Üzümleri kurutan çiftçiler nöbetleşerek çalışıyor

Türkiye'nin önde gelen tarımsal ihracat ürünlerinden olan çekirdeksiz kuru üzümde en fazla üretimin yapıldığı Manisa ovası, yılın en hareketli günlerini yaşıyor.

Bağlardan hasat edilen üzümler, tarlalardaki düz alanlara serilen yaygıların üzerine dağıtılarak güneşe bırakılıyor.

Metrelerce uzanan sergilerin üzerinde çeşitli aşamalarda kuruyan üzümler rengarenk görüntüler oluşturuyor.Havalar serinlemeden kurutma işlemini tamamlamaya çalışan üreticiler, tatlı bir telaşla ürünlerini ihraç pazarlarına yetiştirmeyi hedefliyor.

Üreticiler, yaklaşık 2 hafta serili kalması gereken üzümleri gece saatlerinde de traktör farı yardımıyla karıştırmaya devam ediyor.

Binlerce lira değerinde olan kuru üzümleri yabani hayvanlara ve hırsızlığa karşı korumak isteyen üreticiler, sabaha kadar nöbet tutuyor. Turgutlu Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol, Turgutlu'da 75 bin dekar bağda 28 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretildiğini belirtti.

EMEĞİN KORUNMASI İÇİN ÇABA GÖSTERİLİYOR

Dünyanın dört bir tarafına ihraç edilen üzümlerin üreticinin tüm yıla yayılan emeğiyle üretildiğine işaret eden Şenol, çiftçinin özellikle hasat döneminde emeğini korumak için çaba gösterdiğini söyledi.

Güvenlik güçlerinin devriye görevlerini yerine getirdiğini ancak her yere yetişemedikleri için çiftçilerin kendi alanlarında nöbet tutmaya başladıklarını aktaran Şenol, sözlerine şöyle devam etti:

"Çiftçilerimiz geçmişten bu yana üzüm sergilerinde geceleri bu şekilde beklemekte. Hem hırsızlıklara hem de yabani hayvanlara karşı bir güvenlik önlemidir bu."

Gece üzüm sergisinin başında nöbet tutan Metin İçöz ise jandarmanın bu dönemde devriye sayısını artırdığını ancak kendilerinin de tedbir aldıklarını ifade etti.

"Mal canın yongasıdır" diyerek gece gündüz sergilerin başında nöbet tuttuklarını anlatan İçöz, şöyle konuştu:

Gündüzleri yaş üzüm kesiyoruz geceleri de traktörün far ışığından yararlanarak kurutma işlemini gerçekleştiriyoruz. Gecenin ilerleyen saatlerinde hırsızlık olayları ve yabani hayvanlara karşı uyarı atışları yapıyoruz.

Sabaha kadar uyumadan sergimizin başında üzümlerin kurumasını bekliyoruz. Çoğunlukla yabani hayvanların üzümlere zarar vermesi ya da üzümlerimizin çalınmaması için ruhsatlı tüfeğimizle sergi yerini bekliyoruz.

ÜZÜM NÖBETİNDEN DİĞER GÖRÜNTÜLER

SERADA YETİŞTİRDİĞİ ÜZÜMLERİ MARKETLERE 6 TL'DEN SATIYORLAR

Muğla'nın Fethiye ilçesinde, domatesten istediği kazancı elde edemeyince serasına üzüm diken İskender Altınok, daha çok kazanınca işi büyütmeye karar verdi.

Fethiye'nin Karaçulha Mahallesinde çiftçilik yapan İskender Altınok, domates üretiminden zarar edince bir buçuk dönümlük serasına geçen yıl üzüm dikti ve bu yıl ilk hasadını yaptı.

Anlaştığı marketlere kilosunu 5 ila 7 lira arasında satan Altınok, kalan 4 dönümlük serasına da üzüm dikmeye karar verdi.

Sera domatesiyle ünlü Fethiye'de üreticilere farklı bir ürün için öncülük eden İskender Altınok, domatesten işçi ve ilaç masrafının üzüme göre fazla olduğunu söyledi.

5 dönüm seraya diktiği domatesi hasat edene kadar yaklaşık 30 bin lira masraf yaptığını belirten Altnok, şu açıklamalarda bulundu:

"Domatesten fazla kar elde edemedim. Seramın bir buçuk dönümüne geçen yıl üzüm diktim. İlk hasadımda 600 kilo kadar toplayıp sattım. Ürünü farklı illerdeki marketlere gönderdim. Buradan da ürünü almak isteyenler var. Lezzeti de çok güzel"

Örtü altındaki üzümün domatesten daha az masraflı olduğunu anlatan Altınok, kazancının da domatesten iyi olduğunu ifade etti.

Fethiye Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Şaban Sarıkaya ise, ilçede en çok domates üretimi yapıldığını dile getirdi.

Domateste pazar sorunu yaşanması nedeniyle bazı çiftçilerin farklı ürünlere yöneldiğini dile getiren Sarıkaya, şöyle konuştu:

"Bize başvuranlara yapabilecekleri ürünleri anlatıyoruz. İskender Bey de üzümün ilçemizdeki ilk öncüsü oldu. Geçen yıl diktiği üzümün ilk hasadını da yaptı. Şu anda üründen memnunuz. Üzüm örtü altında en az bir ay erken çıkıyor. Bu nedenle de pazar değeri yüksek oluyor. Çiftçilerimize de tavsiye ediyoruz"