Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Asya-Pasifik Çocukların gözünden Arakan'daki şiddet

        Bangladeş'ın Cox Bazar kentindeki Nayapara kampında kalan 10 yaşındaki Saddam Hüseyin, Myanmar'da ailesiyle birlikte mutlu bir hayat yaşıyordu. Burada dini bir okula gidiyordu, birçok sınıf ve oyun arkadaşı vardı. Sonra bir felaket her şeyi alt üst etti.

        Küçük Saddam, Myanmar ordusunun, babasını vurarak öldürdüğünü dile getirerek, "Babam vurulduktan sonra annemle birlikte kaçtık. Annemi sınırda kaybettim." dedi.

        Bangladeş'e, Arakan'dan kaçan diğer Müslümanlarla geçtiğini söyleyen Saddam, ordunun evlerini ateşe verdiği anlara da şahit olmuş.

        Saddam, yaşadıklarının şokunu ve travmasını henüz üzerinden atabilmiş değil.

        ÇOCUKLAR ORMANLARA SAKLANMIŞ

        REKLAM

        Nayapara'da kalan ve yaşadığı dehşeti anlatan başka bir çocuk da 10 yaşındaki Kerim Ullah.

        Kerim Ullah, 8 yaşındaki kardeşleri Ayda, Sadık ve 70 yaşındaki büyük annesi Seyide Hatun ile Bangladeş'e geçmiş.

        Babasının vurularak öldürülmesi ve annesinin kaçırılmasının ardından büyükannesi ve bir grup çocukla ormanlık alana saklandığını anlatan Kerim, Bangladeş'e geçerken kardeşlerinden birini kaybettiğini söyledi.

        Büyük anne Seyide ise torunlarına ne olacağını bilmediğini ve bu çocukların hayatlarının derin bir belirsizlik evresine girdiğinin farkında olmadığını ifade etti.

        Kutupalong kampında kalan 8 yaşındaki Naim Ullah ise Arakandaki zulümden annesi, 2 erkek ve 3 kız kardeşiyle kaçarak Bangladeş'e geçmiş.

        Balıkçılık yapan babasının Badsha Mia'nın Myanmar'da kaldığını söyleyen Naim Ullah, babaannesi 75 yaşındaki Gülsüm Hatun'un da kendileriyle Bangladeş'e kaçtığını dile getirdi. Naim, yaşlı kadınının Myanmar ordusunun zulümlerine, oğlundan ayrılmaya ve Bangladeş'e olan tehlikeli yolculuğa dayanamayarak 2 gün önce yaşamını yitirdiğini kaydetti.

        REKLAM

        TÜRK YARDIM KURULUŞLARI

        Bangladeş'teki kamplarda kalan Arakanlı Müslümanlar, Türk Kızılayı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Sadaka Taşı gibi Türk yardım kuruluşlarının bölgedeki yardım faaliyetlerine minnettar.

        Arakanlı Müslüman Muhammed Nur, "Kamplarda her zaman Türkleri görüyoruz. Buraya geldiğimiz günden bu yana bize sürekli yemek ve diğer şeyler getiriyorlar." dedi.

        Bangladeş'e kaçmadan önce yanlarına çok az eşya alabildiklerine işaret eden Muhammed Nur, bu nedenle yanlarına tencere, paspas ve battaniye gibi temel eşyaları bile alamadıklarını anlattı.

        Kutupalong kampında kalan 46 yaşındaki Meryem Adhikari de yardım almak için mücadele etmek zorunda kalmadığını çünkü Türk yardım kuruluşlarının gayet organize şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü dile getirdi.

        REKLAM

        Meryem, "Yardım almak için diğerleriyle mücadele etmek zorunda değilim, bize tek sıra halinde yardım dağıtıyorlar ve çok kibar davranıyorlar." diye konuştu.

        İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfının Bölge Sorumlusu Mustafa Demir, "Bu insanlar bizi ve insani yardım gruplarını gördüklerinde çok mutlu oluyor çünkü burada çok fazla başka kuruluş yok. Bunun nedeni sadece bizim onlara yardım götürmemiz değil, Osmanlı zamanlarına dayanan bir bağımız var." şeklinde konuştu.

        Dünyanın dikkatinin bölgeden başka bir yere çevrildiğinde insani yardımların miktarının aynı oranda kalıp kalmayacağının belli olmadığına dikkati çeken Demir, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bangladeş hükümetini bölgeye yardım ve erişimi kolaylaştırmaya çağırmasının ardından, şimdi biz insani yardım grupları için bölgeye ulaşmak ve Arakanlı Müslümanlara her türlü yardımı sağlamak daha kolay." değerlendirmesinde bulundu.

        ARAKAN'DAKİ OLAYLAR

        REKLAM

        Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadeleyi öne sürerek Arakan'da sivillere yönelik düzenlediği saldırılarında, 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Myanmar yönetiminin bölgeye giriş çıkışlara izin vermemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor.

        Saldırılarda 200 civarı köy, ordu ve Budist milliyetçiler tarafından yakıldı ya da kullanılamaz hale getirildi. On binlerce Arakanlı Müslüman, can güvenliği nedeniyle halen bölgeden uzaklaşmaya çalışıyor. Myanmar'dan kaçan siviller dağlık bölgeler, Naf Nehri ya da deniz üzerinden Bangladeş'e geçiyor.

        Bangladeş'e 25 Ağustos'tan bu yana 421 binden fazla Arakanlı Müslüman ulaştı.

        UNICEF, Myanmar'dan kaçıp Bangladeş'e sığınanlar arasında 250 binden fazla çocuk olduğunu duyurmuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ