Cisco, Sezgisel Ağ ile işleri otomatikleştirip siber saldırıları bitirecek

Bugün hayatında teknoloji olmayan bir insanla karşılaşsak, hakkında ne düşünürüz? Bir yanda Facebook, Twitter, Instagram kullanmayan, akıllı telefonu, hatta cep telefonu bile olmayan birisi; diğer yanda, diş fırçasının istatistiklerini mobil uygulamadan görebilen, dinleyeceği yeni müziği bir algoritmanın belirlediği günümüz insanı.

HER ŞEY BU ÇAĞDA OLACAK

Teknolojinin içerisine doğan çocuklar için bu ilk insan, gerçekten de 'ilk insan' gibi kalacak, belki de ona mağara adamı gözüyle bakılacak. Bugün, dijitale geçmeyen şirketler için de aynısını söylemek mümkün. Yarın bu şirketler muhtemelen olmayacaklar ama o zamana kadar da onları, tıpkı tarih öncesinden gelmişler gibi göreceğiz.

İstediğimiz kadar üzerine konuşalım, istediğimiz kadar benimseyelim ya da ret edelim. Gerçek değişmiyor: Dijitalleşmenin, teknolojiyle bütünleşmenin çağındayız. Ve her şey bu çağda olacak...

Çünkü teknolojideki büyümenin, gelişmenin hızı bile bir anca öncekiyle aynı değil, o da büyüyor. Böyle bir dünyada, teknolojinin de tek bir noktaya dokunup geçmesi olası değil. Bir zamanlar sadece şirketler için olan kurumsal teknolojiler, artık her birimizin hayatında o kadar etkili ki...

Bu konuya geleceğiz ama öncesinde, teknoloji devlerinin bir zamanlar fuarlar vasıtasıyla tanıttıkları yenilikleri artık fuara, hele de insanların kısalan dikkat sürelerine hiç sığmayacakları için kendi fuarlarına dönüştürdüklerini not düşeyim.

28 YIL ÖNCE 100 KİŞİYDİ, ŞİMDİ 28 BİN KİŞİ GELİYOR

Belki sosyal medya yayınlarımızdan takip etmişsinizdir, haziranın sonunda böyle bir bir etkinlik için bir süreliğine Las Vegas'taydım. Cisco'nun düzenlediği bu etkinlik, internet üzerinde güvenlik, nesnelerin interneti, akıllı şehirler, sağlığın dönüşümü, iPhone ve iPad'in iş dünyasında nasıl yer alabileceğinden tutun da, otomobillerdeki değişime kadar birçok konuyla dolu dolu geçti.

Ancak bu yazıda önceliği güvenlik ve ağların nasıl değişeceğine vereceğim. Merak etmeyin, konuya ne kadar uzak olursanız olun, teknoloji konusunda yazının başında bahsettiğim ilk insan değilseniz, bu konu sizi de ilgilendirecek!

Cisco Live adlı etkinlik, bundan 28 yıl önce şirketin Palo Alto'daki merkezinde yapılmış. Palo Alto, HP, Tesla gibi bugünün birçok yüksek teknoloji şirketinin merkezinin, Google, Facebook, PayPal gibilerinin ise kuluçka, yani başlangıç sonrası gelişim aşamalarını yaşadıkları bir yer. Cisco ofisindeki ilk toplantıya kaç kişi katılmış biliyor musunuz? Yüz kişi.

Bugün 28 bin kişinin katıldığı bu dev etkinlik, Vegas'ın en büyük otellerinden birisi olan Mandalay Bay'de gerçekleşirken, alan olarak bir konferans salonundan ziyade, 3 bin 700 metrekarelik ve 12 bin kişilik dev bir salonda gerçekleşti. Burası bir spor salonu, konser salonu ve Cisco Live'da olduğu gibi bir konferans için de kullanılabiliyor.

Yukarıda gördüğünüz bu canlı açılış ile sahneye gelen Cisco CEO'su Chuck Robbins, aslında herkesin ne olduğunu son birkaç günde öğrendiği sezgisel ağı anlatmaya başladı.

NE İSTEDİĞİNİZİ SÖYLEYİN, O KURSUN

Şirketin yeni ağ anahtarlar (switch), niyet bazlı ağ çözümü sunuyor. Sezgisel Ağ adını taşıyan yenilik, niyetiniz neyse, bunu arayüz üzerinden sisteme bildirmeniz sonrasında gerekenleri otomatik yapıyor. Diyelim ki x konumundaki varolan ağınıza, y konumunda bir ofis ekleyeceksiniz, bu ofiste de muhasebe işleri görülecek. Buna göre ağdaki cihazların kurulumunu yaptığı gibi, kullanıcı yapısını, erişim politikasını da otomatik ayarlayarak ciddi bir iş yükünü ortadan kaldırıyor.

Neden böyle bir sisteme ihtiyaç var? Çünkü artık nesneleri internete bağlıyoruz, 2020'de bu cihazların sayısı 34 milyar olacak. Bir başka araştırma şirketi de bu sayıyı 50 milyar olarak belirtiyor.

Bu ağdaki bir özellik de üzerinden geçen trafiği şifrelemesi. Bu da ağ güvenliğini artırıyor. Trafik takip edilebilse dahi, içerik anlaşılamıyor.

ŞİFRELİ TRAFİKTEN TEHDİTLERİ TESPİT EDİYOR

Bu noktada Cisco'nun sunduğu bir çözüm de, ağ trafiğindeki tehditleri algılayabilme. Tamamen şifreli trafik içinde paternleri tarayan sistem, siber saldırıları tespit edebilecek. Şirket, başarı oranının yüzde 99 olduğunu belirtiyor. Gizlilik konusunda endişeli sorulara da şöyle yanıt veriyor: Şifreli trafikte tarama yaptığımızdan, veriler hiçbir şekilde açılmadan, içeriği görülmeden tespit sağlanıyor. Üstelik hatalı pozitif (false positive), yani yanlış uyarı oranı da %0,01 ile son derece düşük.

Catalsyt 9000 adlı switch'lerde yer alan özellik, DNA hizmetleri ile kolay kurulum ve yönetim işlevleri de sağlıyor.

Ürünün kullanıcılarının da memnuniyetlerini dile getirdikleri toplantıda, NASA, Accenture gibi şirketler olumlu referanslar arasında yer aldı.

Cisco, bu araç ile şirketlere önemli bir çözüm getirirken, güvenlik anlamında da son aylarda yaşadığımız ve normal hayatı etkileyebilecek siber saldırıları engelleyerek önemli bir iş yapabilir.

KRİTİK ALTYAPILAR İÇİN %99BAŞARI ORANI

WannaCry ile İngiltere'deki Ulusal Sağlık Sistemi'nin etkilendiğini unutmayın. Petya ise uçuşları durduracak hâle gelmişti. Siber saldırıların değişimine karşılık, bu değişim de iyilerin hanesine yazılacak.

Şirket, yeni ağ çözümünün ekosistemde 3 milyon ağ mühendisini, 60 bin iş ortağını ve 450 bin geliştiriciyi kapsayacak bir yayılımda olacağını öngörüyor.

Geliştiricilerin rolü ise, tıpkı ağdaki şifreli trafikte güvenlik taraması gibi özellikleri bu sisteme kazandırabilmek olacak. Dolayısıyla bugün bile etkili olan ağ çözümü, daha da yetenekli hâle gelecek. Şirket, bunun için 28 bin kişiye ulaşacak eğitim programlarını başlatmış durumda.

Cisco'nun fuarda tanıttığı diğer yeniliklerin arasında sağlık ve akıllı şehir alanında da çalışmalar var. Ancak bunları ayrı yazılarda dile getireceğim.