Burak Altındal 'Azrail'e 5'inci kez çalım attı

Sedef Şenkal DEMİR

Bilgisayar mühendisi Burak Altındal, dünyada binlerce insanı öldürmüş olan 5 olaydan da sağ kurtuldu. Ne trafik kazası, ne trende bomba, ne deprem, ne uçak kazası ne de trafik magandası ona zarar verdi. Kadıköy’de önceki gün trafikte tartıştığı minibüs şoförü tarafından çay bardağıyla boğazından yaralanıp ölümden dönen Burak Altındal (39) bu olayla, 5. kez Azrail’e çalım atmış oldu. 5 yaşındayken trafik kazasından, üniversitedeyken bineceği vagonda patlayan bombadan, askerdeyken Gölcük depreminden ve en son 2003’de Diyarbakır’da düşen 7 5 kişinin öldüğü uçaktan sağ çıkan Altındal, “Bu sefer gerçekten yok yere bir olay yaşadım” dedi.

Altındal kendisine adeta 9 canlı dedirten olayları 5 yaşındayken yaşamaya başladı. 1980’de Altındal 5 yaşındayken içinde anne baba ve anneannesinin bulunduğu otomobil 8-10 takla attı, kazadan ufak tefek sıyrıklarla kurtulmayı başardı. İkinci ölüm tehlikesini 1996’da Haydarpaşa Tren Garı’nda yaşadı. Altındal henüz trene binmeden seyahat edeceği vagona konulan ses bombası patladı. Altındal bu kazadan da kılpayı kurtulmayı başardı. Azrail’e 3. çalımını askerdeyken atan Altındal, binlerce kişinin öldüğü depremin tam da kalbinde hayatta kalmayı başardı. 1999 depreminde çevredeki bütün binalar yıkılmasına rağmen Altındal’ın bulunduğu askeri bina depremde çatlamadı bile. Altındal, önceki gün yine ölümden döndü. Trafikte önündeki dolmuşa aracıyla hafifçe dokunan Altındal maddi hasar bile olmayan kaza sonrası dolmuş sürücüsünün çay bardağıyla boğazını kestiğini anlattı.

‘KAZADAN SONRA 6 YILUÇAĞA BİNEMEDİM’

Ölümle dans eden genç adamın Azrail’le en zorlu randevusu ise 75 kişinin öldüğü sadece 5 kişinin kurtulabildiği Diyarbakır uçağındaydı. 2003 yılında iniş sırasında düşen ve alev topuna dönen uçakta hayatta kalan 5 kişiden biri olan Altındal, o günleri şöyle anlatıyor: “İnişe geçtik. Her şey normaldi. Sonra bilincim kapandı. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Kendimi toprağın üzerinde buldum. Yerde doğrulmaya çalışıyordum. Bir asker geldi yanıma. Koluma girdi. Yürümeye başladık; uçakta patlama oldu. Olayı çözmeye olanları hatırlamaya çalışıyordum. Eşimi aradım, ‘Uçak düştü. Ben iyiyim’ dedim. Ellerim yüzüm yanıktı. Askeri hastaneye götürüldüm. Kafatasımda kırıklar oluşmuş. Kazadan sonra psikolojik sorun yaşamadım ancak 6 yıl uçağa binemedim. Zaten bilincim kaza sırasında kendini kapattığı için kaza anını hatırlamıyorum. Kaza sonrası ilk uçağa binişimde de korku hissetmedim.”