Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da halka hitap etti: Tavuk musunuz da sandığın üzerine tüneyeceksiniz?

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da halka hitap etti.

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Erdoğan, "Ana muhalefetin genel başkanı "seçim günü elektrikler kesilirse sandıkların üzerine oturun" diyor. Seçimlerde sandığını bulup oy kullanamadığı için sandıkların hala tahtadan olduğunu sanıyor. Halbuki sandıklar artık plastikten. Üzerine oturursanız kırarsınız sayın Kılıçdaroğlu. Siz sandığın üstüne oturmanın değil, sandıktan çıkmanın hesabını yapın. Tavuk musunuz da sandığın üzerine tüneyeceksiniz? Sandık üstüne oturmak için değil içinden çıkmak için var" şeklinde konuştu.

        Erdoğan, HDP'nin, barajı geçememesi halinde kaos çıkarma tehdidinde bulunduğunu belirterek, "Hadi oradan! Hangi kaosu çıkarmaya gücünüz yetiyorsa çıkın ortaya. Bilesiniz ki bunun bedelini ağır ödersiniz" dedi.

        "NEYİ SENLE BERABER AÇACAĞIZ?"

        HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın geçen salı günü açtıkları Hakkari Selahaddin Eyyubi Havalimanı için "Keşke beraber açsaydık" dediğini anımsatan Erdoğan, "Ben bugüne kadar bunların belediyelerinin bulunduğu 5 ile gittim, hiçbirinde belediye başkanları bizi karşılamaya gelmedi. Dağdan öyle emir aldılar. Bunları dağ yönetiyor. Bunlarda irade yok" diye konuştu.

        HDP'de millet adına hizmet etme anlayışı olmadığını ifade eden Erdoğan, "Neyi senle beraber açacağız? Sen değil misin 6-7-8 Ekim tarihlerinde 50 kişinin ölümüne neden olan. Sen değil misin 15 yaşındaki Yasin Börü'nün üçüncü kattan atılarak, bıçaklanmak suretiyle arabanın üstünden geçip şehit edilmesine neden olan?" dedi.

        Adana'da halka hitap eden Erdoğan, Karacaoğlan'ın, "Güzel sever diye isnad ederler. Benim Hakk'tan özge sevdiğim mi var" mısrasını anımsatarak, "Bizim Türkiye'den özge sevdiğimiz yok. Bizim milletimizden özge sevdiğimiz yok. Bizim bayrağımızdan özge sevdiğimiz yok. Bizim vatanımızdan özge sevdiğimiz yok" ifadelerini kullandı.

        Rabia işaretini gösteren Erdoğan, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yaptı. Bölücü terör örgütünü arkasına alanların vatan üzerinde operasyon yapmaya çalıştığını ifade eden Erdoğan, "Bazı Kürt kardeşlerim oyuna geliyor. Diyorum ki bu ülkeyi asla böldürtmeyeceğiz. Kimse böyle bir yola başvurmasın. Başvurursa karşısında bizi bulur, karşısında silahlı kuvvetlerimizi bulur, karşısında emniyet gücümüzü bulur. Karşısında, hepsinden öte milletimizi bulur" diye konuştu.

        Birilerinin paralel devlet oluşturmaya çalıştığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Başbakanlığım döneminde ne demiştim: 'İnlerine gireceğiz inlerine' demiştim. Girdik mi? Devam ediyor muyuz? Daha devam edeceğiz. Hukuk içerisinde, bunlar bunun bedelini ağır ödeyecekler. Bunların baş imamı hocaefendileri. 1999'da Amerika'ya kaçtı, Pensilvanya'ya. Sen hocaefendi değil misin? Niye Pensilvanya'ya, Amerika'ya kaçtın da Mekke'ye, Medine'ye gitmedin. Ne işin var orada? Arkadan küçük imamlar da kaçıyor. Onlar da başladılar kaçmaya. İmam mihrabı terk eder mi? Bunlar terk eder. Şu anda panikteler. Onlar kaçacak biz kovalayacağız."

        "KIZLARIM ÜNİVERSİYEYE GİDEMEDİLER BU ÜLKEDE"

        Milleti, ümmeti bölenlerle mücadelelerinin çok ağır olacağına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Bu ülkede başörtülü kızlarımızın başörtüsü için 'füruattandır' diyenlerle mücadelemiz ağır olacak. Ne dediler? O hocaefendi denilen zat, 'Başını aç peruk tak.' İşte bunlara 7 Haziran dersi çok önemli. Bu ülkede kızlarımıza çektirilen o eza, cefanın arkasında bunlar var. Aldattılar ve maalesef yanlış yola sevk ettiler. İmam hatiplerin orta kısmı kapatıldı. 600 bin öğrenci vardı, 60 bine düştü. Şimdi hepsi açıldı. Şimdi öğrenci sayısı 1 milyona çıktı."

        Katsayı engelini kaldırdıklarını, öğrencilerin istedikleri üniversiteye girebildiklerini anlatan Erdoğan, Adanalılara, "Ama şimdi ben de sizden bir şey istiyorum. Artık üniversitelerden başarıyla çıkacaksınız ve bunlara bunun hesabını ağır soracaksınız. Çünkü size çok eza, cefa ettiler" diye seslendi.

        Kendisinin ve dört çocuğunun da imam hatip mezunu olduğunu anımsatan Erdoğan, "Kızlarım üniversiteye gidemediler bu ülkede. Çok çile çektiler. Daha sonra yurt dışına göndermek zorunda kaldım. Oğlum, katsayı engeline takıldı. Puanı tuttuğu halde Türkiye'nin en güzel üniversitelerinden birine giremedi. Onu da gönderdim. Sonra gittiler Amerika'da, İngiltere'de okudular, döndüler, geldiler" dedi.

        HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın geçen salı günü açtıkları Hakkari Selahaddin Eyyubi Havalimanı için "Keşke beraber açsaydık" dediğini anımsatan Erdoğan, "Ben bugüne kadar bunların belediyelerinin bulunduğu 5 ile gittim, hiçbirinde belediye başkanları bizi karşılamaya gelmedi. Dağdan öyle emir aldılar. Bunları dağ yönetiyor. Bunlarda irade yok" diye konuştu.

        HDP'de millet adına hizmet etme anlayışı olmadığını ifade eden Erdoğan, "Neyi senle beraber açacağız? Sen değil misin 6-7-8 Ekim tarihlerinde 50 kişinin ölümüne neden olan. Sen değil misin 15 yaşındaki Yasin Börü'nün üçüncü kattan atılarak, bıçaklanmak suretiyle arabanın üstünden geçip şehit edilmesine neden olan?" dedi.

        Milletin oyuna gelmemesini isteyen Erdoğan, şunları söyledi:

        "Bu oyunu bozmamız lazım. Bir grup aydın geçinenler çıkmış, neymiş ben diktatörmüşüm. Ben diktatör olduğum için zaten bunlar bu şekilde yapıyorlar. Geziyi onun için yaptılar. 17-25 Aralık onun için yapıldı. 'Taksim bizim Kabemiz' diyor. Demek ki bu aydınların Kabesi de orası. Bir zamanlar bir tanesi de, 'Kabe Arabın olsun, bize Çankaya yeter' diyordu. O da CHP zihniyeti. Bizim tek Kabemiz var, Mekke'de. Bunlar bir tane müftü bulmuşlar, onu aday yapmışlar. Ne diyor müftü, 'Benim partimin dini zerdüştlük olsa yine aday olurdum'. Hale bak.

        Çok çalışmamız lazım, çok gayret etmemiz lazım. Bütün bu emirler dağdan geliyor. Eşbaşkanın dağda bulunan abisi bunlara talimat veriyordu. Dağdaki abisi havalimanını engellemek için saldırırken, bu eşbaşkanın en küçük kınamasını, karşı çıkmasını, 'Abi ayıp ediyorsun' dediğini duyan var mı? Diyemez çünkü bu partiyi onlar değil, dağ yönetiyor. 200 tane aydın geçinen karanlık, havalimanına karşı çıkan bu zihniyete destek vermek için mi bu gayreti yapıyor?"

        "BUNLARDA HİZMET GÖREMEZSİNİZ"

        Erdoğan, HDP'nin imam hatipleri kapatmayı, din derslerini kaldırmayı vadettiğini, musluklardan kan akıtmakla tehdit ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

        "Milleti; partileri barajı geçemezse kaos çıkarmakla tehdit ediyorlar. Hadi oradan! Hangi kaosu çıkarmaya gücünüz yetiyorsa çıkın ortaya. Bilesiniz ki bunun bedelini ağır ödersiniz. Siz bu ülkenin güvenlik güçlerini ne zannediyorsunuz? Daha seçimler yapılmadan, seçim sonrası kaos çıkarmaktan söz ediyorlar. Bunlar kandan, candan besleniyor, milletin ahından, feryadından besleniyor. Bunlarda hizmet göremezsiniz. 100'e yakın belediyeleri var. Hangisinin dişe dokunur, şehir halkının derdine derman olan hizmetini gördünüz? Göremezsiniz. Bunlar ancak Diyarbakır'da Büyükşehir Belediyesinin önünde dağa kaçırılan çocukları için eylem yapan anneleri taciz etmeyi bilir. Arka kapısında da paralel yapıyla anlaşma yaparlar.

        Size bir hikaye anlatayım. Bu partinin adayı bir esnafın yanına gidip oy istiyor. Esnaf buna, 'belim ağrıyor' diyor. Aday da 'Geçmiş olsun ama biz oy istiyoruz senden' diyor. Bunun üzerine esnaf ne diyor, biliyor musunuz? 'Size oy verip de her gün defalarca kepenk açıp kapatamam belim ağrıyor, belim' diyor. Bunlar sadece milletin işine, gücüne, ekmeğine mani olmayı bilir.

        Milliyetçi olduğu iddiasındaki partinin genel başkanı da çıkmış bunlarla aynı dili konuşuyor. 'Bölücü örgütün güdümündeki parti meclise girmezse kriz çıkar, erken seçime gidilir' diyor. Ana muhalefet derseniz; zaten kendini bırakmış, bu partiye barajı geçirmek için çalışıyor. Paralel yapı derseniz; tüm gücüyle, imkanlarıyla bu partinin borazanlığına soyunmuş. Milletten umutlarını kesmişler. Bölücü örgütün güdümündeki partinin barajı geçmesi üzerine hesap yapıyorlar."

        Erdoğan, "Her yerde gönül diliyle konuştuk. Bizim sevgimiz de milletimiz içindir, öfkemiz de milletimiz içindir. Biz sizi Allah için seviyoruz. Sizin de bizi aynı şekilde sevdiğinizi biliyoruz. Adanalı kardeşimizin kalbini kazansak tüm dünyayı karşımıza alsak ne yazar" diye konuştu.

        Yenice yöresi türkülerinden "tomurcuk gül olsan bal alamazsın, Azrail de olsan can alamazsın, dünyayı kalbura koysan elesen sen de senim gibi yar bulamazsın" dizelerini okuyan Erdoğan, "Biz de dünyayı kalbura koysak elesek Adana gibi Adanalı gibi yar bulamayız" dedi.

        Erdoğan şöyle devam etti:

        "Yeni Türkiye yolunda Adana'nın bizimle yürümesi çok önemli. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi için Adana'nın bizi desteklemesi çok önemli. Bunun için 7 Haziran'da yeni Türkiye'ye sahip çıkıyor muyuz? Bu seçimde sandıklara öyle bir sahip çıkmalıyız ki Türkiye'nin en yüksek oy verme oranına ulaşmalıyız. 7 Haziran'da sandıkları patlatıyor muyuz? Allah coşkunuzu, birliğinizi, beraberliğinizi uhuvettinizi daim etsin."

        Beylikler döneminden bugüne kadar Adana'nın tüm İslam dünyasının en dinamik şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, "Aynı zamanda Adana Akdeniz havzasının en dinamik şehirlerinden biridir. Enerjiden tarıma, sanayiden ticarete her alanda Adana 2023 Türkiye'sinin en başta gelecek şehirlerinden biridir" dedi.

        Adana'ya 12 yılda 20 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Bunları söylerken başbakanlığımız döneminde yaptığımız için söylüyorum. Yani bunlar birilerinin söylediği gibi kurusıkı atmak değil" dedi. "Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri" diyen Erdoğan, Adana-Mersin demiryolunun yapımını tamamladıklarını, bu hattın 510 trilyonluk bir yatırımla hızlı tren hattına çevrileceğini dile getirdi. Adana-Mersin yolunun yükünün ağır olduğunu belirten Erdoğan, 1 katrilyon 150 milyonluk maliyetle hazırlanan projenin de en kısa zamanda hayata geçirileceğini kaydetti.

        Adana Büyükşehir Belediye Başkanının kendisini karşılamamasına ilişkin olarak Erdoğan, "Bunların bizleri gelip karşılayıp karşılamaması sadece bunların ne denli nezaket kurallarına sahip olduklarını gösterir, hiç önemli değil. Bölücü terör örgütünün desteklediği o partinin belediye başkanları da oldu ama aynı şekilde MHP'nin Karabük Belediye Başkanı gelip karşıladı ve hata açılış törenine de geldi. Ben de kendisinden rica ettim, selamlama konuşması yaptı. Biz nezakete nezaketsizlik yapmayız. Eğer nezaket kurallarına uymuş olsa Türkiye'nin bir Cumhurbaşkanı olarak yapılması gerekenin gereğini yaparız ama bu kuraldan anlamayanlar kusura bakmasın" diye konuştu.

        Erdoğan 1550 yataklı şehir hastanesi inşaatına şehre gelirken baktığını belirterek, "33 bin seyircili stadyumumuzun inşaatı en kısa sürede bitmiş olacak ama 1550 yataklı şehir hastanesi çok önemli. Benim Adanalı kardeşim hastane noktasında bir sıkıntı yaşamayacak. Ana muhalefetin başındaki zatın SSK Genel Müdürlüğündeki gibi olmayacak" dedi.

        "Senin derdinle dertlenenlere inanıyoruz ki siz de sahip çıkacaksınız" diyen Erdoğan, "Çünkü biz size aşığız, biz sizin dertliniziz dertliniziz" diye konuştu.

        Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden sanatçı Adanalı Murat Göğebakan'ın isminin Seyhan Kültür Merkezine verildiğini anımsatan Erdoğan, "Gördüğünüz gibi Cumhurbaşkanı oldum diye Adana'nın işlerini takip etmeyi bırakmadım" diye konuştu.

        İstismar değil hizmet siyaseti yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

        "Birileri Türk milliyetçiliğini istismar ederek, birileri Kürt milliyetçiliğini istismar ederek, birileri emekliyi, asgari ücretliyi istismar ederek kendine rant sağlamaya çalışıyor. Halbuki Adanalı kül yutar mı? Yutmaz çünkü Adanalı kimsenin adamı değildir Adanalı Allah'ın adamıdır."

        Erdoğan, Adana İstasyon Meydanı'ndaki konuşmasında Mevlana'nın "Aşk nasip işidir. Hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil. Sen adanmış ve yanmışsan bu uğurda, aşk sana uzak değil" sözlerini hatırlattı.

        Millete hizmetin hesap değil, aşk işi olduğuna işaret eden Erdoğan, milletin 2002 yılından bu yana nice siyaset mühendisliği hesaplarını altüst ettiğini vurguladı. Erdoğan, "Çünkü şunu unutmayın; her hesabın üzerinde olan bir hesap var. Bu seçimde de tüm hesaplar inşallah boşuna çıkacak" dedi.

        Muhalefetin hesap da bilmediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Ana muhalefetin Genel Başkanı ne diyor; 'Seçim günü elektrikler kesilirse sandıkların üzerine oturun' diyor. Hale bak. Seçimlerde sandığını bulup oy kullanamadığı için sandıkların hala tahtadan olduğunu sanıyor. Halbuki sandıklar artık plastikten. Üzerine oturursanız kırarsınız Sayın Kılıçdaroğlu. Siz sandığın üzerine oturmanın değil, sandıktan çıkmanın hesabını yapın. Tavuk musunuz da sandığın üzerine tüneyeceksiniz? Sandık üzerine oturmak için değil, içinden çıkmak için var."

        "BUNLARIN HAYALLERİ BİLE YAPILANLARA YETMİYOR"

        Muhalefetin seçim öncesi vaatlerle vatandaşa şirin gözükmeye çalıştığını ifade ederek, "Ne diyor? 'Yılda 1 milyon istihdam'. Geçen yıl gerçekleşen istihdam rakamı ne biliyor musunuz? 1 milyon 350 bin. Bunların hayalleri bile yapılanlara yetmiyor" diye konuştu.

        Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Başka ne diyor? '800 bin kişiye mesleki eğitim'. Şu anda mesleki eğitim alanların sayısı 1 milyonu aşmış durumda. Ve bunlar kesintisiz devam ediyor. 'Kadın ve genç istihdamına teşvik' diyor. Bu konuda da zaten çok geniş teşvikler var. 'Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayacağım' diyor. Zaten topladık. Sosyal Güvenlik Kurumu var. Haberi yok. Çalışma hayatı ile ilgili 160 vaadi var, 110'unu zaten yapılmış durumda. Hesap bilmediği gibi kendi geçmişini de bilmiyor. Bunun Genel Müdürlüğü dönemindeki SSK'yı hatırlayanlarınız var. Bu hesap bilmezlikle SSK'yı batırdı. Bugün de ülkeyi batırmak için gayret sarfediyor. Ama benim milletin buna böyle bir fırsatı vermez."

        Gençlerin mazot, benzin bulunamadığı günleri büyüklerine sormasını isteyen Erdoğan, şimdi traktörlerin de mazotun da arttığını kaydetti.

        Bugün her alanda sahip olunan imkanların geçmişte olmadığının altını çizen Erdoğan, "Bugün bilgisayar sahibi olmak, internet kullanmak, teknolojinin imkanlarından faydalanmak gayet kolay değil mi? Eski Türkiye'de böyle bir şey yoktu. Öğrencilerimiz bırakın tablet bilgisayarı, akıllı tahtayı okuyacak sınıf bulamıyordu" dedi.

        Başbakanlığı döneminde yapılan hizmetlerden örnekler veren Erdoğan, muhalefetin vaatlerinin AK Parti iktidarında zaten hayata geçirildiğini söyledi. Erdoğan, "Milleti aldatmayın, millete dürüst konuşun. Yalan söylemeyin" diye konuştu.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, 79 yılda 346 bin derslik inşa edilmişken, 12 yılda bu sayıya 234 bin derslik daha ilave ettiklerini söyledi.

        26 olan havaalanı sayısını 55'e çıkarttıklarını belirten Erdoğan, "79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol vardı, biz 12 senede bunun üzerine 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Durmadık, daha da çalışacağız. Bugün ülkesine güvenen, dünyayı tanıyan, vizyonu güçlü bir gençliğimiz var" dedi.

        "BAHÇELİ'NİN İŞİ DEĞİL BU, ANLAMAZ BU İŞLERDEN"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, 230 milyar dolar olan milli geliri 800 milyar dolara yükselttiklerini işaret ederek, "Nereden nereye? IMF'ye 23.5 milyar dolar borç vardı. Kim yaptı bu borcu? MHP, DSP, ANAP. Biz geldik bunları sıfırladık. Şimdi IMF bizden borç istiyor. Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar dolar vardı, şimdi 122 milyar dolar oldu. Nereden nereye. Bununla kalmadık. Millet ona yetki verdi, koalisyon Hükümeti kurdular ve 3.5 yıl idare edebildiler, 3.5 yılın sonunda bırakıp gittiler. Bahçeli'nin işi değil bu, anlamaz bu işlerden" diye konuştu.

        Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Düzce depreminde depremin altında kaldılar, Bolu depreminde altında kaldılar, Sakarya depreminde altında kaldılar. Kocaeli'nin de altında kaldılar. Ama biz Bingöl depreminde, gece oradaydık. Bir senede yeni bir Bingöl. Bir senede yeni bir Simav. En önemlisi Van depremi, 1.5 yıl senede yeni bir Van inşa ettik. Biz buyuz ya, biz buyuz. Allah'ın izniyle çalıştın mı? Aşkla koşan yorulmaz, biz bu aşkla koştuk. Seviyoruz milletimizi. Bu iş öyle içi boş vaatlerle ortada gezmeye, bağırıp çağırmaya, çatık kaşla meydan okumaya... Bazıları da ekranlarda saz çalıp popstar edasıyla salınmaya benzemez. Cilalıyorlar, boyalıyorlar, popstar ya. Herhalde meslek değiştirmeye başladı, öyleye benziyor.

        Benim için de diyor ki utanmadan, sıkılmadan, 'nereye çağırsalar gidiyor.' Ben milletin adamıyım, bölücü terör örgütünün adamı değilim. Seni onlar idare ediyor, beni ise milletim idare ediyor, farkımız bu. İstanbul'da sazın, bölgede silahın arkasında durmakla bu iş olmaz, bunların yaptığı bu. Millete hizmet aşkla, sevdayla, adanmayla olur."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Hacı Bektaş gibi, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Yeni Türkiye'yi Adana ile birlikte inşa edeceğiz. 2023 hedeflerimize Adana ile birlikte ulaşacağız" sözlerini miting alanını dolduran kalabalık tekrarladı.

        Bugünün İstanbul'un fethinin 562. yıl dönümü olduğunu anımsatan Erdoğan, "Tebrik ediyorum. Yarın İstanbul'da büyük bir şölene hazırlanıyoruz. İlk defa 562 kişilik bir ordu mehteriyle gösteri olacak. Bunu her yıl yapacağız. Türk yıldızları gösteri yapacak. Valimiz, Belediye Başkanımız, Başbakanımız ve şahsım halkımızla bütünleşeceğiz. Türk Yıldızlarının gösterisinden sonra her sene İstanbul'da valilik ve belediyenin yaptığı gece gösterileri ayrıca yapılacak. Bu şölen, tüm milletimizin davetli olduğu bir şölendir" sözlerini sarfetti.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ