Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Resim Ege Aydan'ın "Büyük Sularda" sergisi

        Büyük tuvallerine, birbiri ardına sıralanmış binalarda ışığı ve mimarisiyle şehrin gözden kaçanlarını yakalamış bu defa Ege Aydan. Resimlerine baktığınızda şehrin karmaşasından uzakta denizi, köprüleri, yokuşu, çay bahçeleriyle gizli bir cennetle karşılaşıyorsunuz. Her haliyle güzel İstanbul’a bir kez daha hayran oluyorsunuz. Suluboya resimleri naif renklerle birleşince seyirlik olmuş. Ege Aydan bu defa sergiye adını veren ‘Büyük Sularda’ geziyor. Çünkü ebatları büyütmüş ve her detayı işlemiş. Huzurlu bir yaşam ve aşk elbette çalışmalarını da etkiliyor, sürekli üretiyor, paylaşıyor. Eşi Sevilay Aydan da bir dramaturg, çocuklarla çalışıyor. Kalabalık İtalyan ailesi gibi olduklarını anlatan Aydan çifti ile hem sergiyi hem de bu zamanda zor bulunan mutlu birlikteliklerini konuştuk. HT Cumartesi'nden Ekin Türkantos'unröportajı...

        REKLAM

        “Büyük Sularda” deyince aklıma kıyı resimleri geldi ama tuvallerde şehir karşıladı bizi...

        Evet, ‘Büyük Sularda’ dememin sebebi suluboyanın teknik anlamda verdiği bütün değerleri büyüttüm. Kâğıt büyüdü, fırçalar büyüdü. Büyük boyutta çalışınca heyecanınız artıyor. Neticeden mutlu olunca “Sergi yapmalıyım” dedim. Kendimle de bir mücadeleydi bu, ama mutlu görünüyorum. Bundan önceki sergimde bir drone havalandırıp İstanbul’un sokak aralarını, ağaçsız binaların grafiğini resmetmiştim. Kâğıt büyüyünce o konuyu bu kâğıtla özdeşleştirdim.

        Resimlerinizdeki İstanbul ne kadar güzel...

        İstanbul dokusuyla insanı çok etkiliyor. Sıkışık ortamlara sızan ışıkların arasında karıncalar gibi yaşamaya çalışan insanları resmediyorum. Bu büyüklükte bir resimde biraz daha detay yapmak gerekiyor.

        Sizin üçgen binaları da çok sevdiğinizi biliyorum...

        REKLAM

        Mimariye ilgim var tabii, fakat üçgen binanın çıkış noktası farklı olanı fark etmekti. New York’taki Flatiron, çok sevdiğim bir binaydı. Bir gün Türkiye’de mahalle arasında görünce “Bizde de varmış” diye yola çıktım. Sonra ne üçgenler çıktı, dünya çapında bir hashtag oldu. Bu noktaya geleceğini hiç düşünmedim ama çok hoşuma gidiyor.

        İstanbul gibi kalabalık bir şehirden uzak, sakin bir yerde yaşayabilir misiniz?

        Biz onu Sevilay’la da konuşuyoruz. Herkes şehirden gitme arzusunda ama sonuçta şehrin insanlarıyız. Kopalım, gidelim bir sene oturur, mutlu oluruz. Sevilay senaryo yazar, ben heykel, resim takılırım ama o kadar işte. Ben İkizler burcuyum, hareketli bir insanım. Böyle bir adamı o güzellik içinde ne kadar tutabilirsin, deliririm herhalde. Çiçekle konuştum, ağaçla da... Sonra... Şair oluruz belki... (Gülüyor.)

        ‘HOŞ İLİŞKİLER İÇİNE GİRDİK’

        Evlilik nasıl gidiyor? Sevilay sen neler yapıyorsun?

        Sevilay Aydan: Güzel, çok keyifli gidiyor. Ege ile tanıştığımdan beri göz kenarlarımdaki kırışıklıklar arttı çünkü çok komik bir insan. Ben özel bir kurumda drama öğretmeniyim. Ben de tiyatrocuyum, meslektaşız. Dramaturgum. Hep mesleğimin içine çocukları koyarak ilerliyorum.

        REKLAM

        Ege Aydan: Bizim şöyle bir güzel tarafımız var, Sevilay’ın iki kızı var, kendisi gibi. Benim de bir oğlum var. Bir araya gelince kalabalık İtalyan ailelerine dönüşüyoruz. Öyle yetiştirilmişiz. 5 yıldır birlikteyiz, çocuklar o zaman 10 yaşındaydı. Kişilik mücadelesi yapacak şekilde yetişmemişler. Hoş ilişkiler içine girdik. Onlar da sanatçı bir anne, babanın çocuğu. Dünyaya başka açıdan bakabilen çocuklar. Bir kere o problemi halletmiş olduk. İki tane ev yaptık mesela, hepimiz aynı evin içinde olsaydık o zaman belki problem olurdu. Evin biri sokakta, diğeri 5 apartman altında. Bir kısım oradayız, bir kısım buradayız.

        Sevilay Aydan: Bazen oğlanın yanına gidip yemek yiyip eve dönüyoruz.

        Ege Aydan: Böyle güzel bir denge içindeyiz. Ama asıl önemli olan Sevilay’ın da kişilik yarıştırmıyor olması. O çok önemli. Çocuk ruhlu.

        Sevilay A.: Ege resim yaparken ben yazı yazıyorum. Sahnelediğim oyunlarımı kendim yazıyorum, ona danışıyorum. O resim yaptıkça ben de çalışıyorum, motive oluyorum. Bir yanda kedi, bir yanda köpek ve çocuklar oluyor.

        Ege Aydan: Evlilik şöyle gidiyor, Sevilay bana “Resim yapacak mısın?” diyor. O zaman anlıyorum, ben resim yaparsam o da kendini daha sakin, sorumluluklardan uzaklaşmış hissediyor. Çünkü o zaman herkes bir tarafa gidiyor. Annelik mannellik yapmayacak, artık tamamen kendisiyle alakalı olabilecek. Laptop’u alıyor kucağına, yazmaya başlayınca su gibi gidiyor.

        REKLAM

        Fikirleri biriktiriyor demek ki...

        Sevilay A.: Bir de Ege’nin resimleri öyle güzel ki, aklımda hikâyeler, karakterler canlanıyor. İyi geliyor, huzur veriyor. Benim işim de çok keyifli, çocuklarla...

        Ege A.: Yıllar önce çocuklarla çalışayım dedim, kendimden geçtim. 5-6 yaş çocuklara öğretmek inanılmaz zor, hepsi dünyanın merkezinde.

        ‘HİPERAKTİF ÇOCUKLAR RESME YÖNLENDİRİLEBİLİR’

        Çocuğa bir şeyler aşılamanın yanı sıra özgür bırakmak da zor bir denge, ailelere neler önerirsin?

        Sevilay A.: Dramayı çok önermiyorum. Çocuğun özgüvenini alabilir. Çok hassas yapılmalı. Çocuğa soru-cevap yöntemiyle yaklaşmak gerekiyor. Ailelerin hiperaktif çocukları varsa, belki resme yönlendirebilirler, sınırları çizmek anlamında. Ben de küçükken hiperaktiftim yıllar sonra hiperaktif çocuklara ders verdim, uluslararası kongrelerde sunum yaptım.

        REKLAM

        Ege A.: Sonra da beni buldu. (Gülüyor.) Sevilay A.: Sonunda Ege’yi buldum en önemli öğrencim. (Gülüyorlar). Ailelerin çocuklarıyla kişilik mücadelesine girmemesini öneririm, cevabı kendi vermesini sağlayın.

        ‘Bir projede yer almak isteriz’

        Önümüzdeki sezon bir dizi projesi olacak mı?

        Ege A.: 8 yıldır devam eden Mordkommission İstanbul adında Almanya’da yayınlanan bir dizi için Tayland’daydık. Sevilay’ın da tatiline denk geldi. Güzel bir deneyim oldu.

        Bir proje gelse birlikte rol alır mısınız?

        Ege A.: Biz zaten öyle tanıştık, tabii isteriz.

        Sevilay A.: Öğretmen olduğum için önceliğim okul.

        Ege A.: Gelmesin mi?

        Sevilay A.: Yazın olursa güzel olur. Evet öyle tanıştık, mucizevi şekilde.

        Ege A.: O dizi de yarım kalmıştı, ona vesile olmuştu.

        ‘Aşksız olmuyor’

        Bu güzel aile bağınızı nasıl koruyorsunuz, bunu yaptıran aşk mı, hayata bakış açısı mı?

        REKLAM

        Ege A.: Tabii ki aşk, aşksız olmuyor. Ben çocuklarla da aşk yaşıyorum. Onları gerçekten dinliyorum.

        Sevilay A.: Aslında hissetmekle ilgili. Ben hiç konuşmadan Ege’nin düşündüğünü söyleyebiliyorum. O kalp gözüyle görmek gibi.

        Ege A.: Aynı şeyi yaşayıp düşünür hale geliyorsun.

        Sevilay A.: Bunun içine aşk da giriyor, hayata bakış açısı da giriyor.

        Ege A.: Aile olarak bir yemek yapacağımız zaman önce onlara sorup karar veriyoruz.

        Sevilay A.: Takım ruhu içindeyiz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ