Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para "Torba değil çuval" - Makro Ekonomi Haberleri

        Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği (VAVEK) Yönetim Kurulu, ''torba'' yasa olarak bilinen 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenlemelerin, sadece vatandaşların değil, konunun uzmanı avukatlar, muhasebeci ve mali müşavirler, yargıçlar ve bürokratların bile ''kafasını karıştırdığını'', düzenlemeleri bu kişilerin dahi çözmekte zorlandıklarını belirtti.

        VAVEK Yönetim Kurulu tarafından ''torba'' yasa ile ilgili yapılan açıklamada, ''VAVEK'e göre, adı ne olursa olsun 6111 sayılı yasayla getirilen düzenlemeler vergi affı niteliği taşıyor'' değerlendirmesinde bulunuldu.

        ''Torba'' yasa adı altında bugüne kadar yapılan birbirinden çok farklı hususları içeren yasal düzenlemelerin mevcut yasaların yapısını zedelediği, 6111 sayılı yasanın içerdiği çeşitlilik ve çok fazla sayıda yasada aynı anda getirdiği değişiklikle bu kapsamda en uç örneği oluşturduğu iddia edildi.

        Söz konusu yasanın vatandaşlar ve konunun uzmanları arasında ''torba'' kavramının çok ötesinde ''çuval'' hatta, devasa çuval anlamına gelen ''harar'' adıyla anıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

        ''Yürürlüğe giren 6111 sayılı yasa, her şeyden önce çok fazla yasada değişiklik ve yeni düzenlemeler getirmesi nedeniyle vatandaşın izlemesi ve öğrenmesi açısından içinden çıkılamaz bir durum yaratmaktadır. Böyle bir yasayı vatandaşların anlaması bir yana, avukatların, muhasebeci ve mali müşavirlerin, yargıçların, bürokrasinin ve ilgili olan veya olabilecek pek çok kesimden insanın anlaması, çözmesi zordur. Bu tür düzenlemelerle yasa çıkarılması demokratik bir yaklaşım değildir.''

        Bu yasanın ''bir af yasası'' olduğu savunulan açıklamada, vergiler açısından bunun ''bir vergi affı olmadığı'' açıklamalarının doğru olmadığı belirtildi.

        Yasayla en azından kesinleşmiş cezaların silindiği, bunun aftan başka bir anlamı olmadığı ifade edilen açıklamada, vergi asıllarının silinmemesinin yapılan düzenlemelerin vergi affı niteliği taşımadığını göstermediği kaydedildi.

        ''AFFIN KENDİ İÇİNDE DE HAKSIZLIK VE YANLIŞLIKLAR VAR''

        Sık sık yapılan vergi aflarının vergi kaçakçılığını teşvik ettiği, vergisini düzgün ödeyenleri dahi vergi ödememeye sevk ettiği anlatılan açıklamada, vergi aflarının, ileride vergi kaçırılmasını önlemeye yönelik, gerekli ve yeterli önlem alınarak yapıldığı takdirde ''yeni ve temiz bir başlangıç'' olarak kabul edilebileceği, yapılan düzenlemenin ise böyle bir amacı olmadığı öne sürüldü.

        ''Affın kendi içinde de teknik düzenlemelerden kaynaklanan haksızlık ve yanlışlıklar'' bulunduğu savunulan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

        ''Dava aşamasında bulunan olaylarla ilgili olarak, kanunda 'bozma' ve 'onama' sözcüklerinin hangi anlamda kullanıldığı açık değildir. Açtığı davayı vergi mahkemesinde kazanmış olan mükellefler, verginin yüzde yirmisini ödeyecekken, benzer davayı Danıştayda veya Bölge İdare Mahkemelerinde kazanmış mükellefler, yüzde 50'sini ödemek durumunda kalmışlardır. Danıştay veya Bölge İdare Mahkemeleri tarafından kısmen onanan kısmen bozulan davalarda davayı kısmen kazanmış olan mükellef kazandığı kısmın da yüzde 50'sini ödemek zorunda bırakılmaktadır.

        Vergi Mahkemesi kararı üzerine çıkan vergi ve cezayı ödemiş olanlara bu vergiler iade edilmemek suretiyle yasadan yararlanmaları engellenmiştir. Bunun anlamı devletten korkan mükellefin cezalandırılmasıdır ve açıkça haksızlıktır.

        Vergi dairesinden alacağı bulunanların bu alacakları matrah artırımında bulunmaları durumunda ödemeleri gereken vergiye mahsup edilmemektedir.

        KDV'de artırımın yıllık yapılması gerekmektedir. Artırımın vergilendirme dönemine değil de yıla bağlanmış olması her şeyden önce vergilendirme ilkelerine aykırıdır ve bir miktar daha fazla vergi alabilme çabasıdır.

        Teslimleri yüzde 1 oranında vergiye tabi makine, teçhizat ve demirbaşlar ile emtianın rayiç bedeli üzerinden yüzde 0,5 KDV ödenerek kayıtlara alınırken teslimleri vergiden istisna olanların yararlandırılmaması da amacın sadece fiskal olduğunu göstermektedir.

        Yatırım indirimi ile ilgili olarak da teşvikli gemi ve yatlara ilişkin tarhiyatlara özel af niteliğinde düzenleme yapılması da affın genel olması özelliğini kaldırmakta ve anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.''

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ