Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş "Fenerbahçe'deki yükselişin en büyük mimarı Aziz Yıldırım" - Galatasaray Haberleri

        HTS Meclisi’nde; Galatasaray yöneticisi Alper Narman ve taraftarların statta yaşadığı küfürlü tartışmayı masaya yatırdık. Şampiyonlar Ligi’ndeki gururumuz Beşiktaş’ın, Bayern Münih ile eşleşmesini ve Fenerbahçe’deki yükselişin perde arkasını yorumladık.

        ALPER NARMAN’IN DAVRANIŞINI TASVİP EDİYOR MUSUNUZ?

        BEŞİKTAŞ, BAYERN MÜNİH KARŞISINDA SÜRPRİZ YAPABİLİR Mİ?

        FENERBAHÇE’DEKİ DEĞİŞİMDE BAŞROL KİMİN?

        SELÇUK TEPELİ: "GALATASARAY, TARAFTARINA SEÇKİN HİSSETTİREN BİR STATÜ SUNAMIYOR"

        Alper Narman’ın taraftar tarafından atıldığı söylenen bozuk para ve edilen küfürlere tepkisini, eğer bu olaylar yaşanmışsa haklı buluyorum. Suçtur bunlar. Narman’ın, örf ve adetlerle ilgili sözleri için ise, Galatasaray’da bunun yerinde artık yeller estiğini söylemeye çok yakınız. İşte bunda taraftarına sözünü ettikleri örf ve adetleri yansıtamayan yönetimin kabahati var. Uzun süredir kendini tarif ettiği türden yurt dışı başarılar yakalayamayan Galatasaray, taraftarına eskisi gibi seçkin hissettiren bir statü sunamıyor, mesajını geçiremiyor, inandırıcı olamıyor. Başarısızsan sözünü dinleyen olmaz. Bu tehlike de çok uzun zamandan beri gelişiyor.

        Taraftarın Akhisar maçı gibi “küçük, yetersiz” bulduğu başarılarla mutsuzluğuna gelince... Sebeplerden birini önceki cümlelerde yazdım. Ancak, taraftarın ve medyanın hortlayan istifa fetişine de iki çift lafım var: Sarı-Kırmızılı kadro ve Tudor, Türkiye’nin ama özellikle de Galatasaray’ın acemisi hâlâ. İyi oyuncular var ama Türkiye’de bazı maçlara dair algı istisnalarını bilmiyorlar. Örneğin “Fenerbahçe’yi yen istersen şampiyon olma” cümlesi onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Öte yandan kadronun birbirine uyum için zamana da ihtiyacı var. Bu arada yedek kulübesi çok zayıf... Bu şartlarda Tudor’un takımı lider. Ama genç teknik direktör medyada sürekli itilip kakılıyor. Bunda saha dışı kışkırtmalar olduğundan kuş- kulanmak için Türkiye’de yeterince futbol izledim. Ayrıca Tudor’un elinde geçen maç görülen kitabın üzerinde yeterince durulmadığı kanaatindeyim. Kitap İngilizce ve Türkçe’ye henüz çevrilmemiş. Adı “Hatalardan Ders Almak”. Adam henüz 39 yaşında, bir mesaj vermeye çalışıyor ve bunun için de alışılmadık yollar kullanıyor. Tudor’un sanıldığından daha ilginç bir teknik direktör olduğunu düşünüyorum ve bir süre daha izlemenin, sabırla ve cesaretle yenilikler denemenin Galatasaray ve Türk futboluna bir şey kaybettirmeyeceği kanaatindeyim. Fakat bunu Dursun Özbek’in taraftarı içine katabileceği bir hikâyeye dönüştürüp insanlara anlatabilmesi lazım. O istidadı maalesef göremiyorum. Yönetici modelleri konusunda şanssız ve verimsiz bir ülke olduğumuz, futbola yapılan yatırıma rağmen bulunduğumuz noktadan kolayca anlaşılabilir.

        MERİÇ MÜLDÜR: "TARAFTARIN KÜFÜRLER ETMESİ DOĞAL MI?"

        Taraftarın locaya dönüp başkana, yöneticilere alenen küfürler yağdırması doğal da yöneticinin verdiği tepki mi olay? Her ikisi de yakışıksız. Kime hakaret etseniz karşılı- ğını alırsınız, almalısınız da. Galatasaray’daki bu kadar protestoyu da anlamıyorum. Öyle ya da böyle takım lider. Kabul edelim ki bu takım toplama bir takım, bir arada oynadıkları daha ilk sezon. Biraz sabretsinler. Sanırsınız Galatasaray her sene şampiyon oluyor, ya da her sezon şampiyon olmalı. Yok öyle bir şey. Ayrıca kimse de bu kadrodan ‘2000 ruhu’nu beklemesin. Protestolar ise sanki organize bir ekip işi. Bir gece ansızın ortaya çıkan ‘Fatih Terim stickerları’ gibi.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: "FANATİK TRİBÜNCÜDEN YÖNETİCİ YAPMAMALI"

        Şimdi bu Galatasaray taraftarındaki sürekli mutsuzluk halini, devamlı bir memnuniyetsizlik durumunu anlayamıyorum. Galatasaray taraftarı başarı ve tüketim kültürü üzerine bir hal aldı. Şimdi Galatasaraylılar’a soralım çoğunluğu der ki “TFF bizim aleyhimizde.” O zaman hem TFF karşınızda hem rakipleriniz. Hem de siz kendi içinizde bölünüyorsunuz. Ben gerçekten anlam veremiyorum. Lider olmasa ne olacak? Demek ki liderlik gitse Florya’da cinayet işlenecek. Bir Fatih Terim gazıdır gidiyor. Onu da anlamıyorum. Bir kısım Galatasaraylı’ya göre Galatasaray’ı sattı ve TFF ye gitti. Kimine göreyse o olmazsa olmaz. Yahu takım lider lider... Daha iyi olabilir miydi, olabilirdi tabii. Büyük maçlarda yenilmek kötü mü, kötü tabii... Ama verilen tepkinin karşılığı kadar kötü bir tablo yok. Galatasaray’ın bir titreyip kendine gelmesi lazım. Hani Galatasaraylılık bir din, bir mezhep gibi bir bağlılıktı? Bu pamuk ipliğine bağlı şartlı koşullu sevgi ortamında basarı çok zor... Alper Narman meselesine gelince... Başkana küfür etmek nedir peki? Baş- kana yapılan saygısızlık ne olacak peki? O konuyu hiç dile getirmeden tek taraflı eleştiri yapamayız. Ama Narman özelinde şöyle bir şey söyleyeyim; fanatik tribüncüden yönetici yapılmamalı.

        HALİL ÖZER: "ALPER NARMAN'I YÖNETİCİ KİMLİĞİ İÇİNE KOYMUYORUM"

        Ben Alper Narman’ı yönetici kimliği içine koymuyorum. Bugüne kadar taraftarı ile kavga eden yönetici pek görmedim. Hatta hiç görmedim. Daha önce bu arkadaşın tribün gurupları ile yaşadığı olayları var. Ancak ne yazık ki Galatasaray yönetiminde böyle bir dönem yaşanıyor. Herkes için söylemiyorum. İçlerinde çok saygıdeğer insanlar var. Ancak Alper Bey gibi, asla ve asla Galatasaray gibi bir kulübün yönetiminin kapısından bile geçmemesi gereken insanlar da var.

        ATİLLA TÜRKER: "KULÜP YÖNETİCİLERİ ÖNCE KENDİLERİNİ İYİ YÖNETMELİ"

        Galatasaray yarınlarda şampiyon olsa bile Tudor tartışması kolay kolay bitmez. Çünkü bugüne kadar yaptığı icraatlar hiç güven vermedi. Taraftar da bunu bilerek tepki gösteriyor. Yoksa liderlik koltuğunda oturan bir takımın teknik ya da idari patronuna böyle bir tepki niye olsun! Alper Narman için sadece şunu söyleyeceğim: Kulüp yöneticiliğine soyunan kişilerin, önce kendilerini iyi yönetmesi gerekiyor.

        FAİK ÇETİNER: "GALATASARAY CADI KAZANI"

        Galatasaray’da herkes günlük yaşıyor. Taraftarlar bile! Takım son iki maçını kazansın, Tudor’a laf yok. Puan kaybetsinler, ortalık toz duman. Bu gidiş sağlıklı değil. Taraftarın protestosu da yöneticinin tepkisi de ölçülü olmalı. Galatasaray lider ama cadı kazanı... Anlaşılması, anlatması zor.

        İBRAHİM YILDIZ: "YA YÖNETİCİ OLURSUN YA DA TARAFTAR"

        Yönetici Alper Narman’ın taraftarla sert biçimde tartışması, hiçbir yöneticiye yakışan bir durum değil. Galatasaray gibi bir kulübün yöneticisi daha olgun ve soğukkanlı olmalı. Taraftarla aynı düzeye iniyorsa, bıraksın yöneticiliği insin taraftarın arasına. Ne yazık ki ülkemizde yöneticiler bulundukları makamların ağırlığını kaldıramıyorlar. Çocukça ve duygusal davranabiliyorlar.

        BÜLENT YAVUZ: "NARMAN'IN KAHRAMANLIĞA SOYUNMASI DOĞRU DEĞİL"

        Alper Narman ayıp etmiş. Başkan oradayken kahramanlığa soyunması öncelikle doğru değil. Taraftarın protestosunu saygı çerçevesinde yapması hoş karşılanabilir. Lakin fiili müdahale, yakışıksız söz tabii ki kabul edilemez. Böyle bir durum söz konusuysa o zaman iş değişir. Alper Narman genç bir kardeşimiz, daha sakin kalmayı becerebilmeliydi. Taraftarın her tepkisine karşı- lık vermeye kalkarsanız işin sonu kötü biter.

        UMUR TALU: "YÖNETİCİ MODELİ DE, TARAFTAR MODELİ DE BU"

        Yönetici modeli de, kombineli modeli de, taraftar modeli de öyle olmamalı ama yaygın ve baskın model böyle! Ayrıca model sırf futbola has değil, gündelik hayatın hakim modeli bu...

        REKLAM

        4 YILDIRIM, 4 KOCAMAN

        HTS Meclisi, Fenerbahçe'nin yükselişindeki en büyük payın kimin olduğu konusunda ikiye bölündü:

        HALİL ÖZER: "AYKUT HOCA'NIN ROLÜ ÇOK FAZLA"

        Daha bir ay önce Fenerbahçe’nin sezonu kapattığını düşünüyorduk. Ancak gözle görülür bir şekilde toparlandı. Ben bu işte Azizsilin etkisinin olduğunu değil, Aykut Hoca’nın futbol inadının rolünün çok fazla olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar Aykut Hoca’nın futbol tarzının kafamda hiçbir yeri olmasa da Fenerbahçe öyle ya da böyle ne yaptığını bilen bir takım olarak göze çarpıyor. Az gol yiyiyor, attığını koruyor, oyunu sürekli kontrol ediyor. O yüzden ben de artık hücum futbolu diye fazla takılmıyorum. Madem hoca ısrar ediyor ve bunda da başarılı oluyor saygı göstermekten başka çaremiz yok.

        "BEŞİKTAŞ AMACINA ULAŞTI"

        Çekebilecek en kötü kurayı çekti. Tabii ki futbolda her şey yaşanabilir. Sürpriz olabilir. Ve ben bunu çok istiyorum. Ancak ortada bir gerçek var. O da Bayern Münih’in dünyanın en önemli takımlarından birisi olduğu. Her şeye rağmen Beşiktaş bu sene amacına ulaşmıştır. Marka değerini yükseltmiştir ve tanınırlığını arttırmıştır. Bu açıdan Bayern elerse de, çok da fazla üzülmeyeceğim.

        MERİÇ MÜLDÜR: "FİTİLİ ATEŞLEYEN YILDIRIM'IN TECRÜBESİ"

        O istifa kabul edilse bugün Aykut Hoca ortada yoktu. Tabii ki fitili ateşleyen Aziz Yıldırım tecrübesi oldu. Herkesin aksine benim şampiyonluk favorilerim zaten Beşiktaş ile Fenerbahçe’ydi. Hâlâ da öyle. Fenerbahçe’nin bu çıkışı sürer. İkinci yarının ilk 6 haftasını az hasarla geçerlerse de en ciddi aday olurlar. Beşiktaş’ın ligdeki geleceğini ise Bayern maçları döneminde zorlu 5-6 maçlık periyot belirler.

        "ELENMEK KOLAY, ELEMEK OLAY"

        Beşiktaş’ın şansı az da olsa var. Sonuçta Bundesliga ikincisini iki maçta da yenen bir Beşiktaş var. Bayern ise o Leipzig’i kupada penaltılarla eleyebildi. Beşiktaş bir tarih yazacaksa bu sezon yazacak. Bırakalım artık bu uzay takımı benzetmelerini. Bayern’e elenmek kolay, elemek olay. İsterim ki Beşiktaş olay yaratsın. Allianz Arena’dan iyi bir skor çıkarsa rövanşta Vodafone Arena yıkılır. Bayern ile baş etmek hiç de kolay olmayacak tabii ki. Maçın en belirleyici faktörleri de Fabri ile Pepe-Tosic ikilisinin performansları olur.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: "HER ŞEYİN BAŞI ‘AZİZSİLİN’ ETKİSİ"

        Kimse kimseyi kandırmasın. Her şeyin başı ‘Azizsilin’ etkisi. Hoca istifa numarası yaptığında “Tamam” dese bugün yine en az eleştirilen kişi Yıldırım olurdu. Asıl Aziz Bey riski kendi üzerine alıp Kocaman’a “Bırak numarayı” dedi. Sonra hem oyunculara hem hocasına daha da önemlisi başarısızlığın en önemli sebebi kardeşine “Hoop” deyiverdi. Şener, Bursa maçı sonrası “Hoca da, biz de hatalarımızı gördük” minvalinde bir açıklama yaptı. Yani sadece futbolculara verilen bir ayar yok. Hocaya da verilen ayar var. Birdenbire ne oldu da hiç denenmeyen 4-2-3-1’lere dönüldü. Topal kadroya girdi. Oyuncuların bazı tavırlarından rahatsız olduğu Valbuena kesildi? 6 maçlığına 1.5 milyon dolar prim de çabası. Bu dönüşün en büyük mimarı Aziz Yıldırım’dır. Benim kadar Aziz Bey muhalifi az adam vardır ama gerçek bu. Fener hala yarıştaysa başkanının tecrübesi sayesindedir.

        "TUR ŞANSI YÜZDE 10"

        Beşiktaş bu seviyelerde böyle büyük bir takım ile oynamanın keyfini çıkarıp elinden gelenin en iyisini yapsa benim açımdan yeterli. Beşiktaş’ın, Bayern kar- şısında tur şansı yüzde 10... Ben Beşiktaş’a harika grup performansı için teşekkür ederim ancak.

        FAİK ÇETİNER: ‘AZİZSİLİN’ ETKİSİNE KATILMIYORUM"

        Fenerbahçe’nin zirveye yaklaşmasını sadece çıkışına bağ- layamayız. Galatasaray tek büyük maç kazanamadı. Beşiktaş kazanması gereken Akhisar, Yeni Malatya ve 10 kişilik Kayseri maçlarından galip ayrılamayıp 6 puan kaybetti. Bunlar da Fenerbahçe’nin avantajı oldu. Fenerbahçe geriye kalan Karabük ve Konya maçlarını da kazanır ve zirveye daha sıkı tutunur. ‘Azizsilin’ etkisine katılmıyorum. Madem böyle bir etki var. İlk yarı sonunda nasıl ortaya çıktı!

        "TUR İÇİN İŞİMİZ ZOR"

        Türk futbolunda unutulmaz, tarihe geçen maçlar vardır. Temenni edelim ki; Beşiktaş böyle maçlar çıkarsın. Sergen’in golleriyle Chelsea’yi deplasmanda yendikleri gibi. Ama tur için şanssız bir kura. Gerçekçi olmak lazımsa işimiz; zor dostum zor...

        ATİLLA TÜRKER: "UYUM SORUNU GEÇ DE OLSA AŞILDI"

        Bazı futbolcuların uyum sorunu geç de olsa aşıldı. Forma savaşı kızıştı. Takım içi rekabet, iyi futbolu ve başarıyı getirdi. Bu görüntü daha da güzelleşeceğe benziyor. Aykut Kocaman’ın dedikleri yavaş yavaş gerçekleşiyor. Gerçekleşiyor gerçekleşmesine de başkan Aziz Yıldırım’ın da bu değişimdeki etkisini kimse inkar edemez. Şu da var. Fenerbahçe’nin şampiyonluk yolundaki tüm rakiplerinin az ya da çok belli dezavantajları bulunuyor. Örneğin Beşiktaş, Avrupa’da da mücadele veriyor. Galatasaray’ın teknik heyet krizi her geçen gün büyüyor. Başakşehir’in de taraftar yetersizliği var.

        "BEŞİKTAŞ BAŞARDI YİNE BAŞARIR"

        Beşiktaş’ın gruptan yenilgisiz ve lider çıkacağını kaç kişi tahmin ediyordu! Başardı, yine başarır. İyi bir motivasyon doğ- rultusunda Avrupa’da neleri yapabileceğini herkese gösterdi. Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.

        UMUR TALU: "FENERBAHÇE'NİN KADROSU ZATEN İYİ"

        Fenerbahçe’nin iyi bir kadrosu var. Demek ki başta takım olamamıştı. Ama Göztepe ve Kayseri de puanlarıyla konuşulmayı hak ediyor. Beşiktaş kadar Bayern de sürpriz yapabilir! Leipzig, Bayern ile 2 sezondur çekişiyorsa bu tartışmamız zaten biraz anlamsız. Nihayetinde Bayern, Beşiktaş’a karşı 10 kişi kapanmayacak.

        BÜLENT YAVUZ: "BAŞAKTÖR AZİZ YILDIRIM'DIR"

        Fenerbahçe asırlık bir çınardır. Ne fırtınalar yaşadı Ne rüzgârlar gördü. Yağmurlar yağdı, şimşekler çaktı. Ama her seferinde dimdik ayakta kalmayı başardı. Sezona iyi başlamadı tamam. Aykut Hoca gitti geldi o da tamam. Ama şu anda ligin üçüncüsü... Aziz Başkan’ın etkisi ebetteki var. Başkan istese Aykut Hoca’yı gönderirdi. Ya sonrası ne olurdu? Hüsran. İşte büyük başkan öngörüsü bu... Önce hocayı toparladı sonra takımı. Başaktör kesinlikle Sayın Yıldırım’dır. Hocanın da takımı zirveye taşıması yarışa ortak etmesi takdir edilecek bir durumdur.

        "KARTAL’IN ŞANSI YOK DİYEMEM"

        Bayern Münih futbolda bir dünya markası. Bünyesinden çıkan yıldız futbolcular bugün futbolun birer kahramanları. Hem FIFA da hem de UEFA da en kritik görevdeler. Futbolu yönetiyorlar. Hali hazır takım kadrosu parmak ısırtıyor. Şu anki performansı ve moral motivasyonu çok yüksek. Beşiktaş’ın geldiği noktadaki performansı ve başarısı hayal ötesi bir şey... Göz kamaştırıyor, çok görkemli. Lakin iki takımı yan yana koyduğunuzda Almanlar, kantarda çok ağırlar. Kara Kartal’ın şansı yok diyemem. Futbol sürprizlere gebe bir oyundur. Bir bakmışsın Kartal, çeyrek finalde. Yürü be Beşiktaş, kim geçer seni!

        İBRAHİM YILDIZ: "AYKUT KOCAMAN PLANINI OTURTTU"

        Fenerbahçe sezona kötü başladı. Zor rakiplerle oynadığında takım tam olarak hazır değildi. Gerçek bir golcü sorunu vardı. Zamanla takım olmayı başardılar. Eldeki kadroyu tam kapasiteli kullanmayı başardılar. Oyun planı eleştirilen Aykut Kocaman, elinde ki kadroyu tanıdıkça planını oturttu. Dikkat edilecek bir konu da başkan Aziz Yıldırım ön planda değil, geri çekildi. Kongre öncesi medyadan uzak duruyor. Futbolu tamamen Kocaman’a bırakmış. Kazanılan puanlar ve şampiyonluk yarı- şına ortak olma özgüven kazandırdı. İkinci yarı 1-2 takviye ile güçlenip hedefe yürüyebilirler. Bireysel özellik yerine takım olma mantığı başarıyı getirecektir. Şampiyonluk yarışında en büyük rakibi Galatasaray olur.

        "NEDEN SÜRPRİZ OLMASIN?"

        Beşiktaş gruptan lider çıkarak büyük bir başarı elde etti. Eşleşme de rakip olan Bayern Münih dünyanın sayılı takımlarında birisi. Yıldızlar topluluğu diyebileceğimiz bir kadrosu var. Şimdiye dek 5 kez bu kupayı kazanmış. 75 bin kişilik sahasında her takıma karşı büyük üstünlük kurdukları bir gerçek. Ancak futbolun biraz da şans oyunu olduğunu unutmayalım. Maç bitmeden sonucu kestirmek doğru olmaz. Beşiktaş, ilk maçı istediği bir skorla bitirebilirse, İstanbul’da çok şey olabilir. Futbol da bazen mucizeler yaşanır. Sürpriz olma ihtimalini unutmayalım. Taraftar da, futbolcular da başarı için inanmalı...

        SELÇUK TEPELİ: "GALATASARAY GİBİ FENERBAHÇE'YE DE SABIR GEREK"

        Fenerbahçe’nin eleştirildiği günlerde de Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman’a karşı yükselen istifa fetişini eleştirmiştim; bugünlerde Tudor için yaptığım gibi. Nitekim Fenerbahçe toparlandı, Kocaman’ın istikrarlı ama macerasız Sarı-Lacivert treni yol almaya başladı. Evet, macerasız olduğu için Kocaman’ın futbolunu eğlenceden yoksun bulabilirsiniz. Ama sonunda başarılı olamayacağını söyleyemezsiniz. Bursa ciddi bir deplasmandır ve buradan galibiyetle çıkan Fenerbahçe de artık ciddi bir futbol oynamaktadır. Galatasaray gibi Fenerbahçe’ye de sabır gerek.

        "HAYAL ETMEZSE NASIL ELER?"

        Bayern çok zor rakip ama Beşiktaş sürpriz yapabilir. Bir defa çok iyi konsantre olacaklar, çalışacaklar. Örneğin Sevilla gibi bir rakibe bu kadar odaklanamayabilirlerdi. Bayern’in rakibini hafife alma ihtimali Beşiktaş’ın avantajına dönü- şecek. Evet, zor ama Beşiktaş bu takımı eleyeceğini hayal etmezse nasıl eleyecek ki?

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ