Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Mısır Çarşısı davasında gerekçeli karar: Şüphe, sanık lehinedir

        HT GAZETE

        İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, “Mısır Çarşısı’ndaki patlamaya ilişkin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair mahkûmiyetlerine yetecek ölçüde kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği” gerekçesiyle 19 Aralık 2014’te beraatlerine karar verdiği sanıklar Pınar Selek ile Abdulmecit Öztürk ile ilgili karar gerekçesini hazırladı.

        Gerekçeli kararda, Mısır Çarşısı’nda 9 Temmuz 1998 tarihli bombalı eylemle ilgili dava süreci ayrıntısıyla anlatıldı.

        Dava konusu olayda Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın bomba, tüp gaz veya gaz kaçağından kaynaklandığı hususunun tespit edilemediği belirtilen kararda, olaydan hemen sonra 8 bomba imha uzmanının olay yerinde yaptıkları inceleme sonucunda düzenlenen 1998 tarihli olay yeri inceleme tutanağına göre patlamadan sonra olay yerinin ilk halinde bomba unsuru veya patlayıcı maddeye rastlanılmadığının belirtildiği aktarıldı.

        5 Temmuz 1999 tarihinde dinlenilen bomba imha uzmanı Nazmi Nuri Ç.’nin, “olay yerinde yaptıkları çalışmalarda ve incelemelerde bomba izine rastlanmadığı, patlamanın bombadan kaynaklanması halinde mutlaka olay yerinde bir çukur açması gerektiği ve çukurlarla karşılaşılmadığı” şeklinde yeminli beyanda bulunduğu dile getirildi.

        Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamanın bombadan mı, gaz kaçağı veya tüp gaz patlamasından mı kaynaklandığının tam olarak tespitinin yapılamadığı ve bu durumda şüpheden uzak delil elde edilemediğine dikkat çekilen kararda, şöyle denildi:

        “Suçsuzluğu olasılık içinde bulunan bir kimsenin adli hataya uğratılmasını önleme esasına dayanan, ‘Şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi, Avrupa Insan Hakları Mahkemesi’nin AIDS 6/2. maddesi ile uygunluk teşkil etmektedir. Bu sebeple sanıklar Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk’ün suçu işlediklerine dair mahkûmiyetlerine yetecek ölçüde kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ‘Şüpheden sanık lehine yorumlanır’ ilkesinden hareketle, sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar vermek gerekmiştir.”

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ