Beşiktaş - Osmanlıspor yazar yorumları

UMUR TALU | ''İKİ DAKİKADA BİR ORTADA''

Beşiktaş için kolay, totemci için zor durum. Beşiktaş son 2 sezon, ilki 16 ve 33. hafta, ikincisi 17 ve 34. hafta Osmanlıspor’la oynayıp şampiyonluk ilan etti.. Yine 16’ıncı (ve 33.) hafta; yine Osmanlı. Totemcinin Beşiktaşlı olanına müjde! Lakin o iki sezon ilk devre Ankara’da, şampiyonluk ilan maçları evdeydi. Bu kez tersi. Hadi bakalım. Bu da totemcinin Beşiktaşlı olmayanına müjde! Lakin esas müjde, tabii Galatasaray dışındakilere, Malatya’dandı. Demek Beşiktaş’ın 3 puanlık Evkur’amaması sürpriz değilmiş. Sürpriz, Medel, Negredo’lu; Oğuzhan, Tolgay, Cenk’siz kadro! Belki Talisca’yı hakiki 10 numara yapmak için. Belki devre arası satışa hazırlık. Quaresma-Negredo şık ofsayt golle başladı. Beşiktaş (Galatasaray dışındaki) son lig maçlarına göre daha hızlı, istekli, Şampiyonlar Ligi havasında başladı. 15. dakika, topla oynama yüzde 73. Orta üstüne orta. Korner üstüne korner. Tek yönlü oyunlara “puan” kolay da, “maç” demek güç.

Atiba’nın kaçırdığı kafa golünü heykeli olsa atardı! Beşiktaş, Babel-Adriano kanadını unutup sağa yapışarak oynadı uzun süre. Osmanlı da onları unuttu. Medel 3 sarı kart aldırdı rakibe; bu da beceri. Atiba’dan çok top keserek maçın adamı olmak için çok emek harcadı Şilili. Unutulmuş Adriano-Babel kanadı, “O zaman gol bizden” dedi birinden asist, diğerinden santrfor kafası! Eşofmanlı Cenk’le uçan sevinci unutmadan. Osmanlı ilk hücum niyetine golden sonra kapıldı, üst üste 3 kornerle; Fabri kurtarışıyla oyuna dahil oldu. Harika kontrada Babel yine Negredo yerinde adeta göbeğiyle golü yaparken Talisca çizgi farkıyla golü yiyecekti. Gökhan’ın Gönül olduğu, hakemin korner dediğine “Benden çıktı” deyişinden belliydi! İlk devre özeti şuydu: Beşiktaş lige sıkı dönüş yaptı! 2. yarı Babel bu kez Quaresma kanadından gelip hat-trick yaptı. Tosic’ten yine top kesme ve asist. Ne dersin Vida?

Osmanlı’nın kaçırdığı yüzde 100’den sonraki Beşiktaş kontratağı, Quaresma’nın direkten döneni, sonraki kuşatma müthişti. Dakika 60, 30 orta. 2 dakikada 1. Şut 15, pres 5 üstünden 5. Goller Babel, pres Medel! Quaresma çıkarken yine mutsuz, yine huysuz! Ama kontrollü. Babel ne çok attı, ne çok kaçırdı! Negredo ortaya çıktığında zaten gol oluyor! Bir direk daha, Pepe bile kaçırdı. Sağ bek Gökhan’ın solda pres yaptığı, yere serdiği rakibi yerden kaldıran, ilk kartı Caner’le gören, kulübeden gelen Caner’in asistiyle eşofmanı çıkaran Cenk’in hemen müthiş gol attığı, her saniye top kapmaya çalışan bir takım seyrettik. Serdar bile gol için cesaret buldu! ✶ Maç ve şampiyonluk elbet totemle filan kazanılmıyor da, tribünde iş öyle değil. Koltuk, duruş, atkı değiştiren için maç sadece sahada oynanmıyor. Kalbimizde oynanıyor çünkü! Kalbimizle oynuyor çünkü! Yoksa yoksa… Yine mi Osmanlı büyüsü!

KARTAL YİĞİT | ''BABEL'SİZ OLMAZ''

Beşiktaş, bu sezon olmadık puan kayıplarıyla geçen haftaya kadar herkesi şaşırtıyordu. Bu durum ‘Türkiye’nin ‘Dream Team’inin acaba bu sezon tadı mı kaçtı?’ sorularını da beraberinde getirdi ister istemez. 10 kişilik Kayserispor’u bile geçemeyince tepkiler, eleştiriler gırla geldi. Şenol Güneş bile oyuncu seçimleri konusunda tepki alınca bir kez daha futbolun nankör bir oyun olduğunu gördük. Sonuçta Beşiktaş da olsa puan verebilirdi. Tıpkı dün haftalardır kazanamayan Yeni Malatyaspor’un, Galatasaray’ı yenmesi gibi. Beşiktaş da orada önemli 2 puan bırakmıştı. Demek ki her an herşey olabiliyor. Şimdi diyeceksiniz karşılarındaki rakibin eti ne, budu ne? Evet doğru, Osmanlıspor bildiğimiz eski Osmanlıspor değil. Çok güç kaybetmişler. Zaten bulundukları yer de güçleriyle orantılı.

Beşiktaş’ın hele hele evinde bu takım karşısında aksi bir sonuç alması ancak mucize olurdu. Buna rağmen Beşiktaş ilk yarım saat bayağı bocaladı. Baskı vardı ama Atiba’nın kafası dışında net pozisyon yoktu. Siyah-Beyazlı formayı giyenler biraz gevşek davransa “Nasıl olsa kazanırız” modunda oynasalardı sürpriz bile olabilirdi. Ama işte burada Beşiktaş ve hocasının farkı devreye girdi. Sonuna kadar kovaladılar ve maçı farklı kopardılar. Tabii ki Ryan Babel’den ayrı bahsetmek lazım. İlk alındığında Kasımpaşa’daki istikrarsız performansı ister istemez göz önüne geldi. “Nerden çıktı bu Babel?” diyenler bile oldu ama geçen sezondan beri her şeyini ortaya koyan, oynamadığı zaman hücum gücü eksilen bir Beşiktaş’ın ortaya çıkmasına neden olan bir Babel vardı.

RYAN BABEL Dün de tek başına aldı maçı. Hakikaten Babel son yıllarda yapılmış en yararlı transfer.

Bu transferin de gelişimi ilginçti. Yönetimin hiç kafasında yokken eski idari direktör Semih Usta getirip önlerine koydu. Üstelik bonservisi olmadan alındı. İşte transfer başarısı diye buna derim. Babel’den sonra Şenol hocanın doğru tercihleri arasında olan Medel de bugüne kadar ki en üst düzey oyununu oynadı. Birkaç pas hatası dışında çabukluğu ve kademe anlayışı ile mükemmeldi. Gökhan Gönül’ün de özellikle ofansa yaptığı katkıyı görmezden gelemeyiz. Gerçi dün Siyah-Beyazlılar’da işini yapmayan işçi yoktu ama Talisca’nın tutuk hali sürdü. Şenol hoca sürpiz bir şekilde Cenk’in yerine Negredo’yu oynattı. İspanyol çok çalıştı, güzel de bir gol atarak bunun karşılığını aldı ama devamlılığı olmalı. Belki de hoca Cenk’in devre arasında gitme ihtimalini düşünerek Negredo’yu hazırlıyor olabilir. Beşiktaş, Galatasaray’ın çelme yediği bir haftada sürprize olanak tanımadı. Hele bir de Başakşehir’in kazandığı, Fenerbahçe’nin de kazanmaya yakın olduğu bir bu hafta sonunda önemli bir 3 puan alarak yarışta en ciddi adayın kendisi olduğunu gösterdi. Babel tek başına aldı maçı. Hakikaten son yıllarda yapılmış en yararlı transfer.