Erdoğan'dan Galataport çıkışı!

HABERTURK.COM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Galataport için verilen yürütmeyi durdurma kararına KADEM Kadın ve Adalet Zirvesi'nden yüklendi.

Yargının verdiği yürütmeyi durdurma kararının yatırımcı cephesinde güvensizlik yarattığına dikkat çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

“YARGIYA NASIL GÜVENECEĞİM”

"Başbakanlığım dönemimde Galataport’un ihalesini yaptık. İhaleden sonra yargı yürütmeyi durdurun kararı veriyor. İhale bitmiş her şey bitmiş siz 2 yıl sonra karar veriyorsanız . Bu yatırımcı milyonlarca dolar harcamış. Ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim? 2 yıl geçiyor böyle karar veriyor. Bu vatanperverlik midir? Bunu dertleşmek , konuşmak zorundayız. Böyle giderse biz ülkemizi uçuramayız. Bu proje neredeyse 1 milyar dolarlık proje. Sen bu projeyi engelliyorsun. Bunun benzeri birçok proje var. Birileri cüzdanı bir yerde unutmuş vicdan da olmayınca netice böyle oluyor.

Kadın ve erkeğin aynı şartlar altında çalıştırılamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır. Tabiatları, bünyeleri farklıdır. İş hayatında kadınlara erkeklerin yaptığı her işi yaptıramazsınız, komünist rejimlerde olduğu gibi. Eline ver kazmayı küreği çalışsın, olmaz böyle bir şey." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından diğer önemli satır başları;

Çevre konusunda aşırı duyarlılık gösteren kesimlerin silahlanma konusunda duyarsız kaldığını görüyoruz. Suriye’de 300 bini aşkın insan öldürüldü hala dünyanın sesi yok. Kendileri ile hep görüşüyorum ama söylediklerimle kalıyorum. Tek hassasiyetleri var petrol.

“GENCEBAYIMIZ BATSIN BU DÜNYA DİYOR YA...”

Dün misafirim vardı. 30 yaşındaki evladının helikopterden nasıl öldürüldüğünü anlatıyor. Eşimle evimde dinledik gözyaşları içinde o tabloyu anlattı. Ben uluslararası mahkemeye gidebilecek miyim, ülkemde açamıyorum diyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Onlarca yüzlerce binlerce örneği var bunun. Bütün bu çifte standartlar, bu ikircikli yaklaşımlar aslında sorunların çözümünde en büyük eksiğin adalet duygusunun olduğunu bizlere gösteriyor. Hani bizim Gencebayımız var ya, batsın bu dünya diyor ya, işte batsın bu dünya.

“BARIŞMAM DEDİM”

Sorunlara bütüncül bakış açılı ile yaklaşılmıyorsa orda adalet duygusundan söz edilemez. Adaletin devreye girmediği meseleyi çözüme kavuşturulamaz. Hafta sonu Afrikadaydım. Liderler yanıma geldiler x ilçenin lideri ile barışsanız dediler barışamam dedim. Zalimin zulmüne rıza zulümdür dedim. BU makamda bulunduğum sürece böyle bir şey yapmam dedim.

“HUKUK ARIYORUM, YASA ÖNEMLİ DEĞİL”

Hukuk başka şeydir, adalet başka şeydir. Ben hukuk arıyorum, yasa benim için önemli değil. Adil yöneticiler, adil yargıçlar arıyorum. Eşitlik olsa bile yasa eğer hukuka uygun değilse haklar gerçek manada sahiplerine teslim edilemez.

“KADIN VE ERKEĞİ EŞİT KONUMA GETİREMEZSİNİZ”

Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır. Tabiatları, bünyeleri farklıdır. Örneğin; iş hayatında hamile bir kadını erkek ile aynı şartlara tabi tutamazsınız. Bir anneyi, örneğin çocuğu emzirmek zorunda olan bir anneyi bu tür yükümlülükleri olmayan bir erkek ile eşit konuma getiremezsiniz. Kadınları, erkeklerin yaptığı her işte çalıştıramazsınız, komünist rejimlerde geçmişte olduğu gibi. Eline ver kazmayı küreği, çalışsın. Olmaz böyle bir şey. Onun narin yapısına ters düşer. Anadolu’da da böyle yapılmadı mı? O garibim analarımız ne çileler çektiler be, kamburları çıktı. Erkekte kahvede pişpirik oynasın zar atsın.

“FEMİNİSTLER BUNU ANLAMAZ”

Bizim dinimiz cenneti annenin ayakları altına sermiş. Anne başka bir şey, makamların en ulaşılmazı. Annenin ayağını altı öpülür. Bunu anlayan anlamayan olur. Feministler bunu anlamazlar zaten anneliği kabul etmiyorlar.