Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 10 soruda, “Silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi deklarasyonun” detayları...

        BÜLENT AYDEMİR / GAZETE HABERTÜRK

        Ciddi kırılma anları ve türbülansların yaşandığı çözüm sürecinde kritik eşiklerden biri aşıldı. Süreci yürütenlerin “Şubat-mart gibi olur” dedikleri Öcalan’ın “silahlara veda” çağrısı biraz gecikmeli de olsa planlandığı gibi devlet ve hükümet yetkilileri ile HDP heyeti tarafından kamuoyuna deklare edildi.

        İşte süreci yakından izleyen iki yetkilinin ifadeleriyle 10 soruda, “Silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi deklarasyonun” detayları:

        28 ŞUBAT VE DOLMABAHÇE: Özel bir anlamı yok, tamamen tevafuk (denk gelme.) 4 Şubat’ta, 15 Şubat’ta olacaktı, gerçekleşmeyince cumartesi gününe kaldı. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın İstanbul’daki programları nedeniyle hepimiz buradaydık.

        SEÇİME YANSIMASI: İnsanlar, çözüm sürecinin devamını, sonuçlandırılmasını bekliyorlardı. Çözümden yana tavır koyanlar tabii ki vatandaş, seçmen nazarında daha avantajlı

        ÇAĞRININ ANLAMI: (Öcalan’ın Nevruz’daki açıklamasından farkı ne?) Çok açık şekilde silah bırakma konusundaki deklarasyon bu. Tartışılacak, şarta bağlı bir tarafı yok. Açık şekilde silahların bırakılması ve örgüte kongreyi toplaması çağrısı yaptı. Eylemsizlik ortamına ve demokratik, siyasi mücadeleye geçilmesi için çok net bir şekilde kararlılık ortaya konuldu.

        İÇ GÜVENLİK PAKETİ: Meclis’teki görüşme süreci aynen devam edecek. Kesinlikle pazarlık söz konusu değil. Bazı maddelerde önergelere göre değişiklikler olabilir.

        BAŞKANLIK SİSTEMİ: Kesinlikle başkanlık sistemi, bir pazarlık unsuru olarak kullanılmadı. Bu tartışma, kamuoyuna açık şekilde ayrı bir zeminde yürüyor.

        YASAL DÜZENLEME: Demokratikleşme adımlarının silah bırakmayla uzaktan yakından ilgisi yok. Normalleşme sürecinin bir parçası olan gelişmeler bunlar. Başbakanlık’ta bu konu üzerindeki çalışmalar sürüyor. Hükümet, demokratikleşme adımlarını toplumun genelini rahatsız etmeyecek düzlemde atacak.

        KOBANİ VE CİZRE: “Yol kazaları” olarak adlandırılan Kobani ve Cizre olayları süreçte kırılmalara yol açsa da benzer olayların tekrar etmemesi ve gösterilen hassasiyet, süreci bu noktaya taşıdı.

        DİYALOG KANALLARI: Bundan sonraki süreç, dağdan geri dönüşlerin başlaması... Geri dönüşler için her türlü diyalog zemini açıldı. Görüşmeler ve müzakereler artık daha farklı düzlemde yürüyecek. İmralı ziyaretleri daha sağlıklı yapılabilecek; heyetler değişecek, genişleyecek. Yeni mahkûmların adaya transferi söz konusu.

        İZİN VERİLMEYECEK: Öcalan’ın çağrısıyla 19 Ekim 2009’da 34 PKK’lı Habur Sınır Kapısı’ndan girip teslim olmuştu. PKK’ların ifadelerinin alınma yöntemi ve sonrasında otobüsler üzerinde dolaşıp propaganda yapmaları tepki çekmişti. Benzer bir tabloya asla izin verilmeyecek. Gerekli önlemler alındı.

        REHABİLİTASYON: Silahları bırakıp dönenlerin rehabilitasyonu ve toplumsal hayata uyumu için her detay düşünüldü. Bu konuda yeni düzenlemeler yapılabilecek

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ