Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Dışişleri Bakanlığı'ndan Suriye'ye vize kararı

        Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, "8 Ocak'tan itibaren hava ve deniz hudutlarımızdan giriş yapacak Suriyelilerin vize alması gerekecek. Ancak kara sınırlarımızda, insani mülahazalarla açık kapı politikasına devam edeceğiz" dedi.

        Bilgiç, Dışişleri Bakanlığında düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.

        Basında, 8 Ocak 2016 itibariyle Türkiye'nin Suriyelilere vize uygulamasına geçeceğine dair haberlerle ilgili soru üzerine Bilgiç, "8 Ocak'tan itibaren hava ve deniz hudutlarımızdan giriş yapacak Suriyelilerin vize alması gerekecek. Ancak kara sınırlarımızda, insani mülahazalarla açık kapı politikasına devam edeceğiz. Hava ve deniz hudutlarımızdan geleceklere ilişkin vize uygulaması, aslında yasa dışı göçle mücadele kapsamında değerlendirilebilecek, üçüncü ülkelerden geçişlere ilişkin bir düzenleme ihtiyacından kaynaklanıyor" diye konuştu.

        Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun programlarıyla ilgili bilgi aktaran Bilgiç, Çavuşoğlu'nun 17 Aralık'ta Libya siyasi uzlaşı anlaşma töreni için Fas'ın Suheyrat kentine gittiğini hatırlatarak, "Bizim temel isteğimiz Libya'da akan kanın durdurulup siyasi istikrarın sağlanması. Biz de bu vesileyle Libya'ya her alanda destek vermeye devam edeceğimizi vurgulamış olduk. Özellikle siyasi anlaşmaya soğuk bakanların da bu anlaşmanın içine çekilmesi hususuna vurgu yaptık. Bu konuya ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının çıkarılması, Trablus şehrinin güvenliğinin sağlanması ve DAEŞ terör örgütünün Libya'dan uzaklaştırılması konusu da vurgulanan hususlar arasındaydı" ifadesini kullandı.

        Bilgiç, Çavuşoğlu'nun, hafta başında Başbakan Ahmet Davutoğlu'na refakaten Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a refakaten Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiğini anımsatarak, 11-16 Ocak'ta, 8. Büyükelçiler Konferansı'nın yapılacağını, toplantının ana temasının da "Kriz yönetimi ve insani çözümler" olacağını söyledi.

        Büyükelçiler Konferansı'nın ikinci bölümünde her yıl bir şehrin ziyaret edildiğini belirten Bilgiç, bu seneki toplantıda Gaziantep'in ziyaret edilmesinin öngörüldüğünü kaydetti.

        Bilgiç, Türkiye'nin 2016'da bazı önemli uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapacağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "10-15 Nisan'da 13. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve toplantısı, İstanbul'da yapılacak. 23 Nisan ve 30 Ekim tarihlerinde Antalya'da Expo 2016 Botanik Sergisi düzenlenecek. 23-24 Mayıs'da Dünya İnsani Zirvesi İstanbul'da yapılacak. Bu zirve, çok büyük bir etkinlik olacak, sadece hükümet yetkilileri değil sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katılacak. Yine Antalya'da 27-29 Mayıs'ta en az gelişmiş ülkelere yönelik İstanbul Eylem Planı Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı gerçekleşecek."

        "BEKLENTİMİZ EGEMENLİĞE SAYGIDIR"

        Sözcü Bilgiç, Başbakan Davuoğlu'nun Sırbistan'ın başkenti Belgrad'a yaptığı resmi ziyarette gerçekleştirdikleri ikili görüşmenin ardından, Sırbistan Devlet Başkanı Tomislav Nikoliç'in basına yansıyan, "Türkiye'nin Rus savaş uçağını düşürerek, NATO'daki müttefikleriyle Rusya arasında savaş çıkarmayı denediğini" ileri süren açıklamalarını değerlendirdi.

        Bunun talihsiz ve gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir açıklama olduğu söyleyen Bilgiç, "Rus savaş uçağı, pek çok defa uyarıldıktan sonra Türk hava sahasını ihlal etmesi nedeniyle Türkiye hava sahasındayken düşürüldü. Her ülkenin kendi egemenliğine saygı duyulmasını beklemek hakkıdır ve egemenlik dokunulmazdır" diye konuştu.

        Bilgiç, Türkiye'nin Rus makamlarına gerekli bilgilendirmeyi yaptığını belirterek, "Türkiye, özellikle uluslararası ilişkilerde sorumlulukla davranan bir ülkedir, çünkü Türkiye bir kriz coğrafyasında yer almaktadır. Ama bununla birlikte bizim de beklentimiz her ülkenin beklentisinde olduğu gibi, egemenliğe saygıdır" dedi.

        "MESNETSİZ İDDİALAR"

        Bilgiç, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova'nın, Türkiye'yi DAEŞ petrolünü alıp satmakla suçlayan iddialar hakkındaki bir soru üzerine, Zaharova'nın kaynak gösterdiği raporun Norveç'te marjinal bir gazetede yayımlandığını ifade ederek, "Her şeyden önce bunlar mesnetsiz iddialar ve Türkiye aleyhine yürütülen propagandanın bir ürünü" ifadesini kullandı.

        Norveç'in Ankara Büyükelçiliği'nin de söz konusu raporun Norveç'in resmi görüşünü yansıtmadığını açıkladığını hatırlatan Bilgiç, raporda Suriye rejiminin, DAEŞ petrolünü aldığına ve sattığına ilişkin bazı ibarelerin olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

        "Ben Rus makamlarına sormak istiyorum: Rus makamları özellikle son dönemde Suriye'deki rejime her türlü desteği veriyorlar. Doğal olarak, eğer DAEŞ'e yönelik bir akaryakıt kaçakçılığı varsa, buna Rus makamları da ortak olmuş oluyor. Benim tavsiyem bu raporu daha dikkatli okuyup Türkiye'ye yönelik ithamlarda bulunulmasıdır."

        Türkiye'nin aldığı tedbirler doğrultusunda bölgedeki yasa dışı akaryakıt kaçakçılığında önemli ölçüde gerileme olduğunu vurgulayan Bilgiç, "2014'te sınır bölgelerimizde 12 milyon litre civarında kaçak mazot yakalanmışken, bu oran yaklaşık 800 bin litreye düştü" şeklinde konuştu.

        "MÜZAKERELERİN SÜRDÜĞÜ SIR DEĞİL"

        Sözcü Bilgiç, "abluka altındaki Gazze'ye yardım malzemesi götüren Mavi Marmara gemisinin 31 Mayıs 2010'da uluslararası sularda, İsrail askerlerinin saldırısına maruz kalması ve olayda 10 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından İsrail ile bozulan ikili ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen görüşmeler ve İsrail'e ne zaman büyükelçi görevlendirileceği" sorusu üzerine, "İsrail ile bazı müzakerelerin devam ettiği bir sır değil. Fakat bizim İsrail konusundaki yaklaşımımız gayet açık ve net" dedi.

        Türkiye'nin İsrail'den ilişkilerin normalleşmesi için talep ettiği unsurlar olan özür, tazminat ve Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması konularının karşılanması halinde ilişkilerin tekrar değerlendirileceğini belirten Sözcü Bilgiç, "Belki bir yumuşama olabilir ve bundan sonra da görevlendirilecek büyükelçinin ismi bu gelişmelerden sonra Sayın Bakanımız, Sayın Başbakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından belirlenir. Şu aşamada isim olduğunu düşünmüyorum çünkü henüz o aşamaya gelmedik" ifadesini kullandı.

        "TÜRKİYE'NİN POZİSYONU NETTİR"

        Bilgiç, bir gazetecinin, "PYD'nin, Türkiye'nin hassasiyetini dile getirdiği nokta olan Fırat'ın batısına geçtiği yönündeki haberlere" ilişkin sorusuna, "Bu çerçevede gelişmeleri izliyoruz ama bu aşamada batıya doğru kayda değer bir ilerlemenin olmadığını da görüyoruz. Batı yönünde de Arap aşiretlerinin faaliyetlerinin olduğunu da biliyoruz. Bu konuda Türkiye'nin pozisyonu nettir ve kararlılığı tamdır" yanıtını verdi.

        Türkiye'nin kararlılığını terörle mücadele koalisyon ortaklarının da bildiğini kaydeden Bilgiç, "PYD'nin burada fiili bir durum yaratması bizim için kabul edilemez bir durumdur" diye konuştu.

        Bilgiç, Rusya Savunma Bakanlığının, Suriye'den Türkiye'ye gittiğini öne sürdüğü DAEŞ'e ait petrol tankerlerini vurduğunu açıklaması hakkındaki soru üzerine, "DAEŞ petrolünün kaçak yollardan Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara iletildiği hususu doğru değil. Bu yönde Rus makamlar tarafından ortaya konulan unsurların hiç bir inandırıcılığı yok" dedi.

        SURİYELİLERE VİZE UYGULAMASI

        Basında, 8 Ocak 2016 itibariyle Türkiye'nin Suriyelilere vize uygulamasına geçeceğine dair haberlerle ilgili soru üzerine Bilgiç, şunları söyledi:

        "8 Ocak'tan itibaren hava ve deniz hudutlarımızdan giriş yapacak Suriyelilerin vize alması gerekecek. Ancak kara sınırlarımızda, insani mülahazalarla açık kapı politikasına devam edeceğiz. Hava ve deniz hudutlarımızdan geleceklere ilişkin vize uygulaması, aslında yasa dışı göçle mücadele kapsamında değerlendirilebilecek, üçüncü ülkelerden geçişlere ilişkin bir düzenleme ihtiyacından kaynaklanıyor."

        Bilgiç, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias'ın, 13 Aralık'ta katıldığı bir televizyon programında söylediği, "Türkiye, Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulması ve askeri operasyonları müzakere ediyor. Türkiye'nin 1930'lu yıllarda Hatay'ı da benzer hamlelerle aldığını hatırlatmak isterim" açıklamasıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine şu cevabı verdi:

        "Hatay'ın Türkiye'ye katılması tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde oldu. 1939'da Hatay Devleti Millet Meclisi'nin aldığı kararla Türkiye'ye katıldı. Dışişleri Bakanın ifade ettiği hususlar hayretle karşılanabilecek hususlar. İki ülke arasındaki mevcut işbirliği ruhuna ters düşen ifadeler. Bence, iki ülke arasında geliştirmeye çalıştığımız işbirliği ruhuna uygun açıklamalar yapılması, özellikle bu dönemde daha uygun olacaktır."

        "GERGİNLİK İKİ TARAFIN DA ZARARINA OLUR"

        Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesinin ardından 28 Kasım tarihinde Rusya'nın Türkiye'ye yönelik aldığı yaptırım kararlarını hatırlatan Bilgiç, "Elde ettiğimiz bilgilere göre, 28 Aralık itibarıyla da yaptırımlarda bazı değişikliklere gidildi. Daha önce sadece Türkiye Cumhuriyeti yetkisi altındaki kuruluşlar yaptırıma tabi iken, bunun dışında Türkiye Cumhuriyeti yetkisi altında veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yetkisi altında bulunan kuruluşlar da yaptırımlar altına sokuldu" dedi.

        Bilgiç, Türkiye'nin Rusya ile ilişkiler konusunda, devletler arasında diplomasinin bir kenara bırakılmaması gerektiği mesajını her düzeyde verdiğini ifade ederek, "Özellikle son dönemde Rus tarafının Türk iş adamlarına, öğrencilerine ve Rus ve Türk kuruluşlarına pek çok yaptırımda bulunduğunu biliyoruz. Bunlar bizi üzüyor ancak aynı dilde bunlara mukavele etmiyoruz" diye konuştu.

        "Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerde sabırla beklediğini" belirten Bilgiç, "Bizim düşüncemiz, Türkiye ve Rusya aynı coğrafyada barış içinde hareket etmeli. Gerginlik her iki tarafın da zararına olur" ifadesini kullandı.

        Bilgiç, Türkiye'nin, Rusya'nın yaptırımlarına ve iddialarına aklıselimle yanıt verdiğini dile getirerek, Rus yöneticilerden de bu bilinçle hareket etmelerini beklediklerini bildirdi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ