Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Petrokimyada karamsar tablo! - Makro Ekonomi Haberleri

        Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk, her yıl 8-10 milyar dolar petrokimya ürünleri ithalatı yapan Türkiye'de yerli üretim olmazsa petrokimyaya bağlı sektörlerin uzun vadede varlıklarını sürdürmesinin riske gireceğini söyledi.

        Açıklamalarda bulunan Öztürk, Socar & Turcas Grubu'nun 2020 yatırım projeksiyonu içinde yer alan rafineri yatırımının temelinin ekim ayında atılacağını, rafineri, petrokimya, lojistik ve enerji yatırımlarıyla üretimde yerli girdi oranını artıran, pazar payını yükselten bir konuma ulaşmayı öngördüklerini belirtti.

        Petrokimyada Türkiye'nin net ithalatçı konumda olduğunu, Petkim bir üretirken Türkiye'nin 3 ithalat yaptığını kaydeden Öztürk, Türkiye'nin petrokimya ürünleri için ödediği ithalat faturasının 8-10 milyar dolar seviyesine ulaştığına dikkati çekti. Cari açığın bir risk oluşturduğu bu dönemde ithalatın artık eskisi kadar kolay olmayacağını ifade eden Öztürk, dünya ekonomisindeki belirsizlikler nedeniyle kur riskinin arttığını söyledi.

        Öztürk şöyle konuştu:

        ''Kur riskinin yükselmesi ve ortaya çıkan fiyat riski nedeniyle Petkim, yerli üretici olarak avantaj sağlayabilir. Önümüzdeki dönemde kapasite kullanımını maksimize edeceğiz. Geçen yıl kapasiteyi yüzde 99 oranında kullanmıştık. Bu yıl genel bakım nedeniyle yüzde 90'lar civarında olacağını tahmin ediyoruz. İthalat da eskisi kadar kolay olmayacak.

        Petrokimyada net ithalatçıyız. Hatta dünyanın en büyük ithalatçılarından biriyiz. Yerli üretim olmazsa petrokimyaya bağlı sektörlerin uzun vadede varlıklarını sürdürmesi riske girer. 8-10 milyar dolar petrokimya ürünlerine fatura ödüyoruz. 2023'de 15-20 milyarlara çıktığını düşünün. Bu sürdürülebilir bir tablo değil.''

        BİR PETKİM DAHA

        Petkim'in halen yüzde 20'ler seviyesinde olan pazar payını yapacağı yatırımlarla 2020'de yüzde 40'a çıkarmayı öngördüğünü dile getiren Öztürk, bunun da bir Petkim daha kurulması anlamına geldiğini ifade etti.

        Türkiye'de plastik işleme sektörünün çok hızlı geliştiğini, 6-7 bin küçük ve orta büyüklükte işletmenin bulunduğunu, bu tesislerin altyapı itibarıyla gayet iyi durumda olduğunu söyleyen Öztürk, bunların büyümesinde Petkim'in ciddi katkısının bulunduğuna işaret etti.

        Öztürk, yıllar içinde Petkim bir büyürken sektörün üç büyüdüğünü, Petkim'in üretimini ikiye katlamasının sektörü de hızla büyüteceğine inandığını ifade etti.

        Dünya ekonomisinde bir belirsizliğin hakim olduğunu, tüm dünyada büyümelerin geri çekileceğini ifade eden Öztürk, bunun Türkiye'ye ve Petkim'e de yansımaları olacağını belirterek, şöyle konuştu:

        ''Küresel problemler nedeniyle mutlaka bir yavaşlama olacaktır ama bu yavaşlama daha yumuşak bir şekilde olacaktır. Dünya ekonomilerinde bir güven sorunu var. Merkez bankaları bir takım politikalarla bunu aşmaya çalışıyorlar. Büyümelerin geriye çekileceğini düşünüyorum. Ancak bu ortamda Türkiye daha sağlam görünüyor. Borç yapısı, bankacılık sistemi daha dayanıklı.

        Türkiye'de yeni politikalarla yerli üretimi destekleyen, katma değeri ülkede bırakacak yeni tesislere yatırım öngörülüyor. Türkiye'nin yapmak istediği bu. Bunu çok olumlu görüyoruz. Önce rekabetçi biçimde üretmek gerekiyor. Bu politika Petkim'in yatırım planlarıyla örtüşüyor.''

        Öztürk, Petkim'in ürettiği ürünlerin yaklaşık yüzde 80'inin sıfır gümrükle Türkiye'ye girebildiğini, uluslararası rekabet ortamında özellikle maliyet yapısı nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını ifade etti.

        Örnek olarak PVC ürününün hammaddesinin yüzde 60'ının elektrik olduğunu, Türkiye'deki elektrik fiyatlarıyla rakip ülkelerdeki fiyatlar karşılaştırıldığında rekabet güçlüğünün görülebildiğini kaydeden Öztürk, bu nedenle kapasite artırma, yeni ürün gibi yatırım alanlarının yanında enerji tasarrufuna yönelik de ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade etti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ