Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Diplomasi Müdahale çağrısı

        Konya'da şehit aileleri ve gaziler ile kahvaltıda biraraya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, program sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Suriye'den Türkiye'ye gelenlerin sayısının 100 bini geçmesi halinde alınacak tedbirlerle ilgili sorusu üzerine Davutoğlu, sayı ya da herhangi bir şart olmadan Suriye'den gelen insanlara yardıma hazır olduklarını, ancak hazırlıklar konusunda kapasiteyle ilgili yeniden bir tanzim yapma gereği duyduklarını belirtti.

        "SAYI 100 BİNİ GEÇERSE..."

        Belli krizlerde mülteci sayılarının belli psikolojik etkileri ve sonuçlarının olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

        ''Mülteci sayısı binlerle, on binlerle ifade edildiğinde, 'o bölgede gerginlik ya da iç çatışma yaşanıyor' denilebilir. Ancak sayı yüz binleri aştığında bu bir mülteci akını olmaktan çıkar kütlesel bir göçe dönüşür. 1991 yılında Saddam kimyasal silah kullandığında 500 bini aşan Kürt kökenli kardeşimiz bize sığındığında, dünya gündemine oturmuştu. Bu olay artık sıradan bir gerginlik mahiyetini kaybeder, bir insanlık dramı haline gelir ve buna Birleşmiş Milletler'in sahip çıkması gereken bir durum ortaya çıkıyor. Suriyeli kardeşlerimize her zaman yardım edeceğiz ama sayı arttıkça sıradan bir gerginlik olmaktan, bir insanlık dramına, bir insanlık suçuna dönüşüyor. Yüz binlerce insan harekete geçmişse, bu bölgesel bir kriz olmaktan çıkar, uluslararası bir kriz olarak değerlendirilmesi gerekir. Önümüzdeki BM Güvenlik Konseyi'nde gündeme getireceğiz. Artık devletlerin Suriye'ye bakış açılarını değiştirmesi gerek.''

        "BM KENDİ ANLAMINI KAYBEDER"

        Suriye'deki olayın artık bir iç problem olmaktan çıktığına dikkati çeken Davutoğlu, ''Artık bu olay komşu ülkelere karşı güvenlik riski ortaya çıkarmıştır. BM'nin misyonu gereği bu olaya el atmasını bekliyoruz'' dedi.

        Gazetecilerin ''BM'nin beklenen hareketi yapmaması halinde tavrımız ne olur?'' sorusu üzerine Davutoğlu, ''Beklenen hareket gelmezse BM kendi anlamını, misyonunu kaybeder. Yüzbinlerce insan bir dram yaşıyorsa, BM'nin varlığı tartışılmaya başlanır. BM, Bosna-Hersek'te yaşanan katliamda ne kadar büyük itibar kaybetmişti. BM'nin gözü önünde yine bir katliam yaşanıyor ve BM buna sessiz kalıyorsa, misyonunu sorgulama hakkımız doğar'' diye konuştu.

        LAVROV'UN MEKTUBU

        Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un kendisine gönderdiği mektupla ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:

        ''Evet, kendisi bana bir mektup gönderdi. Mektupta, Cenevre'de oluşan eylem grubu ve çerçevesi konusunda hareketliliğin sağlanması ve beraber hareket etme isteklerini bildirdi. Biz uluslararası her türlü inisiyatife olumlu bakıyoruz. Cenevre'de oluşan mutabakata 'Evet' demiştik. Ancak Kofi Annan'ın istifasının ardından Suriye'de bir geçiş hükümeti kurulmasıyla ilgili mutabakat hayata geçirilemedi. Bu süreçlerin hepsine olumlu katkı sağlamaya hazırız. Bu kadar büyük dramların yaşandığı, bayramda bile büyük insan kayıplarının yaşandığı olaya BM'nin müdahil olması, dost ve komşu ülke Rusya'nın bu konuya hassasiyet göstermesi beklentisi içindeyiz.''

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ