Soma'da madenin patronu ifade verdi!

Soma'da geçen 13 Mayıs'ta meydana gelen maden faicasında, hayatını kaybeden 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında, 'olası kastla öldürme', 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçlarından dava açılan 8'i tutuklu 45 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in yanı sıra, 37 tutuksuz sanıktan da 25'i hazır bulundu.

İŞÇİ YAKINLARININ SAYISI AZ

Duruşma öncesinde mahkemenin görüldüğü kültür merkezinin çevresindeki polis önlemleri devam etti. Duruşmayı izleyecek olanları arama noktasından geçerek içeriye girdi. Ailelerin ilgisi ilk iki günkü gibi olmadı. Duruşma salonunun bazı bölümleri boş kaldı.

"BAŞSAĞLIĞI DİLEME"

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın dünkü üçüncü oturumunda sanıkların ifade işlemlerini alınmaya başlandı. Derin üzüntüsünü belirterek ve şehit madenci yakınlarına başsağlığı dileyerek ifadesine başlayan Soma Kömür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a maden işçilerinin yakınları "başsağlığı dileme" diye bağırdı.

CAN GÜRKAN: BİZİM DE YÜREĞİMİZE ATEŞ DÜŞTÜ

Duruşmada, ilk kez katılan tutuksuz sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından mahkeme başkanı, davanın bir numaralı sanığı konumundaki Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a söz verdi.

Sözlerine, "Kazadan duyduğu derin üzüntü"yle başlayan Gürkan, ölenlere Allah'tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı diledi.

"301 ocağa ateş düştü, 301 kez de bizim yüreğimize ateş düştü. Bu konuda ciddiyiz" ifadesini kullanan Gürkan, daha sonra şirket hakkında bilgi vererek savunmasını sürdürdü.

Gürkan'ın savunmasının tamamlanmasının ardından, diğer sanıklara geçilecek.

"BİLİRKİŞİ MADENE İNMEDEN KEŞİF YAPTI"

İfadesinde büyük bir şirket olduklarını belirten Gürkan, 6 maden ocağında 6 bin 751 kişi istihdam edildiğini, işletme müdürü Akın Çelik'in fakülte birincisi 15 yıllık maden mühendisi ve iş güvenlik uzmanı olduğunu söyledi. En çok kazanın neden meydana geldiğini araştırmak istediklerini belirten Gürkan, "Ancak üst yönetim tutuklu olduğu için araştırma yapamadık. Bilirkişi raporunu bekledik. Bilirkişinin hiç madene inmeden keşif yaptığını öğrendik. Hem Bakanlık, hem TBMM Komisyonu rapor tuttu. Ve bilirkişi raporuyla bu iki raporun uyuşmadığını gördük. Bilirkişi raporunun hatalı yaklaşımları oldu" dedi. Madene son 4 yılda 500 milyon lira yatırım yapıldığını söyleyen Gürkan, "32 yıllık madenimizde 3 kişinin öldüğü bir kaza bile olmadı. Bu deneyimli kadronun kontrolünde bu kazanın neden olduğunu bilmek istiyoruz. Adil yargılamanın olması için bu kazanın çok iyi anlaşılması ve tespit edilmesi lazım. Sadece bizim için değil başka faciaların önlenmesi için de önemli. Enerji sektörü açısından bu kazanın çok iyi incelenmesi lazım" dedi.

"EN BÜYÜK GURURUMUZ TEMİZ SİCİLİMİZDİ"

Gürkan, "Son 5 yılda Türkiye'de artı bir olduk. En büyük gururumuz tertemiz olan sicilimizdi. Bu kazada 'Olası kast' ithamı bizi çok yaraladı. Kaldi ki bu 'Olası kast' ile suçlanan arkadaşlarımız da kendileri yeraltında çalışan arkadaşlarımızdır. Adaletin yerini bulacağına inanmaktayım" dedi.

"HER YATIRIMI YAPTIM, KAZADA SORUMLULUĞUM YOK"

Kaza ilgili bir sorumluluğu da bulunmadığını savunan Gürkan, "Finans uzmanı olarak benden istenen her türlü talebi karşıladım. Her yatırımı yaptım. Basında bilinçli algı operasyonu yapıldı. En iyi tahkimat sistemleri kullanıldı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Benden talep edilen ve karşılanmayan hiçbir şey yok, tahliyemi ve ileride beraatimi talep ediyorum" dedi. Mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın "Aksaklıklar ve bilgilendirmeleri size kim yapıyordu?" sorusuna Gürkan, "Ramazan bey ve yaptığımız düzenli toplantılarda İşletme Müdürü Akın Bey verir. Benim karşılamadığım ve evrakta bulunan hiçbir talep yoktur. Aylık ödediğimiz maaş miktarı 20 milyon lirayı geçmektedir. Hiç bir ihtiyacı karşılamadığım söylenemez" diye konuştu.

"ARKADAŞLARIMIZ ŞEHİT, BİZ İSE SANIK OLDUK"

Genel Müdür Ramazan Doğru ise ifadesinde, maden kazasının madencilerin kaderinde olduğunu belirtti. Doğru, "Daha önce kazanın trafo yangını olduğunu söylemiştim. Ama sonra tanık ifadelerine baktığımda yangının trafo olmadığı, ama nerede başlayıp nasıl ilerlediğini anlayamadım. 11 aydır da hala bu kazanın nasıl olduğunu anlamış değiliz. Bilirkişilerin çoğu olay yerine girmeden inceleme yapmışlar. Bu incelemelerin çoğunda da beyana dayalı olarak rapor yazılmıştır. Bu yüzden 3 tane birbirinden farklı rapor var. 25 yıldır bu işi yapıyorum. Bunun 24 senesi Soma'da geçti. 13 Mayıs'a kadar Soma'da kariyerimiz olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlarımız şehit biz ise sanık olduk" dedi.

Mahkeme başkanı Aytaç Ballı, iş güvenliği ile ilgili sorumluğunu ve sorun bilgilerini kendisine kimin verdiğini sordu. Doğru bu sorulara, "Ben protokole göre işveren vekiliyim, normalde yaptığım iş idareciliğe dayanır. Bilgileri işletme müdürü Akın Çelik'ten alırım. Maden ocağına haftada bir kez giderim. AR-GE çalışmaları için sık sık il dışına çıkarım" dedi.

MAHKEME BAŞKANI: "SORUMLUĞUNUZ YOK MU?"

Mahkeme başkanı "Yani sizin hiç sorumluluğunuz yok muydu, onu mu söylüyorsunuz? Personel sayısı tamam mıydı? Malzemeler kaliteli miydi, neden yandı? Gaz sensörleri eksik değil miydi?" deyince Doğru, "Personel sayısında eksiklik yoktu. Normalde 15 adet yeten galeriye biz 40 adet sensör yerleştirmiştik. Evet bana göre sensör yeterliydi. Malzemelerimiz ve kablolarımız yangına dayanıklı 1. sınıf malzemedir, ama öyle bir alev geldi ki ne olsa yanacağını düşünüyorum" diyerek suçsuz olduğunu söyledi.

"HER GÜN GÖZYAŞLARIMLA YASTIĞIMI ISLATIYORUM"

İşletme Müdürü Akın Çelik ise fakülteyi birincilikle bitirdiğini, ama eğitim sisteminin sorunu nedeniyle fakültede iş güvenliği dersi olmadığını kaydeden Çelik, işçileri daha iyi anlamak ve işi öğrenmek için 6 ay madende işçi olarak çalıştığını anlattı. Çelik, "Bizi en çok üzen şey, her gün yüz yüze çalıştığım arkadaşlarımı öldürmekle suçlanmak. Her gün gözyaşlarımla yastığımı ıslatıyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Keşke bunlar olmasaydı. Ben de 1 dakika ile içeriden kurtarıldım. Aileler bu davanın peşini bırakmasın. Gerçek neyse ortaya çıksın ki diğer madende çalışan işçiler rahat çalışabilsin" dedi.

"BİZDEN KAYNAKLANDIĞI ORTAYA ÇIKSIN KENDİMİ YAKARIM"

Yangının kendilerinden kaynaklandığının kanıtlanması durumunda, kendini madenci heykelinin yanında yakacağını belirten Çelik, "Bu yangının bizden kaynaklandığı ortaya çıkarsa, Soma'daki maden ocağının önünde gidip kendimi yakarım. Bilirkişiler gelip madende GPS cihazıyla ölçüm yaptılar. O cihaz yön bulmak için kullanılıyor. 2-3 liraya bir termometre alıp gelselerdi. Daha iyi bir rapor yazılırdı. Ocağa gelip banttan bir parça aldılar, kablolardan bir parça aldılar. 'Burası sıcak' deyip rapor yazdılar. Dinamit patlattığımızda çıkan gazların grafiğini inceleyip normal kaza günü olan grafik gibi raporda gösterdiler. Her şey eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Ailelere tekrar samimi olarak söylüyorum. Bu davanın peşini bırakmayın. Biz bu kazanın kurbanları seçildik" diye konuştu. İşletme Müdürü Akın Çelik ise ifade verirken fenalaştı, sağlık ekipleri müdahale etti.

BU KEZ BİRBİRLERİNİ SUÇLAMADILAR

Bu arada Can Gürkan ve Ramazan Doğru gözaltı aşamasındayken birbirlerine karşı yaptıkları suçlamaları ve yetki belgesi konusunda yaptıkları sahtecilik suçlamalarını mahkemede tekrarlamadı. Can Gürkan gözaltındayken Ramazan Doğru'nun son yönetim kurulu toplantısıyla "yetkili kişi" olduğunu iddia etmiş, Doğru ise karardaki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştu. Emniyet Kriminal Dairesi'nde gelen raporda yetki belgesinde bulunan imzanın sahte olduğu ve Ramazan Doğru'ya ait olmadığı ortaya çıkmıştı.

"MÜFETTİŞLER BENİ DENETLEMEDİ"

Soma maden faciasının duruşmasında İşletme Müdürü Akın Çelik'ten sonra Üretim Müdürü İsmail Adalı ve Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ifade verdi. Teknik Nezaretçi Ersoy, Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin kendisini denetlelmediğini ileri sürdü. Müfettişlerin geldiklerinde İşletme Müdürü Akın Çelik ile görüştüklerini belirtti. Ersoy'un ifadesinden sonra duruşma cuma gününe ertelendi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen 13 Mayıs'ta, 301 işçi hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte. Aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Faciadan yaklaşık 6 ay sonra Soma Cumhuriyet Savcılığı 3 Kasım'da fezlekeyi hazırlayıp Ağır Ceza Mahkemesi mevcut bulunan en yakın Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Akhisar Cumhuriyet Savcılığı ise fezlekeyi inceleyip, hazırlamış olduğu iddianameyi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne 10 Kasım'da sundu. İddianameyi inceleyen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi de 25 Kasım'da 4 noksan madde sebebiyle savcılığa iade etti. Bunun üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı iddianamenin iadesine itiraz etti. İddianame bu defa Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi ise eksikleri iki maddeye indirdi. Bunun üzerine geçen Aralık'ta Soma Savcılığı'na dönen dosyada eksiklerin giderilmesi için yeniden çalışma yapıldı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 Mart tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istedi. Tutuksuz 37 zanlı için de, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi.

DURUŞMANIN SANIKLARI

Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 8 kişi; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. Tutuksuz yargılanan 37 kişi ise; maden mühendisleri Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal'dan oluştu.