Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: Mersin’de vahşet yaşanıyor muhalefet partisinin başındaki zat meseleyi işsizliğe bağlıyor

HABERTURK.COM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mersin’de vahşet yaşanıyor muhalefet partisinin başındaki zat meseleyi işsizliğe bağlıyor. Adam cani. İşsizlik caniliği temize çıkarır mı? Adam minibüs şoförü. Bu vahşeti şoförlüğü yaparken uyguluyor.Bunun işsizlikle ne alakası var! Adam orada bile siyaset yapıyor. Kendi mensupları dans ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Biz bu tür vahşetlerin olduğu günlerde Fatiha okuruz, bunları rahmet dilemek suretiyle anarız." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;

“MUHTAR BİLE OLAMAZ DEMİŞLERDİ”

Hatırlarsınız ben bir şiir okuduğumda benim için ne demişlerdi, muhtar bile olamaz demişlerdi. Bakın bu millet o kardeşinizi önce belediye başkanı, sonra milletvekili, sonra başbakan ve şimdi de Cumhurbaşkanı yaptı.

12 yıllık başbakanlığımda son olarak üstlendiğim Cumhurbaşkanlığı da milletin kendi iradesini hiçe sayanlara hatta hakaret edenlere karşı bir başkaldırıdır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir yazacaksın, sonra egemenliği millete vermemek için her yola başvuracaksın. Muhtar ne demektir, belediye başkanı ne demektir, milletvekili ne demektir bunları bilmezler. Milletin değerlerine, milletin inancına, kültürüne, tarihine, kılık kıyafetine savaş açanların demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten söz etmeye hakları yoktur. Önce bunlara şunu söylememiz lazım. Önce siz millete saygı duymayı öğreneceksiniz. Ne olacak yahu bu köy muhtarı, bu mahalle muhtarı diyemezsin arkadaş. 50 kişi de seçse, 10 kişi de seçse 20 milyon da seçse seçilmiştir saygı duyacaksın. Bunun başka izahı yoktur.

” SEN KİMSİN YAHU!”

Bu aralar, ben başkanlık sistemi diyorum onlar diktatörlük diyor. Muhtardan diktatör olabilir mi? Tevessül eden varsa mahalleliden cevabını alır. Cumhurbaşkanından da devlet başkanında da böyle bir şey olmaz olamaz. Bunlar işin ruhuna karşı. Yani ülkenin millet iradesi ile yönetilmesine karşı, kendileri bilir. Bunlar böyle gittikçe sandıkta derslerini almaya devam edecekler. Çıkmış biri diyor ki ben burada olduğum sürece bu ülkeye başkanlık sistemi gelemez. Bu millete saygısızlıktır ayıptır. Sen kimsin yahu! Milletin iradesinin karşısında durulmaz. Millet istediği zaman milletin istediği olur. İşte gücün yetiyorsa gel başbakan ol. Yetiyorsa belediye başkanı ol, olamıyorsun. Biz muhtarlarımızla birlikte milletimizden aldığımız güçle milletimiz için çalışmayı sürdüreceğiz.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Bu bizi birbirimize bağlayan en önemli bağdır. Biz kardeşiz. Bu kardeşliğimizi çekemeyenler, hazmedemeyenler var. Nedir bu düşmanlık, nedir bu kin, nefret? Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bunun bedelini 35 yıldır ağır ödettiler. On binlerce insanımızı kaybettik, milyarlarca paralar kaybettik. Teröristin derdi yok. Hala şu ya da bu şekilde konuşup duruyorlar.Türkiye’nin birliğini, beraberliğini sağlamak zorundayız. Bunu siz sağlayacaksınız. Farklı hesaplar içinde bugünlere ulaştık. Önümüzdeki günlerde, aylarda bu çabaların nihai sonucunu görmeye başlayacağımızı ümit ediyorum.

“BU İLK OLACAK”

Mesele torunlarımıza önemli miras bırakmak değil mi? Milletin evi geleceğe mirastır. Ama bunu anlamayanlar var. İstemiyorlar. Buraya saray mı gerekiyordu diyorlar. Burası milletin evi. Burası cumhurbaşkanlığı külliyesi. Şu Ankara’da cumhurbaşkanlığı makamı için yapılmış yer yoktu. İlk kez yapıldı. Şimdi burası yapıldı ama bunu külliye yapmamız lazım dedik. Kongre merkezi inşaatına devam ediyoruz, camimiz yapılıyor bunlar halka açık. Diğer tarafta çok amaçlı toplantı, sergi salonları yapılacak onun altında da Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı kütüphanesini yapacağız. Gençlerimiz 24 saat buraya gelebilecek. Bu ilk kez olacak. Bundan niçin rahatsız oluyorsun? Her türlü yakıştırmayı yapıyorlar. Kaçak saray vs.. Biz millete layık olanı yaptık yapıyoruz. Cumhurun makamı cumhurla el ele olacak.Bundan kimse rahatsız olmasın. Herkes çözümün parçası olmalıdır. Çözüm sürecini başarı ile neticelendirip, bunu geride bıraktığımızda Türkiye’nin önünde yepyeni dönem başlayacak.

“GÜVENLİKLE İLGİLİ YASA ÇIKMALI”

Küçük hesaplar peşinde koşanlara, sesleniyorum. Bu tren bu raydan çıkmaz, bu çomaklar bu tekeri yolundan koyamaz. Geçti o fetret devri. Molotof kokteyli en ileri derecede suç aletidir ve buna karşı en büyük tedbir neyse bunların alınması lazım. O molotofun atılması neticesinde şehit olan Serap kızımızı bir kenara koyamayız. Bana göre bu geç kalınmış bir adım zaten. İç güvenlikle ilgili yasanın çıkması gerekir. İşlerine gelmeyenler bağırıyorlar. Oradan nemalanıyorlar. Onun için bunu istemiyorlar. Belediye otobüsünün neresi seni rahatsız ediyor? Seçimler kritik öneme sahip. Ben seçimlerin Türkiye’nin önünü açacak şekilde neticeleneceğini düşünüyorum. Diyorum ki yeni anayasa. Başbakan olarak ızdırabını çok çektim.Şimdi millete gitmek zorundayız. İktidara 400 milletvekilini milletimiz versin ve yeni anayasa parlamentodan geçsin ve başkanlık sistemi inşa edilsin, ihya edilsin ve prangalardan millet kurtulsun. Bazıları turistik seyahate gitti diyor benim için. 4 günde 3 ülke. Gideceksin, geleceksin. Bu ülkelere ilk defa Türkiye Cumhurbaşkanı gidiyor. Gidemediğin yer senin değildir. Bu iş böyledir. Bunlar buraları bilmezler, sadece eleştiriler hakaret ederler. Başkanlık sisteminin Türkiye’yi şaha kaldıracağını düşünüyorum bu ülkelerde konuşurken bunu gördüm. Mevcut sistem Türkiye’ye dar geliyor. Dünya değişiyor, bölgemiz değişiyor. Bizdeki bir takım çevreler ısrarla yerinde sayıyor. Amerika’da çift kameralı sistem var diye biz de çift kameralı sistem yapacağız diye sistem yok.

“ADAM CANİ”

Mersin’de vahşet yaşanıyor muhalefet partisinin başındaki zat meseleyi işsizliğe bağlıyor. Adam cani. İşsizlik caniliği temize çıkarır mı? Adam minibüs şoförü. Bu vahşeti şoförlüğü yaparken uyguluyor.Bunun işsizlikle ne alakası var. Adam orada bile siyaset yapıyor. Kendi mensupları dans ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Yandaş medyaları da onları savunuyor. Geç o işi geç. Biz bu tür vahşetlerin olduğu günlerde biz kendi inancımızda kalkarız Fatiha okuruz, bunları rahmet dilemek suretiyle anarız.

“FEMİNİSTLER HAKARETTİR DİYOR”

Kadının Allah’a emaneti olduğunu söylüyorum feministler bu hakarettir diyor. Senin bizim medeniyetimizle inancımızla ilgin yok ki.

“ÖZGECAN’IN AİLESİ İNSANLIĞA DERS VERDİ”

Özgecan’ımızın babasına da annesine de şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten bu vahşet karşısında her babanın her annenin böyle duruş sergilemesi mümkün değil. Gerçekten tüm insanlığa ders verdiler. Adalet Bakanlığı ile de görüşeceğim sonunda kadar bu vahşilere almaları gereken en ağır cezayı almaları noktasında elimizden geleni yapacağız.