Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem AİHM: Türkiye cemevlerine ayrımcılık yapıyor, AİHM'den türkiyeye ceza, AİHM'de alevi kararı

        HABERTÜRK HABER MERKEZİ

        AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Cem Vakfı’nın; cami, kilise ve sinagoglar gibi ibadethanelerin elektrik faturasından muaf tutulma talebinin Türk mahkemeleri tarafından olumsuz karşılanması üzerine yaptığı başvuruyu karara bağladı. Cemevlerinin elektrik faturalarının devlet tarafından karşılanmamasını “ayrımcılık” olarak niteleyen AİHM’nin kararında, “Kararda belirtilen ihlal, ayrımcılık karşıtı bakış açısıyla ele alındığında cemevinin elektrik faturalarının ödenmesiyle onarılamaz. Bu çözüm, Alevi toplumunun ve dininin, dahası ibadethanelerinin statüsüyle ilgili özel ve eşitlikçi bir yaklaşımın olmadığı sorununu cevapsız bırakmaktadır” denildi. Cem Vakfı, kendi bünyesinde faaliyet gösteren ve içinde konferans, kütüphane ve cemevi bulunan Yenibosna Kültür Merkezi’nin, Türkiye’de diğer dini ibadet yerlerine tanınan elektrik faturası ödeme muafiyetinden faydalanamamasını gerekçe göstererek dava açmıştı. AİHM’nin kararıyla Türkiye ilk defa AİHM nezdinde “Alevi vatandaşlara ayrımcılık”tan hüküm giymiş oldu.

        ALEVİ VATANDAŞLARA AYRIMCILIKTAN HÜKÜM

        AİHM’nin cemevi kararının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Resmi Konutu’nda Alevi temsilcileri ile bir araya geldi. AİHM’nin bu kararını başta Alevi dernek yöneticilerine ve siyasilere sorduk.

        Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali KENANOĞLU: ‘HükümetAİHM kararını uygulamalı’

        ALEVI inancı ve bu inanca mensup insanlar makbul vatandaş tanımı dışında kaldıkları için, bugüne kadar, hem negatif ayrımcılığa hem de asimilasyona tabi tutulmuşlar ve tutulmaya da devam edilmektedirler. En büyük ayrımcılıklar arasında, cemevlerinin devletçe ibadethane olarak kabul edilmemesi ve diğer ibadethanelere sağlanan avantajlardan faydalanamaması geliyor. Alevi vatandaşlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir yurttaşı olarak tüm yükümlülüklerini yerine getirdikleri halde Sünni vatandaşlarla aynı eşit koşullarda inançları ile ilgili hizmet alamadılar. Yıllarca demokratik ve hukuki mücadele verdiler. İç hukukta reddedilen taleplerini, AİHM’ye götürdüler ve AİHM Türkiye’yi mahkûm etti. Şimdi TC hükümeti, AİHM kararlarını uygulamalı, yasalarındaki bu konudaki ayrımcı tutumları düzeltmelidir.

        Hitit Üniversitesi Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Profesör Osman EĞRI: ‘Kararla birlikte sosyolojik süreç hızlanacak’

        AİHM’nin kararını olumlu ve atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriyorum. Türkiye’deki demokratikleşme, insan hakları bağlamında inanç ve ibadet hürriyeti açısından olumlu bir gelişme, önümüze çıkmış kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak görüyorum. Özellikle de cemevlerinin yasal bir statüye kavuşturulabilmesi için AİHM’nin almış olduğu bu karar, Türkiye’deki hukuki süreçte yaşanan tıkanıklıkları çözecek; sosyolojik süreci daha da hızlandıracaktır. Şu anda Türkiye’de cemevleri fiilen varlığını sürdürmekte ve Alevi-Bektaşi vatandaşlarımız, birçok hizmeti cemevlerinde yürütmektedir. Birçok belediye cemevlerine arsa tahsis etmekte, yardımlarda bulunmaktadır. Eksik kalan tek şey cemevleriyle ilgili hukuki düzenlemedir. Bu düzenlemenin bir şekilde yapılması Türkiye’deki birlikte yaşama kültürü, çok kültürlülük gibi demokratik yaşam biçimlerinin gelişmesi ve yerleşmesi açısından önemlidir.

        Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Müslüm DOĞAN: ‘Artık elektrik ve su bedeli ödemeyeceğiz’

        ASLINDA bu tarafımızdan beklenen bir karardı. Bu ayrımcılık ve ötekileştirme; çağdaş dünyanın kabul edebileceği bir durum değildir. Bu nedenle bundan sonra cemevlerimizde işletme giderlerinde olan elektrik, su bedellerini ödemeyeceğiz. Türkiye, Mayıs 2004’te Anayasa’nın 90’ıncı maddesinde yaptığı düzenlemeyle, uluslararası anlaşmalara uyacağını kayda geçirmiştir. Uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümlerinin esas alınacağı vurgulanır. Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden olan Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de taraf olduğundan söz konusu sözleşme doğrultusunda 1989’da, AİHM’nin zorunlu yargı yetkisini de kabul etmiştir. Bu nedenle AİHM kararları Türkiye açısından bağlayıcı hale gelmiştir. Hükümetin kararı uygulaması gerekmektedir. AİHM’nin bu kararının en önemli yanı, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesidir. Bu karar sadece elektrik faturaları ile ilgili değil.

        CHP Malatya Milletvekili Veli AĞBABA: ‘Hükümet gereğini yerine getirmeli’

        BIR yerin ibadethane olup olmadığına ancak o inancın mensupları karar verebilir. İnsanlara ‘Burası senin ibadet yerin’ denilemez. Alevilere cemevlerinin ibadet yeri olmadığını söylemek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Aleviler yüzyıllardır bütün baskılara rağmen ibadet merkezlerini korumuşlardır. Malatya’da 787 yıllık cemevi var. Yavuz’lara Ebu Suud’lara boyun eğmeyen Aleviler bunlara hiç boyun eğmez. AİHM kararı doğrudur. Bir an önce hükümet bunun gereğini yerine getirmelidir.

        HDP Milletvekili Altan TAN: ‘Türkiye’nin bu karara itiraz hakkı olamaz’

        AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’nin cemevi kararı olumlu bir karardır. Hükümet, Alevilerle ilgili demokratik adımları atmalıdır. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni bir merci olarak kabul etmiştir. O zaman şimdi de mahkemenin kararına saygı duymalı ve ona göre hareket etmeli. Türkiye’nin AİHM kararına itiraz etmeye hakkı olamaz.

        CHP İzmir Milletvekili, Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Rıza TÜRMEN: ‘AİHM ilk kez cemevlerine dini mabet dedi’

        AİHM’nin bu kararını Alevilerle ilgili diğer kararlarıyla birlikte görmek lazım. Din dersinin zorunlu olmaması, nüfus kâğıdından din hanesinin kaldırılması, Alevi yazılması gibi. Burada AİHM ilk defa, “Cemevleri ibadethane mi, değil mi?” bu konuya girdi. AİHM birkaç şey söylüyor. “Alevilik ayrı bir din midir değil midir? Cemevleri mabet midir, değil midir?” Cemevlerinde Alevi inancının temel unsuru olan ‘cem’in yapıldığını söylüyor. İkinci olarak cenazelerin buralardan kaldırıldığını ve kâr amacı bulunmadığını ifade ediyor ve bütün bunlardan, burasının dini bir mabet olduğu sonucuna varılıyor. Bütün ibadet yerleri muaf tutuluyor ama cemevlerinden faturalarını ödemesi isteniyor. Demek ki farklı bir muamele var deniyor. Diyor ki; ‘tek dayanak Diyanet’in Aleviliğin ayrı bir din olmadığı’ yönündeki görüşü. Bu, farklı bir işlem yapılmasını haklı göstermek için yeterli değil. ‘Nerenin dini mabet olduğunu, o dine, o inanca inananlar kendileri karar verir’ diyor. Ayrımcılık kararı veriyor.

        AK Parti Milletvekili İbrahim YIĞIT: ‘Yasaya bir maddenin konulması yeterli’

        İMAR Kanunu’nun 59. maddesinde, Müslümanların ibadet yerinin cami, gayrimüslimlerin ibadet yerinin de kilise ve sinagog olduğu yazılı. Burada cemevine ilişkin bir düzenleme yok. Bu maddenin değişmesi gerekiyor. Maddedeki diğer hükümler durabilir ama bir cümle, ‘Alevilerin ibadet merkezi cemevidir’ ifadesinin konulması yeterli. Hükümetin Alevilerin sorunlarıyla ilgili çalışması var. Hazırlıklar yapılıyor. Bir yol haritası belirlenecek. Buna göre çalışmalar yapılacak.

        MHP Isparta Milletvekili Nevzat KORKMAZ: ‘Aleviler Diyanet’te temsil edilmeli’

        GENEL başkanımız grup toplantısında da açıkladı. Alevilerle ilgili 10 maddelik bir paket önerdik. Biz, cami ile cemevini karşı karşıya getirmeden, Alevilerin ibadetlerini yerlerine getirmeleri için ne gerekiyorsa yapılmasını istiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda temsil edilmeleri de dahil bu konuda düzenlemeler yapılmalı. Camilerin nasıl karşılanıyorsa, cemevlerinin de ihtiyaçları karşılanmalı, sorunları çözülmeli.

        Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin elektrikleri kesiliyor

        AİHM’nin, cemevlerinin de diğer dini mabetler gibi elektrik faturalarından muaf olması gerektiği yönündeki kararı ile aynı dönemde, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin elektrikleri kesiliyor. Gerekçe ise biriken ödenmemiş borçlar gösteriliyor. Derneğe, İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Perakende Satış AŞ.’den gönderilen yazıda, borcun ödenmemesi durumunda abonelik sözleşmesinin feshedileceği belirtilerek, 15 gün içinde toplam borcun yasal faiziyle birlikte ödenmesi istendi. Dernek yetkilileri ise bu durumu protesto ettiklerini ve borcu ödemeyeceklerini ifade ettiler.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ