Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya İngiltere’de Theresa May, bugün başbakanlık koltuğuna oturuyor

        GAZETE HABERTÜRK

        Dünyada ekonomik ve siyasi krizlerin doruk noktasına ulaştığı şu günlerde, yönetimin kadınların eline bırakılması Rus yazar Fyodor Dostoyevski’nin “Dünyayı güzellik kurtaracak” ümit dolu sözlerini anımsatıyor. Son zamanda yapılan araştırmalar da bu tezi destekler nitelikte. Fransa’daki Ceram İşletme Okulu’ndan Profesör Michel Ferrary, “Kadınlar risk alma konusunda daha ihtiyatlılar ve erkeklere oranla daha uzun vadeli bir perspektife sahipler” diyor. ABD’de bulunan APA Kamu Eğitimi Koordinatörü Psikolog Stephani Smith ise, “Kadınlar erkeklere nazaran içinde oldukları stresi daha fazla algılıyor, kriz dönemindeyse erkekler kadınlardan daha stresli hale geliyor” diyor.

        SANDERS’TAN DESTEK

        1 Ocak 2017’de, tarihte ilk kez ABD, İngiltere ve Almanya’nın tepe koltuklarında birer kadın olabilir. Avrupa’nın ‘first lady’si sayılan ve dünyanın en güçlü kadınları arasında gösterilen Angela Merkel, 11 yıldır Almanya’nın başbakanlık koltuğunda oturuyor. Bugün İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna da bir kadın olan Theresa May oturuyor. David Cameron, bugün Kraliçe 2’nci Elizabeth’e istifasını sunacak. Kraliçenin de yine bugün, 59 yaşındaki May’e yeni bakanlar kurulunu kurma görevini vermesi bekleniyor. May, Margareth Thatcher’dan sonra İngiltere’nin bu koltuğa oturan 2’nci başbakanı olacak.

        ABD’de başkanlık yarışında ise eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton dün, Demokrat Parti başkan adaylığı için yaklaşık 1 yıldır kıran kırana yarıştığı Bernie Sanders’ın desteğini alarak ülkenin ilk kadın başkanı olmaya bir adım daha yaklaştı. Clinton ile taraftarlarının karşısına çıkan Sanders, eski rakibini övdü. Clinton da Sanders’ın ücretsiz üniversite eğitimi ve genel sağlık hizmeti, ayrımcılık ile mücadele, küresel ısınmaya karşı uluslararası işbirliği yönündeki vaatlerini uygulama sözü verdi. Sanders ise “Donald Trump Meksikalılara, Müslümanlara, kadınlara, Afroamerikalılara ve gazilere hakaret etmekle meşgulken, Clinton farklılıklarımızın en büyük gücümüz olduğunu biliyordu” dedi. Temmuz ayının ilk haftasında yapılan 3 ankette Clinton’a destek oranı, Trump’ın 9-11 puan üzerinde bulunuyor. ABD’de başkanlık seçimi 8 Kasım’da yapılacak. Yeni başkan görevi, 1 Ocak 2017’de teslim alacak.

        BM KOLTUĞUNA 5 KADIN ADAY

        Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği koltuğuna ilk kez bir kadının oturma ihtimali de yüksek. Görev süresi 31 Aralık’ta bitecek olan Ban Ki-mun’un yerine aday gösterilen 12 kişiden 5’i kadın. Bulgar İrina Bokov, Hırvat Vesna Pusiç, Moldovalı Natalia Gherman, Yeni Zelandalı Helen Clark ve Arjantinli Susana Malcorra ülkeleri tarafından aday gösterildiler. Yeni Genel Sekreter eylül ayında New York’ta yapılacak BM Genel Kurul toplantılarında seçilecek.

        UZMAN GÖRÜŞLERİ

        ‘Kadın karşıtlığına, kadın liderler yetişti’

        Habertürk Yazarı Soli ÖZEL: Son rakibesi Andrea Leadsom tarafından “çocuksuz” olduğu için ülkeyi iyi yönetemeyeceği hakaretine maruz kalan May, Birleşik Krallık’ın müstakbel başbakanı. Muhafazakâr Parti içinde “Brexit” oylamasından sonra çıkan büyük çalkantı May’in zaferiyle duruldu. Kendisi Birleşik Krallık’ın AB’de kalması taraftarı olmasına rağmen, May’in referandum sonuçlarını değiştirmeye calışması en azından şimdiki aşamada beklenmiyor.

        May’in sürpriz bir şekilde Muhafazakâr Parti’nin ve bu sayede hükümetin başına geçmesiyle dünya siyasetinde kadınların yükselişi, yeni bir ivme kazanıyor. Tabii kadınların iktidarı konusunda en büyük sıçrama Clinton’ın ABD’de başkanlık seçimlerini kazanması olur. Amerikan tarihinde 2 büyük partiden biri tarafından başkanlığa aday gösterilen Clinton’ın seçimleri kazanması halinde, dünyanın fiili siyasi liderliğini bir kadın üstlenmiş olacak. Böyle bir gelişmenin başta ABD olmak üzere, pek çok ülkede kadın siyasetçilerin önünü açması beklenir. İlginç olan, kadınların siyasetteki bu yükselişinin toplumlarda diplerden gelen bir kadın karşıtlığı dönemine denk gelmesi.

        ‘May’in gelişi Clinton için umut mu?’

        Habertürk Yazarı Özcan TİKİT: İngiltere’de ilk beklenti, Boris Johnson gibi popülist bir liderin, yani öfkeli kesimlere hitap eden bir liderin, başbakanlık koltuğuna oturacak olmasıydı. Bu da hem AB’nin hem de İngiltere’nin geleceği açısından karamsar bir tablonun ortaya çıkmasına neden oluyordu. May kadın bir lider olmasının yanı sıra, daha rasyonel politikalar izlemeye ve ülkesinin küresel çapta da ılımlı politikalara meyleden bir isim. Bu yüzden May’in başbakanlık koltuğuna oturmasını olumlu görmek gerekiyor. Zira, okyanusun diğer yakasında Johnson’ın ruh ikizi diyebileceğimiz Donald Trump gibi, göçmen karşıtı ve İslamofobik bir lider ABD başkanlığına ilerliyor. İngiltere’deki, son anda da olsa, aklıselim bir liderde karar kılınmış olması Amerikan kamuoyunda da Trump’ın aksine tıpkı May gibi daha makul bir lider olan Clinton’a yönelimi artırabilir. Elbette ki bu durumda dünyanın en ücra köşesindeki bir ülkeyi bile ilgilendiren seçim için umut vaat ediyor diyebiliriz. Bu tablonun Türkiye’ye de daha olumlu yansımalarının olacağını söylemeye bile gerek yok sanırım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ