Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Firs Class tehlikede - İş-Yaşam Haberleri

        Orta ve uzun vadede bu tarz lüks seyahatlerin yüksek geri dönüşler alınan Dubai, Abu Dabi, Doha gibi bazı azınlık rotalarda devam edilebileceği öngörülüyor. “First class” sınıfın değerli olduğu az sayıda pazar kaldığı konusunda bazı önemli çalışmalar ve tespitler var. HT Cumartesi'nden Güntay Şimşek'in haberi...

        Uçağın kapısından girdikten sonra sağ yerine sola, “first class” bölüme dönmek tüm yolcuların özendiği ve istediği bir şey. Ancak şartları ağırlaşan pazarda, havayolu şirketlerinin daha fazla gelir elde edebilme telaşı pek çok şeyi dikkate almalarını gerektiriyor. Dünyadaki yüzlerce havayolu göz önüne alındığında, “first class” sunan yalnızca birkaç tane taşıyıcı kaldığını görüyoruz. Avrupa’da, Air France, BA, Lufthansa ve Swiss, Avustralya’da ise Qantas tek başına bu hizmeti sağlama savaşı veriyor. Körfez taşıyıcıları ve Singapur Havayolları da diğer “first class” hizmeti sunan taşıyıcılar.

        REKLAM

        Araştırmalar, “first class” ürünün ‘pahalı bir pazarlama taktiği’ olduğuna inancı artırıyor. Ayrıca hiçbir yolcu da parasını boşa harcamak istemiyor. Zira son 10 yılda, KLM, Yeni Zelanda Havayolları ve Türk Hava Yolları gibi önemli şirketler uçaklarından “first class” bölümünü tamamen kaldırdı. Hizmeti sunmaya devam eden havayolları ise bu ürünü belli rotalarda kullanıyor. Birçok havayolu ise “first class” hizmetini çok düşük kapasiteler ile sürdürüyor. Hatta çoğunda “business class” yolcuları milleri aracılığıyla sınıf yükselterek (upgrade) “first class”ta uçuyor.

        Havada yolcularına çok iyi konfor sunmamasıyla tanınan Emirates bile, yılbaşı geçtikten sonra özellikle Londra Gatwick seferlerinde kullanılan Airbus A380’lerde düşük talep nedeniyle “first class” koltukları kaldırarak, uçaktaki toplam yolcu sayısını 489’dan 615’e yükseltmeyi planlıyor. Özetle şirketler bu sınıftaki tehlikenin farkında!

        İMAJ İÇİN “FIRST CLASS”

        “First class” uygulamasına devam eden havayolları ise bu koltukları satma konusunda başarısız olduğunu düşünüyor. Ancak bedeli ekonomi sınıfı bilet fiyatının onlarca kat fazlası olmasına rağmen yine de sunmaya değer buluyorlar. Çünkü şirketler, yolcu sayısı ve imajlarını yükseltebilmek için az sayıda da olsa “first class” koltuğa sahip olmanın gerekliliğine inanıyorlar.

        GELİRİN YARISI FIRST VE BUSINESS’TAN

        REKLAM

        Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği (IATA) verilerine göre Kuzey Atlantik rotalarındaki yolcuların sadece yüzde 12.5’inin first ve business class yolcu trafiğini oluşturduğunu gösteriyor. Ancak bu yolculardan elde edilen gelir, toplam gelirin yaklaşık yarısına yani yüzde 46.7’sine tekabül ediyor. Benzer şekilde, Avrupa’dan Ortadoğu’ya uçuş pazarında, yolcuların yüzde 7.7’sini oluşturan bu sınıf, gelirin yüzde 36.8’ini temsil ediyor. Küresel olarak havayolu endüstrisi içinde ise, yolcuların yüzde 5.2’si first ve business class segmentinde yer alırken, toplam gelirin yüzde 25.5’ini oluşturuyor. Ancak iki sınıf içinde yüksek verimliliğin business class’a ait olduğu unutulmamalı. Havayolları yüksek gelir için business’a, imaj için de “first class”a önem veriyorlar.

        GELİŞEN BUSINESS, FIRST’İ BİTİRİYOR

        “First class”a azalan talebin sebebi olarak sürekli gelişim kat eden business sınıfı gösteriliyor. ABD’li bir havayolunun iç hatlarda sunduğu “first class” koltuk, THY veya Emirates’in business sınıfından bile daha kötü olabiliyor.

        Business ve first arasındaki ayırıcı unsurların daha net ortaya konulması fikri, havayolları için durumu yeniden düşünmeye ve kökten çözüm aramaya zorluyor. Premium ekonomi ve business class hizmetleri geliştikçe, havayolları ya “first class” müşterileri için daha fazlasını yapmak zorunda kalacaklar, ya da...

        ASYA BELİRLEYİCİ OLACAK

        Dünyanın dört bir yanında havacılık sektörünün hızlı bir şekilde büyümesi, taşıyıcıların sınıf farklılıklarını nasıl şekillendireceğine de yön veriyor. 2036 yılına gelindiğinde, Asya’nın bugünkü yolcu sayısını 2 katına çıkararak 3.5 milyar yolcuya ulaşacak olması, uçak içi sınıf farkının ve hizmet kalitesinin de ne yöne gideceğinin en önemli göstergesi olacak. Hasılı “first class” hizmetlerin geleceğini Asya’daki gelişmeler belirleyecek.

        REKLAM

        Boeing 737 MAX 8 ile ilk uçuşu Corendon yapacak

        Başta Avrupa olmak üzere dünyanın 45 ülkesinde, 145’ten fazla havalimanına charter seferler düzenleyen Corendon Havayolları, bir ilke imza atarak, Boeing’in yeni nesil tek koridorlu uçağı 737 MAX 8’i Türkiye’de hizmete sokan ilk havayolu olacak. Corendon renklerindeki ilk Boeing 737 MAX 8, Mayıs 2018 itibarıyla havayolunun filosuna katılarak, Türkiye’deki ilk uçuşunu gerçekleştirecek.

        Daha sessiz, daha verimli, daha az yakıyor

        Yakıt tüketimi konusunda da yüzde 20 tasarruf sunan 737 MAX 8, halihazırda hizmet veren dar gövde ticari uçak modellerine göre yüzde 40 daha sessiz. En yakın rakibine oranla da yüzde 8 daha verimli bir uçak. Aerodinamik tasarımında da iyileştirmeler yapılan MAX ailesi uçaklarının kanatlarının ucunda “wingletler” yer alıyor. Kanatların ucunda, basınç farkı sebebiyle meydana gelen girdapları ortadan kaldıran kıvrık kanat ucu “wingletler” yolcular için uçuş kalitesini yukarı çekmekle birlikte, yüzde 1.5 oranında ekstra yakıt tasarrufu da sağlıyor.

        REKLAM

        Corendon Havayolları Grubu kurucusu ve CEO’su Yıldıray Karaer, Boeing 737 serisiyle, yılda 2.5 milyon yolcu taşıdıklarını, 2018’de ise Boeing 737 Max modeliyle birlikte toplam 17 uçaklık filo ile hizmet edeceklerini söyledi.

        Ledli ferah kabine sahip

        Sky Interior dizaynına sahip olan uçağın kabini, LED ışıklandırmaları ve ferah kabin tasarımıyla yolculara keyifli bir uçuş deneyimi yaşatıyor. Aralık 2015’te üretimine başlanan 737 MAX ailesi uçakları, Amerikalı imalatçı Boeing’in tarihindeki en hızlı satılan uçak modeli olma özelliğini taşıyor. Liste fiyatı yaklaşık 110 milyon ABD Doları olan MAX modeli, ilk uçuşunu 29 Ocak 2016’da gerçekleştirdi.

        4 bin adet sipariş aldı

        737 MAX serisi için 92 farklı havayolu ve kiralama şirketi, 4 binden fazla sipariş verdi. Şu ana kadar imalatçı tarafından 49 adet teslimat gerçekleştirildi. Boeing, 2019 yılında 737-800 serisinin üretimini sonlandırarak yerine tamamen 737 MAX serisi üretimine başlayacak. Öte yandan 1997’de üretimine başlanan tek koridorlu Boeing 737-800 modelinden, Eylül 2017’ye kadar 6554 teslimat gerçekleştirildi.

        REKLAM

        737 MAX 8’in teknik özellikleri

        Koltuk Sayısı: 162-178 (2 Sınıfta)

        Maksimum Koltuk: 200

        Menzil: 6510 km

        Uzunluk: 39.52 m

        Kanat Açıklığı: 35.9 m

        Motor Tipi: CFM International LEAP

        Seyir Hızı: 839 km/saat

        Maksimum Seyir Yüksekliği: 12.000 m

        Yolcu neyi seviyor, neyi istemiyor?

        Uçak içinde hizmet kalitesi yukarı çekiliyor, daha geniş alanlar sunuluyor, eğlence sistemleri ve ikramlar zenginleştiriliyor. Havalimanlarında seyahat öncesi ve sonrasında stresten arındıracak uygulamalar geliştiriliyor.

        Dünya havacılığının bir numaralı kurumu, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) her yıl düzenli olarak yaptığı küresel yolcu anketine göre uçağa daha hızlı binmek bir numaralı istek olarak öne çıkıyor. Havayolları, havalimanları ve hükümetler tarafından alınan kararların uçuş üzerindeki etkilerini ölçen araştırmada, 152 ülkeden, 10 bin 675 yolcu ile görüşüldü. Bu çalışmada IATA’nın amacı, seyahatlerin en “acı veren” noktalarını bularak giderilmesi konusunda yetkili taraflara geri bildirimde bulunmak. Yolcuların memnun olmadığı ya da en az memnun olduğu seyahat aşamalarını gösteren çalışma, aynı zamanda uçuş esnasında uçak içi eğlence, ikramlar, wi-fi gibi hizmetlerin yolcular için ne ifade ettiğini de ölçüyor.

        REKLAM

        Teknoloji daha fazla devrede olsun

        Ankete katılan yolcuların yüzde 82’si, eğer mümkün olsa, kâğıt pasaport yerine, akıllı telefonlarında oluşturulabilecek dijital bir pasaport kullanmak istediklerini söylüyor. Yolcuların yüzde 64’ü biyometrik tanımlamanın tercih edebileceği bir seyahat simgesi olacağını ifade ediyor. Yani yolcuların büyük çoğunluğu havalimanına girdiği andan itibaren, check-in işleminden, biniş sürecine kadar havalimanındaki tüm zamanlarının teknolojinin imkanlarıyla kolaylaşabileceği görüşünde. Mesela yolcuların yüzde 72’si insansız boarding (uçağa biniş) süreci istiyor. Kendilerinin makineye biniş kartlarını okutarak uçağa binebileceği görüşündeler. Yolcuların yüzde 33’ü ise uçağa biniş sürecinin biyometrik tanımlama ile olmasını istiyor.

        Bagajlarla zaman kaybedilmesin

        REKLAM

        Ankete katılanların yüzde 78’i çantalarını teslim etmek ve teslim almak için üç dakikadan fazla beklemek istemediğini ve yüzde 49’u da otomatik makineler kullanarak çantalarını bırakmayı tercih edeceğini söylüyor. Genel olarak bu işlemlerin havalimanlarında ağır işlediği görüşü hemen herkeste yaygın.

        Otomatik geçişler yaygınlaşsın

        Havayollarının ve havaalanlarının yeni seyahat teknoloji platformları sunduğu bölgelerde, yolcuların bu çözümlere akın ettiği ve kısa zamanda benimsediği bir başka anket sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin, Kuzey Amerika’daki yolcuların yüzde 71’i otomatik pasaport kontrol kapılarını kullanmış ve kullananların yüzde 90’ı sistemi sevdiğini ve tekrar kullanacağını söylüyor.

        En fazla istek film ve internete

        Uzun mesafeli uçuşlarda, yolcuların yüzde 69’u film ya da televizyon izleyerek vakit geçirmek, yüzde 58’i uyumak ve yüzde 40’ı ise ikramların keyfini yaşamak istiyor. Havayollarının sunduğu uçak içi eğlence sistemini koltuk arkasındaki ekranda kullanmayı seven yolcukların oranı yüzde 46 olurken; kendi kişisel elektronik cihazlarında eğlence hizmeti almak isteyenlerin oranı yüzde 42 oldu. Bu konuda ortak olan en büyük talep ise daha fazla uçakta wi-fi hizmeti olması yönünde.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ