Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Gaziantep'te yakalanmasa, Irak El Kaide'sinin başında olacaktı!, IŞİD, ruşen çakır

        Ruşen ÇAKIR / YAZI DİZİSİ / HT GAZETE

        EL Kaide’nin Irak’taki efsanevi lideri Filistin asıllı Ebu Musab el-Zerkavi, 7 Haziran 2006’da Amerikan ordusu tarafından öldürüldü. El Kaide lideri Usame bin Ladin, Zerkavi’nin yerine, en güvendiği adamlarından Musul doğumlu bir Kürt olan Abdulhadi el-Iraki’yi görevlendirdi. Eşi ve 4 çocuğuyla İran üzerinden Türkiye’ye gelen El-Iraki, önce Suriye’ye, oradan da Irak’a geçecek ve Ebu Hamza el-Muhacir’in geçici olarak üstlendiği Irak El Kaide’sinin liderliğini devralacaktı.

        Fakat 16 Ekim 2006 günü öğleden sonra 15.00 sıralarında Suriye’ye geçmek için hazırlık yaparken Gaziantep’te yakalandı. Üzerlerinden çıkan İran kimliklerine göre o Mohammad Reza Ranjbar Rezaei (39), eşi Cheshmnaz Fotohiashena Abad (40) ve çocukları Mohammad (9), Fatemeh (7), Ali (6) ve Leila (4) idi.

        Avukatları Osman Karahan’ın BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne sığınma başvurusu yapması üzerine aile önce Yozgat’taki mülteci kampına gönderildi. Ardından 31 Ekim 2006’da sabah 02.00’de İstanbul’dan sınırdışı edilerek Afganistan’a yollandı.

        *EL IRAKİ

        EL KAİDE’NİN DEĞİŞEN KADERİ

        Abdulhadi el-Iraki’nin yakalanması üzerine Irak El Kaide’sinin başına Ebu Ömer el-Bağdadi geçti. Onun 2010 Nisan’ında öldürülmesiyle yeni lider Ebubekir el-Bağdadi oldu. O da Irak El Kaide’sinin adını 1 yıl sonra Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) olarak değiştirdi. Kısa süre içinde El Kaide’den kopan Ebubekir el-Bağdadi, Musul’un ele geçirilmesinin ardından halifeliğini ilan etti.

        Abdülhadi el-Iraki’nin yakalandığı ilk kez 6 ay sonra, 2007 yılı nisan ayında CNN’de haber oldu. Amerikan Savunma Bakanlığı yetkilileri, CNN’e, El-Iraki’nin 2006 sonlarına doğru yakalandığını, bir süre CIA’nın gizli hapishanelerinde tutulup sorgusu tamamlandıktan sonra, 2007 Nisan’ında Küba’daki Guantanamo Kampı’na yollandığını söylemişti.

        Bu haberden 1 ay sonra, 23 Mayıs 2007’de El Cezire Televizyonu’nda, El Kaide’nin basın kolu olan Es Sabah’ın, örgütün Afganistan kanadının başına getirilmiş olan Mustafa ebu Yezid ile yaptığı mülakattan bazı bölümler yayınlandı. El Yezid bu mülakatta Zerkavi’nin yerine görevlendirilen Abdulhadi el-Iraki’nin Türk makamlarınca yakalandığını, ardından ABD’ye teslim edildiğini belirtti ve “Bunların cezası önce Allah, sonra da mücahitler tarafından verilecektir” dedi.

        *USAME BİN LADİN

        ‘TERÖR SİMSARI’

        Bu yazı dizisinde; Abdulhadi el-Iraki’nin kim olduğunu, nasıl yakalandığını, ona Türkiye’de yardım edenlerin başına neler geldiğini ve kendisinin şu andaki durumunu anlatacağız. Ama önce El-Iraki’den bahsedelim. 1961 doğumlu olan Abdulhadi el-Iraki’nin gerçek adı Neşvan Abulrezzak Abdulbagi. Musul’un kuzeyinde doğmuş bir Kürt. Saddam Hüseyin döneminde Irak ordusunda yüzbaşı rütbesine kadar yükselmiş. 1990’ların sonlarına doğru Afganistan’a gittiği, orada El Kaide’ye katıldığı biliniyor. Kısa sürede El Kaide’nin iç operasyonlar şefi olan El-Iraki hakkında, dönemin Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’e yönelik (başarısız) suikast planı yapmak, Taliban güçleriyle Afganistan’da Amerikan ve NATO hedeflerine saldırılar düzenlemek gibi suçlamalar yöneltiliyor.

        Abdulhadi el-Iraki’nin, Amerikan işgalinden sonra El Kaide için birincil cihat alanı haline gelen Irak konusunda bin Ladin’in en güvendiği isim olduğu söyleniyor. Afganistan asıllı gazeteci Sami Yousafzai’nin 2006’nın nisan ayında Newsweek’te çıkan haberine göre Zerkavi’den memnun olmayan bin Ladin, iki güvendiği ismi, Sayif el-Adil ile Abdulhadi el-Iraki’yi ayrı ayrı Irak’a yollamış. Bunlardan El-Adil İran’da yakalanmış ama El-Iraki Zerkavi’ye ulaşmış. El-Iraki önce, Zerkavi ile uzun görüşmeler yapmış ve onun El Kaide’nin Irak’ta tam da aradığı isim olduğu sonucuna varmış. Daha sonra Zerkavi’yi Usame bin Ladin ve El Kaide’ye bağlılığını bildirmeye ikna etmiş. Afganistan’a döndüğündeyse Bin Ladin’in, bir ses kaydıyla Zerkavi’yi “El Kaide’nin Irak’taki prensi” olarak takdim etmesini sağlamış.

        Afgan gazeteci Yousafzai tarafından “Terör simsarı” olarak tanımlanan El-Iraki’nin Körfez ülkelerini dolaşıp El Kaide için milyonlarca dolar topladığı rivayet ediliyor. Öte yandan bir Taliban yöneticisi onu şöyle tarif ediyor: “Herhangi bir Afganlı gibiydi. Diğer Araplarda sık rastladığımız kibirden ve formalitelerden uzaktı.”

        Kürtçe ve Arapça’sına ek olarak Pakistan ve Afganistan’da konuşulan bazı yerel dillere de hâkim olan El-Iraki’ye, sonuncu Irak ziyaretinde Zerkavi şu öneride bulunmuş: “Eğer Afganistan’da hayat zorlaşırsa buraya, Irak’a gel!”

        Abdulhadi el-Iraki, bu davetten birkaç yıl sonra, öldürülen davet sahibinin yerini almak için ailesiyle Irak’a doğru yola çıktı ancak yolculuğu Gaziantep’te sona erdi.

        ZERKAVİ: 25 MİLYON DOLARLIK ADAM

        BIRÇOK kaynağa göre gerçek ismi Ahmed Fazıl Nezzal el-Haleyle olan Ebu Musab el-Zerkavi, fakir bir ailenin çocuğu olarak 30 Ekim 1966’da Ürdün’de doğdu. İleriki yıllarda dünyanın en çok aranan isimlerinden biri olan Zerkavi’nin suça ve şiddete olan eğilimi erken yaşlarda kendini gösterdi. Babasının ölümünden sonra liseyi terk eden Zerkavi, sonradan soyadı olarak kullanacağı Ez Zerka kentinde bir çeteye liderlik etti.

        Yaralama, gasp, hırsızlık, uyuşturucu ve tecavüz suçlarından yargılanan ve hapse giren Zerkavi, içeride İslamcı hareketle tanıştı ve burada ideolojik eğitim aldı. Çıktıktan sonra savaşmak için Afganistan’a gitti ve burada bir eğitim kampı kurdu. Daha sonra Ürdün’e dönen Zerkavi, yasadışı Beyat el-İmam örgütü üyesi olmak suçundan hapse girse de genel aftan yararlanıp serbest kaldı. Önce Pakistan’a, ardından da Afganistan’a geçen Zerkavi, 2000 yılında Kandahar’da Usame bin Ladin ile temas kurdu.

        Asi ve başına buyruk tavırları nedeniyle El Kaide yöneticilerinin pek sıcak bakmadığı Zerkavi, ayrıca Bin Ladin’den farklı olarak sadece Batı ile değil Arap rejimleriyle de savaşmak gerektiğine inanıyordu.

        Nitekim Amerikan işgaliyle Irak’ta Sünni Arapların direnişi başlayınca Zerkavi, El Kaide’den bağımsız olarak kendisine bağlı savaşçılarla bu ülkeye gitti. Rehin aldıkları kişilerin kafalarını kesip görüntülerini internet üzerinden yayınlaması, Şiilere alenen savaş ilan etmesi gibi nedenlerle El Kaide’nin tepkisini çekmeyi sürdürdü. Fakat Abdulhadi el-Iraki’nin devreye girmesiyle El Kaide’ye katıldı.

        ABD’nin başına 25 milyon dolar ödül koyduğu Zerkavi, 40 yaşındayken, 7 Haziran 2006 günü Bakuba’nın kuzeyinde güvenli bir evde toplantı sırasında bir Amerikan jetinden atılan 230 kiloluk bombayla öldürüldü.

        *BAĞDADİ

        (IŞ)İD KRONOLOJİSİ

        -2004: El Kaide’ye bağlılığını ilan eden grup, Irak El Kaide’si adıyla Ebu Musab el-Zerkavi tarafından kuruldu.

        -2006: Zerkavi, Şiilere savaş ilan etti.

        -7 Haziran 2006: Zerkavi, ABD saldırısında öldürüldü. Yerini geçici olarak Ebu Hamza el-Muhacir aldı.

        -Ekim 2006: Irak El Kaide’si, Sünni gruplarla Mücahitler Şûrası’nı kurdu. Irak İslam Devleti’nin (IİD) kuruluşu ilan edildi. Ebu Ömer el-Bağdadi IİD’nin lideri oldu.

        -19 Nisan 2007: Irak İslam Devleti, bölgesel ve ilk İslami yönetimin temellerinin atıldığını duyurdu. Kurulan emirliğin Ebu Ömer el-Bağdadi ve 10 bakanı tarafından yönetileceği ilan edildi.

        -Nisan 2010: Ebu Ömer el-Bağdadi, ABD ve Irak operasyonuyla öldürüldü. Ebubekir el-Bağdadi lider oldu.

        -8 Nisan 2013: Suriye’de El Kaide’nin kanadı Nusra Cephesi’nin katılımıyla Irak İslam Devleti, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) oldu. Ama iki grup arasında anlaşmazlık çıktı.

        -3 Ocak 2014: El Kaide, IŞİD ve Nusra Cephesi arasındaki çatışma nedeniyle, IŞİD ile bağını kestiğini açıkladı.

        -9 Haziran 2014: IŞİD, Musul’u aldı.

        -11 Haziran 2014: IŞİD, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nu baskın düzenleyip ele geçirdi. Başkonsolos ile birlikte 49 kişi rehin alındı.

        -29 Haziran 2014: IŞİD halifeliğin yeniden kurulduğunu ilan etti. El-Bağdadi “Halife İbrahim” adını aldı. IŞİD’in ismi de İslam Devleti (İD) olarak değiştirildi.

        YARIN: AMERİKAN FİLMLERİNİ ARATMAYAN 2 HAFTALIK OPERASYON

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ