Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Ediz Hun: Ivır zıvır rollerle tatmin olmam

        Yeşilçam'ın büyük aktörü Ediz Hun, uzun yıllardır neden dizilerde ve filmlerde rol almadığını anlattı. “Her rolü kabul etsem 365 gün setlerde olurdum. Ivır zıvır roller ne beni ne izleyiciyi tatmin eder” diyen usta oyuncu, Cem Yılmaz’ın yeni filmi ‘Arif V 216’daki rolü için ise “İnsanlar filmi izleyince neden rol aldığımı anlayacaklar” diyerek merak katsayısını artırdı.

        "BEN HADDİMİ BİLİRİM"

        54 yıllık oyunculuk kariyerine sahip Ediz Hun, milyonluk otomobillere sahip olmamasını, yalıda değil mütevazı bir evde oturmasını ‘Ben haddimi bilirim’ sözleriyle açıkladı.

        100’den fazla film çekmişse. Nüfuzu genişse. İki üniversite bitirmişse. Üniversitede öğretim görevlisiyse. Yığınla kitap okumuşluğu varsa. Görmediği ülke kalmamışsa. Kitap yazmışsa. Bir de milletvekilliği yapmışsa. Bütün bunların sonucunda bilgi dağarcığı ormana dönüşmüşse. Sonuç olarak görmüş, geçirmişse. Zordur o kişiyle röportaj yapmak. Röportaja iyice çalışmak gerek, hazırlanmak gerek. Ediz Hun... Fakülte öğrenicisiyken çalıştığım gazeteye hazırladığım ‘Nerede O Eski Jönler’ başlıklı yazı dizisi için röportaj yaptığım Ediz Hun ile bu kez Prizren Türk Film Festivali’nde karşılaştık. Spontane gelişen röportajın saatini endişeli bir halde bekleyip ‘Acaba Ediz Hun ile buluşmamızın üzerinden neden o kadar zaman geçti’ diye düşünürken ünlü sanatçının kariyer tablosuna bakmam sorumun cevabı oldu. Çünkü usta sanatçı uzunca bir süre kamera karşısına geçmemişti.

        REKLAM

        Peki neden? Ediz Hun kalibresindeki bir oyuncunun yetenekleri ve deneyimi acaba neden ıskalanmıştı? Yeşilçam’dan gelen Ediz Hun ve akranı birçok meslektaşı yeni sinemacılara ayak mı uyduramamıştı, yoksa yeni sinemacılar mı onlara? Bunları düşünürken sürpriz buluşmamızdan dolayı hazırlanamadığım röportaj ‘Ediz Hun’dan neden yeterince faydalanılmıyor?’ sorusu üzerine şekillendi.

        Sizin kariyerinizde tuhaf bir eğilim var. Yılda üç dört filmde rol alırken 1976’dan itibaren 1985’e kadar hiçbir yapımda rol almamışsınız. Keza 1985 ile 1995 arası da öyle. Sonraki yıllardan bugüne kadar birkaç dizi ve iki film var ancak. Ne oldu da oyunculuktan bu kadar uzaklaştınız?

        Sanatçıları bir yere getiren halkımız velinimetimizdir. Dolayısıyla onlara saygımızı hiçbir şekilde eksik etmememiz gerekiyor. O saygı çer- çevesinde halkımızın keyif alacağı yapımlarda yer alabilirim. Yoksa her rolü kabul edecek olsam senenin 365 günü dizi ve film setlerinde olurum. Ancak derli toplu bir rol olursa ve ‘Aferin Ediz’e bu rolün de üstesinden geldi’ denecekse kameranın karşısına geçerim. ‘Vah vah, bu adamın çok başarılı filmleri vardı ama niye şimdi bu rolde oynamış ki’ denmesinden çok korkarım. Benim kariyerimde birinin fazlasıyla titizlenmesi doğaldır. Öyle de olmalıdır.

        REKLAM

        Sektöre kırgın ya da kızgın mısınız? Veya sektör size kırgın veya kızgın mı?

        Hayır, zaman zaman sektörden uzak kaldım ama oyunculuk yapmadığım yıllarda da birçok teklif geliyordu. Teklif edilen rolün tamamen içime sinmesi gerekiyor. Her ne kadar kondisyonum iyi gözükse de 70 yaşını geçtim. Elbette genç bir kızla aşk filmi çekecek halim yok. Genç- lerin yanında benim de olabileceğim bir rol olursa elbette çalışırım. Aksi halde prestijimi düşürecek işlere girişemem.

        Zaten size ağır roller için değil de hangi roller için teklif gelebilir ki?

        Türkiye henüz o seviyede, o aşamada değil. Mesela şöyle söyleyeyim Robert De Niro, Al Pacino benim yaşımdalar. Clint Eastwood benden on yaş büyük. Robert Redford da öyle. Onlar hâlâ film çekiyor. Bizde o yok. Belli bir yaşa geldin mi ya baba rolleri teklif ederler ya dede. Bu sözüm yanlış anlaşılmasın. Baba veya dede rollerini küçümsemiyorum. Yeter ki canlandıracağım rolün bir ağırlığı bir yeri olsun. Hafif rollere girmiyorum. Ivır zıvır roller ne beni ne de izleyiciyi tatmin eder.

        REKLAM

        ‘Arif V 216’da bildiğim kadarıyla rolünüzün süresi çok uzun değil ama filmde yer aldınız. Bunun nedeni Yeşilçam’dan yeni sinemaya geçiş yapmak için midir yoksa...

        Bu soruna ‘Arif V 216’ gösterime girdikten sonra cevap verebilirim. Aksi halde filmin içeriği hakkında bilgi vermiş olurum. Filmi izlerken ‘Aaaa, evet. Ediz Hun bu nedenden dolayı bu filmde var’ denecek.

        "O ZAMAN STAR DEĞİLİM"

        Prensiplerinizden ödün vermediğiniz için oyunculuğu nadiren yapıyorsanız nasıl geçiniyorsunuz?

        Kendime göre bir düzen kurdum. O düzen de hiç bozulmadan devam ediyor. Kazandıklarımı har vurup harman savurarak heba etmedim. Bazı yatırımlar yaptım. Allah kimseye muhtaç etmesin. 100 bin liraya da otomobil var 1 milyon liraya da.

        Pardon 54 yıllık kariyere rağmen neden 1 milyon liralık otomobile değil de 100 bin liralık olana sahipsiniz?

        Bir yalıda oturup verandasında geride bıraktığınız yılların keyfini sürmemeniz eşyanın tabiatına aykırı değil mi? Pardon da ben haddimi bilirim. Benim otomobile vereceğim para bellidir. Ne Hummer’dır ne de Lamborgini. Olanda olsun, Allah kazasız belasız kullanmayı nasip etsin. Kendime göre mutluyum. Altın saatlerim de var ama kolumdaki bu saati daha çok seviyorum. Haddimi bilirim ve tevazudan asla ayrılmam.

        REKLAM

        Starlıkla mütevazılık yana yana durabiliyor mu?

        O zaman ben star değilim. Şöhretin arkasına sığınıp caka mı satacağım? Halkın sevgisine mazhar olmuş biri olarak yakışır mı bana?

        ÇOCUKLARA ÇEVRE KİTABI YAZDI

        Çoculara yönelik kitap yazmanızın nedeni nedir?

        Benim çeşitli konuları içeren ‘Yaşat ki Yaşayasın’ adlı bir kitabım var. Lise son sınıflar için ve üniversiteler için de ‘Çevremiz Geleceğimizdir’ diye bir kitap daha yazmıştım. Bir de çocukların çevre bilincine sahip olmalarına yardımcı olabilmek için ‘Ediz Hun Amca ile Çocuklar Çevremizin Gerçek Koruyucuları adını verdiğim kitabı yazdım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dört bin adet satın aldı.

        "BİZ PROFESYONELİZ"

        Siz ve sizin kariyerinizdeki oyuncuların deneyimlerini yeni nesillere aktaramaması büyük bir kayıp değil mi?

        REKLAM

        O senin zarif, olgun görüşün. Herkes bu zarafette ve olgunlukta olmayabilir. Benim ve akranım olan meslektaşlarımın deneyimlerinden faydalanmak istemeyenlerin haklı nedenleri olabilir. İzafi bir durum. Diyorlar ki ‘Saçları beyazlaşmış bir adam getirin koyun oraya, Ha Ediz olmuş, ha Cüneyt, ha İzzet’. Unutulmamalı ki Al Pacino’ya, Robert Redford’a Dustin Hoffman’a benzeyen 5 bin tane adam var ama kameranın karşı- sına getirip gerçeğini koyuyorlar. Benim bildiğim, başkalarına aktarılmayan bilginin ıslak toprağa yağan kara benzeyeceği.

        Belki de yeni sinemacılar adlarınızın büyüklüğünden ürküp size teklif getirmekten çekiniyorlardır...

        Beni bilen bilir kaprisli bir adam değilim. Gayet normal bir adamım. Ayrıca astronomik ücretler mi istiyoruz? Hayır, Yeşilçam oyuncularıyla yeni sinemacılar arasında köprü oluşmamasının nedeni ne benim ne de akranlarım. Dizi teklifi geliyor, bir bakıyorum üçüncü bölümden sonrası yok. ‘Eksik göndermişsiniz’ diyorum, bana ‘Dizi tutarsa yazacağız’ diyorlar. Rolümün akıbetini bilmeye hakkım var. Çünkü profesyoneliz, çünkü bu işe zor şartlar içinde büyük emekler verdik, çünkü bugünkü sektörün temeli büyük fedakârlıklarla o yıllarda atıldı. Bizlerin deneyimlerinden faydalanmak bizlerden çok o faydayı elde etmek isteyenlerin yararına olacaktır.

        REKLAM

        "ŞURADA KAÇ KİŞİ KALDIK"

        Sanki biraz kırgınlık varmış gibi...

        Kim kaldı hayatta? İzzet, Cüneyt... Kaç kişiydik, şurada kaç kişi kaldık? Türkiye’deki sinema endüstrisinde çalı- şan muhteremler her kimseler onlar. Onlara karşı hiçbir sorumluluğum yok istediğimi söyleyebilirim. Onlar sadece kendi çıkarlarına bakıyorlar. Bir sanatçının duygularını idrak etmekten çok uzak durumdalar.

        Kariyerinin ilk yıllarında Türkan Şoray ile ‘Tatlı Meleğim’de rol aldı.

        Son dönemde ‘Anadolu Kartalları’nda kamera karşısına geçti.

        Prizren Türk Film Festivali’nde Ediz Hun’a ödülünü Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç verdi.

        HAKKINDA

        Diş hekimliği ve biyoloji öğrenimi gördü. Ses Dergisi Sinema Yarışması 1963 birincisi 106 filmde ve 9 televizyon dizisinde başrol oynadı. Çevre Bakanlığı Başdanışmanlığı yaptı. ANAP İstanbul milletvekilli oldu. Okan Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. 3 kitap yazdı.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ