500 milyon dolarlık fidye, iki ülkeyi karşı karşıya getirdi!

Irak'ta yaklaşık bir buçuk yıl önce kaçırılan Katarlıların serbest bırakılması olayı Bağdat ile Doha arasında karşılıklı "fidye" tartışmasına dönüştü.

Irak'ta kaçırılıp daha sonra serbest bırakılan Katarlılarla ilgili konuşan Başbakan Haydar el- İbadi, avcılara vize verilmesine sezonu olmadığı gerekçesiyle başından beri karşı olduğu ve Katar'ın yüklü miktarda parayı resmi olmayan yollarla Irak'a soktuğu yönünde açıklamalar yaptı.

İbadi, salı günkü basın toplantısında, şu ifadeleri kullandı:

"Uçak havalimanına indiğinde çok sayıda büyük çanta görünce şaşırdık. Aranmasını istedik karşı çıkıldı ve buna izin verilmedi. Biz de bunlara el koyduk. Anladık ki bunların içerisinde yüzlerce milyon dolar vardı. Tüm çabamız kaçırılanların güvenli şekilde serbest bırakılması. Dedim ki 'Bu paralar madem Irak'a giriş yaptı resmi şekilde incelenmeden geri gitmez.' Paralar Irak hükümetinde duruyor. Sonuçta bunlar Katar yönetiminindir ancak bunu incelememiz lazım. "

Başbakan İbadi, açıklamasında söz konusu paraların silahlı kişilere verilmesi halinde Irak'ın güvenliğinin tehlikeye gireceğini vurgulayarak, "Yüzlerce milyon dolar, silahlı güçlere verilince ülkenin hali ne olacak? Bu kadar büyük paraların arkasında kim var? Kaçırmaların Suriye'deki bölgelerle ilgisi olmadığı da ortaya çıktı. Neden Irak'ın güvenliğini tehlikeye atıyorlar ve yatırım amacıyla kimsenin gelmemesi için imajını bozuyorlar?" dedi.

İbadi, ülkede bulunan İran yanlısı Şii milis güçleri işaret ederek, "fidyenin" onlar tarafından talep edildiğini kaydetti.

"İHTİYACINIZ YOKSA GÖNDERİN"

Katar yönetimi ise Irak Başbakanı'nın sözleri karşısında şaşkın olduklarını ifade eden açıklamalar yaptı.

Katar Dışişleri Bakanı Muhammed Bin Abdurrahman Al Sani, Şarku'l- Evsat gazetesine verdiği demeçte, İbadi'nin "Katar'ın Irak'a resmi olmayan yollarla para soktuğu, Katarlı avcılara vize verilmesine karşı çıktığı" şeklindeki sözlerine şaşırdıklarını söyledi.

Dışişleri Bakanı Al Sani, Irak güvenlik güçleriyle koordineli bir şekilde hareket ettiklerini vurgulayarak, "Irak güvenlik güçleri konuyu biliyorlardı ve serbest bırakılma olayıyla ilgili tamamen koordinasyon söz konusuydu. Paraya ihtiyaçları yoksa bunlar resmi yollarla geri dönsün." ifadelerini kullandı.

Al Sani, El-Cezire kanalına yaptığı açıklamada da konuya dair şunları söyledi:

"Katar yönetimi, Irak makamlarını desteklemek istedi. Ancak bu paralara ihtiyaç duymuyorlarsa resmi yollarla geri döner. Bu paralar, Irak'a aleni şekilde Bağdat'ın bilgisi dahilinde, hukuki bir şekilde girdi."

Söz konusu meblağın Irak hükümetinin tasarrufu altında bulunduğuna işaret eden Al Sani, paraların Irak hükümeti tarafından milislerin desteklenmesi için kullanılması halinde bunun Katar'ın değil Irak'ın meselesi olacağını sözlerine ekledi.

Avlanmak amacıyla 16 Aralık 2015'te Irak'a gelen 26 Katar vatandaşı, ülkenin güneyindeki Musenne (Semava) vilayetinde kaçırılmıştı.

Irak İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Vahab et-Taii, 21 Nisan'da yaptığı yazılı açıklamada, avcıların teslim alındığını belirtmişti.