Savcılıktan ‘ölüm odası’ için anne-babaya çapraz sorgu

Ümran AVCI / HT GAZETE

Kars’ın Arpaçay İlçesi’nin Tomarlı Köyü’nde 3 ayda 4 çocuğundan 3’ünü toprağa veren Zeynep (25) ile Hacı Güler (35) çifti, Habertürk’ü evlerinde misafir etti, yaşadıkları dramı anlattı. Dede, nine, amca ve amca çocuklarıyla aynı arazideki 2 ayrı evde oturan aile, 3 ölümün ardından korkuyla yaşıyor. Ölüm korkusu tüm aile bireylerini sarmış durumda. Evlerine girmeye de korkuyorlar. Çocuklardan 2’sinin öldüğü evlerindeki oda da kapalı duruyor. Odanın duvarları, çizdikleri karalamalarla dolu. Savcının şüpheli sorularına muhatap olan anne, bir süredir sakinleştirici kullanıyor. “Bir anne evladına nasıl kıyar?” diye soran anne Zeynep Güler, onları ne emeklerle, ne yokluklarla büyüttüğünü anlatıyor.

Katil oda!

ANNE: IRMAK’I BENDEN ALMASINLAR

Parasızlıktan yağsız yemek yaptığını, günlerce çocuklarını makarnayla beslediğini söyleyen anne, duygularını şöyle ifade ediyor: “Aybüke’nin ölümünden sonra Enes ile hayata tutundum. Gözde’yi de kaybettikten sonra tükendim. Evlatlarımı kaybettiğim odaya giremiyorum. Sanki çocuklarım aniden çıkacak ve ‘Anne bizi kurtar’ diyecek. Onlar gittiğinden beri ağzıma lokma koymuyorum. Çocuklarıma şimdiye kadar tek fiske atmadım. Bugün gelseler canımı feda ederim. Tek korkum beni suçlayıp da Irmak’ı da elimden almaları. Onu benden alırlarsa dayanamam.”

GÜNLÜK GELİRİ 9 LİRA

Terzilik yapan baba Hacı Güler ise yaşadıklarının ne kadar gerçek ne kadar hayal olduğunun farkında olmadığını kaydediyor. Bir terzi dükkânında 3 liraya paça kıvıran, sökük diken Hacı Güler, günlük 9 lira kazanıyor. Çocuklarının ölümünden sonra evinin kapısını yalnız gazeteciler için açan baba Güler, “Ailemizin 3’ü burada 3’ü mezarda. Bu ev benim için artık yok hükmünde. Biraz sonra siz gidince kapıyı çekip çıkacağım. 3’üncü ölümle ben de hayattan koptum. Yaşamak için bir amacım kalmadı. Hâlâ çocuklarımı görüyorum” diyor. Olaydan sonra Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nden arayıp test sonuçlarının en kısa zamanda çıkacağını söylediklerini dile getiren Güler, “Bu vakitten sonra 3 isteğim var. Otopsi raporları bir an önce açıklansın, ailemin tamamı sağlık taramasından geçirilsin, üçüncüsü de devlet bana yeni bir ev versin” diye konuşuyor.

ÖLÜM KORKUSU YAŞIYORLAR

Güler Ailesi, 3 ayda yaşadıkları 3 ölümün ardından evden çıkmak istediklerini belirterek “Bir bir gidiyoruz. Bu ölümlerin önüne geçilsin. Birbirimizin gözüne kaybedecekmişiz gibi bakıyoruz. Çocuklar korkudan okula gidemiyor. Herkeste ölüm korkusu var” diyor. Çiftin hayatta kalan kızları 6 yaşındaki Irmak, korkulu ve ağlamaklı dolaşıyor. Daha çok babaannesinde kalan Irmak de ölümü telaffuz ediyor ve şöyle diyor: “Beni koruyun, ölmekten çok korkuyorum.”

3 ÇOCUĞU DA EN SON ANNE GÖRMÜŞ

3 çocuğun ölümüyle ilgili ortak nokta ise hepsinin de son olarak anneleriyle temasta olması. Ailenin anlatımına göre, kızı Aybüke’yi ayağında sallayıp uyutan anne daha sonra dışarıya çıkıyor. 10 dakika sonra geri döndüğünde, yan yatırıp gittiği kızını, yüzüstü buluyor. Aybüke’nin nefes almadığı ve öldüğü anlaşılıyor. Enes’in ölümü de benzer... Bütün gün aile bireyleri dışarıda buğday savururken, anne çocuklarına bakıyor. Öğle saatleri. Annesi Enes’i uyutuyor, sonra dışarıya çıkıyor. Kontrol için geri döndüğünde oğlunun nefes almadığını fark ediyor. Ambulans çağrılıyor ancak Enes hayatını kaybediyor. Henüz 5 aylık Gözde ise babaannesinin evinde ölü bulundu. Babaanne evde ekmek yaparken, evin yakınında olan anne Zeynep Güler de gelip çocuğuna süt veriyor, sonra dışarıya çıkıyor. Babaanne, 15 dakika kadar sonra çocuğun yattığı yere gittiğinde nefes almadığını fark ediyor, bebeğin öldüğü anlaşılıyor.

ANNE-BABAYA ÇAPRAZ SORGU

Savcılıkça çarpaz sorguya alınan anne-babaya çok sayıda soru sorulduğu öğrenildi. Anne Zeynep Güler, savcılığın çocukların nasıl öldüğü, kaçta yemek yedirdiği, ilaç kullanıp kullanmadığı, hayal görüp görmediği yönünde sorular sorduğunu ifade etti. Bütün sorulara yanıt verdiğini söyleyen Zeynep Güler, “Hepsini tek tek anlattım. Son çocuğumun ölümünden sonra sakinleştirici ilaç aldığımı, hayal de görmediğimi söyledim” dedi.

Baba Hacı Güler de “Bana da çocuklarımın ölümü sırasında nerede olduğum, şüphelediğim biri olup olmadığı soruldu. Çalıştığımı, evde olmadığımı, şüphelendiğim birinin de bulunmadığını söyledim” diye konuştu. 3 çocuğunun yan yana yattığı mezarlığa giden Güler çifti, olay aydınlatılmadıkça yaşadıkları acının hiç dinmeyeceğini söyledi. Çocuklarının mezarı başında dua edip gözyaşlarına boğulan anne, baygınlık geçirdi.

BOĞULMA YA DA DARP İZİ YOK

3 ay içinde esrarengiz biçimde hayatını kaybeden 3.5 yaşındaki Aybüke, 5 yaşındaki Enes ile 5 aylık Gözde’nin ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor. 21 Şubat’ta ölen Aybüke’nin ölümü, diğer çocuklardan farklı. 2 yıl önce gezici sağlık ekibi tarafından aşı yapılan Aybüke, ayağında oluşan şişlik nedeniyle 2 yıl önce ameliyat olmuş. Antibiyotik tedavisinin de tam iyileşme sağlayamadığı Aybüke’nin buna bağlı olarak ölmüş olabileceği üzerinde duruluyor. Enes ve Gözde’nin ölümü ise tam anlamıyla esrarengiz ve şüpheli... Her 2 çocukla ilgili patolojik ve toksikolojik testler yapıldı ve raporlar bekleniyor. Yapılan soruşturmada ilk bulgulara göre çocuklarda boğulma ya da darpa dair herhangi bir morluk ya da ize rastlanmadı. Gözle yapılan ilk incelemelerde, şüphe uyandıracak herhangi bir maddi bulgu bulunamadı. Savcılık ve Adli Tıp’ın, olayı koordineli olarak incelediği belirtildi.

OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILACAK

Savcılığın olay yerinde keşif yapmak için mahkemeden talepte bulunduğu; kimyevi bir inşaat malzemesi, gaz sızıntısının araştırılacağı öğrenildi. Heyet oluşturulduktan sonra olay yerinde keşfin yapılacağı belirtildi. Ayrıca çocukların farklı yaşlarda öldüğü göz önüne alınarak genetik bir rahatsızlıktan ölümün uzak bir ihtimal olarak değerlendirildiği de kaydedildi.

AİLEYE PSİKOLOJİK VE MADDİ DESTEK

Bu arada Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, aileye maddi ve psikolojik destek vermeye başladı. Kars Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Aydın Acay, çocukların art arda ölümlerinin ardından maddi durumu iyi olmayan babaya iş buluncaya kadar maddi yardım yapmaya başladıklarını söyledi. Acay, aile bireylerine uzman ekipler tarafından düzenli olarak psikolojik destek verildiğini de ifade etti.