Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Afrika'nın Türk starı Tolgahan Sayışman - Magazin haberleri

        Oynadığı dizi yayınlanmaya başladıktan sonra Angola’nın en ünlü starlarından biri haline gelen Tolgahan Sayışman, başkent Luanda’da Afrikalı fanatik hayranlarıyla kucaklaştı.

        Angola'nın en çok izlenen dizisi haline gelen ‘Asla Vazgeçmem’in yakışıklı Yiğit’ini bağrına basan 6 bin kişi, ‘İstanbul’la Tanışma’ organizasyonunda Luanda caddelerini Sayışman’ın öğrettiği ‘En büyük Türkiye’ tezahüratıyla inletti.

        Sayışman “Daha önce Makedonya’da, Kosova’da da çok ilgi gördüm ama bu kadarını hiç görmedim. Mutlu oldum ve gurur duydum. Türk dizilerine ve bizlere ilginin ülkemizin turizmi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

        LUANDA'DA TÜRKİYE COŞKUSU

        Tolgahan Sayışman, Angola’nın başkenti Luanda’yı 5 gün boyunca sallarken adına düzenlenen organizasyonda 6 bin kişi ‘En büyük Türkiye’ diye bağırdı.

        ‘ANGOLA’NIN başkenti Luanda’daki 4 de Fevereiro Havalimanı’nın apronununda başlayan çığlıklar pasaport kontrolü sırasında daha da arttı. Asıl sürprizse çıkış kapısında yaşandı.

        Havalimanı polisiyle özel korumalar, oluşan izdihamı kontrol etmekte güçlük yaşayınca içeri geri girildi. Havalimanı yetkilileri özel timden yardım istemek zorunda kaldı. Özel timin çabasıyla aracına götürülürken ikamet edeceği otelin önü havalimanı çıkışından farklı değildi.

        Yine izdiham, yine çığlıklar... Gidişi de gelişi gibi olaylı geçti. Zaptedilmesi zor bir kalabalık. Havalimanına polis eskortuyla ulaşabildi. Kaldığı 5 gün boyunca Luanda’nın gündemi oldu.’

        REKLAM

        Biri bana bunları anlatsaydı yorumum şöyle olurdu: ‘Abartma, Türkiye neresi Angola neresi. 5858 km uzaklıkta. Kültürel, ekonomik ve sportif bağlarımız da çok güçlü değil. Nereden tanısınlar da çığlık çığlığa karşılasınlar? Bir de ülkeden ancak polis eskortuyla çıkabilsin?

        Kim bu kişi?

        Tolgahan Sayışman...

        Anlatıldığında abartıldığını düşüneceğim ne varsa gerçekten olduğunu yerinde gördüm. Ülkeye girişinden çıkışına kadar olan 5 gün içinde hayranlarının yakından görebilmek için saatlerce otelinin önünde beklediklerine şahit oldum. Bütün yaşananları fotoğrafladım, HT DOKUN için kameraya aldım. Her izdihamın ortasında kaldım.

        Rol aldığı ‘Asla Vazgeçmem’in yayınlanmasıyla Angola’da edindiği hayranlarının daveti üzerine kardeşi Nil Sayışman ile birlikte başkent Luanda’ya giden Tolgahan Sayışman, önce hidrosefali hastası çocukların tedavi gördüğü Centro De Hidrocefalia Hastanesi’ne 10 bin dolar ve tıbbi malzeme yardımında bulundu. Ardından dizisinin yayınlandığı TV kanalındaki bir programa ve adına düzenlenen ‘İstanbul ile Tanışma’ organizasyonuna katıldı.

        REKLAM

        Tolgahan Sayışman, organizasyona katılan 6 bin kişiye hep bir ağızdan önce ‘Kırmızı-beyaz, en büyük Türkiye’ sonra da ‘Sarı-lacivert, en büyük Fenerbahçe’ sloganları attırdı. Angola’daki günlerini HT Magazin'den Mehmet Çalışkan'a verdiği röportajda anlatan Tolgahan Sayışman Türk dizilerine olan ilginin devam etmesi için yapılması gerekenleri de dile getirdi.

        "DÖRT KITAYA YAYILDIK"

        Hayranlarınızdan aldığınız teklif üzerine Angola’ya geldiniz. Bu süreç nasıl gelişti?

        Başta Angola, Mozambik ve Namibya olmak üzere, sosyal medya aracılığıyla Afrika’nın çeşitli ülkelerinden çok mesaj alı- yordum. Bana olan ilgilerini o şekilde anladım. Daha önce Balkan ve Arap ülkelerinde olduğu gibi Angola’yı da ziyaret edebileceğimi düşündüm. Hem Afrika’yı görmek hem de buradaki insanlarla temas kurabilmek adına ülkemizi çok doğru bir şekilde temsil edebileceğimi düşündüm. İşin içine bir de insani yardım ve sosyal sorumluluk projeleri katılınca, hemen geldim.

        Dizinizin Afrika’da da izlendiğini öğrenmek size neler hissettirdi?

        Müthiş bir duygu. Bu durum ülkemizin reklamı açısından da çok önemli. Dizilerle dört bir kıtaya yayılmış durumdayız. Bunlar olumlu şekilde değerlendirmeli. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile de dirsek temasında olarak yapımlarımızın daha geniş coğrafyada izlenmesini sağlamak gerekir.

        Luanda’ya ayak bastığınız anda büyük bir izdiham yaşandı, hatta özel tim çağrıldı. O zaman neler hissettiniz?

        Çok mutlu oldum ve çok şaşırdım. Bir ilgi bekliyorum ama bu kadar yoğun olacağını tahmin etmiyordum. Canlandırdığım ‘Yiğit’ ve onun aile yapısı Angola, Namibya gibi ülkelerdeki insanların yaşayış tarzına benziyormuş. İnandırıcılığımız yüksek boyutta olduğu için insanlar ayrıca hayranlık duyuyor. Daha önce Makedonya ve Kosova’da başıma gelmişti. Ülkemizdeyse Konya ve Gaziantep’te. Ama Luanda’da bu kadar ilgiyi açıkçası beklemiyordum. Senin de şahit olduğun gibi sokakta gezemiyoruz bile. Çok mutlu ve gururluyum. İnşallah bu güzelliklerin devamı gelir.

        "ABD BİZİ RAKİP GÖRÜYOR"

        Çığlıklar, üstünüze atlanması, otomobilin camının yumruklanması... Bu ilgi fırsata nasıl çevrilebilir?

        Bu ülkeleri dizilerimizle fethetmeye devam edebiliriz. Bu konuda bakanlıklardan da destek almak gerekir. Dizi süreleri kısaltılmalı ve yapımların kaliteleri daha da artı- rılmalı. Benzer ve düşük kalitede işler sunmamalıyız. Bununla ilgili Romanya ve Polonya’dan eleştiriler aldım. Bizim diziler oralarda başarılı olduktan sonraki dizileri beğenmemişler ve satın almaktan vazgeçmişler. Kalitenin düş- memesiyle ilgili olarak sektörün bir an önce çalışmalar yapması gerekiyor. Arap ülkeleri, Balkanlar, Türk cumhuriyetler, Rusya, Avrupa, Güney Amerika ve Afrika derken inanılmaz büyüklükteki bir coğrafyaya hızla yayıldık. Kaliteyi yükselterek yayılmayı genişletmeli ve süreklilik göstermeliyiz. ABD dizi pazarı bizi çok ciddi bir rakip ve tehdit olarak görüyor ve bununla alakalı önlemler alıyor. Eskiden ABD dizilerinde çok fazla ünlü isim göremezdik şimdi dünya yıldızlarına dizi çektirmeye başladılar ve doğal olarak birçok pazara giriyorlar. Onların rakibi konumundayız ve bizim de işlerimize daha çok özen göstermemiz lazım. Burada yapımcıdan oyuncuya kadar herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bugünkü dizi süreleriyle bunu sağlamamız mümkün değil. İşin maddiyat tarafını bir kenara koyup en doğru kararların alınması gerekiyor. Ne olursa olsun, yeter ki dizilerin süreleri 70-80 dakikaya çekilsin.

        "ÜLKEMİ TANITMA PEŞİNDEYİM"

        Adınıza düzenlenen organizasyonun adı neden ‘Tolgahan’la Tanışma’ değil de, ‘İstanbul’la Tanışma’ oldu?

        Çünkü kendimi değil, Türkiye’yi tanıtmanın peşindeyim.

        Luanda’da pek çok kişiyle sohbet ettiniz. Türkiye hakkında ne düşünüyorlar, ülkemiz hakkında ne kadar bilgi sahibiler?

        Çok bilgi sahibi değiller. Dizilerimizle fikir sahibi oluyorlar. Partinin adını da işte bu yüzden ‘İstanbul ile Tanışma’ olarak belirledim. Bu sayede onları biraz daha ülkemize yönlendirebileceğimize inandım. Yunan adalarına gitmeyi tercih ettiklerini öğrendim. Ben de artık Çeşme, Bodrum, Marmaris, Fethiye, Göcek ve İstanbul dururken başka bir yere gitmemelerini söyledim.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ