Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Fiskos Reşat Balcıoğlu: İsteyen istediği gibi yaşar Magazin haberleri

        HT Masa ekibi bu hafta, Ahmet Kural’ın “Hiç âşık olmadım” açıklamasını, Bülent Ersoy-Lerzan Mutlu polemiğini, Mehmet Aslantuğ’un Cem Yılmaz ile Şahan Gökbakar’ı kıyaslamasını, Deniz Çakır’ın sarhoş olup evinin yolunu bulamamasını ve Emina Sandal’la yollarını ayıran Mustafa Sandal’ın açıklamalarını masaya yatırdı

        "CEM FİLMLERİNDE ÇITAYI YÜKSELTECEK"

        REKLAM

        Beyazperdede hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanan Mehmet Aslantuğ, Cem Yılmaz ile Şahan Gökbakar’ı kıyasladı. Usta oyuncu “Yaptıklarıyla, zekâsıyla Cem’i ayrıcalıklı bulurum. Dert edinir, derdi vardır. Şahan, İvedik’le 7 birimlik bir şey buluyor. İvedik’ten uzaklaşınca 2 birimlik seyirci buluyor. Kolaya kaçıyor” dedi. Bu çıkışı nasıl yorumlarsınız?

        Bülent İpek: Aslantuğ herkesin bildiğini söylemiş. Evet kolaya kaçıyor. Ama bu suç değil, ayıp değil. Herkes istediği ya da altından kalkabileceği filmi çeker. Ancak bana Şahan’ın diğer filmlerden de Recep İvedik gibi bir ‘altın yumurtlayan tavuk’ çıkarma hevesi varmış gibi geliyor. Sinemacılık adına zoru seçme, riske girme gibi bir niyetinin olduğunu sanmıyorum.

        Reşat Balcıoğlu: Aslantuğ haklı. Cem Yılmaz izlenmeyen filmleri için “Gişe yapmasa da Türk sinemasına eserler kazandırmak için filmler yapıyorum” demişti. Ancak Arif V 2016 ile bunu da kırdı. Recep İvedik filmlerinin ise hiçbir sanatsal değeri yok. Kaldı ki Şahan Gökbakar, Kayhan ile dibe vurdu. Sinema sadece gişe için yapılmamalı. Cem ile Şahan kıyaslanmamalı. Cem sinemacı, komedyen, sanatçı, usta Şahan Gökbakar ise filmci. O da gişe yaparsa tabii.

        REKLAM

        Esin Övet: Doğru söylemiş. Mehmet Aslantuğ her zaman düşünerek konuşur. Düşünmeden bir anda kızgınlıkla yanıt verdiğini görmedim. Cem Yılmaz’ın en doğru yaptığı şeyi doğru yapana kadar kafaya takması. Gişedeki sıkıntıyı çözdü mesela. Bu konuda kendisini alkışlamalıyız.

        İpek Durkal: Cem Yılmaz derdi olan, yaptıkları ve zekâsıyla hayli ayrıcalıklı bir isim. Onu başkasıyla hele de Şahan Gökbakar ile kıyaslamayı doğru bulmuyorum. İkisinin komedi anlayışı birbirinden çok farklı.

        Oben Budak: Hepimizin her zaman savunduğu şeyleri söylemiş aslında. Şahan televizyondaki skeçlerinin ötesine geçemedi. Her zaman televizyon izleyicisine oynadı, sinema filminin ayrı bir şey olduğunu Recep’i terk edince anladı. Şahsen her zaman kendisinin Cem Yılmaz ile karşılaştırılmasını oldukça saçma bulmuşumdur.

        Kadir Kaymakçı: Mehmet Aslantuğ çoğu insanın düşündüğünü dillendirmiş. Şahan’ın sinemada bir derdi olmaması bence problem değil. Onun derdi güldürmek ve bu konuda Recep İvedik’te ne kadar başarılıysa diğer filmlerinde o kadar başarısız. Ben Cem’in yeni filmlerinde çıtayı daha da yukarı çıkaracağını düşünüyorum. Bu da süper bir şey çünkü diğer sinemacılar da onu yakalamaya çalışınca genel kalite artacaktır.

        REKLAM

        "BİR FOTOĞRAF BÜYÜK AŞKIN KANITI DEĞİL"

        Yeni filmi ‘Ailece Şaşkınız’ ile gündemde olan Ahmet Kural “Aşka inandım ama hiç âşık olmadım” diyerek herkesi şaşırttı. Bu gelişme sonrası sosyal medyada pek çok kişi, ‘Âşık değilsen neden Sıla’ya öyle baktın?” diyerek Kural’a yüklendi. Bu açıklamanın tercümesi nedir?

        B.İ.: Bu ayrılıkta ağır yaralı olan Ahmet Kural gibi duruyor. Öyle ki sorulara muhatap olmamak için elinden geleni yapıyor. Bu açıklamanın tercümesi “Ahmet Kural şaka yapmıştır” ki şaka yaptı- ğını açıkladı. Zaten Ahmet Kural gibi duygusal bir komedyenin eski sevgililerine hakaret sayılabilecek böyle bir cümleyi ciddiyetle söyleyeceğini sanmam.

        R.B.: Tercümesi aşk yok, ucuz film reklamı var. Delikanlı adam ayrıldığı sevgilisinin arkasından konuşmaz. “Vay be Sıla’yla beraberim şunun ekmeğini yiyeyim mi?” dedin. Bizimle dalga mı geçiyorsun Ahmet Kural? Yeni filminin reklamını yapayım diye öyle bir gaf yaptı ki bundan sonraki bütün ilişkilerine şüphe ile bakmamızı sağladı.

        REKLAM

        E.Ö.: Bence Ahmet aşkın kurallarını bilmiyor. Ya da çok akıllı tam şakayı filminin vizyona girdiği gün yapıyor ki konuşulsun. Taktik bu, bakın konuşuyoruz.

        İ.D: Aslında gayet açık konuşmuş Kural. İnsan yaşadığının aşk olmasını çok istiyor ama maalesef her beraberlik aşka dönüşmüyor.

        O.B.: Her şeyden önce Ahmet Kural bir oyuncu, onun ne kadar inandırıcı fotoğraflar verebileceğini biliyoruzdur herhalde değil mi? Aşk dolu da bakar, nefret dolu da. Bir fotoğ- raf büyük aşkın kanıtı değildir. Diğer yandan bazı erkeklerin tuhaf bir gururu vardır. Ayrılınca “Ben zaten âşık değildim” diye ortalarda gezinebilirler. Ahmet Kural’ın hangi kısma girdiğini anlayamadım.

        K.K.: “Hiç âşık olmadım” açıklaması mı daha gereksiz yoksa “Ben şaka yapmıştım” sözleri mi daha acıklı bilemedim! Ülkenin filmleri en çok izlenen komedyeninin yaptığı espriye bak. Kimseyi güldürmeyen ne idüğü belirsiz laf kalabalığı... Âşık olamadığın gibi espri yapamadığını da anladık, sağol.

        REKLAM

        "BU MAÇIN KAZANANI YADA KAYBEDENİ OLMAZ"

        Bülent Ersoy, Lerzan Mutlu için “Onu sesimle döver bilgimle gömerim. Zaten golü yemiş bir eleman” ifadelerini kullanmıştı. Mutlu da “Seni saygımla dövüp haddimle gömmek isterdim ama sana saygı duymuyorum. Unutma maç 90 dakika daha ilk yarıdayız” dedi. Bu polemiği nasıl yorumluyorsunuz?

        B.İ.: Halkın ‘Diva’ mertebesinde gördüğü Bülent Ersoy’un kendi deyimiyle ‘Golü yemiş eleman’ gördüğü Lerzan Mutlu’yu sözleriyle neden dövüp, aşağıladığına anlam veremiyorum. Sanatsal polemik yerine ağız kavgaları yapılırsa sonra o kavgalar böyle 90 dakikalık maç- lara döner. Bu maçın kazananı olmaz, ‘tahkim’de biter.

        R.B.: Diva Bülent Ersoy pas verdi, Lerzan da gölü attı. Bülent Ersoy geçmişte birçok ünlü isimle polemiğe girdi ancak ilk kez böyle sert bir üslupla konuştu. Benim tanıdığım Bülent Ersoy, Lerzan Mutlu ile polemiğe girdiği için pişman olmuş- tur. Ama iş işten geçti ve maç başladı. Ancak bu maçın kazananı ya da kaybedeni olmaz.

        REKLAM

        E.Ö.: Keşke barışsalar artık. Bakınız Lerzan Mutlu ve Seda Sayan barıştı ne güzel oldu. Sezen Aksu, Yıldız Tilbe barıştı mis oldu. Savaşın içindeyiz. Her gün acı yüreğimizi dağlıyor. Saçma bir kavganın içindeler. Bence ikisi de fark etse artık iyi olacak gibi geliyor bana. Allah rahmet eylesin Oya Aydoğan yaşasaydı bu mevzunun bu kadar uzamasını istemezdi.

        İ.D.: Çekirdek var mı? : )

        O.B.: Maç 90 dakika ve ilk yarıda olmamız neyi değiştiriyor onu merak ettim. İkinci yarıda Lerzan’ın Bülent Hanım’a yaklaşabilmesine bir sihirli değnek yardımcı olabilir. Sihir yardımıyla hem nota bilgisi hem de doğa üstü bir sesi mi olacak bir anda? Bülent Hanım’a saygı duymayabilir ama henüz ilk yarıdayız gibi beylik sözleri söylemek için insan bir durup “Ben hangi yeteneğimle Bülent Ersoy’a yetişebilirim acaba?” diye kendine sormalı.

        K.K.: Bu ikili arasındaki maç dünyanın en sıkıcı maçı bence. Atılan goller de yenilen goller de umrumda değil. Yıl 2018 kaldı mı böyle sıradan ‘polemik maçları’ hâlâ? Yazık!

        "İSTEYEN İSTEDİĞİ GİBİ YAŞAR"

        Deniz Çakır meyhane çıkışı evinin yolunu bulmakta zorlandı. Yanlış binalara girmeye çalışan Çakır’a magazin muhabirleri yardımcı oldu. Ünlü oyuncuya Cahide Sonku’nun hayatını hatırlatarak uyarı yapanlar var. Benzer haberlerle sık sık gündeme gelen Çakır’ın durumunu nasıl buluyorsunuz?

        REKLAM

        B.İ.: Dün Esin Övet, Deniz Çakır’ın yanındaki arkadaşının ünlü psikiyatr Mansur Beyazyürek olduğunu yazdı. Mansur Hoca’nın alkol bağımlılığıyla ilgili önemli çalışmaları var. Umarım Deniz Çakır’ın kurtulamadığı bir alkol bağımlılığı yoktur, hoca da sadece arkadaşıdır.

        R.B.: Niye Deniz Çakır’ın çakır olma hakkı yok mu? Bir kere sarhoş oldu diye destek mi alması lazım? Hepimiz yılda bir iki kez böyle olmak istemiyor muyuz? Kızın vardır bir derdi, hemen alkolik mi diyeceğiz? Çok ayıp! İsteyen istediği gibi yaşar. Tabii ki kimseye zarar vermeden.

        E.Ö.: Ben Deniz Çakır’ın alkol eşiğinin çok düşük olduğunu biliyorum. Yani yakınları hep öyle söyler. Bu yüzden de zaten yanında mutlaka güvendiği biri oluyor. O gün de güvendiği dostları var yanında. Evine bırakıyor. Bildiğim kadarıyla destek alınacak bir durumu yok.

        İ.D.: Buna karar verecek olan kişi kendisi, biz değiliz. Sarhoşluk illaki şişelerce içince olmuyor. Kimi bir kadeh içer sarhoş olur kimi bir şişe içer bir şey olmaz. Deniz Çakır keşke onu sarhoş eden hatta kendini bile unutma noktasına getiren sorunun üzerine gidip onu çözse. Gerisi kendiliğinden gelir zaten. Deniz Çakır’ın alkolü eğlenmek için tüketmediği, içinde bir yerde bir acısı, bir derdi olduğu o kadar belli ki.

        O.B.: Abartmaya gerek yok gibi duruyor. Bir gece alkollü görüntü verdi diye alkolik muamelesi yapmak doğru değil. Trafiğe alkollü çıkması kendisi için de tehlikeli ama evinin yakınlarında arkadaşlarıyla içip takılmasının kime ne zararı var? Yanlış evin zilini çalmış da oturanlar mı rahatsız olmuş?

        REKLAM

        K.K.: Deniz Çakır’a afiyet olsun. Benim de zil zurna sarhoş olduğum günler oldu. Sıkıntı yok, olur bazen.

        "EMİNA SANDAL FIRTINA GİBİ ESECEK GÖZÜKÜYOR"

        Emina Sandal ile boşanma sürecinde olan Mustafa Sandal “Evliliğin ünlüsü ünsüzü olmaz. Biz de her çift gibi sevdik, âşık olduk, birbirimize inandık ve aile kurduk. Emina iki evladımın biricik annesi, benim de başımın tacıdır. Hep de öyle kalacak” dedi. Bu açıklamayı nasıl yorumlarsınız?

        B.İ.: Bu açıklamaya şapka çıkarı- lır, alkışlanır, altına imza atılır, ‘Helal olsun’ denir. Karısından ayrılan adamlara örnek olsun bu açıklama.

        R.B.: Alkışlar Musti’ye. Emina boşandıktan sonra kiminle beraber olursa olsun, kimseyi ilgilendirmez. Koskoca hayatı yalnız geçirecek değil. Burada önemli nokta bu kadar cesur, delikanlı, onurlu bir adam olan Mustafa Sandal’ın açıklamaları. Bravo Musti, keşke eşinden boşanan bütün erkekler senin gibi medenice ve dürüstçe ayrılabilse. İşte o zaman toplum olarak kadına bakış açımız değişir.

        REKLAM

        E.Ö.: Geri döner mi dönmez mi bilmem ama Mustafa Sandal’dan daha meşhur olacağı kesin böyle giderse. Emina Sandal fırtına gibi esecek gözüküyor. Her gün gündemde farkında mısınız?

        O.B.: Sessiz bir ayrılık yaşıyor sayılırlar, bu yüzden ileride de gürültü çıkacağını sanmıyorum. Aşk bitince yapacak bir şey kalmıyor. Sırp basını çiftin ayrılık açıklaması yapmadan önce bu dedikoduyu gündeme getirmeye başlamıştı.

        K.K.: Mustafa Sandal harika bir açıklama yapmış! Bu saaten sonra Emina Sandal eski sevgilisine de dönebilir, yeni biriyle de birlikte olabilir. O artık bekâr bir kadın. Her ikisine de mutluluklar.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ