Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan ezber bozan yanıtlar: İmam nikâhıyla nişanlanın, resmi nikâhla evlenin
AYKUT YILMAZ/HT GAZETE
Diyanet İşleri Başkanlığı, mahkûmların cezaevi vaizlerine yönelttiği sorulara verilen yanıtları kitaplaştırdı. Kitapta, kaçak elektrik ve su kullanılarak yapılan ibadetin sevabının azalacağı, ölüm orucunun haram olduğu, hapis cezasının kul hakkından kurtarmayacağı gibi cevaplar var.
Kaçak elektrik ve kaçak su kullanımını önlemek için şirketlerin Diyanet’ten cuma hutbesinde konuya dikkat çekilmesini isteyecekleri haberi sıcaklığını korurken, aranan cevap Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan ‘Cezaevlerinde Sıkça Sorulan Sorular’ kitabından çıktı.
Mahkûmların cezaevi vaizlerine yönelttiği sorulara verilen cevapların bir arada toplandığı kitapta, ahlak, kader, tövbe, affetme, dua, kul hakkı, abdest, gusül, teyemmüm, namaz, cuma namazı, imamet, oruç, zekât, yemin, nikâh, boşanma, suç ve ceza, adam öldürme, zina, haram para, rüya, cin, nazar gibi başlıklar altında 185 farklı sorunun cevabı yer alıyor. İşte o kitaptan bazı mahkûm soruları ve Diyanet’in cevapları:
KAÇAK ELEKTRİK VE SUYLA İBADET: Kaçak elektrik ve su kullanımı kamu ve kul hakkı ihlali olduğundan, bunları kullanmak dinen caiz olmayan bir davranıştır.
Söz konusu kişinin derhal bu yolu terk edip geçmişe yönelik elektrik ve su tüketim bedelini tahminen hesap ederek ilgili kuruma ödemesi ve ayrıca tövbe edip Allah’tan bağışlanma dilemesi gerekir.
Şu da var ki, kaçak elektrik ve su kullanılarak yapılan ibadetler fıkhi ölçüde geçerli olur. Ancak bu ibadete hazırlık ve uygulama süreçlerinde dinen haram sayılan işleri yapmak, kişinin günaha girmesine sebep olacağı gibi, yapacağı ibadetin sevap ve faziletinin de azalmasına yol açar.
ÖLÜM ORUCU: Aşılması zor görülen problemler karşısında çaresizlik duygusuna kapılıp hayatına son verecek işlere girişmek kesinlikle haramdır. Gerekçesi ne olursa olsun ölüm orucu ve benzeri şeyler haramdır.
TECAVÜZCÜDEN İMAM OLUR MU? Her Müslüman gibi, imamlık yapan kimsenin de Allah’ın yasak ettiği şeylerden uzak kalması esastır. Ancak dinden çıkmasını gerektirecek bir sözü veya davranışı söz konusu olmadıkça her Müslümanın arkasında namaz kılınabilir.
ÇEKİLEN CEZA KUL HAKKINDA KEFARET OLUR MU? İşlenen suç kul haklarıyla alakalı ise bu suçu işleyen, cezasını çekse bile, hakkı ihlal edilen kişinin kendisine veya ölmüşlerse mirasçılarına haklarını iade etmeli ve onlardan helallik istemelidir. Bu kimseleri bilmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka vermelidir.
KADER MAHKÛMU İFADESİ: Kader ve kazaya inanmak iman esaslarındandır. Ancak insanlar kaderi bahane ederek, kendilerini sorumluluktan kurtaramazlar. Sonuç olarak insanların ‘Ben ne yapayım kaderim böyle’ demesi doğru olmadığı gibi işledikleri suçlardan dolayı kaderi sorumlu tutarak kendilerine ‘kader mahkûmu’ demeleri de doğru değildir.
'RESMİ NİKÂH KIYIN, ÜZÜLMEYİN'
Diyanet’in aylık dergisinin şubat sayısında yer alan bir makalede ise, nişanlı çiftlere “İslami usullere göre görüşüp konuşmaları” önerilirken, “Bazı gençler dini hassasiyeti gözetme adına nişanlılık dönemlerinde dini nikâh kıyıyor ve sonucunda üzücü olaylar yaşanabiliyor....
Bu üzücü olayların yaşanmaması için mutlaka resmi nikâh kıyılması gerekir. Nişanlılar, kesin evlenmeye karar vermeden nikâh kıydırmamalı ve İslami usulde nişanlılığa devam etmeli” denildi.
