Bu listeden uzak durun!

Sinema acımasız bir sanat. Milyonlarca dolar yatırım yapılıp, tanıtımlar, başrol oyuncuları, senaryolar derken ortaya çıkan ürün 1,5 saat içinde harika tepkiler alabilirken, yerden yere de vurulabiliyor.

İşte size geride bıraktığımız yılda kaçırmış olmaktan pişman olmayacağınız ve eleştirmenler tarafından adeta yok edilmiş filmler. Rica ediyoruz, uzak durun.

The Bye Bye Man

Split, Get out ve It Comes at Night gibi başarılı korku filmlerinin vizyona girdiği dönemde, The Bye Bye Man, silik, sığ ve boş senaryosuyla adeta bu türün müdavimlerine hakaret gibi bir deneyim yaşatmış. Neredeyse her açıdan sınıfta kalan filmde, özel efektlerin kalitesizliği ve senaryoda cevapsız kalan deliklerle izleyicilerden nefret toplamış.

Sleepless

Baran bo Odar'ın yönettiği ve başrolünde Jamie Foxx'ın oynadığı Sleepless, aslen Sleepless Nights isimli bir Fransız filminde uyarlama. Eleştirmenler tarafından yeterince komik ve heyecan verici olamadığı yorumlarını alan filmin belki de tek olumlu tarafı, izlememiş olanlar için orjinali olan Fransız yapımının önerilmesine sebep olması.

The Shack

2007'de William P. Young'ın yazdığı ve best-seller olan romanından uyarlama olan filmin başrolünde Avatar filminde tanıdığımız Sam Worthington oynuyor. Mack (Worthington) Amerika'lı bir babanın kızının bir seri katil tarafından öldürülmesi üzerine hayata tutunma çabalarını konu ediyor. İşin ilginç tarafı Mack Tanrı'dan bir mektup alıyor ve kızının öldürüldüğü kulübeye gitmesi isteniyor. Buradan sonra film saçma sapan bir hal alırken, gittiği kulübede İsa, Tanrı ve Papa ile affetme, mutluluk ve geçmiş üzerine diyaloglar izliyoruz. Yanlış okumadınız. Dine derin göndermeler yapmaya çalışan film, propaganda yapmaya çalışırken herşeyi eline yüzüne buluştırıyor.

Collide

İhtişamlı kadrosuna rağmen beklentileri karşılayamamış olan Collide, barmen bir kıza aşık olan azılı bir suçlunun, genç kadının sonrasında böbrek nakline ihtiyacı olmasından dolayı gerekli olan para için işlediği yeni suç sarmalları üzerine kurulmuş bir senaryoya sahip. Nicholas Hoult, Ben Kingsley ve Anthony Hopkins gibi dev isimlerin boy gösterdiği film buna rağmen tam anlamıyla sınıfta kalıyor.

All Eyez on Me

Tupac Shakur'un uyuşturucu bağımlısı annesi, en büyük düşmanı Notorious B.I.G. ve yakın dostu Jada Pinkett Smith arasında geçen hayatını konu eden film, daha çok film hissi vermekten ziyade bir Wikipedia sayfasına bakıyormuşsuz hissi veriyor. Sinema ve müzik eleştirmenleri tarafından bu kadar önemli bir müzisyen ve gangesterin hayatından bir kesit vermek adına çok zayıf kaldığı söyleniyor.

Baywatch

David Hasslehoff'un meşhur televizyon dizisi Baywatch, başrolünde Dwayne Johnson ve Zac Efron olmasına rağmen, birçokları tarafından gülünecek derecede başarısız bulunmuş. Film genelinde ucuz esprilerin sıklığından sıkılan izleyiciler, dizinin sevilmiş olmasına sebep unsurların neredeyse hiçbirini filmde bulamadıklarından şikayetçi olmuşlar.

Diary of a Wimpy Kid: The Long Haul

Serinin dördüncü filmi olan Wimpy Kid, çocuklarını seven hiçbir ebevenynin izletmemesi gereken filmler listesinde en başa yazılıyor. Eleştirmenlere göre son film, ilk üç filmin kalitesi adeta yukarı çekmiş gibi gözüküyor. Sonuncusunu işkence mahiyetinde izlemeye ikna edilirseniz, ilk üçü sizin için birer başyapıta dönüşüyor. Kısacası uzak durun.

Underworld: Blood Wars

Underworld serisi Kate Beckinsale'e 2003 yılından beri olağanüstü para ve itibar kazandırmış olsa da, tüm filmlerin birbirinden kötü olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz. Underworld serisi çekilmeye başlandığından beri hayatımıza iPhone'un girdiğini, YouTube'un yaratıldığını ve dört farklı olimpiyatı izlediğimizi düşünürsek, harcanan zaman oldukça fazla. Görünen o ki bu 14 yıllık süre sadece Beckinsale'e yaramışa benziyor.

The Mummy

The Mummy herhalde okuyucularımızın bu listede göreceğini tahmin ettiği bir filmdir. Dark Universe'ün (Karanlık Evrenin) barındırdığı klasik korku filmlerinden olan Mummy, gişede büyük başarısızlık yaratırken, eleştirmenler tarafından da asit tankerine atılmışa benziyor. Barındırdığı ihtişamlı kadrosuna rağmen, karakterlerin sığ ve basit bulunduğu film Universal Stüdyolarının büyük başarısızlıklarından bir tanesi olarak tarihteki yerini almış durumda.