Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Dünyanın en ilginç adası Bled turistleri büyülüyor
        1

        Slovenya'nın başkenti Lubliyana'dan yaklaşık saatlik bir araba yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Bled Gölü ve gölün ortasındaki Bled Adası, doğasıyla büyülüyor.

        2

        Alp Dağları eteğinde yer alan doğa harikası Bled Gölü'nün ortasındaki bu ufacık ada, görenleri adeta mest ediyor.

        3

        Temiz havası, yemyeşil dağ manzaralarıyla kendinizi rüyalar aleminde hissetmenize neden olan Bled Adası sayesinde Slovenya'ya aşık olmamak elde değil.

        4

        Her açıdan farklı, eşsiz bir manzaraya sahip Bled Gölü, aslında Buzul Çağı'nda oluşmuş bir göl.

        5

        Bu nedenle adada tarih öncesi zamana ait insan izleri bulunmuş. 745 yılında paganizimden Hıristiyanlığa geçiş yapan ada, kilisesi, 99 basamağı, ilginç inanışları ve rivayetleriyle ilgi çekiyor.

        6

        Örneğin damadın gelini 99 basamak kucağında sessizce taşımasının, yeni çiftlere şans getireceğine dair bir inanış var. Ayrıca ziyaretçiler sıklıkla iyi şans dilemek için adada yer alan kilisenin zilini çalıyor.

        7

        Tarihi 11.yüzyıla uzanan Slovenya'nın en eski kalesi olan Bled kalesinin efsanesi ise şöyle...

        8

        16.yüzyılda kale, Hartman Kreigh adında bir adam tarafından katı bir şekilde yönetiliyormuş. Kreigh'in bir gün hiç iz bırakmadan kaybolmasının ardından karısı, bütün altın ve gümüşlerini bir araya getirerek, kocasının anısına, adadaki kilise için bir çan yaptırmış.

        9

        Ancak çanı adaya taşırken çıkan fırtına, kayıkçılarla birlikte çanı da suyun derinliklerine yollamış. Bu talihsiz olayı duyan Papa, Bled için bir çan yaptırmış. Rivayete göre rüzgarlı gecelerde, sabaha doğru, suyun altından orijinal çanın sesi geliyormuş.

        10

        Gerçekliği tartışılır ancak ilgi çektiği gerçek!

        11

        DÜNYANIN EN GÖRKEMLİ TAPINAK ŞEHRİ "BAALBEK"

        Sami ırkından Akdenizli bir kavim olan Fenike ve Roma inanç kültürlerinin iç içe geçmesiyle oluşan ve uzmanlarca "Dünyanın en görkemli tapınak şehri" olarak kabul edilen Baalbek kenti birçok medeniyete ev sahipliği yaptı.

        12

        AA'nın haberine göre Lübnan'ın doğusundaki Beka Vadisi'nde yer alan tarihi Baalbek tapınak şehri, son yıllarda bölgede yaşanan çatışmaların sona ermesinin ardından yeniden turistlerin ziyaret edeceği günleri bekliyor.

        13

        Romalılar döneminde en görkemli zamanını yaşayan Baalbek, çok sayıda Roma imparatoru tarafından ziyaret edilmiş. Romalıların bu şehre neden bu kadar önem verdikleri ve inşası için neden bu kadar servet harcadıkları halen bilinmemektedir.

        14

        Doğudan batıya giden ticaret yolunun önemli bir merkezi olan, antik çağın Roma'dan sonraki en önemli dini merkezi olarak kabul edilen ve tarih içerisinde savaşlar nedeniyle pek çok kez el değiştiren Baalbek; Bizanslılar, Selçuklular, Eyyubiler, Haçlılar, Moğollar, Memlüklüler ve Osmanlılar hâkimiyetine girmiş. Her medeniyetten şehre bir şeyler eklenmiş.

        15

        Yaklaşık 2 bin tonluk işlenmiş taşları ve devasa sütunlarıyla, zamanının en önemli tapınak şehri Baalbek, tarihten günümüze uzanan tüm gizemli kalıntılarıyla günümüze ulaşmış.

        16

        YAKLAŞIK 5 BİN YILLIK TAPINAK ŞEHRİ

        Yaklaşık 5 bin yıllık bir geçmişi olduğu tahmin edilen Baalbek, önce Fenikeliler, sonra Yunanlılar ve daha sonra da Romalılar tarafından kutsal bir mekan olarak kabul edilmiş ve burada önemli eserler inşa edilmiş.

        17

        Fenikeliler, en güçlü tanrıları olan "Baal" adına şehre Baalbek ismini vermişler. Daha sonra Yunanlılar tarafından Heliopolis yani Güneş Şehir adını almış. Akabinde yeniden Baalbek adını alan şehir, farklı tanrılara adanmış tapınaklarıyla pek çok din için bir merkez işlevi görmüş.

        18

        Yaklaşık iki asır boyunca inşası sürdüğü tahmin edilen şehir, Fenike ve Roma inanç kültürlerinin iç içe geçmesi ile oluşmuş. Sırasıyla Baal, Zeus ve Jüpiter adına kurulan şehir, Romalıların çok tanrılı inanış sistemini bırakmasından sonra önemini yitirmiş.

        19

        İslamiyet'in ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra 637 yılında Ebu Ubeyde bin Cerrah tarafından İslam topraklarına katılan şehir, 1100'lü yıllarda haçlılar ile Müslümanlar arasında büyük savaşlara sahne olmuş. Şehir, en büyük zararı Haçlılar tarafından ele geçirildiği dönemde görmüş.

        20

        Baalbek, 1500'lü yıllarda Osmanlı hakimiyetine girmiş. O tarihteki kayıtlara göre şehrin en büyük tapınağı olan Jüpiter başta olmak üzere çoğu eser yıkılmış durumdaydı.

        21

        Osmanlı idaresi 1900'lü yıllarda Almanlara verdiği araştırma izninden sonra şehrin toprak altındaki büyük bölümü yeniden ortaya çıkarılmış.

        22

        I. Dünya Savaşı'nın akabinde bölge Fransızların eline geçmiş ve Fransız araştırmacılar bölgedeki kazı çalışmalarına devam etmiş. 1984 yılında ise UNESCO tarafından koruma altına alınmış.

        23

        Lübnan ile İsrail arasında 2006 yılında yaşanan savaşta, İsrail'in Baalbek şehrini bombalaması sonucu şehir mimarisi, son bir kez daha zarar görmüş.

        24

        ŞEHİRDE 3 BÜYÜK TAPINAK BULUNUYOR

        Baalbek şehrinde, farklı dönemlerde ve farklı dinler için yapılmış irili ufaklı onlarca tapınak yer alıyor. Bunların en çok bilineni ve şehrin üç büyük tapınağı olan Jüpiter, Baküs ve Venüs...

        25

        DÜNYANIN EN UZUN SÜTUNLARI

        Baalbek şehrinin tam merkezindeki en büyük Jüpiter tapınağı 22 metre yüksekliğindeki 84 devasa sütunundan günümüze sadece 6'sı ayakta kalabilmiş. Söz konusu sütunlar halen dünyanın en uzun sütunları olarak kabul ediliyor.

        26

        Çok büyük taşlardan inşa edilen bu tapınak için 300 tonluk sütunların Mısır’dan getirildiği tespit edilmiş. Jüpiter tapınağının temelinde bulunan dev anıt taşlarının tapınağa nasıl taşındığı ve nasıl işlendiği ise bilinmiyor.

        27

        Antik dönemde yapılmış ve günümüze kadar sağlam kalmış Roma tapınağı olan Baküs, halen modern mimarlar için bir esin kaynağı olamaya devam ediyor. 18 metre uzunluğunda ve 46 sütunu bulunan antik çağın devasa yapısı Baküs, günümüzde varlığını koruyarak ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

        28

        Şehrin giriş kısmında yer alan Venüs tapınağından ise günümüze çok az bir bölümü ulaşmış durumda.

        29

        DÜNYANIN EN BÜYÜK TAŞ BLOKLARI BAALBEK'TE

        Şehrin bazı bölümlerinin temelinde kullanılan yaklaşık 500 ton ila bin 100 ton ağırlığındaki taşların ne kadar derine indiği henüz belirlenememiş.

        30

        Antik kentte son olarak M.Ö 27 yılına ait olduğu tahmin edilen devasa "Hamile Kadın Taşı" adlı bin tonluk yekpare taş bloğu ve insan eli ile işlenmiş dünyanın en büyük bin 650 tonluk taş bloğu bulunmuş.

        31

        Bu taşların işlenmesi ve taşınması üzerine günümüz bilim dünyası, halen net bir cevaba ulaşmış değil.

        32

        Günümüzde Romalılardan önce yapılan tapınakların ve eserlerin neredeyse tamamı yıkılmış ve yok olmuş. Şehrin altında bulunan ve bir kısmı müze olarak kullanılan labirentler, şehrin görkemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

        33

        AYASOFYA'NIN TEMELİNDE BAALBEK'TEN GETİRİLEN TAŞ BLOKLAR KULLANILMIŞ

        Araştırmacılara göre, Baalbek şehri önemini yitirdikten sonra buradaki onlarca büyük taş bloğu ve devasa sütunlar, dünyanın farklı bölgelerinde inşa edilen dini merkezlere götürülmüş. Ayasofya'nın temelinde, Baalbek'ten getirilen taş blok ve sütunların kullanıldığı biliniyor.

        37

        100 MİLYON DOLARLIK TERK EDİLMİŞ OTELİN İÇİNİ GÖRÜNTÜLEDİ

        2014 yılından beri dünya turunda olan ve yaşadıklarını YouTube hesabından paylaşan vlogger Emre Durmuş Bali Adası'ndaki terk edilmiş bir otelin içini görüntüledi.

        38

        Durmuş'a göre yapımı için 100 milyon dolar harcanan otelin hikayesi bir hayli ilginç...

        39

        Çünkü bölge halkı 15 yıldır kapalı durumda olan otelin perili olduğuna inanıyor!

        46

        Oteli yaptıran iş adamı hapse girince de otel öylece kaderine terk ediliyor.

        47

        Ancak söylentiler nedeniyle, otelin kapatıldıktan sonra başka bir amaçla kullanılmamış olabileceği düşünülüyor.

        48

        90'lı yıllarda yapıldığı tahmin edilen ve 2003 yılından beri kapalı olan otele günümüzde bölgeyi ve otelin hikayesini ziyaret edenler dışında başka kimse uğramıyor.

        70

        Yaklaşık 40 metre yüksekliğindeki kireçtaşı sütunu olan Katskhi dikiti, bölgenin her yerinden rahatlıkla görülebiliyor.

        71

        Çok özel bir konumda yer alması ve muhteşem manzarası nedeniyle hem geçmiş hem de günümüzdeki insanlar buranın çok özel olduğunu düşünüyor.

        72

        Katskhi dikitinin en tepesine inşa edilen kilise ise milattan sonra 6. ve 8. yüzyılları arasında günah çıkartan papaz Aziz Maximus'a atfedilerek inşa edilmiş.

        76

        Daha sonra ise insanın dünyayla bağlantısının kesilmesini sağlayan obje olarak düşünülmüş.

        77

        1944 yılında alimler tarafından ilk kez incelenen Katshi dikitinde 2007 yılında küçük bir kireçtaşı tabakası keşfedilmişti.

        78

        Bu tabaka üzerinde 13. yüzyıldaki eski yazı diline ait ait Gürcü alfabesiyle yazılmış bir yapıt bulunmuştu.

        91

        Berryessa, 521 milyar galon su barındırma hacmine sahip büyük bir göl. Yağış aldığı zamanlarda bu miktar artıyor ve su miktarı gölün kapasitesini aşıyor.

        92

        Bu delik aslında gölün kapasitesinin aşıldığı durumlarda, fazla suyun depolanması için oluşturulmuş bir dolusavak.

        93

        Dolusavağa su aktığında oluşan illüzyon görüntüsü görenleri etkilediği için, delik hakkında acaba bir portal mı söylentileri çıkıyor.

        127
        128

        TERK EDİLMİŞ HAVA ÜSSÜNÜN İÇİNİ GÖRÜNTÜLEDİ

        Terk edilmiş yerlerin fotoğrafını çekme hobisi olan bir fotoğrafçı kullanılmayan, eskimiş evleri ve okulları kayıt aldıktan sonra son olarak terk edilmiş bir hava kuvvetleri binasının fotoğraflarını çekti.

        129

        10 binin üzerinde askeri personel ve aileleri barındıracak şekilde inşa edilen binada söylentilere göre pek çok gizli proje yapılmış. Bina daha sonra ise hastaneye çevrilmiş.

        160

        63 BİN KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ HASTANEDEKİ SIR

        Pek çok habere ve belgesele konu olan, tüberküloz hastalığı nedeniyle 63 bin kişinin öldüğü söylenen, hastaların işkencelere maruz kaldığı iddia edilen dünyanın en korkunç hastanelerinden Waverly Hills'in sırrı bir türlü çözülemiyor.

        161

        ABD'nin Kentucky eyaletinde yer alan, gizemli hastane 100 yılı aşkın süredir ayakta.

        162

        Geçmişte binlerce insanın akılalmaz işkencelere maruz kaldığı hastanede şimdilerde de pek çok paranormal olayın yaşandığı iddiaları bulunuyor. İddialara göre hastaneden çığlık ve fısıltı sesleri geliyor!

        163

        Kayıtlara göre Waverly Hills'in inşaatına 1908 yılında başlanmış ve iki yıl süren bir çalışmanın ardından bina 1910'da hizmete açılmış.

        164

        Beş katlı inşa edilen bina, ABD'nin en korkutucu yerlerinden biri olarak görülüyor. Hizmete açıldığında hastanede çaresi bulunamayan tüberküloz tedavisi yapılıyordu.

        165

        Hastalığın giderek yaygınlaşması da bir dizi olayları beraberinde getirdi. Çünkü hastane kapasitesi 400'dü ancak hastaneye yatırılan kişi sayısı 400 kişiden katbekat fazlaydı.

        166

        Hal böyle olunca hastalara olan ilgi azaldı, tedavi ilaçları eşit bir şekilde dağıtılamadı ve binlerce kişi tüberkülozdan vefat etti.

        167

        Tam olarak net bir rakam belirlenemese de hastanede tüberküloz teşhisi nedeniyle 63 bin kişinin öldüğü bile konuşuluyor!

        168

        Tüberküloz tedavisi bulunduktan sonra hastane kapatıldı. Bir yıl sonra akıl hastanesi olarak tekrar hizmet vermeye başladı.

        169

        Söylentilere göre akıl hastanesinde hastalar "tedavi" adı altında vahşice işkencelere maruz kalıyordu. Ölenlerin cesetleri "beden tüneli" olarak adlandırılan geçitten taşınıyordu.

        170

        Bu nedenle en çok paranormal olayın beden tünelinde yaşandığı konuşuluyor. Hastanede olayların ardından duyulan çığlıklar, halen ziyaretçilerin kulağında.

        171

        Hastaneyi günümüzde ziyaret edenler burada ses ve çığlıklar duyduğunu iddia ediyor. Diğer taraftan iki hemşirenin intihar ettiği 502. numaralı odada yaşandığı iddia edilen paranormal olaylar sırrını korumaya devam ediyor.

        172

        Waverly Hills hakkında anlatılan korkunç hikayelerin çoğu sıklıkla tüberküloz tedavisine bağlı. Çünkü o zamanlarda tüberkülozdan ölen birçok kişi vardı ve tüberküloz tedavileri oldukça insanlık dışıydı.

        173

        Waverly Hills hakkında The Ghost of Waverly adında bir film çekildi. Günümüzde bu korkunç yer, paranormal olayların araştırılması için kullanılıyor.

        174

        Bu nedenle pek çok insan, paranormal olayların kızgın ruhlar tarafından yapıldığına inanıyor.