Üniversiteli gence davul zurnalı cenaze

Ailenin avukatı Cemil Yeral, kararın trafik kazaları davaları bakımından emsal niteliğinde olduğunu söyledi.

Mehmet Deniz Sınar, 1 Ağustos 2014'te merkez Yenişehir İlçesi İsmet İnönü Bulvarı'nda karşıya geçerken iddiaya göre D.A. yönetimindeki JM 577 KKTC plakalı otomobil çarptı. Ağır yaralanarak götürüldüğü hastanede 18 gün sonra hayatını kaybeden Sınar, 'Oğlumun asker eğlencesinde yakamadığım kınayı cenazesinde yakıyor, düğününde çaldıramadığım davul zurnayı ona veda ederken çaldırıyorum' diyen anne Muazzez tarafından çaldırılan davul zurna ile toprağa verildi. Kırmızı ışıkta geçtiği ve hızlı olduğu iddia edilen ehliyetsiz sürücü D.A. ise tutuklandı.

TAKSİR DEĞİL, OLASI KAST

Kazanın ardından başlatılan soruşturma sonunda Cumhuriyet Savcısı hazırladığı iddianameyle D.A.'nın 'Taksirle adam öldürme' suçundan yargılanması için Mersin Çocuk Mahkemesi'nde dava açtı. Ancak Sınar ailesinin avukatları Cemil Yeral ile Bedi Uyğun, mahkemeye verdikleri dilekçeyle yaşanan olayın 'Taksirle' değil, 'Olası kast ile adam öldürme' kapsamında değerlendirilmesi yönünde itiraz etti. Dosya üzerinde inceleme yapan mahkeme, görevsizlik kararı verip dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndererek 'Kast veya olası kast ile adam öldürme' suçundan yargılama yapılmasını istedi. Ayrıca D.A.'ya otomobilin anahtarını verdiği için baba Şükrü A. ile ağabey Mahmut A.'nın da aynı suçtan yargılanmalarına karar verildi.

ÖZÜR DİLEDİ

Bunun üzerine D.A. hakkında 'Olası kastla adam öldürme' suçundan Mersin 5'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. A., karar duruşmasına tutuklu kaldığı İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile katıldı. Sınar'ın yakınları ve tarafların avukatları katıldığı duruşmada D.A. son savunmasında, "Ben kesinlikle kırmızı ışıkta geçmedim. Ben geçerken yanımda bir araç daha vardı. Ben hiçbir canlıya zarar vermek istemedim. Önceki beyanlarımı tekrar ederim. Ölenin ailesinden özür dilerim. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Duruşma sonunda mahkeme heyeti D.A.'yı önce 'Olası kast ile adam öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı, ardından suçun işleniş şekli, sanığın kusur durumu ve yaşı göz önüne alınarak en fazla 12 yıl ile cezalandırılmasına, iyi halden de indirim yaparak 10 yıl hapsine karar verdi. Aynı suçtan tutuksuz yargılanan Mahmut A. ile Şükrü A. hakkında beraat kararı verildi.

'BU BİR EMSAL KARARDIR'

Kararın ardından adliye dışında ellerinde Mehmet Deniz Sınar'ın fotoğraflarının yer aldığı ve 'Sensiz bir kişi eksiğiz' yazılı pankartlarla bekleyen Sınar'ın yakınları, 'Deniz Sınar Ölümsüzdür' sloganlar atıp alkışlayarak kararı hüzünlü bir sevinçle karşıladılar.

Kararı değerlendiren avukat Cemil Yeral, trafik kazalarının ülkemizde çok ceza yaptırımı uygulanmayan bir suç türü olduğunu ve hakimlerin de sanıklara taksirle adam öldürmekten dolayı ceza verdiklerini belirterek şunları söyledi:

"Bizim olayımız normal bir trafik kazası değildi. Sanık ehliyetsizdi, ışık ihlali yaptı ve aşırı hızlıydı. Bunların hepsi ayrı ayrı kazaya sebep oluşturan durumlar iken, Deniz Sınar davasında tüm bunlar tek bir kazada vuku buldu. Türk Ceza Kanunu'na göre sanık 15 ile 18 yaş arasında olduğu için en fazla 12 yıl ceza alabilecekti. Hakim de o yönde karar verdi ancak 2 yıl iyi hal indirimi yaptı. Alabileceği cezanın en fazla 12 yıl olduğunu düşündüğümüz zaman, olası kasttan 10 yıl ceza alması emsal bir karar oluşturmuştur. Bizim için buruk sevinç oldu fakat taksir değil, olası kasttan ceza alması Türkiye'de emsal oluşturacak bir karardır. Bu karar, trafik kazalarının caydırıcılığın da önemli bir yaptırımdır. Baba ile ağabeyin de sorumluluğuna gidilip hukuk tarihinde bir ilk yaşanılabilirdi. Yargıtay aşamasında diğer iki sanığın da ceza alması ve sanığa verilen 2 yıl iyi hal indiriminin kaldırılması için uğraşacağız."

DHA