Ömer Çelik'ten itidal çağrısı yapan ülkelere tepki!
AB Bakanı Ömer Çelik, Hollanda ile yaşanan diplomatik krizde itidal çağrısı yapan ülkelere, bu konunun tarafsız kalınacak bir konu olmadığı uyarısını yaptı
AB Bakanı Ömer Çelik, Hollanda ile yaşanan krizle ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Çelik, Rusya ve Fransa gibi ülkelerden gelen itidal çağrılarına karşın insan haklarının ihlal edildiği hatırlatması yaparak, "Bu tarafsız kalınacak bir konu değil" sözleriyle yanıt verdi.
Çelik'in açıklamasından satırbaşları:
"Tarafları itidale davet etmeyi iyi niyetle yapanlar var ama burada neofaşist uygulamalara imza atan bir taraf var. İtidal çağrısı doğru bir yaklaşım değil. Türkiye'nin söylemiyle ilgili eleştiri getiriyorlar. Diğer tarafta çok sert bir uygulama var.
Burada açık bir şekilde insan hakları sözleşmesini tehdit eden bu uygulamalara karşı bütün ülkeleri göreve davet ediyoruz. Aşırı sağ ile mücadele için aşırı sağ söylemler geliştirirseniz, aşırı sağ yükselir. Bunu daha önce izah etmiştik. Ama Hollanda'da ırkçı lideri engellemek için yapılan uygulamalar, o ırkçı lideri güçlendiriyor. Hollanda başbakanı, Hollanda'yı aşırı sağa teslim etmiştir.
Yakın zamanda Avrupa'daki aşırı sağ liderler, ortak toplantı yapıp bir takbvim belirlediler. Avrupa'nın bütün ilericileri Hollanda'daki bu faşist uygulamaya karşı ortak bir mücadele yürütmelidir. Berlin duvarının yıkılması bir dönüm noktasıdır ancak Avrupa içerisinde yeni Berlin Duvarları örülmektedir. Bizim görevimiz duvarlar örmek değil, köprüler örmektir dediler ama bunu demeye artık hakları yok.
Unutulmaması gereken bir nokta da şudur, karşımızda ilkel çağlardan kalma bir yaklaşım vardır. Wilders camileri kapatmaktan, kitapları yasaklamaktan bahsediyor. Bu sadece Türkiye ile ilgili bir mesele değildir. Bu yaklaşım Avrupa halklarını hedef alan bir yaklaşımdır. Geçmişteki faşizm ideolojik temellere dayanıyordu, bugünkü kültürel üstünlük temeline dayanıyor.
Avrupalı dostlarımız bütün bir Avrupa'yı bu dalganın teslim aldığını görsünler. Bu olumsuz uygulamaların nedenini tespit edip, gereğini yapmalılar. Böyle bir konuda tarafsız kalınamaz. Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'nu göreve davet ediyoruz. Temel hak ve değerleri yok etmeye çalışanlar bunu Avrupa'nın insanlarına da yapacaklar.
Avrupa Birliği kendi değerlerini korumak için dayanışma mantığıyla değil, koruma mantığıyla hareket etmeli ve bu uygulamaları kınamalıdır."
