Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Irak ve Şam İslam Devleti, örgütün iç yüzü

        Nevzat ÇİÇEK / YAZI DİZİSİ 4 / HT GAZETE

        IŞİD ilerlemeleri devam ederken herkes örgütün lideri Ebubekir el-Bağdadi’yi sorgulamaya başladı. Peki çok az bilgiye sahip olduğumuz Bağdadi nasıl biri?

        IŞİD (her ne kadar küresel cihat hareketine mensup olduğunu iddia etse de) yönetiminde bulunan 13 kişinin tamamı Iraklılardan müteşekkil. Bağdadi, Iraklılardan başkasına güvenmediği için onların dışında kimseyi üst kadroda istemiyor. Ebubekir el-Bağdadi, Ebu Ömer el-Bağdadi zamanında Felluce’de savaşan ama IŞİD’in yönetiminde bile olmayan “sıradan” bir isimdi. Ama Ebu Ömer ve yardımcısının öldürülmesinden sonra Hacı Bekir, örgütün yeni emiri olması için Ebubekir el-Bağdadi’yi desteklemişti. Bu süreçten sonra IŞİD, sahne önünde Ebubekir Bağdadi, sahne arkasında ise Hacı Bekir’in liderliği ile “ikili” denilebilecek tarzda yeni bir yönetim altına girmişti.

        BAŞINA 10 MİLYON DOLAR ÖDÜL

        İki künyeye sahip Bağdadi’nin gerçek ismi: İbrahim Avvad İbrahim Bu Bedri bin Armuş’tur. İlk künyesi Ebu Avvad, ikincisi ise Ebu Dua’dır. Ebubekir künyesi sahte, Bağdadi lakabı da gerçek olmayan bir lakaptır.

        IŞİD lideri Bağdadi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bütün bilgiler paylaşılan ya da servis edilen bilgilere dayanmaktadır. Bağdadi 1971’de Bağdat’ın Samarra kasabasında doğdu. Ailesi dine önem veren Samaray aşiretine mensuptu. Evli olan Bağdadi’nin ailesinin bir kısmı halen Pakistan’da yaşamaktadır. 2003’teki ABD işgalinden sonra El Kaide saflarına katılınca, Ebu Dua adını aldı. Taraftarlarına göre Bağdadi, dünyadaki cihatçıların lideri olmayı hak etmektedir. Bir taktik uzmanı olarak Irak’ta gerçekleştirdiği eylemlere bizzat yerinde komuta ettiği iddia edilmektedir. El Kaide’nin Irak’taki lideri El Zerkavi, Irak’taki şiddet uygulamalarından dolayı Afganistan’da bulunan El Kaide merkez yönetimi tarafından bir mektupla kınanmıştı. Bu kınamadan ders alan Bağdadi, 2010’da Irak’ta El Kaide liderliğine terfi etti. Bağdadi liderliğindeki El Kaide, Irak’ta hedef belirlediği Sünni ve Şiilere karşı yüz yüze silah kullanmaktansa bombalama ve toplu katliamlara öncelik verdi. Bağdadi’nin, 2005 yılında ABD askerleri kontrolü altındaki Bucca Kampı’nda 4 yıl süreyle gözaltında tutulduğu ve 2009’da Irak Hükümeti’ne teslim edildiği belirtiliyor. Bağdadi’nin Irak Hükümeti ve ABD tarafından nasıl, ne için serbest bırakıldığı ve “tutuklanması” hâlâ soru işaretidir. ABD kaynaklı Fownews’in haberine göre Bağdadi, devir teslim için kendisini Bağdat’a getiren ABD’li komutan Ken King ile askerlere “Sizinle New York’ta görüşeceğiz” demişti. Bağdadi’nin Saddam Hüseyin döneminden itibaren cihat fikrine sadık bir militan olduğu ancak özellikle Bucca Kampı’nda dört yıl maruz kaldığı kötü muameleler yüzünden iyice radikalleştiği değerlendirilmektedir. 2011’de ABD Hükümeti Bağdadi’nin kellesini getirene 10 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı.

        MUSUL İŞGALİ İLE ÜNÜNE ÜN KATTI

        ABD, Ekim 2011’de Bağdadi’yi “terörist” listesine aldı. Irak hükümeti bu yılın başında Bağdadi’ye ait olduğunu iddia ettiği bir fotoğraf yayınladı. İlk kez resmi bir kaynaktan gelen bu fotoğrafa göre Bağdadi saçı dökülmekte olan, sakallı, takım elbiseli ve kravatlı biri idi.

        Bağdadi, El Kaide lideri Zevahiri’den sonra ABD’nin arama listesindeki ikinci en önemli liderdir. 2013’te El Kaide yönetimi bu kez Bağdadi’nin Suriye’deki şiddet içeren eylemlerini bir mektupla kınadı. Başlangıçta El Kaide temelinde Irak’ta gelişme gösteren IŞİD ile El Kaide’nin yolları 2013’ten sonra tamamen ayrıldı. Yakın kadrosu ile toplantı yaparken bile yüzüne maske takan Bağdadi, geleceğin Usame bin Ladin’i olarak görülmektedir. Bu yüzden “görünmez cihatçı”, “görünmez şeyh” olarak da adlandırılmaktadır. Musul’da verdiği cuma hutbesinde görünür olmuşsa da hâlâ ciddi soru işaretleri vardır.

        Bağdadi, Suriye’deki dağınık İslamcı gruplar arasında çok popüler değildi. 10 Haziran 2014 günü 800-900 militan ile ağır silahlarla donatılmış Irak ordusunun Musul’da bıraktığı alanı doldurmuş ve Musul’u işgal etmesi ile ününe ün katmıştır. ABD ve Iraklı hükümet yetkilileri şimdilerde “Neden Bağdadi’yi serbest bıraktıklarına” dair pişmanlıklarını gizlememektedir. Bağdadi’nin ABD tarafından kurulan modern ve düzenli Irak ordusuna karşı başarıları, Bağdat hükümetini radikal önlemler almaya yöneltti. Önemli kasaba ve petrol rafinerilerini Bağdadi liderliğindeki IŞİD’e kaptıran Irak hükümeti, ülkede baş gösteren kaosun önüne geçmek için bir önlem olarak Irak ordusunda görevli bütün generalleri 20 Haziran’da emekli etti. Bütün idari işlerde çalışan subaylar görevlerinden alınıp muharip birliklerde görevlendirildi. Ancak dönemin Maliki yönetimi Sünni aşiretlerin yaptıkları ayaklanmayı da IŞİD yanlısı gibi göstererek uzun süre vatandaşlarının seslerine kulak vermedi. Onlara bomba ile karşılık verince oluşan tepkileri değerlendiren IŞİD kendisine açılan alanı çok iyi kullanmayı başardı.

        BİN LADİN HAYRANIYDI

        Haziran 2013’te Bahreynli düşünür Turki el Binali, “Ebu Humam Bekir Bin Abdülaziz el Athari” mahlasıyla Bağdadi’nin biyografisini yazdı. Bağdadi, hayranı olduğu Bin Ladin’in Mayıs 2011’de öldürülmesi üzerine, 100 intikam saldırısı yemini etti ve bunların çoğu bombalı araçlarla gerçekleşti. Bağdadi asıl adını Irak halkının yanı sıra dünyanın da zihnine kazınan Ebu Gureyb Cezaevi’ne düzenlediği saldırıyla duyurdu. 21 Temmuz 2013’te işgal sırasında ABD’nin işkence üssü haline gelen Ebu Gureyb’e yüzlerce militanla saldırıp 500 kadar El Kaide’ciyi serbest bırakınca dikkatleri üzerine çekti. Bağdadi, Usame bin Ladin’e duyduğu sadakati El-Zevahiri’ye duymadı. Zevahiri’nin başa geçmesiyle El Kaide ile arasına mesafe koydu. 2010’da El Kaide’nin “El Nusra’ya katıl” talimatına karşı gelerek kendisini Irak İslam Devleti Emiri ilan etti. Ardından IŞİD’i kurarak, Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, Filistin ve Yemen’in bir bölümünde etkili bir örgüte dönüştürdü, taraftarlarına göre “en güçlü cihatçı örgütün lideri” oldu.

        HİÇBİRİNİN GERÇEK İSMİ KULLANILMIYOR

        EBUBEKİR el-Bağdadi gerçek bir kişi olup künyesi ve lakabı, çevresindeki her şey, herkes bu tür bir müstear/sanal şekilde adlandırılmaktadır. Bağdadi’nin lider kadrosundakilerin hiçbirinin gerçek künyesi ve ismi bulunmamaktadır. Örgüt yönetimindekilerin hepsi yüzde 100 Iraklı çünkü Bağdadi diğer milletlerden/ülkelerden kimseyi kabul etmiyor ve bunlara güvenmiyor.

        EBUBEKİR EL-BAĞDADİ

        İsmi İbrahim el-Bedri’dir. Eski künyesi Ebu Dua’dır. İslami ilimler okudu. Samarra’daki Ahmet bin Hanbel Camii imamıydı. Sonrasında Bağdat’ta ve Felluce’de bir camide imamlık yaptı. ABD askerleri tarafından gözaltına alındı ve hapis yattı. Ehli Sünnet Ordusu örgütünü kurdu, sonra El-Kaide’ye katıldı ve örgütte 3. adam oldu. 17 Nisan 2010’da öldüğü iddia edilen Ebu Ömer Bağdadi’den sonra liderliğe geçti.

        HACI BEKİR

        Gerçek adı Semir el-Halifevi (Muhammed). Kod adı ise Hacı Bekir. O da diğer IŞİD liderleri gibi Saddam döneminde Irak ordusunda asker olarak görev yapıyordu. Aynı şekilde diğer IŞİD liderleri gibi o da Irak işgali sonrası tutuklandı. Bucca’da tutuklu kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra El Kaide’ye katıldı. Suriye’deki IŞİD oluşumunun en önemli ismi olduğu kabul ediliyor. Liva Tevhid Örgütü tarafından öldürüldü. Ailesi esir alındı. Türkiye’nin 49 rehine takası sırasında Ebu Bekir’in ailesini bıraktırdığı iddia edildi.

        EBU EYMEN EL-IRAKİ

        Güney Irak’ta El-Bedur aşiretinden. Aslen Şii ve sonradan Sünni olan Ebu Eymen el-Iraki’yi Bağdadi Suriye sahiline atamıştı! IŞİD’in en tehlikeli 3 isminden biri. Hacı Bekir öldürülünce geriye ikisi kalmıştı. Üçüncü isim Ebu Ali el-Enbari dini ve şeri anlamda derinliği temsil ediyor, Bağdadi’ye yarayacak dini şahsiyetleri o seçiyordu.

        EBU ABDURRAHMAN EL-BİBLAVİ

        İsmi Adnan İsmail Necm Abdullah’tır. Künyesi Ebu Usame el-Beylavi idi. Enbar’ın Halidiye bölgesinden. 27 Ocak 2005 tarihinde Bucca’da tutuklandı. Saddam ordusu askeri olan Biblavi, IŞİD askeri meclis üyesi idi. Şûra Meclisi Başkanı Enbar, Halidiye’de Haziran 2014’te öldürüldü.

        EBUBEKİR ÖMER EL-KAHTANİ

        Tekfirci düşünceleri, kışkırtıcı tavırları ve Nusra Cephesi’ne muhalif uygulamalarından ötürü cephe bu şahsın silahını almış ve 3 kere hapis cezası vermişti. Nusra’nın cezalandırdığı bu ve benzeri kişiler örgüt içinde İŞİD’e yarayabilecek bir kadro/ekip olarak değerlendirilmek istendi. Zira Bağdadi tam da böylelerine ihtiyaç duyuyordu. Öyle ki Suudlu Kahtani, Bağdadi’nin Nusra Cephesi’ni tasfiye ilanından sonra ilk ayrılanlardan oldu ve Bağdadi’nin IŞİD’inde genel şari (şeri mahkemenin başı) oldu.

        NASREDDİN EBU SÜLEYMAN

        Örgütün savaş bakanı. Saddam döneminde ordu istihbaratında yarbay olduğu, bir dönem de özel güçler subayı olarak çalıştığı iddia ediliyor.

        EBU FATIMA EL-CUHEYŞİ

        İsmi Nima Abd Nayif el-Ceburi. Güney, sonrasında Kerkük ve kuzeydeki bölgelerde El Kaide eylemleri düzenledi.

        EBU AHMED EL-ALVANİ

        İsmi Velid Casim el-Alvani. Saddam döneminde ordu mensubu idi. O da IŞİD askeri meclis üyesidir.

        EBU ALİ EL-ENBARİ

        Suriye’deki eylemlerden sorumluydu. Bu kişinin de Saddam döneminde ordu istihbaratında tümgeneral olduğu iddia ediliyor.

        EBU MUSLİM EL-TÜRKMENİ

        Irak’taki baskınlardan sorumlu.

        PERGAMBER SOYUNDAN MI DEĞİL Mİ TARTIŞMASI

        ÖNCELERİ Felluce’nin Diyala bölgesinde imam olarak görev yapan Bağdadi, aslında Bağdatlı değil. Samarra’da geniş nüfuzu bulunan “Bu Abbas” aşiretinin, “Bu Bedri” koluna mensup. “Bu Abbas” aşireti, İmam Hasan bin Ali’nin soyundan geldiğini iddia ediyor. Bu durum, Ebubekir’in köklerinin Kureyş’e kadar dayandığı anlamına geliyor ki Kureyşî olmak, cihat gruplarında “emir” olmanın ön şartlarından biri olarak görülüyor. Fakat Peygamber Soyu Doğrulama Vakfı tarafından 2009 yılında yayınlanan belgede “Bu Bedri” kolunun soy ağacının ne Muhammed el-Cevad ne de İbn İdris soyuna ulaştığı gözüküyor. Buradan, soyunun Hz. Hasan’a ulaşmıyor olduğu anlaşılıyor. Ancak İŞİD bu durumun böyle olmadığını ifade ederek soyunun Hz. Muhammed’e dayandığını ifade ediyor.

        YARIN: SURİYE DİRENİŞİ BAŞLADIĞINDA NUSRA CEPHESİ’Nİ IRAK İSLAM DEVLETİ NASIL KURDU? NUSRA VE IŞİD NEDEN AYRIŞTI? SURİYE’DE KİMSENİN BİLMEDİĞİ VE BAĞDADİ’NİN KURDUĞU İDDİA EDİLEN İLK DEVLET OLUŞUMU HANGİSİYDİ?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ