Demet Sabancı Çetindoğan Bloomberg HT'de soruları yanıtladı

Demsa Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Demet Sabancı Çetindoğan'ın Arzu Maliki ile yaptığı söyleşinin satır başları şöyle;

"Turkey One" Derneği çalışmalarınızı anlatır mısınız? "Mozaik Yolu" projesi kapsamında da ABD'de bir tanıtım gecesi düzenlediniz, ilgi nasıldı?

Demet Sabancı Çetindoğan: Biz 2014 yılında "Turkey One" Derneği'ni kurduk, ülkemizin tanıtıma yönelik Türkiye'de bu konuda gönüllü olan arkadaşlarla biraraya gelip bu Derneği kurduk. Gayemizde ülkemizi yurtdışında en iyi şekilde temsil etmek. Kültürümüzü, değerlerimizi yabancılara göstermek ve onları Türkiye'ye davet etmek. Yeni geldiğimiz New York programımızda da "Mozaik Yolu" projemizin isim babası olan aynı zamanda Danışma Kurulu Başkanlığını yürüten Prof.Dr. İlber Ortaylı ile birlikteydik, hocamızla bizim "Mozaik Yolu"muzu yani Kahramanmaraş, Gaziantep, Urfa ve Antakya illerimizdeki mozaiklerimizin tanıtımını yaptık. Geceye, Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, Amerika First Lady'si Laura Bush'tan, farklı ülkelerden Cumhurbaşkanları, Bakanlar, STK Başkanları, çok üst düzey katılım oldu. Bir de Gastronomi bölümümüz var, onla ilgili hem Türkiye'de basında hem yurtdışında bunun yol haritasını çizdik, yemekle ilgili değerlerimizi dünyaya tanıtacağız.

"ONKIM" kök hücre çalışmalarınıda var sağlık sektöründe, burda ne kadar ilerleme kaydettiniz?

Demet Sabancı Çetindoğan: Kök hücre ile ilgili hem araştırmalar yapıyoruz, bir taraftan da hem kordon kanı, kordon saklamak, yani kordon bankacılığı olarak, aynı zamanda güzellik ile ilgili çalışmalarımız var. Türkiye'de de bu konumda lider pozisyondayız. Tabiki gönlümüz daha da büyümek, yurtdışına açılmak ister fakat konu çok hassas sağlık konusu..çok emin adımlarla ve Sağlık Bakanlığından gerekli izinlerle beraber yapılacağı için bunlar bir süreç içinde gerçekleşiyor. Şu anda 10 binin üzerinde sakladığımız bankacılığını yaptığımız ürünlerimiz var.Zaten Türkiye'de Özel Sektör, Kamu Sektörü, Üniversiteler, STK'lar bunlar hepbirlikte çalışabilirlerse daha çok değer üretmek mümkün. Biz de bunun güzel bir örneği olduğumuzu düşünüyoruz.

Turizm sektörü zor bir dönemden geçti..Siz de lüks segmentte otellere sahipsiniz, 2017 nasıl başladı ? Turizm açısından nasıl bir yıl bekliyorsunuz?

Demet Sabancı Çetindoğan: Evet zor bir dönemden hala geçiyoruz, bizim oteller daha çok belli bir segmente hitap eden, bir anlamda butik otel gibi, konsept otel olmaya gayret ettik. Hem Pera Palas'ta hem de St. Regence'ta, işte Pera Palas daha çok tarihi ile ön plana çıkmış bir otel, St. Regence'da biraz daha sanat oteli olarak algılıyorlar, sanat koleksiyonumuzdan bir bölüm orada yer alıyor. Bu açığı yazın Arap turistlerin gelmesiyle kapattık biz ve diğer otellerde öyle. Ama tabi işin ticari kısmına bakarsak, gelirler kısmında ciddi kayıplar var, fiyatlar son derece düştü. Tabiki fiyatın düşmesi sonrada tekrar eski seviyesine gelmesi biraz zaman alıyor. Umuyorum ki 2018'de çok daha iyi performans göstereceğiz tüm otellerde.

Perakende sektöründe de büyük oyuncusunuz özellikle lüks perakende denince..Galerie Lafayette'i de Türkiye'ye getirdiniz, 2017'den beklentileriniz ve hedefleriniz neler?

Demet Sabancı Çetindoğan: Perakende de zor bir dönem oldu mevsimin de etkisi var tabiki, yabancı turistlerin azalmasıda bizi bir nebze etkiledi. Çünkü artık gelen yabancı turist eskisi gibi değil, sadece turistik alışveriş değil, normal alışverişini de yapıyor. Biraz kayıplarımız oldu fakat yine de yatırımlarımıza devam ettik, Galerie Lafayette çok yeni bir marka, Türklerin de çok sevdiği bir marka, ve biz yatırımlarımızı devam ettirmekte bir sakınca görmüyoruz. Biz de tabiki tedbirli davranıyoruz, satın alma alışkanlıklarımızı farklılaştırdık, müşterilerimizi daha iyi analiz etmeye çalıştık, tasarrufa gittik, maksat bu zorlu dönemi en iyi şekilde atlatabilmek.

"Barış Eğitimi" Raporu için de birçok Üniversite ile beraber çalışıyorsunuz..

Demet Sabancı Çetindoğan: Dünyada aşırılığa daha doğrusu teröre karşı tüm dünyayı sardığı için hep birlikte ne yapabiliriz; bunun da kökenine geldiğimizde aslında eğitimin yeterli olmadığı öne çıkıyor. Heryerde eğitim sorunu var, Amerika'da da ve birçok ülkede de eğitim sorunu var ve bu grubun oluşma sebebi de bunun için..Bende New York'a gitmeden önce 6-7 tane çok iyi Üniversitelerimizin bu konuda yaptığı çalışmaları derledim, bir hocamızla birlikte bir dosya haline getirdik. Orda "Global Hope Coalition" bende yönetimindeyim ve bu dosyayı paylaştım. Burdan çıkan neticeyle "kültürlerarası demokrasi eğitimi" bu dersin aslında liselerden başlayarak üniversitelerde de okutululması gerektiğini ve herşeyin başının eğitim olduğunu gördük. Tabi burda birçok ülkede de sorun olan kadınların eğitimi ve buna çok önem vermek gerekiyor. Benim de gayretim, hazırladığımız bu dosyayla, Kurul bunu uygun görürse, ülkemizde ve farklı ülkelerde de bunu başlatabiliriz.