Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Bakan Fakıbaba: Kuraklık üretimi etkileyecek - İş-Yaşam Haberleri

        Türkiye, on yılların en büyük kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, HABERTÜRK’ün günlerdir gündeme getirdiği kuraklıkla ilgili önemli bir açıklama yaptı. 1970’lerden bu yana en kurak yılın yaşandığını kaydeden Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, “Kuraklık mutlaka ürünleri etkileyecek ama oranını şu an bilemiyorum” dedi.

        Gazete Habertürk'ten Esra Nehir'in haberine göre, sigortalı çiftçilerin olası zararının karşılanacağını belirten Fakıbaba, tarım ürünlerine yönelik destekleme oranlarının yasayla belirlendiğini, bu oranlar kapsamında çalışmaların yapılacağını vurguladı.

        İLLERDEN RAPOR İSTENECEK

        Tarım Bakanlığı, kuraklığın tarıma etkilerini tespit etmek için illerden rapor isteyecek. Meteoroloji’den gelen veriler de değerlendirilecek. Tablonun ortaya çıkmasının ardından atılacak adımlara ilişkin yol haritası oluşturulacak. Yağış miktarının beklenenin altında olması nedeniyle yurt genelinde barajların doluluk oranları düştü. İstanbul’daki 10 barajın doluluk oranı yüzde 65, Ankara’da yüzde 20, İzmir’de ise yüzde 34 seviyesinde.

        TEDBİRLER GELECEK HAFTA AÇIKLANACAK

        Kuraklık İzleme Komisyonu ve Tarımsal Kuraklık Yönetimi Koordinasyon Kurulu çalışmalarını sürdürüyor. Bakanlık kaynakları “Büyük ihtimalle gelecek hafta alınacak tedbirleri duyuracağız” dedi.

        TARLA ÜRÜNLERİNDE FİYAT ARTIŞI YÜZDE 30'U BULABİLİR

        Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör de kuraklığın devam etmesi halinde, 2018 yılında tarla ürünlerinde yüzde 10 ila 50 üretim kaybı yaşanacağını söyledi. Kuraklığın devam etmesi halinde fiyat artışının yüzde 30’ların üzerinde olabileceğine dikkat çeken Güngör, “Buğday, arpa, pamuk, pancar, soya fasulyesi, ayçiçeği gibi tarla ürünlerinde üretim düşebilir.

        Seralardaki üretim damlama sulama sistemi kullanıldığı için fazla etkilenmez, üretim kaybı olmaz. Sıkıntımız tarla üretiminde” dedi.

        Kuraklığın sebebi olarak iklim değişikliğini gösteren Güngör şöyle konuştu:

        "Son 40 yılda Türkiye bu kadar kurak bir döneme girmedi. Yağışların az olmasının yanı sıra şehirlerdeki yapılaşma sebebiyle yağan yağmur ve kar da toprakla buluşmuyor, betonlaşma kuraklığı körüklüyor."

        'POLİKÜLTÜR ZİRAAT TEHLİKEDE'

        Kuraklığın en çok Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini, kısmen de İç Anadolu Bölgesi’ni tehdit ettiğini söyleyen Güngör, en çok Adana, Antalya ve Şanlıurfa’nın etkileneceğini öngördü. Bu kentlerde birden çok ürün için “polikültür ziraat” yapıldığını vurgulayan Güngör şöyle konuştu:

        REKLAM

        "Kuraklık mısır, pamuk, soya, narenciye, fıstık, buğday üretilen alanlarda verimi doğrudan etkiler. Karadeniz bölgesi ise aşırı yağış olabileceği öngörüsü ile riskli."

        'TARIMSAL KURAKLIK RİSKİ DE ARTACAK'

        Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) meteorolojik kuraklığın ardından tarımsal kuraklık riskinin arttığı uyarısında bulundu. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, yetersiz yağışa dikkati çekerek, çiftçilerin tarımsal faaliyetten kopmaması için gerekli önlemlerin alınmasını ve olası kuraklık durumunda çiftçi kayıplarının telafi edilmesini istedi.

        'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE GÖRE ÜRÜN PLANLAMASI YAPILMALI'

        Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, ürün planlamasının iklim değişikliğine göre yapılmasını önerdi. Tarımsal büyüme ile ilgili teşvik planlamalarının değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kopuz, “İthalatın büyümesini engelleyecek, Türkiye’de ekilebilir ve üretebilir ürün desenleri tekrar teşviklerle yükseltilmeli” dedi.

        NE TÜR TEDBİRLER ALINMALI?

        -Uzmanlara göre kuraklığa karşı vahşi sulama yöntemleri bırakılmalı, devlet basınçlı su sistemlerine teşvik etmeli, damlama sulama yaygınlaşmalı,

        -İçme suları tarımda kullanılmamalı, atık sular sterilize edilerek tarımsal sulamada kullanılmalı,

        -Bölgelere göre hangi ürün, hangi bölgede, ne kadar yetiştirilmeli gibi ekim planlaması yapılmalı.

        -Kırsalda babadan atadan kalma yöntemle tarım yapan çiftçilere tarımsal bilgi desteği sağlamalı.

        1989 YAĞIŞ ORTALAMASI EN DÜŞÜK YIL OLDU

        Meteoroloji’den alınan verilere göre 1989 türkiye genelinde yağış ortalamasının en düşük olduğu yıl oldu. 2009 ve 1988 yağış ortalamalarının en yüksek olduğu yıllar oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün geçtiğimiz günlerde paylaştığı harita kuraklığın şiddetini ortaya koydu.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ