Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Nükleer santral enerji bağımlılığını azaltacak - Makro Ekonomi Haberleri

        Hazineden Sorumlu devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin ekonomisinde yapısal dış ticaret açığı sorunu bulunduğunu söyledi. Ekonomik trendin kötüye gidiyor gibi görünmesinde dış faktörlerin payı olduğunu, ancak, bu sene 145 milyar dolar seviyesinde beklenen ihracatın bu hızla artan ülke sayısının çok az olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, dünyanın küçük bir küresel köy haline geldiğini, bütün duvarların yıkıldığını, Türkiye olarak bu durumu bir fırsat olarak değerlendirmek istediklerini ifade etti. Bakan şimşek, 2002 yılında 9 milyar dolar olan Türkiye'deki enerji açığının bu sene ise 50 milyar doları aşacağını kaydetti.

        Balıkesir'de katıldığı nikah töreninden sonra bazı temaslarda bulunan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, valiliği ziyaret etti. Vali Selahattin Hatipoğlu'ndan brifing alan Bakan Şimşek'e, AK Parti Milletvekilleri İsmail Özgün ve Edip Uğur ile Belediye Başkanı Sabri Uğur ve AK Parti İl Başkanı Adil Çelik eşlik etti. Vali Hatipoğlu, Bakan Şimşek'e ziyaretin anısına kolonya ve halı hediye etti. Burada gazetecilerin sorularını cevaplayan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Biz bir takım ruhu içerisinde çalışıp ülkeyi daha iyi bir noktaya nasıl getiririz, onun çabası içerisindeyiz" dedi.

        Ekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Mehmet Şimşek, Türkiye'de enerji konusunda çok ciddi gelişmeler yaşanacağını belirtti. Bakan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü;

        "Türkiye'de aslında yapısal dış ticaret açık sorunu var. Son bir kaç yılda her ne kadar trentte bir kötüleşme varmış gibi görünüyorsa da biraz bunların dış faktörlerden kaynaklandığını söylemek doğru olur. İhracatımız 5-6 yılda görülmemiş bir hızla arttı. Yanlış hatırlamıyorsam 37 milyar dolardan belki bu sene 130-145 milyar dolara çıkmış olacak. Bu kadar ihracatını arttıran çok az ülke vardır. İthalat da hızlı şekilde arttı, ama, ithalatın artışındaki temel faktörlere bakmak lazım. Maalesef enerji fiyatlarındaki artış ithalat artışını beslemiştir. 2002 yılında Türkiye'nin enerji ithalatı yaklaşık 9 milyar dolardır. Bu sene muhtemelen 50 milyar doları aşacaktır. Mayıs ayı itibarı ile rakamlara bakın, Türkiye'nin yıllık cari açığı 43 milyar dolar, Türkiye'nin enerji ithalatı 41.5 milyar dolar. Türkiye enerjide maalesef dışa bağımlı. Biz buna köklü bir çözüm için bir takım uygulamalara başladık. Şu anda Enerji Piyasası Reformu uygulamaya koyduk. Bu reformun içerisinde Türkiye'nin kendi kaynaklarını kullanmaya yönelik, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik adımlar atıyoruz. Örneğin, devletin elindeki bütün hidroelektrik santral projelerini, 'su kullanım hakkı' çerçevesinde özel sektöre devrettik, neden? Çünkü, kamu imkanlarına kalırsa bu projeler belki 40 yılda belki 100 yılda bitirilemeyecek. Ama, bin 400 - bin 500 tane hidroelektrik santral projesini siz özel sektöre devrettiğiniz zaman belki o projeler 3, 5 yada 10 yılda bitirilmiş olacak. Ekonomimize enerji olarak kazandırılmış olacak. İkinci bir önemli adım, Türkiye'de bir rüzgar haritası çıkardık. Bu çerçevede rüzgardan enerji üretmeye yönelik lisanslar vermeye başladık. Talep çok yoğun, Türkiye'deki potansiyel oldukça yüksek. Şu anda 3 bin Megawat üzerinde lisans verdik. Bu sene sonu itibarı ile muhtemelen 550-600 megavata yakın rüzgardan elektrik üretimine başlanmış olacak. Bunlar çok önemli kazanımlardır. Ne yapıyoruz? Sudan enerji üreteceğiz, rüzgardan enerji üreteceğiz. Bunlar bizim doğalgaza ve diğer ithal ettiğimiz enerji ürünlerine bağımlılığımızı azaltacak. Bakın bir şey daha söyleyeyim. Bu son yıllarda ciddi kömür rezervleri bulundu. Kömür rezervlerinin enerjiye dönüştürülmesi için bir çaba var. Ek olarak nükleer enerji konusunda yasal düzenlemeyi yaptık. Eylül ayında da ihaleye çıkacağız. Bu çok önemli, çünkü, o da yine enerjide dışa bağımlılığı azaltan bir faktör. Avrupa Birliği içerisinde enerjinin neredeyse yüzde 35'i nükleerden elde ediliyor. Bazı ülkelerde yüzde 80'i üretiliyor, Fransa gibi. Dünyada da toplam elektriğin yüzde 16'sı, 17'si nükleerden elde ediliyor. Türkiye'de ise bu oran sıfır. Biz önümüzdeki 10 yıllık dönemde o alanda çok ciddi gelişimde bulunacağız. Enerjideki dışa bağımlılık bizim için bir darboğaz. O darboğazı aşmak için çok köklü adımlar atıyoruz. Kaynakları çeşitlendiriyoruz, ülkemizin kaynaklarına ağırlık veriyoruz. Ben inanıyorum ki, 3-5 yıllık bir perspektifle baktığımız zaman yaptığımız reformlar sayesinde Türkiye'nin cari açığı çok daha makul seviyelere çekilebilir. Daha Türkiye'nin yapacağı çok şey var. Onun için sorunlar var, yok değil. Bütün dünyada metal ve enerji fiyatlarında artış avar. Bugün çok şükür bütün bunlara rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor, yoluna devam ediyor. Evet, bunlar sıkıntı. Bu sıkıntıları aşmak için orta vadeli çok iyi bir stratejimiz var. Bu stratejiyi kağıt üzerinde değil uygulamaya koyduk. Fiili olarak adımlar atılmış durumda."

        "ÖZELLEŞTİRME MEMLEKETİN YARARINA"

        Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, özelleştirmenin ülke için yararlı olduğunu söyledi. Valilikteki ziyaretinde gazetecilerin, Ziraat ve Halk Bankalarının satılıp satılmayacağına dair bir soruya, "Özelleştirme memleketin yararına" şeklinde cevap veren Bakan Şimşek, dünyanın küçük bir küresel köy haline geldiğini ve Türkiye'nin bu durumu fırsat bilip iyi değerlendirmek zorunda olduğunu söyledi. Yabancı bankaların karlarını dışarıya da götürebileceklerini, bunun normal bir şey olduğunu belirten Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Artık dünya küçük bir köy. Küresel bir köy. Duvarlar yıkılıyor, her taraf dümdüz. Yani, eski yaklaşımlarla, korkularla yaklaşmanın bir anlamı yok. Ancak, küreselleşmeyi bir fırsat olarak görüp bunu kendi lehimize nasıl kullanırız ona bakmamız lazım. Şimdi Türkiye'deki bankalar yerli veya yabancı olsun, burada esas itibarı ile mali rantçılık yapmak üzere kurulmuş. Tek amacı var daha fazla kar etmek. Diyelim ki, yabancı bir banka Türkiye'de bir banka aldı. Buradaki Türk vatandaşını çalıştırıyor. Türkiye'de üretilen elektriği tüketiyor, suyunu tüketiyor, buranın havasını alıyor, buranın ulaştırma altyapısını kullanıyor. Geriye bir tek şey kalıyor o da kar. Zaten Türkiye'de bir sermaye kontrolü yok, o da dışarı çıkabilir, yerli de dışarı çıkabilir. Ben olaya o şekilde bakıyorum. Yaşadığımız, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi diğer ülkelerin yaşadıklarından farklı değil. O ülkelerde de bankacılık sektörü çok cazip olduğu için oradaki bankacılık sektörünün yüzde 90'ı bölgesel yada küresel sermaye gruplarının eline geçebiliyor. Türkiye'de o kadar olmasa da Türkiye'deki finans sektörüne büyük ilgi var. Bu ilginin arkasında birşey aramamak lazım. Arkasında tek şey var, bankalar burada faaliyet gösteriyorsa bu faaliyetin amacı kredi verip, bir miktar kar edebilmek. Bunun arkasında başka bir şey aramamak lazım. Bu ister kamu bankası olsun ister özel banka, ister yabancı olsun. Bence o anlamda büyük bir farklılık yok" dedi.

        BAKANIN ARACI TRAFİĞE TAKILDI

        Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Balıkesir Belediyesi'ni ziyaret edip Başkan Sabri Uğur'dan hizmetlerle ilgili bilgi aldı. Daha sonra AK Parti teşkilatına geçen Bakan Şimşek'i İl Başkanı Adil Çelik ve İl Kadın Kolları Başkanı Hülya Kamçı çiçekle karşıladı. AK Parti İl Başkanı Adil Çelik ziyaretin anısına Bakan Mehmet Şimşek'e nazar boncuklu kolonya ve kuzu postu hediye etti. Partideki toplantı basına kapatılırken, Bakan Şimşek, programda olmadığı halde Vali Hatipoğlu'nun davetini geri çevirmeyerek Balıkesir Köftecisi'nde köfte yedikten sonra akşam saatlerinde Balıkesir'den ayrıldı. Valilikten partiyi ziyaret için ayrılan bakan Şimşek'in polis eskortlu kırmızı plakalı makam aracı şehir içinde trafiğe takıldı. Parti binasına yaklaştığı halde sıkışan trafikte beklemeyen Bakan Şimşek aracından inip az ilerideki parti binasına yürüyerek gitti. Burada il başkanı ve teşkilat yöneticelirin çiçekle karşıladığı Bakan Mehmet Şimşek, partililerle uzun süre görüştü. Bakan'ın ziyareti öncesi seferber olan trafik ekipleri Kızılay Caddesi'nde sorun yaşadı. Yola park edilen bir motosiklet sahibi bulunmayınca Yunus timleri tarafından elle kaldırılarak yoldan çekildi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ