Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek tutuklandı

        Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, "ihmali davranışla ölüme sebebiyet vermek, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma" suçlarından tutuklandı.

        Hrant Dink cinayetinin işlendiği dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan Akyürek, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınıp kara yoluyla İstanbul'a getirilmesinin ardından bu sabah Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.

        Dink cinayetine ilişkin soruşturma yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yaklaşık 4 saat süresince ifadesi alınan Akyürek, tutuklanması istemiyle sevk edildiği nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce de yaklaşık 3 saat sorgulandı.

        Hakimlik, Akyürek'in, Türk Ceza Kanunu'na göre 25 yıla kadar hapis cezası öngörülen "ihmali davranışla ölüme sebebiyet vermek" suçu ile "resmi belgede sahtecilik" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından tutuklanmasına hükmetti.

        Dink cinayeti döneminde Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada Dink ailesinin avukatlarınca sık sık mahkemeye çağrılarak "tanık" sıfatıyla dinlenilmesi talep edilen Ramazan Akyürek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 2 Ekim 2014'te avukatıyla beraber Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek, "şüpheli" sıfatıyla savcılığa ifade vermişti. Akyürek, yaklaşık 4 saat süren ifade verme işleminin ardından savcılıkça serbest bırakılmıştı.

        AVUKAT TÜRK CEZA KANUNU KİTABINIYIRTTI

        Ramazan Akyürek'in tutuklanmasının ardından adliyenin 'C' kapısı önünde açıklama yapan Avukatı Adnan Şeker, tutuklanmaya tepkisini TCK kitabını yırtarak gösterdi. Avukat Şeker, "Dosyayla ilgili hukuki söylenecek birşey yok. Çünkü hukuki bir şey yok. Şurada adalet sarayı yazıyor ama içi boş, adalet yok. İçeride olan hakimler, hakim değil. Hukuk fakülteleri gereksiz. Hakimler sadece siyasi iktidara ve bazı kişilere payanda olmuş" dedi.

        Daha sonra elindeki Türk Ceza Kanunu kitabının sayfalarını tek tek yırtmaya başlayan Avukat Adnan Şeker, "Bizim kanaatimiz, Türk Ceza Kanunundaki suç tanımlanmasına ve suçların unsurlarının anlatılmasına da gerek yok. Zaten hakimler bunları biliyorlar. Tutuklamak için somut delillere gerek yok. Herhangi birinin sizin hakkınızda gerçek olmayan ifade vermesi veya soruşturmadan, kovuşturmadan kaçmak için yalan beyanda bulunması yetiyor" diye konuştu. Avukat Şeker, "Adınız bir kere 'paralel' olarak çıkmışsa, siyasi düşünceniz, hayat görüşünüz uyuşmuyorsa bunların hiçbirine, kanunlara gerek yok" dedi.

        "ENGİN DİNÇTEN İFADE ALMAYAN ADALET ONUN AMİRİ KONUMUNDAKİ RAMAZAN AKYÜREK'İ TUTUKLUYOR"

        Avukat Şeker, son olarak, "Olayın içinde başından beri olan bir Engin Dinç'ten ifade almayan adalet, onun amiri konumundaki Ramazan Akyürek'i somut delil olmadığı halde, somut delil var diye tutuklayabiliyor" dedi. Avukat Şeker, son olarak yapraklarını tek tekyırttığı Türk Ceza Kanunu kitabını göstererek, "Bu ceza yargılama kanunumuz, bu adliye binasında geçmiyor" diyerek kitabı yere attı. Avukat Şeker karara itiraz edeceklerini de sözlerine ekledi.

        SORUŞTURMA SÜRECİ

        Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce verilen takipsizlik kararı, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 6 Haziran 2014'te kaldırılmış, gereğinin yapılması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine hükmedilmişti.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi savcılarından Yusuf Doğan'a teslim edilen, Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddialarına yönelik dosya ile devam eden soruşturma dosyası, tek soruşturma dosyası olarak birleştirilmişti. Yusuf Doğan'ın Yargıtay'da görevlendirilmesiyle dosya, aynı bürodaki görevli savcılardan Gökalp Kökçü'ye devredilmişti.

        Tek dosyayla soruşturma yürütmeye başlayan savcılık, bu soruşturma kapsamında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, emniyetteki paralel yapı soruşturmasında tutuklu bulunan eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın "şüpheli", cinayet davasının sanığı Ogün Samast, Yasin Hayal ile Erhan Tuncel'in ise "tanık" sıfatıyla ifadelerine başvurmuştu.

        İfade veren şüphelilerden Faruk Sarı, sevk edildiği mahkemece adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında ifade veren ve daha sonra haklarında yakalama kararı çıkarılan Muhittin Zenit, Özkan Mumcu ve Ercan Demir ise ''cinayette ihmalleri olduğu" gerekçesiyle tutuklanmıştı.

        İfadesi alınan bazı şüpheliler, cinayette Ramazan Akyürek'in ihmalinin bulunduğu ve gerekli yerlere bilgi vermediği iddiasında bulunmuştu. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler verdiği ifadede, "Ramazan Akyürek başlangıçtan beri hem bilgi gizlemek hem de bizi zor duruma düşürmek için hem de kendilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmak amacıyla kasıtlı olarak bu bilgiyi (log kayıtları) müfettişlerden gizlemiştir'' ifadesini kullanmıştı.

        Savcılığa ifade veren dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ise "Erhan Tuncel'in İstanbul'a gönderilmesinden sonra İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, Trabzon İstihbarat Müdürü Faruk Sarı ile yaptığı görüşmede, 'Bu konularla ilgili emniyet müdürü Altay'ın bilgisi var mı?' diye sorduğunda, Faruk Sarı cevaben, 'Hayır müdürün haberi yok, çünkü Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer bilgi vermemi istemediler' diye beyanda bulunduğunu ifade etmiştir'' demişti.

        DHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ