Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika ‘13 yıldır iktidardalar, keşke yapsalardı’

        HT GAZETE / KÜBRA PAR

        Fotoğraflar: Ece OĞULTÜRK

        CHP’nin en büyük seçim vaadi ‘Merkez Türkiye’ projesi hem heyecan yarattı hem de kafaları karıştırdı. Bu bir lojistik projesi değilse nedir? Sıradan vatandaşa ne faydası olacak? AK Parti’nin önerdiği lojistik köylerden farkı var mı? 2035 çok geç bir tarih değil mi? Kafamızı kurcalayan soruları CHP’nin ekonomi programının arkasındaki kilit isim olan Selin Sayek Böke’ye sordum...

        ‘Merkez Türkiye’ projesini 3 cümlede özetleyecek olsanız nasıl tarif ederdiniz?

        Bütün dünya ticaretinin merkezini Türkiye yapmak için bir megakent inşa edeceğiz. Ticaret ve üretimi bir araya getiren ve Türkiye’yi bunun köprüsü yapacak olan bir proje olacak. Üretim ve istihdamı canlandıracak.

        Sıradan bir vatandaşa ne faydası olacak?

        2 milyon 200 bin kişiye istihdam yaratacak.

        Megakent derken ne demek istiyorsunuz?

        Üretimin her alanını içinde bulunduran bir proje olacağı için adını mega koyduk. Sadece iş imkânı değil, yaşanacak bir şehir sunacağız. Yerleşim olmayan bir yerde, yeni bir şehir kuracağız.

        Projenin bitmesi için 2035 çok geç bir tarih değil mi?

        İktidarımızın ikinci yılında ilk adımları atmış olacağız. Yani 2017 yılında istihdam ve gelir yaratmaya başlayacağız. 2020 yılında faaliyete geçecek. 2023’e kadar kamu yatırım yapmaya devam edecek. Sonra yabancı yatırımcılar için cazibe merkezine dönüşecek. 2035 dememizin sebebi demografik fırsat penceresi dediğimiz pencerenin son eşiği olmasıdır.

        Projenin maliyeti ne kadar ve kaynak nasıl karşılanacak?

        200 milyon dolarlık bir yatırım gerektiriyor, ama bu yıllar içine yayılmış bir miktardır. Bunun 40 milyon doları kamu yatırımı. Yabancı fonlar şimdiden gözlerini açmış bakıyorlar. Türkiye’yi değerli yalnızlıktan, uluslararası entegrasyona dönüştürecek bir proje sunuyoruz. Sadece kalkınma değil, barış, ticaret ve refah getiren bir projeden bahsediyoruz.

        Bu bir lojistik üs projesi mi?

        Lojistiği merkezine alan, ama sadece lojistik olmayan bir proje. Diyelim ki akıllı bir tablet üreteceğiz. Ekranı İstanbul’da, çipleri İzmir’de üretiliyor olsun. Üretimi yaparken her bir parçanın Ankara’ya gelmesini bekliyoruz. Halbuki mega kentte bütün parçalar duruyor olacak ve kısa sürede, az maliyetle ürünü üretiyor olacağız. Bunu dünya ölçeğinde düşünün. Bu yüzden bu projeye, Türkiye’nin kendisini köprü yapan Anadolu projesi diyoruz.

        Neden şehir belli değil?

        Bilakis, çok iyi çalıştığımız için böyle bir konuda keyfi karar vermiyoruz. Bu ulusal bir proje ve nerede yapılacağına paydaşlarla konuşarak karar vereceğiz.

        ‘ALINAN ARABALAR, YAPILAN SARAYLAR ORTADA, DEMEK Kİ KAYNAK SORUNU YOK’

        Ali Babacan ekonomik programınızı eleştirdi, “Cari açık ve bütçe açığı verilirse denge bozulur” dedi.

        Projelerimizin ihtiyaç duyduğu kaynak Türkiye’nin gelirinin yüzde 3’ü. Türkiye var olan kaynakları daha etkin kullanınca bütçe açığı olmaz. Alınan arabalar, uçaklar, yapılan saraylar ortada. Yani Türkiye’nin bir kaynak sorunu yok, kaynağın nasıl kullanıldığı sorunu var.

        Peki Babacan’ın “Ekonomik programları enflasyonu yükseltirse, asgari ücret 1500 TL olsa bile alım gücü azalacağından bir anlamı olmaz” eleştirisine ne diyorsunuz?

        Hiç endişe etmesin, bağımsızlığı verilmiş bir Merkez Bankası, Türkiye’de enflasyon konusunda gerekli adımları atacaktır. Gerçekten reform yapmak isteyen bir hükümet tarım reformu yapacaktır. Mutfakta yanan ateş sönecek, gıda enflasyonu azalacaktır. Yani Sayın Babacan merak etmesin, emekli olunca harcayacağı paranın değer kaybı olmayacak.

        ‘CHP YATIRIMLARA KARŞI DEĞİL’

        AK Parti’nin vaat ettiği lojistik köylerden bir farkı var mı?

        Biz köyü aştık, mega kent yapıyoruz! Onların bahsettiği dağınık küçük ölçekli projeler. Halbuki bizimkisi büyük Türkiye hayali kuran bir kalkınma projesi.

        Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “3. köprü ve 3. havalimanına karşı çıkan CHP nasıl olacak da lojistik projesi geliştirecek?” diye eleştirdi sizi.

        CHP hiçbir şeye karşı değil sadece işlerin doğru yapılmasını talep ediyor. Bu projelerin tartışılması ve yerlerinin doğru seçilmesi gerekiyor. 3. köprünün ihale sürecinde de inşaat sürecinde de çok ciddi sıkıntılar vardı. Etrafındaki bütün yaşamı yok eden bir süreç yaşanıyor. Merkez Türkiye projesi için de altyapı çalışmaları yapılması gerekiyor. Tabii ki demiryolları yapacağız, yol bağlantılarını güçlendireceğiz, yeni bir havalimanı inşa edeceğiz. CHP yatırıma karşı değil ki...

        Bakan Şimşek “CHP 2007’de engel olmasaydı bugün İzmir limanı Çin ve Asya’nın Avrupa pazarına giriş üssü olmuştu” dedi. Önceki lojistik projelerine niye engel olmuştunuz?

        Bir özelleştirme projesinden bahsediyor. Elmayla armudu karıştırıyor. İçi boş bir eleştiri...

        Başbakan Davutoğlu da “Biz bu projeyi zaten yapacağız” dedi.

        13 yıldır iktidardalar, keşke yapsalardı! Biz hiçbir şeyi kopyalamıyoruz. Türkiye’nin 4 buçuk saat mesafede 58 ülkeye ulaşabildiği bir coğrafya bilgisidir. Bu bilgiden doğan ihtiyacı fark ederek proje üretecek bir hükümete ihtiyaç var. AKP, Türkiye’nin 10. Kalkınma Planı’nı bir siyasi malzemeye çevirip adeta kendi kalkınma planıymış gibi seçim malzemesine çevirdi. Önemli olan o planları bir araya getirip öteye taşımaktır. Biz Türkiye’yi dünyanın köprüsü yapacak büyük bir projeden söz ediyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ