Fatih Altaylı: Sorun Lucescu değil, organizasyon sorunu

Fatih Altaylı, Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'ın Milli Takım'la ilgili yönelttiği soruları yanıtladı. Arnavutluk'a dün 3-2 kaybeden Milli Takım'da esas problemin Rumen çalıştırıcı Mircea Lucescu olmadığını dile getiren Altaylı, problemin Türk futbolunda bir organizasyonun olmaması ve TFF'de yönetici değil, idareci bulunması olduğunu vurguladı.

Altaylı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

"Mesele Lucescu meselesi değil, sıkıntı Türkiye futbolunun genel olarak meselesi. Lucescu'nun yerine geleceklerinin daha başarılı olma ihtimalleri yok. Lucescu'yla ilgili kafamdaki soru işareti olan şeyler Hollanda 2. Ligi'nde oynayan, Türkiye 3. Ligi'nde bile tutunamamış bir futbolcunun Milli Takım'a alınmış olması bile başlı başına bir meseledir. Lucescu, Milli Takım'da bir şeylerin içine sokulmuş durumda. Futbol Federasyonu olarak bir yönetim sorunu var, Türkiye liglerinde genel bir sorun var. Bu kadar yabancı oyuncuya bağlı olunması, yerli oyuncularla performans alınamaması, hiçbir takımın yerli oyuncularla bir iskelet kuramaması, aşağıdan gelen iyi bir jenerasyonun bulunmaması, bu iyi jenerasyondaki birkaç iyi oyuncunun yurt dışına gitmek zorunda kalmış olması... Esas sorun Türk futbolunun yapılanmasıyla ilgili... Fatih Terim'i eleştirirken de bu noktadan eleştiriyordum çünkü Türkiye Futbol Direktörü alt yapıdan üst yapıya kadar tüm organizasyonu yapmakla mükelleftir. Federasyonun da asıl işi budur, TFF bunu yapmıyor. Türk futbolunun birçok yerinde bir organizasyon kalmadığı gibi TFF'de de bu yok. TFF, Türk futbolunu yönetmiyor, futbolu idare etmeye çalışıyor. Alınacak en ufak kararda bile durup Cumhurbaşkanı'na bakıyorlar. Cumhurbaşkanı'nın işi mi bu? O çok mu memnun her şeyle ilgili açıklama yapmaktan? Hiç zannetmiyorum. Hiçbir karar alıp uygulama yeteneği olmayan bir TFF var. Binaya gidip gördüğünüz zaman bilgisayarlar falan filan para dökülerek çok iyi bir yapı kurulmuş gibi duruyor. Bu paranın karşılığında ortaya çıkması gereken alt yapı, üst yapı organizasyonu yok!"

"LUCESCU'NUN AKIL HOCASI KİM MERAK EDİYORUM?"

"Lucescu'nun Türk futbolundaki akıl hocası kim merak ediyorum. Bu oyuncuları ona kim empoze ediyor? Oyuncu havuzundan şikayet etmekte haklı, bundan herkes ediyor. Tudor'un geçen hafta röportajında açıklaması vardı, 'Mesele teknik direktör ve yabancı değil, Türkiye'de bir altyapı organizasyonu yok' dedi, doğru söylüyor. Milli Takım'ın altyapıya verdiği değer ne? Oradan gelen oyuncuların A Takıma çıkma oranı ne? Galatasaray Başkanı diyor ki 'U17'de oynayan 10 tane oyuncumuz var' peki bunların kaç tanesi A Takıma girebiliyor? Bunlara hiç bakılmıyor! Deveye demişler ya 'Boynun neden eğri?' o da 'Nerem doğru ki?' demiş. Futbolda eğriyiz başka yerde değil miyiz? Futbolda eğitim veremiyoruz deniyor peki milli eğitimi verebiliyor muyuz? PISA'daki veriler ortada! Türkiye'nin genel olarak bir organizasyon sorunu, bir sistem kurma ve bunu uzun süre yönetme sorunu var. Almanya'da 3 milyon Türk var, futbolun yarısı oradan geliyor! 80 milyon Türk'ten bir şey yetişmiyor, 3 milyondan çıkıyor. Demek ki yetenek sorunu yok, organizasyon sorunu var. Lucescu gitse gelen ne yapacak? Gelenin gideni arattığını da sanmıyorum, Fatih Terim gittiğinde liderdik şimdi aşağı düştük gibi değil."

MİLLİ TAKIM'DAKİ GERİLEME...

"Bu takım 2002, 2003'teki sıralamarda ilk 10'a girmişti. Brezilya, Hollanda'yla kafa kafaya oynuyorduk, şimdi bu noktaya geldik. Bir tane hata yok ki tepetaklak olduk. Burada kulüplerin mali durumuna, altyapısına da bakmak lazım. Kulüpler borç batağında. Bugün parası olsa ve kendine süper bir takım kurmak istese, bugünkü kulüp başkanlarından hangisini göreve getirirsiniz? Galatasaray, Fenerbahçe, işleri en iyi giden o olmasına rağmen Beşiktaş başkanına der 'Gel bu kulübü yönet' der misiniz? Söz konusu kendi paraları olsa bu kulüpleri böyle mi yönetirler? O yüzden üst yapıya baktığınızda da en tepede fireyi veriyor. Milli Takım iki iyi futbolcu gelir, turu atlar falan bozuk saat bile günde 2 kere doğruyu gösterir. Bunlar bile temel meseleyi ortadan kaldırmaz. Kulüpler yabancı futbolcu meraklısı mı? Hayır, rekabet edebileceğin futbolcu yok, ondan. Yabancı yasağı varken kimler acayip paralara transfer oldu? O oyuncular şu an nerelerde? Bir tek Alper Potuk Fenerbahçe'de zaman zaman oynuyor o da topun ağzında. Altyapınız yoksa şahane futbolcular çıkmaz, o zaman da yabancılara mecbur kalırsın.

"ARNAVUTLUK'UN 3 GOL ATTIĞI DİĞER ÜLKELERDEN ÇOK FARKIMIZ YOK"

"Geçmişte daha başarılı olduğumuz doğru ama son dönemde o ülkelerden çok farkımız da yok. Geçen gün programda konuştuk, Arnavutluk'u bu kadar küçümsememek lazım. Maçtan önce Fatih Kuşçu'yla konuştuğumuzda 'Arnavutluk bizi kuvvetle muhtemel yenecektir' dedim, yendiğinde güldü 'Abi nereden çıkardın?' dedi. Arnavutluk'un Avrupa liglerinde oynayan birçok oyuncu var. Lucescu takım kurmaktan şikayet ediyor ama Arnavutluk'un da birçok oyuncusu dışarıda oynuyor. O da bir nevi lejyoner takım ama daha kaliteli oyuncular."

"FEDERASYON KÖTÜ YÖNETİLİYOR"

"Dün yenildik ama ben takımı beğendim. En azından hırs, oynama isteği ve organizasyon vardı. Geçmiş maçlarda bunları göremiyorduk. Hocaların başarıları, yönetim başarılarıyla paraleldir. Takımın oranı yüzde 70'tir, yönetim yüzde 20'dir, hoca yüzde 10'dur. Takım geride, hoca kendini ispatlamış bir hoca, kötü teknik direktör olduğunu kimse iddia edemez. Ama yönetim kötü olunca... Almanya yüzde 100'se senin yüzde 90 olman lazım. Lucescu'ya kim mentörlük yapıyor, kim akıl veriyor? Federasyon Lucescu'ya ne yetki veriyor karşılığında ne istiyor? Belli ki TFF kötü yönetiliyor, sıkıntılar var. Türk futbolunda başarılı olmuş teknik direktörlerin yanında her zaman başarılı olma adayı 2. bir isim olur. Lucescu'nun yanında kim var, kimse yok! Tayfur Havutçu var, değişmediyse eğer. Tayfur Havutçu 'Ben burada öyle işler yaparım ki Lucescu'dan sonra ben geçerim' görüşünde midir? Tayfur muhtemelen 'Maaşımı alırım, Lucescu'nun yerine gelenle çalışırsam ne mutlu bana' görüşünde. Bir silsile oluşturulmuyor. Tayfur mevcut insanlar arasındaki en iyisi mi bu görevde? Piontek'in yanında Terim, Derwall'in yanında Mustafa Denizli vardı. Lucescu kimle tartışacak kimle konuşacak? Yıldırım Demirören'le mi? Demirören'in geçmişi ortada, Beşiktaş'ı ne hallerde bırakıp TFF'nin başına getirildi? Lucescu onla ne konuşacak?"

"Kişilikli bir TFF lazım, bu federasyonun en büyük özelliği kişiliksiz olması. Ankara'ya bakılarak karar da alınabilir ama madem öyle Servet Yardımcı başkan olsun. Hem iktidara yakın hem de biraz daha kişiliğini ortaya koyabilecek gerekirse iktidarla da tartışabilecek bir adam. TFF'ye idareci değil, yönetecek biri lazım. Buradakiler kendilerine verilen talimatları ellerinden geldiğince yapmaya çalışan, 'Aman başımıza bir sıkıntı gelmesin' diye bakan insanlar. Kendilerinden bir şeyler katan, bir fikir üreten, bir şeyler üretme kapasitesi olan, dünyayı tanıyan insanlar değiller! Yabancı kuralıyla ilgili konuşmak Cumhurbaşkanı'na mı kalıyor siz neden bir şey konuşmuyorsunuz? TFF'nin Cumhurbaşkanı'na bir şeyler önermesi lazım, ondan öneri beklememesi lazım. Siz üst makamlara bir şeyler önerecek, sorun çözecek konumdasınız. Onun sorunları çözmek için bulduğu formülleri uygulayıcı değilsiniz. Siz formül bulacaksınız."

"KIRK KAFADAN KIRK SES ÇIKAN BİR FEDERASYON VAR"

"Futbolcu meselesi total bir şeydir, bu oyuncularla daha iyi sonuçlar da daha kötü sonuçlar da alınabilir. Futbolculara kızıyoruz ama 19-20 yaşında çocuklar. Mesela Erol Erdal Alkan var, yarın Habertürk'ün manşetinde. Lucescu, TFF yüzünden yalancı konumuna düştü. Her gün başka söylüyor, önce 'Gördüm' diyor sonra kulağını çekiyorlar 'Görmedim' diyor sonra tekrar kulağı çekilince 'Gördüm' diyor. 'Benim kampta karşılaştığım futbolcu var!' diyor. Bakıyoruz Abdullah Ercan önermiş. Abdullah da 'Ben de duymuştum' diyor! Lucescu 'Görmüştüm, böyle bir şey olmaz gazeteye dava açacağım' diyor. TFF diyor ki 'Eğer Lucescu'nun dediği doğru olsaydı biz onu internet sitesinden savunurduk' Kimin ne dediği belli olmayan, kırk kafadan kırk ses çıkan bir federasyon var. Bu sorun çözülmez, Türk eğitim sistemi ne kadar düzelirse bu da o kadar düzelir. TFF'ye ne yaptığını bilen yönetici lazım, idareci lazım değil"