Latin Amerika'ya Türk şekeri
İhracatçılar yeni pazar arayışları kapsamında Latin Amerika'ya kadar uzandı. Geçen yıl bölgede yapılan fuarlara katılımın da etkisiyle bu yıl yapılan şekerleme ihracatı oransal bazda önemli oranda artış gösterdi
İstanbul İhracatçılar Birliği'nin Rize'de düzenlediği Yönetim Kurulu toplantısının ardından konuşan İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, fuarlara katılımın etkilerini görmeye başladıklarını söyledi.
Geçtiğimiz yıl tanıtım grupları aracılığı ile yaklaşık 40 etkinlikte yer aldıklarını anlatan Mete, özellikle Latin Amerika pazarında ciddi başarılara imza attıklarının altını çizdi. Arjantin'e önce bir alım heyeti ile gittiklerini arkasından da ihracatın hız kazandığını belirten Mete, ülkeye şekerli mamuller ihracatının bir yılda 470 bin dolardan 2 milyon dolara, Kolombiya'da 1.3 milyon dolardan 3.3 milyon dolara, Ekvador'da ise 108 bin dolardan 500 bin dolara çıktığını kaydetti.
Bu pazarlara giriş yapmanın önemli olduğunu ve bundan sonra ihracatın daha da artabileceğine işaret eden Mete, "Afrika ve Uzakdoğu pazarında da önemli dönüşler alıyoruz. Japonya'ya ihracat 862 bin dolardan 2.5 milyon dolara yükseldi. Gana'da 1.2 milyondan 3 milyon dolara Angola'da 565 bin dolardan 2.9 milyon dolara çıktık" dedi.
Mete yeni girdikleri Uzakdoğu ve Güney Amerika pazarlarına büyük önem verdiklerini ve pazardaki yerlerini sağlamlaştırmak için çalışmaya devam edeceklerini kaydetti. Gıda ihracatçıları olarak 200’ün üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Mete, girmedikleri pazarın ise neredeyse kalmadığını söyledi.
"TANITIM GRUPLARI KAPATILIRKEN BİZE DE SORULMALIYDI"
Tanıtım grupları sayesinde iyi bir ivme yakaladıklarını anlatan Mete, grupların kapatılmasının ise yanlış olduğunu savundu. Şekerleme Tanıtım Grubu'nun hem bütçesel hem de hareket kabiliyeti anlamında kendilerini çok rahatlattığını ifade eden Mete, birlik olarak ise bütçe sorunu yaşayacaklarını söyledi. "Tanıtım grupları kapatılmadan önce bizim görüşümüz de alınmalıydı" diyen Mete, şöyle devam etti:
"Hububat Birliği olarak bütçemiz dar ve birçok giderimiz var. Bu bütçelerle sektörel fuarlara katılmamız zorlaşıyor, bize engel oluyor. Biz tanıtım grupları stand açamazsak bile alım heyetleri gerçekleştiriyorduk. Bir etkinliğe katılmanın ortalama maliyeti 60 bin dolara çıkıyor. 10 fuara katılsanız bütçe 600 bin dolara çıkıyor. Tanıtım grupları kapanmasın istedik ama küçük anlaşmazlıklardan dolayı kapatıldı. Tanıtım grupları olmasaydı bugün ihracatımız daha düşük olabilirdi."
Devlet desteği alabildikleri ölçüde gidebildikleri kadar fuara gitmek istediklerinin altını çizen Mete, "Eğer birliklerin yeniden yapılanması, tanıtım gruplarının nezdinde çikolata, şekerleme, unlu mamuller ve bakliyat gibi ayrıştırılırsa o zaman Türkiye Çikolata Şekerleme İhracatçıları Birliği olarak gidebiliriz." dedi.
ÜRÜN BAZLI TANITIM
Gıda ürünlerinde katma değerin belli ürünlerin ön plana çıkarılması ve özel tanıtım faaliyetleri ile yakalanabileceğini kaydeden Mete, yoksa fındıkta olduğu gibi üreticinin Türkiye ancak asıl para kazananın bunu işleyen yabancı ülkeler olacağını söyledi.
Mete, "Şanlıurfa’nın biberi, Rize’nin çayı, Malatya’nın kayısısı var. Bunların her birini ayrı ayrı ele alıp tanıtım yapmak gerekiyor, Ar-Ge faaliyeti gerekiyor. Ancak bu şekilde marka değeri olan yüksek katma değerli ürün ihracatı gerçekleştirebiliriz" dedi.
DÜNYADA BİR EKONOMİK SAVAŞ VAR
Batılı ülkeler kendi sanayisini büyütmek ve ihracatını artırmak için her türlü desteği verdiğini anlatan Mete, mevcut durumda iş dünyasının hiç olmadığı kadar devletin ve bürokrasinin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Dünyada adeta bir ekonomik savaş yaşandığını söyleyen Mete, desteğin de bu noktada ortaya çıktığını kaydetti. Ancak sanayiciler olarak bürokratik engellerle karşılaştıklarını ve bürokratların bu mücadelede pasif kaldığını iddia eden Mete, "Hiçbir risk alınmıyor, hiçbir insiyatif geliştirilmiyor. İş olacaksa kendiliğinden oluyor zaten. İihracatçının önünü açacak çalışmalar yok. Yapılan işler elbette var ama istenilen seviyede değil” dedi.
CNR FOOD'DA İLGİ ÇOK BÜYÜK
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin öncülük ettiği ve 20-23 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek CNR Food İstanbul fuarıyla ilgili de bilgi veren Mete, "Henüz ilk sene olmasına rağmen başarılı bir organizasyonun ortaya çıkmasından ve bu kadar çok talep gelmesinden memnunuz. Seneye çok daha iyi olacağını düşünüyoruz. 15 bin metrekareyi tamamlamayı hedefliyoruz" dedi.
