Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Patatese neden 5 TL ödüyoruz? - İş-Yaşam Haberleri

        Gazete Habertürk'ten Abdurrahman Yıldırım bugünkü yazısında bu konuya değindi. İşte o yazı:

        İstanbul’da pazara alışverişe çıksanız patatesin kilosunu 1 lira hatta altında bile almanız mümkündür. Halbuki aynı patates iki yıl önce 5 liraya yükselmişti. Nerede bu patatesler, toprağa mı gömüldü diye kamuoyunda sorgulanırken yapılan denetimlerde iki büyük depoda patatesler toplu olarak bulunmuştu.

        O zaman anladık ki, gıdada üreticiden tüketiciye giden zincirde her halka önemli, depolama ve toptancının davranışı da belirleyici. Üretici tekel konumunda olabilir, fiyatları anlaşmalı belirlemek için karteller de kurulabilir. Dağıtıcılar, toptancılar, hatta perakendeciler aynı davranışları gösterebilir. Bunun 10’larca örneğine çeşitli mal piyasalarında rastlayabiliyoruz. Adına da rekabet ihlali diyebiliriz. Kırmızı ette zaman zaman yaşanan fiyat yükselişlerinde bunun örneklerini çok görüyoruz.

        TÜİK her yıl,biraz gecikmeli olarak ekonomik faaliyetlerdeki yoğunlaşma oranlarını (ürün piyasasının birkaç büyük üreticinin eline geçmesi) açıklıyor. Son olarak 2015 yılına ait veriler açıklandı. Ortaya çıkan tablo iç açıcı değil. Çünkü madencilik ve imalat sanayiini kapsayan 527 farklı ekonomik faaliyetten 103’ünde çok yüksek yoğunlaşma belirlendi. En büyük 4 girişimin cirosunun ilgili faaliyet kolunda yüzde 70 ve üzerine çıkmasına “yüksek derecede yoğunlaşma” deniyor. Yüzde 70 ve üzerine sahip az sayıdaki büyük şirketler hem pazarı yönlendirebiliyor hem fiyatları belirleyebiliyor. Aldıkları kararlarla sektörü sürükleyebiliyorlar. İlle de aralarında bir anlaşma, örtük bir ittifak olması gerekmiyor. İşte çok yüksek yoğunlaşma imalat sanayiinin yaklaşık dörtte birine hâkim.

        Fiyatların oluşumuve sektörün yönlendirilmesi böyle bir ortamda gerçekleşiyor. İhracata yönelme, teknolojik yeniliklere girilmesi, araştırma ve geliştirmenin geliştirilmesi, yeni pazarlara girilmesi, yeni ürünler ortaya konulması hep bu düşük rekabet ortamında gerçekleşiyor. Ne kadar olabiliyorsa artık. Çünkü sanayide yüksek yoğunlaşma yüzde 24.6’ya yükseldi. 2014’te bu oran yüzde 22.6’ya inerek kısmen bir umut yaratmıştı.

        Sanayinin dörtte birinde rekabet az da, gerisinde yüksek mi? Hayır. Çünkü 527 faaliyet kolunun 72’sinde de yüksek yoğunlaşma var. Yani en büyük dört girişiminin ilgili faaliyet alanındaki payı yüzde 50-70 arasında bulunuyor. Bu da faaliyet alanlarının 18.6’sını oluşturuyor. Kısaca sanayi faaliyetlerinin yüzde 43.2’sinde doğru dürüst rekabet yok, yüksek yoğunlaşma var.

        REKLAM

        BÜYÜKLERİN YANINDA KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİLERE YER YOK

        Son 10 yıllık döneme ait sanayideki yüksek yoğunlaşma oranları bitişikte yer alıyor. Buna göre 10 yılda kat ettiğimiz mesafe çok kısa. Sadece 3 puanlık iyileşme sağlanabilmiş. Yüzde 28’den yüzde 25’e inilmiş. Gelinen yüzde 25 düzeyi de elbette çok yüksek.

        Kaldı ki, “çok yüksek yoğunlaşma” ile “yüksek yoğunlaşma” grubu birlikte ele alındığında yüzde 43’e ulaşılıyor. Ekonomik faaliyet alanlarının yüzde 43’ünde yani yarısına yakınında, sayısı 4’ü geçmeyen büyük şirketlerin pazar payı yüzde 50-100 arasında ve bu şirketlerin borusu ötüyor demektir. Orta ölçeklilere ve küçüklere alan ve söz hakkı kalmıyor. n Geçtiğimiz 10 yılda ciddi bir iyileşme sağlanamamasına karşılık kötüye gidiş de yok. Çünkü aynı dönemde sanayinin GSYH içindeki payının yüzde 20’den yüzde 16’ya gerilediğini görüyoruz.

        REKLAM

        Yoğunlaşma oranının yüzde 100’e çıktığı sektörler yanında tek bir faaliyet alanında sadece bir girişimin olduğu da var, yani tekeller. Temel eczacılık ürünleri imalatı ile malt imalatı tek üreticinin hâkimiyetinde. n Örneğini verdiğimiz patateste ise faaliyet gösteren şirket sayısı 26’yı buluyor. Ama en büyük dört girişimin patatesin işlenmesi ve saklanmasındaki payı yüzde 83.62’yi bulduğundan “çok yüksek yoğunlaşma” kategorisinde. Geriye kalan 22 girişimin payı ise ilk dörde göre çok düşük demek.,

        BU ORANLARA BAKMADAN YATIRIM YAPMAYIN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ