Bitcoin 1.000 dolar sınırını aştı

Dijital Dönüşüm Derneği Başkanı İsmail Hakkı Polat, ABD'deki seçim sonuçları, Brexit ve Ortadoğu'daki gelişmelerin meydana getirdiği kaos ortamının siber para birimi Bitcoin'e olan talebi arttırdığını belirterek, "2010 yılında 1 dolarla bin Bitcoin alınabiliyordu, bugün ise 1 Bitcoin ile bin dolar alınabiliyor." dedi.

İnternetin bankasız ve devletsiz para birimi Bitcoin, son 3 yıldaki dalgalanmaların ardından 2016 yılı sonunda bin dolar sınırını aştı.

Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi de olan Polat, AA muhabirinin Bitcoin'deki artış ve siber para biriminin seyrine ilişkin sorularını yanıtladı.

Sadece internet ortamında, dijital formatta üretilebilen Bitcoin'in 2008 yılında ortaya çıktığını hatırlatan Polat, sanal para biriminde o günden bu güne kadar iniş çıkışlar görüldüğünü anımsattı. Bu iniş çıkışlara rağmen Bitcoin'in genelde istikrarlı bir artış trendine sahip olduğunu savunan Polat, "2010 yılında 1 dolarla bin Bitcoin alınabiliyordu, bugün ise 1 Bitcoin ile bin dolar alınabiliyor." diye konuştu.

Polat, Bitcoin'in geçen yıl sonu itibarıyla dolar bazında yüzde 100'ün üzerinde artış gösterdiğine dikkati çekerek, siber paranın 2016'da yaptığı büyük geri dönüşle yeniden yatırımcıların gözdesi haline geldiğini söyledi.

"KÜRESEL KAOS BİTCOİN'E YARADI"

Finans piyasalarında, Bitcoin'de son dönemde gözlemlenen yükseliş trendinin, "Çin ve Hindistan kaynaklı yoğun alımlar"dan kaynaklandığını düşünenlerin olduğunu dile getiren Polat, bunu anlayabilmek için bölgesel ve küresel gelişmelerle birlikte para biriminin dünü, bugünü ve yarınına bakılması gerektiğini vurguladı.

Yoğun Bitcoin alımlarının nedenini anlatan Polat, "Çin'de bu alımların sebebi, istikrarlı bir devalüasyon sürecine giren para birimi yuanın ülke dışına çıkışının kısıtlanması sonucu, ihracatçı, yatırımcı ve hatta sıradan Çin vatandaşlarının paralarının değerini korumak, yurt dışına para/sermaye transferi için Bitcoin'i en elverişli finans enstrümanı olarak tercih etmesinden kaynaklanan bir taleptir. Hindistan'da ise tedavülden kaldırılan büyük banknotların yarattığı nakit sıkıntısı sonucu halkın bir harcama aracı olarak Bitcoin'e yönelmesi olarak anlamlandırılabilir. Benzer yönelim, geçtiğimiz aylarda aynı politikayı uygulayan Venezuela'da da görülmüştü." değerlendirmesinde bulundu.

Polat, ilk bakışta birbirinden ayrı gibi görünen bu gelişmelerin temelinde, Bitcoin'in son 3 yıldan bu yana yüksek oynaklıktan istikrarlı şekilde artan finansal enstrümana dönüşmesinin ve zaman-mekandan bağımsız dijital harcama/transfer karakteriyle bankacılık, finans ve devlet kurumlarıyla mesafeli ilişkisinin yattığını kaydetti.

Bu durumun Bitcoin'e tüm dünyada "güvenli liman" kimliği kazandırdığını aktaran Polat, "ABD'deki seçim sonuçları, Brexit ve Ortadoğu'daki gelişmelerin meydana getirdiği kaos ortamı Bitcoin'e olan talebi daha da arttırdı. Önümüzdeki dönemde eğer küresel kaos daha da artarsa, para biriminin çok daha fazla talep görmesi de kaçınılmaz olacak. Yani son dönemdeki küresel kaos, Bitcoin'e yaradı." diye konuştu.

"BİLGİSİ OLMAYAN BİTCOİN'DEN UZAK DURMALI"

Sanal parada 2016 yılı sonunda gerçekleşen hızlı yükselişin 2017 yılında da devam edeceğinin tahmin edildiğini belirten Polat, bu tabloya rağmen siber dünyanın ve siber para birimlerinin dinamiklerine ilişkin bilgi sahibi olmayanların Bitcoin'den uzak durması gerektiğinin altını çizdi.

Polat, "Bitcoin sisteminde dijital cüzdan açmaktan tutun da cüzdanın güvenliği ve hatta para transferi işlemleri çok büyük dikkat istiyor ve bu konuda bilgisi az olan ya da olmayan kişiler için büyük riskler barındırıyor. Öyle ki süratle arttığını düşündüğünüz yatırım portföyünüzü yanlışlıkla bir tuşa basarak sıfırlayabilirsiniz ya da güvenliğinize yeterince özen göstermezseniz cüzdanınız 'hack'lenebilir. Bitcoin'i model alarak farklı 'coin' adlarıyla piyasaya çıkan ve performansını bilmediğiniz siber para sistemlerinde birikimleriniz heba olabilir." uyarısında bulundu.

Bitcoin'in 2017 yılında güvenli liman kimliğini daha da sağlamlaştırması halinde geleneksel finans sektörü tarafından da kabullenilmek zorunda kalacağını dile getiren Polat, bunun sonucunda da finans dünyasındaki dijital dönüşüm sürecinin radikal biçimde yön değiştirebileceğini belirtti.