Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul 3. Osmanlı İstanbul’u Sempozyumu, fethin 562. yıldönümü nedeniyle bu hafta içinde yapıldı

        Aslı ÖZTÜRK / HT GAZETE

        3. Uluslararası Osmanlı İstanbul’u Sempozyumu, İstanbul’un fethinin 562. yıldönümüne denk gelmesi nedeniyle bu hafta içinde gerçekleşti. Sempozyuma, tarihe yeni bilgi ve belgeler sunan, dünyadan ve Türkiye’den 55 önemli araştırmacı katıldı. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliği ile düzenlenen sempozyumda Osmanlı İstanbul’unun perde arkasında kalmış tarihi, sırlarla bezeli geçmişi, belgelerle aydınlatılmaya çalışıldı. Tarihte sır kalan; Osmanlı padişahları niçin hacca gitmedi?” Padişahın sır gibi sakladığı büyük projesi neydi? Gelibolu Yarımadası’ndaki 11 şehir nereye kayboldu? gibi cevapsız sorular sempozyumda belgelerle aydınlatıldı.

        GELİBOLU’DAKİ 11 ŞEHİR

        Sempozyuma “Osmanlı İstanbul’unda Devşirme Yapı Taşları” konulu araştırmasıyla katılan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden Mehmet Fatih Yavuz, Gelibolu Yarımadası’nda kaybolan 11 şehirle ilgili detaylı bilgi verdi. Gelibolu’da 11 şehrin olduğunun bilindiğini söyleyen Yavuz, “Yarımadada 11 polis (şehir) olmasına rağmen dolaştığınızda herhangi bir harabe göremezsiniz. Nedeniyse İstanbul’un bu kentleri taşocağı olarak kullanmasıdır” diyerek şehirlere ait hiçbir kalıntı bulunamamasının sebebini açıkladı.

        Berlin Freie Üniversitesi’nden Feray Coşkun ise “Osmanlı İstanbul’unda Bir Ziyaretgâh ve Teferrüçgâh Mekânı Eyüp” adlı araştırmasından edindiği önemli bilgileri sempozyuma katılanlarla paylaştı. Coşkun, araştırmasını anlatırken şunları söyledi, “Eyyub El Ensari’nin türbesi İslam dünyasında olduğu kadar Bizans zamanında da önemli bir ziyaret mekânı olmuştur. Türbe, 1453’te İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin tarafından keşfedildi. Bizans’tan Osmanlı kentine dönüşen İstanbul’un fethinin kutsanmasında önemli bir mekân olan bu türbe, fethin kutsal mührü olarak görüldü.”

        PADİŞAHIN SIRRI

        Osmanlı İstanbul’unun en gizemli konularından biri de II. Abdülhamid’in yıllardır merak edilip çözülemeyen sırrı idi. Prof. Dr. Ali Akyıldız, Padişah’ın gizli projesi ve meçhul muhatabı arasındaki sırrı anlattı. Akyıldız, elindeki, tahmini 1894 tarihli belgenin Padişah’ın sırrının yer aldığı tek belge olduğunu belirterek “Teavün sandığı konusu, gizli bir projesi içeriyor. Padişah hanedanın geleceğiyle ilgili kaygılarını güvendiği bir muhatabıyla paylaşıyor ve ondan gereken araştırmayı yapmasını talep ediyor. Bu araştırmanın sebebi; II. Abdülhamid’in hanedan üyelerinin masrafları ve piyasadaki borçlarına dair gözlemleri. Çünkü hanedan üyeleri harcamalarında tasarruf gözetmiyor, gerektiğinde borca bile giriyordu. Bu durumdan endişelenen II. Abdülhamid, hanedan üyeleri için bir yardımlaşma sandığı kurulmasına karar verdi. Fakat bunun gizli tutularak yapılmasını istedi” dedi.

        Osmanlı padişahları niçin hacca gitmedi?

        Fatih Üniversitesi’nden Mustafa Bilge, “Osmanlı padişahları niçin hacca gitmedi?” sorusuna cevap verdi. Bilge “Padişahlar hacca gitmez, bedel olarak başkalarını gönderir, bunları da kayıt altına alırlardı. Hacca gönderme işi oldukça yaygındı. Padişah ve sultanlar haricinde saray ağaları ve kapı ağaları da para vakfı yaparak her sene kendilerine bedel olarak başkalarını hacca göndermişlerdir” dedi.

        EDEBİYATÇILARIN GÖZÜYLE İSTANBUL

        ‘Bütün şehirler ölümlüdür, İstanbul hariç’

        İSKENDER PALA

        “İstanbul gibi bir şehri anlatmak da tasvir etmek de çok zor. Ancak Napolyon’un ‘Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu’ ya da Gyllius’un ‘Tüm şehirler ölümlüdür İstanbul hariç’ gibi sözlerine baktığımızda nasıl bir kentte yaşadığımız açıkça belli oluyor.”

        ‘İstanbul bir anne şehirdir’

        AHMET ÜMİT

        “Bazı şehirler dişi şehirdir; Ankara, Mardin erkek, İstanbul, Paris dişidir. İstanbul bu dişi şehirlerin en güzelidir. Yaratıcıdır, doğurgandır, anne şehirdir. Kucaklayıcı, şefkat dolu sığınabileceğiniz... Eğiten, yetiştiren, öğreten her anne gibi benzersiz güzelliğe sahiptir.”.

        ‘İstanbul bir kültür şehridir’

        BEŞİR AYVAZOĞLU

        “İstanbul’da yaşamak bir sanattır. İstanbul’u keşfettikçe daha fazla bağlanıyorum. İstanbul’a dönmek isterim ben’ diye bitirir Yahya Kemal bir şiirini. Yaratıcı doğurgan şehirdir bu şehir. İstanbul bir kültür şehridir. İstanbul hâlâ büyüsünü muhafaza ediyor ve bu büyüyü hiçbir şey bozamayacak.”

        ‘İstanbul’u hissetmelisiniz’

        MARİO LEVİ

        “İstanbul’da yaşamak ile İstanbul’u yaşamak arasında bir fark vardır ve bu farkı bilmeyen İstanbullu olamaz. Eğer İstanbul’u hissederek yaşıyorsanız o zaman zaten İstanbullu oldunuz demektir. Moda benim için İstanbul’un en güzel köşesidir.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ