Bülent Arınç: Diz çöktürmek istiyorlar

AK Parti'nin milletvekili adayları!

Bu seçimde, kendisi ve kendisi gibi bazı arkadaşlarının olmayacağını belirten Arınç, aktif siyasette bir dinlenme noktasında bulunduklarını ve bundan da büyük bir sevinç duyduklarını anlattı.

Parti içi demokrasi bakımından yenilerle siyaseti takviye etmenin de rekabetçi ve yarışmacı bir siyaset anlayışının da hakim olmasını isteyenlerden olduğunu ifade eden Arınç, "Esasen 3 seneden bu yana sizler de Bursalılar olarak biliyorsunuz ki kendi irademle de aktif siyasete bir nokta koymanın gerekliliğini her zaman söyledim. Belki bazıları inanmamış olabilir ama gönlümden geçeni de bu salonda olsun başka yerlerde olsun rahatlıkla ifade ettim" diye konuştu.

Siyasetin ölünceye kadar parlamentoda yapılacak bir şey olmadığına değinen Arınç, insanların hayatı boyunca takip etmesi ve herkesin gündelik hayatında meşgul olması gereken bir şey olduğunu vurguladı.

"Başka üç dönem, beş dönem ayrımı yok"

"EN İYİ NOKTADA SİYASETE BİR SON VERMEK LAZIM"

AK Parti'de çok temel bir noktayı "3 dönem kuralı"yla büyük bir başarıyla çözdüklerini anlatan Arınç, şöyle devam etti:

"Bazı insanlar yüz eskimesine uğrayabilir, bunlar hayatın olağan işleridir. Zamanı geldiğinde hiçbir kayda tabi olmaksızın, 'Ben artık bu noktada yokum' diyebilmeli insan. Yaşımız o kadar ilerlemedi, şimdi üzülüyorum, adam 78 yaşına gelmiş, hala 'Milletvekili olacağım' diye çabalıyor. Buna bir son vermek lazım ve en iyi noktada siyasete bir son vermek lazım. Sırtına tekme vurulmadan, 'Git, artık seni istemiyoruz' denilmeden insan gitmesini de bilmeli be kardeşim. Siyaset böyle bir şeydir, yapacağını yaparsın, günün birinde de 'Bana Allahaısmarladık, bunu benden daha iyi yapacak insanlar var, onlar gelsin' dersin. Ben onlardanım şahsen. İnanıyorum ki benim gittiğim yerden, benden on misli daha güzel hizmet edecek güzel kardeşlerim gelecek. Ben de yaptıklarımla aşağı yukarı başarabildiklerimle hayatta bir iz bırakarak gidebildiysem, insanların gönlünde yer tutacağım. Siyaset böyle bir tabii seleksiyon işidir; biri gidecek biri gelecek."

Arınç, başka partiler için bunu söyleyemeyeceğini, bazılarında kısıtlamalar olduğunu bildiğini belirtti.

Bir iktidar partisi kendi içinde başarabilmişse bunun çok önemli, Türkiye'de siyasete itibar kazandıracak, onun gücünü artıracak bir iş olduğunu dile getiren Arınç, "Bursa'da çok güzel insanlar ve çok güzel bir teşkilatla çalışma imkanı buldum. Hiç kimseden bir şikayetim olmadı. Arada deli doluluk yapanlar da var ama 3 milyonluk Bursa'da 3 tane serserinin sözü bile edilmez. Bursa, Allah'ın en büyük nimetlerinden, Rabbimizin bahşettiği en büyük nimetlere sahip olan illerimizden biridir. Beni siyasi hayatımın sonunda Bursa'ya gönderenlere, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere çok teşekkür ettim, böyle bir teşkilatla çalışma lutfunu bana bahşeden Rabbime de şükürler ettim."

"BURSA KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİL"

Siyasette yapmadığı görev kalmadığını söyleyen Arınç, teşkilat disiplini ve ahlakını merhum Necmettin Erbakan'dan öğrendiğini ifade etti. Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Geldiğimde teşkilat işleri biraz karışıktı. Defalarca il başkanı, il yönetimleri değişmiş, görevden alınanlar olmuş, alınmayanlar olmuş, gönül kırıklığı olmuş. 'Kavgalı eve kız mı vermezler, damat mı almazlar' diye bir söz var. Önce evin içini düzeltmek lazım. Kucakladık, geçmişten bugüne kim varsa hepsine kucağımızı, gönlümüzü açtık. Küçük olsun benim olsun değil, büyük olsun hepimizin olsun, biz AK Parti'yiz. 20 milyondan fazla insanın oyunu almış, çok şükür başarılı bir siyasi partiyiz. Kimsenin dışarıda kalmaması lazım. O yüzden kollarımı çok geniş açtık. Bursa'yı kimsenin tek başına sahiplenmesine izin vermedik. Bursa, kimsenin tapulu malı değil. Bursa, hepimizin tapulu malı, hepimize ait, 'Her santimetre karesinde hepimizin hakkı var' dedik."

Arınç, aday listelerine de değindi. Bu toplantıda 18 adayın takdimlerinin yapıldığını dile getiren Arınç, "18'den başlayarak adaylarımız o kadar güzel, içten, samimi konuşmalar yaptılar ki bu aday listesini, Sayın Müezzinoğlu hariç tabii, 'Baştan sona bir değiştiriversek ne olur?' diye düşünseniz, 'İyi olur' diyenleriniz çoktur. Buradan şuraya gelmemiz lazım; bizim 230 adayımız vardı. 230 adayın içerisinden 18 kişilik, en az 10 tane liste yapabilirdik. Bu 10 liste de bugünkü listeden hiç de geride olmazdı. Bu neyi gösteriyor? Hamdolsun ne kadar zengin, birikimli, başarılı olduğunu gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.

"TUZAK KURUYORLAR"

AK Parti'nin, kurulduğu günden bu yana seçim başarılarını hatırlatan Arınç, şunları kaydetti:

"Türkiye siyasi tarihinde rahmetli Menderes'in o zorlu 10 yılını geçip, iktidarında yükselmeyi yukarıya doğru yapan tek partiyiz. 2002'nin oy oranını 2007'de geçtik, 2007'nin oy oranını 2011'de geçtik. Mahalli seçimde de oy oranımız ne olursa olsun tüm belediyelerin yüzde 60'ını kazandık. 13 senede 9 seçim kazanmış bir siyasi partiyiz. Allah başka bir partiye bunu kısmet etmedi. Şimdi 10'uncu seçime gidiyoruz ama tuzak kuruyorlar, birileri bu partiyi tökezletmek istiyor, mümkün olsa diz çöktürmek istiyor. İktidarını zorlamak istiyorlar. Bunu 13 senede yaptılar. Kapatmak istediler, başarılı olamadılar. Darbeyle, cuntayla, muhtırayla korkutmak istediler, muvaffak olamadılar. İçimizden adam çaldılar, partiyi bölmeye gayret ettiler, hamdolsun onda da muvaffak olamadılar. İçerinin ve dışarının ne kadar şer odakları varsa 'AK Parti artık çok oluyor, bunlardan kurtulmak gerekir' diye el ele verdiler, Rabbim dilemediği için onlar da buna fırsat bulamadılar. Bakın şimdi bu parti Allah'ın izniyle inancımız sağlamdır, yine tek başına iktidar olacak. İkinci yarıya büyük bir başarıyla başlayacağız."

Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Sağlık BakanıMehmetMüezzinoğlu'nun da katıldığı "AK Parti Bursa Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimlerine 20 partinin gireceğini, oy pusulasının belki yine 50 santimetreyi bulacağını, bunların büyük bir kısmının parti değil "marti" olduğunu söyledi.

Kendilerine rakip 3 parti olduğuna dikkati çeken Arınç, "HDP, tek amacı var barajı geçmek. Barajı geçmekle de AK Parti'nin milletvekili sayısından çalmak ve AK Parti'yi 300'den ne kadar az alabilirse o noktaya getirmeye çalışıyor. İktidar amacı var mı? Yok. Peki iktidara gelme amacı yoksa neyi amaçlıyor? Amaçladığı şey şu; barajı aşayım, ideolojim gereğince ülkede bugüne kadar ne yapmaya çalışmışsam, örgüt adına da onları gerçekleştireyim. Örgütten neyi kastettiğimi hepiniz çok iyi biliyorsunuz" diye konuştu.

- "Profesör lakaplı birisi toplamış, çarpmış, bölmüş"

Arınç, MHP'nin "İktidar olacağım" demediğini, oy hedefini de açıklamadığını dile getirdi.

Birilerinin MHP'nin oy potansiyeliyle ilgili konuştuğunu ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlara pek kulak kabartmayın. Profesör lakaplı birisi toplamış, çarpmış, bölmüş; 'Yüzde 41 filan olur' diyor. Burada birisi bir laf etmişti de ben de çenem durmaz, itiraz etmiştim. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önceydi. Milliyetçi Hareket Partisinden olduğu söylenen bir profesör, Bursa'da konuşma yapıyor, 'Ekmeleddin Bey birinci turda yüzde 60 ile cumhurbaşkanı olacak' diyor. Allah Allah, üstelik profesör. Ordinaryüs olsan ne yazar be kardeşim, sen Türkiye'yi, milleti tanımıyorsun. Bu seçimlerin sonucu hakkında senin hiçbir bilgin yok, ne yüzde 60'ından bahsediyorsun. Seçim sonuçlarını hep beraber gördük. Mahalli seçimlerde Bahçeli için yüzde 20, Kılıçdaroğlu için yüzde 30 oy hedefi koydum, üstelik çok masum oy hedefleriydi. 'Bunun altında oy alırsanız siyasete veda eder misiniz?' dedim hepsi duymazdan geldi, hiçbiri tınlamadı. Yüzde 20'yi, yüzde 30'u önüne koyamayan bir siyasi parti iktidar olmayacaksa niçin AK Parti'ye karşı bu savaş tamtamlarını çalıyor. MHP de istiyor ki; yeter ki AK Parti gitsin kim gelirse gelsin."

- "Aklına şaşmak lazım"

Başbakan Yardımcısı Arınç, CHP'nin ise bu kez bir oy hedefi koyduğunu belirtti. Arınç, şunları kaydetti:

"CHP'ye dönelim, çok şükür ağzından bir bakla çıktı. 'Tek hedefim yüzde 35 oy almaktır' dedi. Yüzde 35 ile iktidar olunmayacağını biliyor hazret. Peki neden 'yüzde 35' diyor. Yüzde 30'u bile düşünmeyen bir insan niye yüzde 35 hedefini koydu? En yüksek hedef o da onun için. Yüzde 35 ile iktidar olunmaz. Biz yüzde 36 ile 2002'de iktidar olduk ama bir şartı var; 7 parti barajın altında kaldı, biz o yüzden tek başımıza iktidar olduk. Bugün bütün siyasi partilerin baraj altında kalacağını, sadece CHP'nin yüzde 35 ile iktidar olacağını söylüyorsun. Aklına şaşmak lazım. CHP de 'Şu AK Parti gitsin de memleket ne olursa olsun' diyor. Sonunda dışarıda söyleyemediğini içeride söyledi. AB'nin büyükelçilerine yemek verdiği toplantıda, 'Biz HDP ve MHP ile koalisyon hükümeti kuracağız' dedi. Ha şöyle, adam gibi konuş. Demek sen HDP ve MHP ile koalisyon kuracaksın öyle mi? Mesele budur; AK Parti gitsin, ülke ne olursa olsun, biz AK Parti dışındaki partilerle koalisyon kuracağız."

- "Meliyorlardı kuzu gibi"

Koalisyonların krizler, fakirlik, yoksulluk ve fukaralık getirdiğini anlatan Arınç, partisinin bundan dolayı tek başına iktidara geldiğini söyledi. Arınç, "Millet elinin tersiyle onları itti. 'Siz bu milleti soydunuz, fakirleştirdiniz, sadece kendi çıkarlarınızı düşündünüz. Bana dürüst adam lazım, ilkeli adam lazım, kararlı, cesur siyasetçi lazım, o da sadece AK Parti'de var' dedi, bizi tek başımıza iktidara getirdi. O 3'lü koalisyondan önce 5'li koalisyonlar vardı, ANASOL-D vardı, ANASOL-M vardı. Meliyorlardı kuzu gibi. 5 partili hükümetler vardı" ifadesini kullandı.

Arınç, ülkenin son 60-70 yıllık çok partili siyasi hayatının hemen hemen yüzde 50'sinden fazlasının koalisyonlarla geçtiğini, bu oluşumların ülkeye hiçbir şey kazandırmadığını ifade ederek, koalisyonların, koalisyon yapanları yıktığını, siyasi kavgalarla ülkenin fakirleştiğini dile getirdi.

"SİGARASINI YAKMAK İÇİN KOMŞUSUNUN EVİNİ ATEŞE VERENLER GİBİ..."

İstikrarın önemine dikkati çeken Arınç, şunları kaydetti:

"Bakınız şu muhalefetin haline; 'AK Parti gitsin de tekrar eski günler gelsin' diye sadece sigarasını yakmak için komşusunun evini ateşe verenler gibi ülkenin yanışından medet bekliyorlar. Böyle bir koalisyon ihtimaline karşı gönüllerinden geçen bu isteğe karşı, her AK Parti'linin ülkeyi o noktaya getirmek isteyenlere karşı söyleyeceği sözler olmalı. Biz AK Parti'ye oy vereceğiz ama hepimizin görevi vatandaşlarımızı uyarmaktır, ikaz etmektir, ihtar etmektir. 'Bunlar AK Parti gitsin de koalisyon gelsin diyorlar ey millet, sen eskinin üstünü açılmamak üzere örtmüştün. Tekrar bizim o günlere dönmemizi mi istiyorsun?' diye yurttaşlık vazifemizi yapmamız lazım. Allah bizi geçmişteki o karanlık günlere dönmekten korusun. AK Parti, bu milletin kabul olunmuş duasıdır. AK Parti, bu milletin en büyük ve en son şansıdır. Kendi içimizde zaman zaman eleştiri yaparız, zaman zaman birbirimize karşı 'Şöyle olsaydı daha iyi olur' deriz ama bizim en kötümüz onların en iyisinden daha güzel, en iyisinden daha iyidir, en iyisinden daha çok vatanını milletini, memleketini düşünüyor. AK Parti'nin kıymetini bilelim arkadaşlar."

"FİLİSTİN'DEN GAZZE'YE, MISIR'DAN MYANMAR'A KADAR.."

AK Parti'nin doğacak her çocuğa, hayatının yaşlılık dönemini yaşayan her insana, engelliye, yoksula; sadece Türkiye içinde değil dünyada 'aman dileyen' mazlum bütün milletin insanlarına söyleyecek sözü olduğunu vurgulayan Arınç, dünyanın birçok yerinde AK Parti için dualar edildiğini belirtti. Arınç, şöyle dedi:

"Filistin'den Gazze'ye, Mısır'dan Myanmar'a kadar, Bangladeş'ten dünyanın her yerinde inançları sebebiyle zulüm gören tüm inanmış insanların kendilerine sığınak olarak buldukları bir Türkiye, kendilerini kucaklayan bir AK Parti iktidarı var. Onları da düşünerek çok çalışacağız. Gecemizi gündüzümüze katacağız ve en yüksek oranıyla 7 Haziran günü, en güçlü iktidarımızı kuracağız. AK Parti'nin en kötüye, en fazla faydası dokunacak. En kötüler bile 'AK Parti gelsin' diye bekliyor ki kendilerini düştükleri yerden tutup kaldırabilsin."

"SİZ BENİM HER ZAMAN GÖNLÜMDE OLACAKSINIZ"

Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun inancı, kültürü, tarih bilgisi, örnek aile hayatı ve milleti kucaklayan asil duruşuyla önünde çok başarılı olacağını ifade ederek, "Biz de sevineceğiz ve mutlu olacağız" değerlendirmesinde bulundu.

"MEHMET MÜEZZİNOĞLU UTANSIN"

Salondaki bin 800 kişinin 3 saat heyecanla konuşmaları takip ettiğini belirten Arınç, şu ifadeleri kullandı:

"En düşük oy sayımız, 21 milyon 500 bin. Sadece 9,5 milyon kayıtlı üyemiz var. Allah ne bereketler verdi, kurban olduğum Allah. Ben söylediğim için herkes gülümsüyor, verdikçe verdi. Verdiklerinin kıymetini bilelim. Böyle yola çıktık Allah'ın izniyle. Ustalık, çıraklık meselesi değil ama yaşım itibarıyla söyleyeyim, ustada kalırsa bu öksüz yapı, onu sürdürmeyen çırakutansın,MehmetMüezzinoğluutansın. Her hedefe, hep beraber, koşarak inşallah amacımıza ulaşacağız. Her zaman gönlünüzde olalım. Siz benim her zaman gönlümde olacaksınız."

AK Parti Bursa milletvekili adaylarının listenin son sırasından başa doğru kendilerini tanıttığı toplantının ardından, seçim minibüslerinin bulunduğu alandaMüezzinoğlu'nun "Hayırlı olsun" sözüyle seçim çalışmalarının başlangıcı gerçekleştirildi.

AA