Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Sanayide tablo bildiğiniz gibi - İş-Yaşam Haberleri

        Rahim AK / GAZETE HABERTÜRK

        İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı İSO 500 rakamları aynı zamanda Türkiye sanayiinin röntgenini de çekti. Röntgende görünen ise son 5 yıldaki durumdan farklı değil. 2009 ve 2010’da dövizin yükselmemesi nedeniyle durumu kurtaran sanayi o yıldan sonra sürekli kur ve faize çarpıldı. Finansman ve ardından genel yapısı bozulan sanayinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı da yüzde 15.6’ya kadar indi. 2015 tablosunda daha da ilginç olan şirketlerin faaliyet kârını yüzde 45 artırmış olmalarına rağmen aynı durumun devam etmesi oldu. Sanayi 2015’te kurdaki yükselme ile döviz borçlarının TL karşılıklarının artması ile finansmana 28 milyar lira harcadı. Bu tutarın 9.7 milyar lirası faiz geri kalan 18.2 milyar lirası ise kur farkı gideri olarak bilançolara yansıyınca sanayi yüzde 45 artışla kazandığı 44 milyar liralık kârın yüzde 63.4’ünü finansmana vermek zorunda kaldı. Sanayi önceki yıl faiz ve kur farkına 16 milyar lira harcamıştı. Artan 12 milyarlık ek finansman giderinin sadece 2 milyarı faiz kaynaklı oldu.

        Geri kalan 10 milyar liralık gider ise kur kaynaklı oldu. Yani faizden daha çok artan döviz kuru sanayii çarptı. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da bu durumu “Finansman sorunu faiz indir kısır döngüsünün ötesine geçilmeli” diyerek özetledi. 500 büyük devin üretimden satışları ise yüzde 7 artabildi. Bu rakam sanayinin devlerinin ya ürünlerine zam yaptığını veya verimliliklerini artırdıklarını ortaya koydu. Ancak buna rağmen finansman giderinde yüzde 75 yükseliş olurken dönem kârındaki artış yüzde 4.5’e düşmek zorunda kaldı. Bir diğer tanımlama ile sanayi toplumun diğer katmanlarından ve kendi üretiminden ürettiği kârı borç aldığı kesimlere transfer ederek bir anlamda servet transferi de yaptı.

        ARTIK YAPISAL SORUN

        Sanayinin bu borç yapısı ile özkaynaklarının toplam varlıkları içindeki payı da 2009’dan bu yana bozularak yüzde 50.9’dan yüzde 39.9’a kadar indi. Sanayinin çarkları her geçen gün biraz daha fazla borçla dönerken 6 yıl arka arkaya durumun daha da fazla borç lehine gelişmesi sorunun yapısal hale geldiğini ortaya koydu. Hatta özel sektör kuruluşlarında borç varlıkların yüzde 63’üne kadar çıktı. 2014’te yüzde 40 olan özkaynak yüzde 37’ye kadar indi. Borç bu kadar artınca ve kur farkı ve faiz gideri fırlayınca kâr eden kuruluş sayısı da 417’den 400’e indi. Şunu da hemen belirtelim faiz ve kârdan kazanan şirketler de bulunuyor. Ancak bunların kazancı 2014’te 13.6 milyarken 2015’te kazançları yüzde 5 düşerek 12.9 milyara geriledi.

        EN ÇOK KÂR EDEN İKİ ŞİRKET DEĞİŞTİ

        En fazla kâr eden kuruluş geçen yıl TÜPRAŞ olurken, ikinci sırada Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, üçüncü sırada Ereğli Demir ve Çelik, dördüncü sırada ise İskenderun Demir ve Çelik yer aldı. En fazla kâr elde eden beşinci firma Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, altıncı firma ise Mercedes Benz Türk AŞ oldu. Geçen yıl en fazla kâr eden ilk iki şirket değişti. İlk iki sırada yer alan ERDEMIR ve İSDEMIR yerlerini TÜPRAŞ ve Eti Maden’e bıraktı.

        ‘ALTIN’CILAR YÜKSELİŞE GEÇTİ

        İSO 500 listesinde kıymetli madenler şirketlerinin yükselişi de dikkati çekti. Geçen yıl listede 26. sırada bulunan İstanbul Altın Rafinerisi (İAR), bu yıl 12 basamak yükselerek 14. sıraya yerleşirken, Nadir Metal Rafineri de 56. sıraya çıktı. Geçen yıl ilk 500 listesinde yer almayan Gram Altın Pazarlama da listeye bu yıl 207. sıradan girdi. Karakaş Atlantis Kıymetli Madenler ise 233. sıraya yükseldi.

        YABANCI ORTAKLI ŞİRKET AZALDI

        Sanayinin devleri 2015’te çalışan sayısını yüzde 3.8 artırıp 601 bine çıkarırken çalışanlara ödediği ücreti yüzde 13.7 yükseltti. Devler çalışanlarına yıl boyunca 32.4 milyar lira maaş ödemesi yaptı. İlk 500 şirket içindeki yabancı ortaklı şirket sayısının 2009’da çıktığı 153’ten sürekli azalarak 125’e inmiş olması da Türk şirketlerine olan yabancı ilgisininin azaldığını veya yabancı şirketlerin Türkiye pazarında büyüme ilgisinin azaldığını ortaya koyuyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ