bir kimya formülü kadar hassas olduğunu onu okuyarak öğrendim. Farklı şekillerde alınan unun ölçüsünün değiştiğini, birkaç gramın bile tarifte fark ettiğini de.

Sönmezsoy son dört yıldır önce Türkçe yayımlanan tatlı-pasta kitabının İngilizce çevirisiyle uğraşıyordu. Sıradan bir çeviri değil bu, bütün tarifler Amerika ve Kanada’da bulunan ürünlere göre yeniden denendi ve üzerinde oynandı.

Mesela Türkiye’de şekeri beş dakika karıştırması gerekiyormuş, ABD’de bu süreyi üç dakikaya indirmiş. Çünkü marketlerde satılan şeker kristalleri bizdekinden daha ince. İşin komiği, hiçbir standardın tutmadığı Türkiye’de farklı markaların şeker kristalleri de farklı farklı boylarda çıkıyormuş. “En incesi bile ABD’den daha kalın” diyor.

Yazar kitabının turu için New York’taydı geçen hafta. Perşembe akşamı Rizzoli’de, Cuma ise East Village’daki küçücük bir yemek kitapları mağazasında imza günü vardı. Yemek söz konusu olunca imza gününe davet demek daha doğru. Her iki seferde de kitaptan uygulanmış tarifler vardı. Sönmezsoy’un epey ünlenen brownie’si kendi elinden Amerikalı konukların beğenisine sunuldu ve tam not aldı. Aşırı tatlı değil ve çok yoğun.

Fotoğrafta Sönmezsoy’un yanında duran kişi New York’taki en yakın ahbaplarından biri; Türkiye’yi çok iyi bilen Nick Malgieri. 12 kitabı bulunan Malgieri’nin “Pastry” isimli eserinin kapağında havuç dilim baklava var. Ayaküstü İstanbul’daki ve Brooklyn’deki lokantaları konuştuk. Brooklyn’in derinliklerinde, daha önce hiç duymadığım bir Türk lokantasının tavuk dönerini övdü.

İmza gününü düzenleyen kitapevinin sahibi Bonnie Slotnick sadece çok eski kitapları sattığı içn Malgieri’nin “Pastry”si rafta yoktu.

Sönmezsoy’un “The Artful Baker” kitabının arka kapağında Malgieri’den bir övgü var, diğer meşhur pasta şefleri Dorrie Greenspan, David Lebovitz, Appolonia Poilan’den de. Kare as’ın onayından geçti kitap.

İlginç bir bilgi öğrendim, kapaktaki o muazzam pastanın yerine kurabiye koymak istemiş yayınevi. Çünkü ABD’deki tatlı kitaplarında en çok kurabiye ilgi görüyormuş. Sonunda pastada karar kılmışlar, fotoğrafları çekip iç tasarımıyla da ilgilenen Sönmezsoy’un da yönlendirmesiyle.

İmza gününden çıkarken Cenk Sönmezsoy da yıllarca yaşadığı San Francisco’ya turun ikinci etabına gitmeye hazırlanıyordu. Alameda’da dev bir bit pazarında buluşmak için sözleştik.