Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman ifade verecek Balyoz'da 2. kez tanık olarak dinlenecekler 62 kişinin yargılandığı davanın 2. duruşması başladı

        Sedef ŞENKAL DEMİR-HABERTÜRK

        24 Haziran günü görülen duruşmada mahkemece alınan karar gereği dünkü oturumda dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tanık olarak ifade verdi.

        Saat 09.52'de Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda sanık yoklamasıyla başlayan duruşmada 35 sanık katıldı. İlk duruşmada ifade veren sanıklar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin haklarında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen bozma kararına uyulmasını ancak gerekçeyi kabul etmediklerini bildirmişlerdi. İfade vermeyen 4 sanıktan Bahtiyar Ersay, Cemal Candan, Timuçin Eraslan ve Sami Yüksel de bozma kararına uyulmasını ancak gerekçesini kabul etmediklerini söyledi.

        HİLMİ ÖZKÖK, "BEN BALYOZ, ORAJ VESARİE DARBE PLANLARINI İŞİTMEDİM"

        Geçtiğimiz hafta Balyoz Ana Davası'nda tanıklık eden dönemi eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ise saat 10.15'de tanık olarak duruşma salonuna alındı. Sanıkların ismi okunarak tanıyıp tanımadığı sorulan Özkök, sadece Hakan Akkoç ve Kasım Erdem'i tanıdığını söyledi. Mahkeme Başkanı Özlem Karaçam'ın "Sanıkların Balyoz Güvenlik Harekat Planı, Oraj, Suga, Sakal ve Çarşaf Harekat Planları'nı oluşturarak darbe yapmayı planladıkları iddiası kapsamında haklarında dava açıldı" hatırlatmasının ardından Özkök, "Bildiklerimi dosdoğru söyleyeceğime namusun ve vicdanım üzerine yemin ederim" diyerek yemin etti. 23 dakika süren ifadesinde Özkök, "Daha evvel de bu konularda Ergenekon Mahkemesi'nde ve bir önceki Balyoz Davası'nda beyanda bulunmuştum. Ben Balyoz, Oraj, vesaire darbe planlarını işitmedim" dedi. Başkan Karaçam, Özkök'e"Sanık Çetin Doğan 22 Mart 2013 tarihli duruşmadaki savunmasında dönemin Genelkurmay Başkanı ile Harp Akademileri Komutanlığı'nda bir görüşme yaptığını, bu görüşmeye sanıklardan Halil İbrahim Fırtına'nın şahit olduğunu ancak görüşme anlarında yanlarında kimsenin bulunmadığını sadece Genelkurmay Başkanı'yla kendisinin konuştuğunu. Genelkurmay Başkanı'nın kendisine ‘Orduda bazı kıpırdanmalar var. Duyumlar aldım, emekli askermerle bazı sivillerin çeşitli faaliyetlerde bulundugunu duydum bu nedir' şeklinde soru yönelttiğini, kendisinin de Genelkurmay Başkanı'na bunların duyumdan ibaret olduğunu, kendisinin biraz fevri davrandığını, bunu hayatı boyunca düşünmediğini ve aklından geçirmediğini, sorunun bu şekilde sorulmasından dolayı tepki gösterdiğini, kendisinin her zaman meşru bir zeminde olduğunu, bu şekilde duruşuna devam edeceğini, elinde somut herhangi bir şey olup olmadığını O'na sorduğunu, dedikodu ve ihbar mektupları dışında somut her hangi bir delil bulunmadığını, Genelkurmay Başkanlığı'nın en üst makamı temsil etmiş olması nedeniyle O'na makamından dolayı saygı duyduğunu, O'nunla çok iyi arkadaş olmasına rağmen bu görüşmeden sonra arkadaşlıklarını sona erdiğini beyan etmiş. Bu konuda bilginiz nedir sizin?" sorusunu yöneltti. Özkök de şu yanıtı verdi:

        "Olay doğrudur. Benzer bir konuşma yapılmıştı. Ben de böyle kulağıma duyumlar geldiğini, asılsız mektuplar geldiğini söyledim. Bir orgeneralin yüzüne karşı konuşmak en doğrusudur. Kendisine açıkça sordum. Elinde bir belge olsaydı zaten yargıya iletirdi."

        TANIMADIĞIM SİVİLLERDEN DUYDUM

        Başkan Karaçam'ın "Geçen duruşmada 'Benzer duyumlar aldığınızı söylemiştiniz. Bu duyumlar nerelerden geldiği konusunda tekrar bir açıklama yapabilir misiniz?" sorusuna da Özkök, "Büyük kısmı sivillerden, bir iki askerden, çoğu da imzasız mektuplardı. Bunların hiçbirisinin ciddi olduğuna dair bir bilgi edinmedim. Bunları söyleyenlerin bir kısmı sivillerdi. Tanımadığım sivillerdi" yanıtını verdi.

        ÖZKÖK, "SES CD'SİNİN MEŞRU BİR TARAFI YOKTU"

        "Bunu size söyleyen sivil kişiler kim? isimlerini hatırlıyor musunuz?" sorusuna Özkök, "Hayır. zaten çoğunluğu mektup ya da e-mail şeklindeydi" karşılığını verdi. Başkan Karaçam'ın "Bazı gazetelere verdiğiniz beyanlarda seminerle ilgili maksadı aşılıdığı yönünde beyanlarınız yazıyor. Bu şekilde bir beyanınız oldu mu?" sorusuna ise, "Gazetelere değil Ergenekon Davası'nda, Balyoz'la ilgili soru üzerine mahkemede beyan etmiştim. Bir CD geldiğini bazı amacını aşmış ifadeler tespit ettiğimi ve incelenmesini istediğimi söyledim" dedi.CD'nin seminerde görüşülenlerin kayıtları olup olmadığnın soruyması üzerine de Özkök, "Çetin Doğan'ın konuşması olduğu iddia edilen bir CD'ydi ama meşru tarafı yoktu" şeklinde konuştu. Başkan Karaçam'ın "Söz konusu seminerdeki Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo konusunda bir bilginiz var mı?" sorusuna ise Özkök, sadece "Yoktur" yanıtını verdi.

        "Olasılığı En Yüksek tehlikeli senaryonun görüşülmesine izin verilmediği buna rağmen görüşüldüğü iddiaları var bu konuda bilginiz var mı?" sorusu karşısında Özkök, "Genelkurmay'ın tatbikat programıyla ilgisi yoktur" diye konuştu.

        ÖZKÖK İNCELEME SONUCUNU HATIRLAMADI

        Savcı Ramazan Öksüz'ün "Kara Kuvvetleri'nin inceleme neticesinde ne kararı verildi?" sorusunu yönelttiği Özkök, "Daha sonrasını hatırlamıyorum. Çok yoğun günlerdi. Irak-ABD konuları vardı. Çok yoğun faaliyet vardı. Bir geri dönüş olduğunu hatırlamıyorum" diye karşılık verdi. Üye Hakim Bekir Kınık'ın, "CD, Genelkurmay arşivlerinde midir? Tamamını dinlediniz mi?" sorusu üzerine de "CD'nin tamamını dinledim galiba. Nerede olduğunu bilmiyorum ancak bunları karargah alır, inceler. 11-12 sene önceden bahsediyoruz, çok hatırlamıyorum ama daha sonradan Çetin Doğan'ın kendi konuşmasını kabul ettiği konuşmalar vardı" dedi.

        SANIKLARIN SORULARINA KISMİ İZİN

        Sanık sorularınun yorum içerdiği gerekçesiyle itirazların yaşandığı duruşmada sanık İsa Çuhadaroğlu'nun, "26. Genelkurmay Başkanı'nız terör örgütü lideri yapıldı. Benim yada silah arkadaşlarımın her hangi bir terörist faaliyetini gördünüz mü?" sorusuna Özkök, "Hayır" dedi. Çuhadaroğlu'nun "Siz 1. Ordu Komutanı'yken, ben plan harekat başkanıydım. Deprem zamanı Birinci Ordu, deprem planında İstanbul'da 200 bin insanın evlerini kullanamayacağını bunun için Burhan Felek ve Şükrü Saraçoğlu'nda konuk edilmelerini planlandı. 200 bin insanımızı ve deprem barınma yerlerini, darbede toplanma zulüm yapma yeri ilan edip iftira attılar. Deprem planımızın dahi Balyoz tertibi içinde yer aldığını biliyor muydunuz?" sorusu ise avukatlar ve savcı tarafından dava ile ilgili olmadığı gerekçesiyel reddedildi. İfadesinin ardından Özkök'ün duruşma salonundan dışarı çıkmasına izin verilmedi.

        YALMAN: "SES KAYITLARINI İNCELEDİM, DİSİPLİN İKAZINDA BULUNDUM"

        Saat 10.38'de duruşma salonuna alınan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman yine isimleri okunan sanıklardan Levent Ersöz ve Yüksel Gamsız'ı tanıdığını belirterek, yemin etti. 22 dakika süren tanıklığında Yalman sözlerine "Değerli silah arkadaşlarıma sevgilerimi ifade etmek istiyorum. Balyoz Davası ile ilgili bir istihbarat almadım. Bu konuda herhangi bir bilgi ve belgeye sahip değilim. Bu hususları dava açıldıktan sonra 2012 yılında basından öğrendim. Benim darbeyi engellemem hususunda her hangi bir dahlim olmamıştır" diye başladı. Başkan Karaçam'ın "Davaya konu seminer(Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo) OATS'nun görüşülmesi konusunda bir bilginiz var mı?" sorusuna Yalman, "Benim bilgim dışında gerçekleşmiştir yani bana intikal etmemiştir" yanıtını verdi. "Seminerde görüşüldüğü konusunda bilginiz var mı?" sorusuna ise cevabı "Basından öğrendim" oldu. Başkan Karaçam'ın "Bazı gazetelerde sizin daha önceden darbeden haberdar olduğunuz ve önlediğiniz konusunda haberler yazıldı. Bu şekilde beyanda bulundunuz mu?" şeklindeki sorusu karşılığında Yalman, "Efendim tamamen düzmecedir. Bir gazetenin talihsiz beyanına dayalı olarak yaratılmış düzmece bir algıdır. Ben hiçbir şekilde 'darbeyi engelledim' demedim" diye konuştu.

        SEMİNERİN BÜTÜNÜYLE İLGİLİ BAZI TEMASLARIM OLMUŞTUR

        Yalman, Cumhuriyet Savcısı Ramazan Öksüz'ün, "Tanık Hilmi Özkök, beyanında seminerin incelenmesi için Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na talimat verdiğini söylemişti. Böyle bir inceleme yapıldı mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

        "Hayır, yapmadım. Ben kendi aldığım duyumlar ve kendi tespitlerim sonrasında inceleme yaptım. Genelkurmay Başkanı özellikle bu konuda bir emir vermedi. Ancak bazı konularda bilgilendirdi. Benim konuyla ilgilenmemi istedi, bilgi verdi ama o bilgi tabii ki askerlikte bir ölçüde emir telakki eder. Benim belirli temaslarım oldu tabii bu seminer sonrasında. Ama bu ses kayıtlarıyla ilgili değil. Seminerin bütünüyle alakalı olarak bazı temaslarım olmuştur."

        BİR ÇALIŞMA YAPMAM YÖNÜNDE EMİR ALMADIM

        Mahkeme Başkanı Karaçam'ın "Ne gibi bir şey iletildi size Genelkurmay Başkanlığı'nca bu konuda?" sorusuna Yalman, "Genelkurmay Başkanımız telefonla beni aradı. Seminer kayıtlarının bir başka vasıtayla kendisine intikal ettiğini ve burada bazı rahatsız edici hususlar olduğunu ifade etti. Hepsi bu kadar. Onun dışında herhangi bir çalışma yapmam şeklinde bir emir almadım. Emir almadım ama beni bilgilendirdi, ben de bu bilgiyi almıştım zaten seminerin icrasıyla alakalı. Onunla ilgili temaslarım oldu" şeklinde yanıt verdi. "Sonrasında yaptığınız incelemelerde ne tespit ettiniz?" sorusu üzerine "Bu seminerin verilen emirlere ne kadar uyulup uyulmadığı hususunu yerinde gördüm ve bazı farklılıklar gördüm. Onun da gereğini yaptım zaten. Askeri bir tavır olarak bu olayı mütalaa ettim ve gereğini yaptım" dedi. Başkan Karaçam da "Gereğini yaptım derken ne yaptınız?" sorusunu yöneltti. Aytaç Yalman, "İkaz ettik, ilgili arkadaşlarımızla konuştuk. Bir çok isimle temasımız oldu. Emir komuta zinciri itaati esas olduğunu askerlikte çeşitli şekilde, çeşitli platformlarda konuştuk. Bir disiplin ihlali ile karşı karşıya olduğumuzu gördük. İkaz ettim. Genelkurmay Başkanı'na da bilgi verdim" cevabını verdi. "Sadece bu emir komuta zincirine aykırı davranılması nedeniyle mi ikazda bulundunuz? Onun dışında seminer içeriğiyle ilgili bir ikazınız oldu mu?" sorusuna ise "Seminerin içeriğini 2010 yılında basından öğrendim" karşılığını verdi.

        "EMASYA PLANI OYNANMAYACAK DEDİM OYNANDI. ONUN İÇİN İKAZ YAPTIM"

        Yalman, Cumhuriyet Savcısı Öksüz'ün, "Sizin ikazda bulunmanızı gerektiren ihlal edilen kural neydi?" sorusu üzerine şunları anlattı:

        "Burada Egemen isimli bir planın oynanması söz konusuydu. Ancak 1. Ordu'nun 12 Aralık tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bir teklifi söz konusu. Dönemin Genelkurmay Başkanı da bana böyle bir teklif olduğunu ifade etti. Ben de 'Hayır Egemen Planı oynanacak, EMASYA Planı oynanmayacak' dedim ve 3 Kasım'da verdiğim ifadede de belirtmiş olduğum gibi, çok yoğun siyasi ve askeri olaylar nedeniyle tatbikata katılamadım ancak müşahit gönderdim. Sonra müşahit de EMASYA Planı'nın oynandığını söyleyince o zaman hemen harekete geçtim. İstanbul'a gittim, ilgili arkadaşlarla görüştüm. Olayı anlamaya çalıştım. Sonunda bir disiplin tecavüzü olduğunu gördüm ve gerekli ikazları yaptım. Genelkurmay Başkanlığı'na sonra bilgi verdim. Benim için olay, o aşamada bu kadardı. Daha sonra 2010 yılında bu dava açıldıktan sonra bu seminerin muhteviyatını öğrendim."

        Başkan Karaçam'ın "Seminerlerde konuşmaların kayıt alınması olağan mıdır?" sorusu karşılığında "Pek olağan değildir" diyen Yalman, Savcı Öksüz'ün "Seminere katılan kişilerin özel seçildiği hususunda ne biliyorsunuz? Ya da daha önce açıklanan listeye göre mi seçilirdi?" sorusuna da "Bu konuda bilgim yok" cevabını verdi.

        BALYOZ HAREKAT PLANI'NI BİLMİYORUM

        Avukat Hüseyin Ersöz'ün "Sayın Yalman seminerdeki bu planın uygulanmamasının, yargılama konusu olan Balyoz Harekat Planı ile bağlantısı var mı?" sorusuna da Yalman, "Ben Balyoz Harekat Planı'nı bilmiyorum. Benim o gün EMASYA Planı'nın oynanmaması husunda verdiğim emir, tamamen o günün siyasi ve sosyal şartlarıyla alakalıydı. Böyle bir değişikliğe ihtiyaç hissetmemiştim. Ama Balyoz Planı'yla ilgili bir irtibat olduğunu düşünmüyorum" yanıtını verdi.

        SANIKLAR: "YAŞLILIKTAN DOLAYI BAZI ŞEYLERİ HATIRLAYAMIYOR VEYA YANLIŞ HATIRLIYORLAR

        Tanıkların ifadelerinin ardından Mahkeme Başkanı Özlem Karaçam dijital verilerin yeniden incelenmesi için oluşturulacak bilirkişilerin seçileceği listeyi açıkladı. Sanıklar, bilirkişi listesindeki isimleri tanımadıklarını ve itirazları bulunmadıklarını, bilirkişiye sorulacak soruların ise avukatları aracılığıyla mahkemeye sunulacağını ifade ettiler. Sanıklardan bazıları Özkök ve Yalman'ın yaş durumlarından dolayı bazı olayları net hatırlayamadıklarını ve yanlış hatırladıklarını öne sürdü. Avukatlar da bilirkişilere sorulacak sorularla ilgili toplu dilekçe verdiklerini bildirdi. Avukat Hüseyin Ersöz, mahkemenin kendilerine vermediği delilleri incelemek istediklerini belirterek, 10 No'lu CD'nin taraflarına verilmesini talep etti.

        GÜVENLİK NEDENİYLE DOSYALAR AYNI BİLİRKİŞİYE

        Daha sonra Savcı Öksüz, mütalaasında ana dosya üzerinde bilirkişi kararı alındığını, her iki dosyadan ayrı bilirkişi raporu aldırmak yerine ana dava dosyasından alınacak bilirkişi raporunun bu dosyaya gönderilmesini talep etti. 236 ve 63 sanıklı 2 ayrı davanın yargılama usullerinin farklı olması nedeniyle birleştirilmediğini belirten mahkeme, yargılamaya esas dijitallerin ortak olması nedeniyle her 2 dosyanın 2014/188 esas sayısı üzerinden bilirkişiye gönderilmesi yönünde ara karar aldı. Mahkeme, incelemeyi yapacak bilirkişilerin 3 kişiden oluştuğunu belirterek, "Daha önceden sunulan bilirkişi raporlarının sayısının ve içeriğinin fazlalığı, tarafların sorularını içeren dilekçelerin fazlalığı, akademik görevlilerin yoğunluğu nedeniyle farklı bilirkişilerin bir araya gelerek tüm bu belgeler ve suça konu dijital delilleri incelenmesinin birlikte değerlendirmesinin güçlüğü, davanın ana delili niteliğinde olan dijital delillerin farklı yerlerde görev yapan bilirkişilerce ayrı ayrı yerlere götürülerek incelenmesinin dijital belgelerin güvenliği yönünden de risk yaratabilecek" dedi. Ayrıca İTÜ tarafından sunulan 26 kişilik bilirkişi listesi ile incelenmesi isteniyen konuların bildirilmesi için avukatlara 10 günlük süre verildi. Duruşma 5 Şubat 2013'e ertelendi.

        ÖZKÖK VE YALMAN ANA BALYOZ DAVASI'NDA İFADE VERMİŞLERDİ

        Anayasa Mahkemesi'nin ‘hak ihlali' kararının ardından 236 sanıklı Balyoz Ana Davası'nda geçtiğimiz hafta yeniden yargılanmasına başlanmış, dava kapsamında eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tanık olarak dinlenmişti. Duruşmada Özkök, "Darbe planı yapıldığına dair bilgi almadım. 'Balyoz', 'Suga', 'Oraj' gibi planların hiçbirini duymadım. Balyoz'u basından duydum. Darbe planı yapıldığına dair bilgi almadım. Bazı dedikodular geldi ama bunlar kimse hakkında dava açılacak, soruşturma açılacak kadar ciddi değildi" diye ifade verirken, Yalman "Balyoz planına ilişkin istihbarat almadım. Belge ve bilgiye sahip değilim. Basından öğrendim. Bu konu ile ilgili bu hareketin engellenmesi hususunda girişimim olmadı" demişti.

        DURUŞMA ÖNCESİ SAYGI DURUŞU

        Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 09.30'da başlaması gereken duruşma için erken saatte adliyeye gelen sanıklar, saat 09.05'de mahkeme salonunun önünde ve bahçede saygı duruşunda bulundu. Sanıkların saygı duruşunun yanı sıra adliyenin başsavcılık girişi olan E Blok girişinde de baro çalışanları ile avukatlar saygı duruşunda bulundu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ