Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Avrupa Yunanistanın yeni başbakanı,Yunanistan komünist başbakan, Aleksis Çipras, Yunanistan-AB ilişkileri, yunanistan başbakanı, PASOK, SYRIZA

        Michael KONSTANTOPULOS / HT PAZAR

        Dünya bir haftadır Yunanistan seçimlerinden çıkan sonucu konuşuyor. Seçimin kazananı 40 yaşındaki Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, sağcı Bağımsız Yunanlar Partisi (ANEL) ile bir koalisyon hükümeti kurdu. İki parti de kamu ve özel borç batağındaki Euro Bölgesi ülkelerine empoze edilen tasarruf tedbirlerini tanımıyor. Bu karakterleriyle, Avrupa’nın ilk kemer sıkma karşıtı hükümetinin altında imzaları var. Peki, Yunanistan’ın geleneksel partileri PASOK ve Yeni Demokrasi’yi bozguna uğratan Aleksis Çipras iktidara nasıl geldi? Yunanistan-AB ilişkilerine dair planları ne? Seçmenleri ondan ne bekliyor? O ne yapabilir?

        6 Aralık 2008 günü, Atina’da olayların başladığı gece 22.00 sularında, Dimitris Angelidis çığlıklar, siren ve patlama sesleriyle uyandı. 1 yıldır oturduğu, şehrin en canlı bölgelerinden Eksarhia için çok da şaşırtıcı bir durum değildi bu. Burada haftada bir-iki akşam lastik yakılır, PASOK’un merkez binasını koruyan polislere 5-10 kişilik gruplar taş ya da molotofkokteyli atar, ardından da polisler bu gençleri kovalardı. “Ancak bu kez olaylar her zamanki gibi sona ermedi” diyor Atinalı gazeteci. Atina’nın göbeğinde, 15 yaşındaki Aleksis Grigoropulos’un polis kurşunuyla ölmesiyle başlayan ve başta “anarşist gençlerin ayaklanması” şeklinde görülen olaylar ülkeye yayıldı, 1 haftadan fazla sürdü. Hasar 1.5 milyar Euro’yu bulmuştu.

        11 milyon nüfuslu Yunanistan’da, OECD rakamlarına göre işsizlik 2000 yılından 2008’e dek aslında azaldı. Hatta 2005’te yüzde 9.9 olan işsizlik 2008’de yüzde 7.5’e gerilemişti. Ancak gençler arasındaki işsizlik küresel krizin başladığı yıl yüzde 20’leri aştı, 2012’de yüzde 44’e varacaktı. Meselenin bir de sosyal ve psikolojik boyutu vardı. Ve o boyut da Aleksis Çipras’ı geçen hafta iktidara taşıdı.

        CUNTA DÜŞTÜ, TSİPRAS DÜNYAYA GELDİ

        Yunanistan’ın yeni başbakanı Aleksis Çipras 28 Temmuz 1974’te, Yunan cuntası düştükten birkaç gün sonra dünyaya geldi. Üst orta sınıf bir ailede, Atina’nın Amebolokipi Mahallesi’nde büyüdü. Sporla ilgiliydi. 1980’lerin sonunda Yunan Komünist Gençliği’ne (KNE) katıldı, siyasi kariyeri böyle başladı. Amebolokipi Lisesi’nde okudu. 1990-1991 yıllarında, dönemin Yeni Demokrasi Partisi hükümetinin eğitim reformuna karşı patlayan gençlik hareketinin liderlerindendi. Hayat arkadaşı Peristera (Betty) Baziana ile lisede tanıştı, o da Komünist Gençlik mensubuydu. 2 oğulları var. Çipras, 1992’de Atina Politeknik’te inşaat mühendisliği okumaya başladı. Siyasete devam etti. Geçen hafta iktidara gelen Radikal Sol Koalisyon’un (SYRIZA) en büyük partisi, Synaspismos’un (Sol Hareketler ve Ekoloji Koalisyonu) gençlik lideri oldu. 2000’lerin başında küreselleşme karşıtı harekete katıldı. Yüksek lisansını da tamamladıktan sonra Yunan donanmasında askeri görevini yaptı ve sonra özel sektörde mühendis olarak çalıştı.

        Siyasi kariyeri 2006’da ivme kazandı. SYRIZA’dan Atina Belediye Başkanı adayı oldu, aldığı yüzde 10 oy, “seçimin sürprizi” yorumlarını beraberinde getirdi. Bu oran, medyanın da ilgisiyle Çipras’ı özellikle de gençler arasında popülerleştirdi... 10 Şubat 2008’de, delegelerin yüzde 70’inin onayıyla SYRIZA’nın lideri seçildi. 2007 genel seçimlerinde yüzde 5 oy alan Radikal Sol Koalisyon’a destek kamuoyu yoklamalarında yüzde 17.5’e yükseldi. SYRIZA, artık iki partili Yunan siyasetinde alternatif yoldu. Ancak medya ve siyasi propaganda, Çipras’ı Aralık 2008’de 15 yaşındaki Aleksandros Grigoropulos’un polis kurşunuyla öldürülmesinin ardından Atina’da patlak veren gösterilerin sorumlusu ilan etti. SYRIZA’nın 2009 seçimlerinde aldığı oy yüzde 4.6’da kaldı. Çipras, ısrarla, küresel krizden en büyük darbeyi yiyen “700 Euro kuşağı”nı temsil ettiğini söylüyordu.

        ‘GENÇLER YUNAN SİYASETİNDE İZ BIRAKACAK’

        Yunanistan 50 binden fazla öğrenciyle yurtdışına en çok öğrenci gönderen ülkelerin başında. Katimerini Gazetesi’nin bir haberine göre Yunanistan dünyanın en büyük öğrenci ihracatçısı. Son 10-15 yılda AB’nin sağladığı eğitim avantajıyla bu ülkelere giden Yunan gençleri, en prestijli okullardan diploma aldı. Ancak bu parlak öğrenciler ülkeye döndüğünde artık aradıklarını bulamıyordu. Asgari ücrete denk 700 Euro’dan fazla maaş alabilecekleri bir işi dahi olmayan bu gençliği tanımlamak için kullanılan “700 Euro kuşağı” adeta bir slogan olmuştu. Atina Üniversitesi siyaset sosyolojisi profesörlerinden Mihalis Spourdalakis, o günlerde “Gençler mutsuz ve hedefleri kendini beğenmiş buldukları yerleşik politika. Bu olaylar Yunan siyasetinde derin bir iz bırakacak ve tarihteki yerini alacak” diyordu.

        2008 sonunda olayların başladığı Eksarhia, Atina’nın göbeğinde, Yunanistan’ın en zengin semti Kolonaki’ye birkaç dakika yürüyüş mesafesinde. Anarşistleriyle ünlü muhitin merkezinde Politeknik Üniversitesi var. Anarşist ifadesinin Yunanistan’daki karşılığı, yüzlerini maskeyle kapatmış, lastik yakıp bağıran, genellikle “Bilinen Bilinmeyenler” (The Known Unknowns) olarak da tanınan “aşırı sol” gençler. Sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte, 2007’de aşırı sol veya anarşist hareketin farklı sosyal çevrelerden 3 bin 500-5 bin arası üyesi olduğu tahmin ediliyor. Ama şimdi iktidardalar ve isimleri de asgari ücret de değişti.

        700 DEĞİL ‘300 EURO KUŞAĞI’

        Nisan 2010’da devreye giren IMF kurtarma paketi, Çipras liderliğindeki SYRIZA’ya eski popülerliğini geri kazandırdı. SYRIZA, kemer sıkma programının olumsuz sonuçlarına vurgu yapıyordu. 2011’de “İlk Ekonomik Uyum Programı” dahilinde 25 yaş altı çalışanlara ödenen asgari ücret, brüt 510 Euro’ya düşürüldü. Onların adı artık “300 Euro kuşağı”ydı ve bu, umutsuzluğun ifadesiydi. “700 Euro kuşağı”nın aktivist ruhu sönmeye yüz tutuyordu, zira kriz derinleşiyordu.

        Kasım 2011’de PASOK, Yeni Demokrasi ve aşırı sağ LAOS partileri koalisyonu kuruldu. SYRIZA, 2011 yazının “Öfkeliler Hareketi” rüzgârını arkasına aldı. Parlamento binası önünde, Syntagma Meydanı’nda toplanan 250 bin kişi, ülkede haftalar süren bir protesto dalgası yaratmıştı. Yunanistan Parlamentosu’ndaki en ateşli muhalefet partisi SYRIZA’ydı.

        18-24 YAŞIN PARTİSİ

        SYRIZA, Mayıs 2012 seçimlerinde yüzde 16.78 oy aldı. Çipras, Avrupa’yı şaşırtmıştı. Yunanistan Parlamentosu’nda 1958’den sonra ilk defa bir sol parti anamuhalefetteydi. Ne var ki hükümet kurulamadı, haziranda yeni seçimler yapıldı. SYRIZA’nın AB yaptırımları ve tasarruf tedbirlerine karşı sert söyleminin yarattığı kaygı, sağ Yeni Demokrasi Partisi’nin seçim galibiyetini getirdi. Ancak anketlere göre 18-24 yaş arası seçmenlerin yüzde 31.5’inin tercihi SYRIZA’ydı. Çipras, artık gençlerin lideriydi.

        Geçen 2.5 yılda, anamuhalefetteki SYRIZA, kemer sıkma politikalarına karşı söylemini yumuşattı. Ancak, kurtarma paketinin sebep olduğu işsizlik ve aşırı yoksullukla ilgili keskin çizgisinden sapmadı. Çipras, Yunanistan’ın dev borcunun yeniden müzakere edilmesi gerektiğini savunuyor. Aslında SYRIZA’ya geçen haftaki seçim zaferini getiren etkenlerden biri de dünya liderleri ve finansal kurumların da mantıklı ve olağan karşıladığı bu söylemdi. Zira, Yeni Demokrasi Partisi’nin SYRIZA’nın Yunanistan’ı AB’den koparacağına dair “kaygı propagandası” bu sefer halkta karşılık bulamadı...

        Sırada Avrupalılarla uzlaşmak mı var?

        Görünen o ki Yunanistan ile Avrupa bankalarının uzlaşması hiç de uzak bir ihtimal değil. Euro Bölgesi yetkilileri, Yunanistan’ı Euro dışına itmeye istekli görünmüyor. Tsipras da Yunanistan’da uygulayacağı yeni düzen, politikalarıyla Euro Bölgesi’ni, 1930’lardan bu yana görülen en kötü resesyondan çıkarmaya niyetli... Aslında, yeni Maliye Bakanı Yannis Varufakis meseleyi meşhur “Hotel California” şarkısından dizelerle özetlediğinden beri kimse Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkacağını düşünmüyor: “You can check out anytime you like, but you can never leave.” (İstediğin zaman ayrılabilirsin ama hiçbir zaman terk edemezsin.)

        Beklenti büyük, Çipras başarabilir mi?

        Bir bakıma SYRIZA’nın zayıf noktası, seçim vaatleri: Vergi indirimleri, kamu personelinin yeniden işe alımı, işsizliği azaltmak ve asgari ücreti tekrar 750 Euro seviyesine yükseltmek.

        Eğer SYRIZA, devlet borçlarını ödemek için vaatlerinden geri adım atıp AB, AB Merkez Bankası ve IMF’nin, yani nam-ı diğer “Troyka”nın katı reform ve vergi politikalarını hayata geçirirse, gerçek bir değişim umudu taşıyan seçmenlerinin en sert tepkilerine göğüs germek zorunda kalacak. Öte yandan, yeni hükümet kârlı bir anlaşma yaparsa Yunan ekonomisi tekrar ayağa kalkabilir. Elbette, kriz öncesi döneme ve Avrupa standartlarına ulaşmak epey efor gerektiriyor. Fakat Tsipras çuvallarsa, Yunan solu ve yenilikçi hareketi 10 yıllar sürecek bir kriz bekliyor. Peki ya başarırsa? İşte o zaman, Yunan tarihinde, Konstantin Karamanlis ve Andreas Papandreu’nun yanında yerini alacak.

        El sıkışmadan önce duvara yansıyan gölge, Euro Bölgesi maliye bakanları grubuna başkanlık eden Jeroen Dijsselbloem’in. Yunanistan’ın yeni başbakanı Aleksis Çipras’ın 30 Ocak Cuma günü Atina’da karşıladığı Dijsselbloem, yeni hükümetin seçim vaatlerinin ekonomik reformları raydan çıkaracağını belirtti. Sonrasında Yunan Maliye Bakanı Yannis Varufakis kendisine nazikçe kapıyı gösterdi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ